Bodrum Gündem

Öğretmenlerde Yağmur Altında Kadınlar Günü Kutlaması Yaptı..

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Bodrumda her grup tarafından ayrı ayrı kutlanırken, en son kutlamayı ve basın açıklamasını az bir katılım ile öğretmenler yaptı.

Öğretmenlerde Yağmur Altında Kadınlar Günü Kutlaması Yaptı..
09.03.2011
0
A+
A-

 


 


Öğretmenlerde Yağmur Altında Kadınlar Günü Kutlaması Yaptı…


8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Bodrum’da her grup tarafından ayrı ayrı kutlanırken, en son kutlamayı ve basın açıklamasını az bir katılım ile öğretmenler yaptı.


Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem


8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Bodrum Eğitim-Sen öğretmenleri tarafından bir basın açıklaması yapılarak kutlandı. Saat 18.00’de yağmur altında yapılan basın açıklamasına Eğitim-Senli öğretmenlerin dışında kimse katılmadı.


 



Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Kadın Dayanışması, Kadınlar Sokağa, Eyleme Özgürleşmeye Ulusal, Cinsel, Sınıfsal Sömürüye Son, Kimsenin Namusu Olmayacağız, Kadın, Erkek Birlik, İş Emek Özgürlük sloganları atılan basın açıklamasında Emekçi Kadınlar günü tarihçesi okunduktan sonra şu şekilde devam etti;


8 Mart’ın üzerinden 100 yılı aşkın bir zaman geçmiş olmasına rağmen, özellikle ülkemizde kadınlar olarak toplumsal konumumuzdan, çalışma yaşamındaki koşullarımıza kadar değişen pek bir şey olmadı.


Yine ev işlerini biz yapıyoruz,


yine çocuklara, hastalara, yaşlılara, özürlülere yalnızca biz bakıyoruz;


yine ev emeğimiz yok sayılıyor,


yine ucuz ve yedek işgücüyüz,


yine kadrosuz ve güvencesiz işlerde çalışıyoruz,


yine fabrikalarda yakılıyor, yine sellerde boğuluyoruz;


yine öldürülüyoruz hem de her gün artarak; buy Premarin


yine evde, sokakta, işyerinde tacize ve tecavüze uğruyoruz; 


yine savaşlarda, çatışma dönemlerinde şiddetin en yoğununu biz yaşıyoruz;


yine anadilini kullanamadığı için eğitimde, sağlıkta en mağdur olan biziz,


yine kamusal alanlar bize kapalı,


yine karar alma mekanizmalarında yokuz,


yine, yine, yine.


Yine diye başlayan sorunlarımız azalacağına çoğalıyor sürekli, ama nereye kadar.


 


Yaşadığımız ülkede özellikle AKP hükümeti döneminde yasaların ve ulusal politikaların bütününde kadınları birey olarak gören bir yaklaşımın değil geleneksel aileyi kutsayan; kadın ve erkeklerin toplumsal rollerini pekiştiren bir yaklaşımın hakim kılınmaya çalışıldığını görmekteyiz. Meclisteki kadın milletvekili oranı %8,8, belediye başkanı oranı %0,9’ken; “güçlü” bir devletin ancak kalabalık, genç nüfus ile olacağı fikri taşıyan, herkese 3 çocuk doğurun diyen, kaymakamlara evlenin talimatı veren bir başbakanın; evlilik yaşının 17’den 14’e düşürülmesini teklif eden milletvekillerinin; kadın cinayetlerine “münferit” diyen Kadından ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanının; dekolte giyinen kadınların erkekleri tahrik ettiğini söyleyebilen profesörlerin; tecavüzcülere “testosteron tedavisi” uygulama önerisini getiren kadın milletvekillerinin bulunduğu, tüm bunlara karşı çıkan 25 Kasım’da kadına yönelik şiddete hayır dediği için Urfa’da saldırıya uğrayıp, gözaltına alınan, haklarında dava açılan kadınların olduğu bir ülkede yaşıyoruz.


Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanının “münferit” görüp, duymadığı gibi. Bakan kadına yönelik şiddete sıfır tolerans gösterildiğini söylüyor oysa ki gerçek bambaşka….


 


·        buy levonorgestrel Gerçek; Türkiye’de her gün 3 kadının öldürülmesi; dün Necla, bugün Ayşe, yarın Sevgi;


·        Gerçek, kadın cinayetlerinin münferit değil sistematik olması;


·        Gerçek; kadın cinayetlerinin son yıllarda %1400 artması;


·        Gerçek; 81 ilde 3.800 olması gereken sığınma evi sayısının 65’te kalması;


·        Gerçek; 12 bin din görevlisiyle kadına yönelik şiddetin çözüleceğinin öngörülmesi;


·        Gerçek; kadınları eve hapseden, 3 çocuk doğurmalarını talep eden; kadın erkek eşitliğine inanmadığını kadınların gözlerinin içine baka baka söyleyen, ‘’muhalefet eden kadın da olsa çocuk da olsa gereği yapılacaktır’’ diyen bir Başbakanımızın olması;


·        Gerçek; Kürt sorununun çözümünü Kürt kadınları ile evlenmede gören belediye başkanları;


·        Gerçek diri diri toprağa gömülen, bombalarla parçalanan kız çocukları;


·        Gerçek; göçmen ev işçisi kadınlara ırkçı ve ayrımcı davranılmasını öğütleyen bir medyanın olması;


·        Gerçek; Ceza Kanununda tek bir “namus” sözcüğünün bile geçmemesi, yerine muğlak bir “töre” sözcüğünün kullanılması ve yine “haksız tahrik” maddesinin gerekçelerinde “namus cinayeti failleri”nin kapsam dışında tutulması;


·        Gerçek; 12 yaşındaki bir kız çocuğuna, tecavüz ettiği gerekçesiyle açılan davada 31 sanık için ‘’iyi halden’’ ceza indirimine gidilmesi; mağdur olmasın diye tecavüzcülerin sokakta dolaşması;


·        Gerçek; cop darbeleri ile hamile bir kadının bebeğini öldüren ‘erkek’ polisler;


 


Ve saymakta zorlandığımız “nice” acı gerçeğimiz var!


 


Emekçi kadınlar olarak taleplerimiz:


Tüm çalışanlar, iş güvencesine, eşit ve adil ücrete ve sosyal güvenlik hakkına kavuşmalıdır.


Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı önündeki engeller kaldırılmalıdır.


Sağlık ve eğitim ticarileştirilmemeli, parasız, nitelikli kolay ulaşılabilir olmalıdır.


Buy Strattera Cinsiyete dayalı rol ayrımının ortadan kaldırılması ve bakım yükümlülüklerinin dengeli bir biçimde paylaşılması için gereken her türlü düzenleme hayata geçirilmelidir.


Kapatılmış kreşler tekrar açılmalıdır!


0-6 yaş grubu çocuklar için, en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde ve 50′den az çalışanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanlarına yakın ortak bakım üniteleri ve kreşler açılmalıdır!


Bu hizmetler, SHÇEK ve belediyeler bünyesinde, SHÇEK yönetmeliğine uygun olarak ücretsiz olarak yerine getirilmelidir!


Gece çalışması ve vardiyalı işlerde ise kreşler 24 saat açık olacak şekilde düzenlenmelidir.


İşyerinde cinsel tacize karşı koruyucu tedbirler alınmalı ve yasal yaptırımların uygulanmasında mağdurun şikâyeti yeterli olmalıdır.


ILO′nun “Aile Sorumlulukları Olan Kadın ve Erkek İşçilere Fırsat Ve Davranış Eşitliği Sağlanması”na İlişkin 156 sayılı sözleşmesi ülkemiz tarafından onaylanmalıdır.


 


Evde, fabrikada, okulda, sokakta kadına yönelik şiddete ve sömürüye son!


Kadın katliamı son bulsun!


Yaşasın 8 Mart Yaşasın Kadın Dayanışması

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.