Bodrum Gündem

MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun. Demiş Cahit Sıtkı Tarancı.

MEMLEKET İSTERİM
04.03.2011
0
A+
A-

MEMLEKET İSTERİM



 

“Memleket isterim
 Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
     Olursa bir şikâyet ölümden olsun.” Demiş Cahit Sıtkı Tarancı.
     Ben de derim, ben de isterim… Kardeş kavgası son bulsun, tek dert ölüm olsun, zengin olmasın, fakir olmasın, insan olsun. Sağcısı kendine sağcı, solcusu kendine solcu olsun. Tek amaç memleket uğruna, memleketin çıkarına atılan adımlar olsun. Kim istemez ki? treatment of bipolar disorder cheap Toradol
     Özellikle bir genç, ülkesinin gelecek vaat eden adımlarla dolu olmasını, kan görmemeyi, nefret görmemeyi, haktan yana, sağlam adım atan insan görmeyi istemez mi?
     Biz gençlere ülkenin umudu, ışığı, geleceği olarak bakılıyor. Peki, gençler bunu ne kadar hak ediyor? Hak edenler ne yapıyor? Hak etmeyenler hangi rüzgârlara kapılıyor? Veya hak edip etmediklerini yargılamak düşer mi bize? Düşer. Biz bu ülkede gerçekten bu sıfata uymak istiyorsak(ülkesi için uğraşıp didinen kesimi kastediyorum) , azınlıkta da olsak, çoğul kısmı elimize de alsak yargılamalıyız. Yargılamalıyız ki bu topluma ne derecede ne kazandırabiliriz, onu ölçelim. Hayat, bilindiği üzere zordur. Marifet yaşamaktadır. Öyle bir memlekette yaşamalı ki benim insanım, öyle bir bakmalı ki yurdunun insanına, işçisine, çalışanına…
     Keşke bu ülkeyi kalkındırmak için biz gençlere düşen tek şey, ders çalışma kısmı olsaydı… Hani denir ya “Benim çocuğum büyüyecek, derslerine çok çalışacak, ülkesine yararlı birey olacak” öyle bir şey var mı gerçekten? Bana göre yok… Benim bildiğim şudur: ülkeyi aptallar yönetir, zekiler ayakta tutar. Biz sadece başa geçersek bir yere kadar müdahale edebiliriz. Bunun dışında ciddi anlamda ezilenlerin korunup kollanmasının, gerçekten ülkedeki rejimin soyut değil, somut olarak da adaletin gözümüze çarpması için verilen emeklerin yalnızca çok çalışıp bir yere gelmek yoluyla olduğunu düşünmüyorum. get Paxil
     Bana göre, daha bilinçli olmalı, daha çok okumalıyız. Hoş bizim insanımız daha çok “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığıyla hareket ettiği için bunun pek de kolay olmadığını bilmiyor değilim. İnsanlar artık birbirine güvenemez oldu. Koşulsuz, beklentisi olmadan verilen sevgiler, güven duygusu geride kaldı. Ama bunu kazanmak da bizim elimizde.
     Fark ettiniz mi hiç “ben” den bahsetmedim. Hep “biz” dedim. Çünkü bireysel olmanın kimseye yarar getirmediği ortada. Birlikte hareket etmeli, tek tırnak olmalıyız. Evet, gençleri daha çok ön planda tutmalıyız ama onlara verdiğiniz eli çekmeniz gerektiğini kim söyledi? Ne kadar tecrübe, o kadar adalet! Ülkedeki yetkinin (yalnızca hükümeti, belli bir kurumu kastetmiyorum) hak edene verildiğinde veya bu kişiler artık bıkkınlığı, yenilmişliği bırakıp tekrar biz gençlere ön ayak olduktan sonra üstesinden gelinemeyecek şey yoktur. Malum bilinçsizce yapılanın da farkındayız biz. Bilinçsizliği istemiyoruz-istemiyorum- ki burada birtakım şeyler için çırpınıyoruz. Geri çekilenleri, işi adabıyla yürütmeyi bilenleri bekliyoruz belki de kim bilir? Gençlerden ülkeye karşı duyarlı olması bekleniyor da, siz üstünüze düşeni ne kadar yapıyorsunuz? Memleketin genç nüfusu, dinamik nüfusu fazla, ona sözümüz yok da tecrübesiz nokta bile koyamaz insan işinin sonuna. Umarım herkes hak ettiğini alır… Belki de hak edene, hak ettiğini vermekle başlamalıyız. Geride kalanları öne çıkarmakla başlamalıyız. Koltuk sevdasında olanları, koltuğun arkasına atarak başlamalıyız.
     Unutmayın ne der Nazım Hikmet? “Dörtnala gelip Uzak Asya′dan Akdeniz′e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.