Parasız Yatılıların Bodrum Buluşması…

Salihli Lisesinde Devlet Parasız Yatılı olarak okuyan öğrenciler bu yıl Bodrumda 19 Mart 20011 de Bardakçıdaki Mavi Otelde bir araya geldiler.1984 yılından beri  Bodrumda serbest doktor olarak çalışan  DR KERİM CANGIR bu toplantıyı organize etti. Toplantıyla ilgili Dr Kerim Cangır şunları söyledi:Bende ortaokul ve liseyi Salihli Lisesinde Devlet Parasız Yatılı olarak okudum.1965 yılında Salihli Lisesine müdür olarak atanan kendiside Afyon Lisesinde parasız yatılı okuyan Celal Ural kişisel çabaları sonucu ilk defa bir ilçe lisesinde parasız yatılılığı başlattı.Lisenin bahçesindeki pansiyonda ilk defa 1966 yılında İzmir’den öğrenciler sınavı kazanarak geldiler.

Benimde içinde bulunduğum 40 kişilik ilk Muğla grubu 1967 de.1968de Salihli çevresindendi. Bir sene sonrada Muğla’dan ilkokulu bitirip gelen 100 civarında ve tamamen ana kuzusu diyebileceğimiz arkadaşlarımızdı. Önceki grubun bazıları benim gibi orta ikide bazıları da orta üçten gelmişti. Ana kucağından uzak geçen o 5-6 yıl hepimizin hayatımızdaki acı-tatlı, unutulmaz yıllarımızdı. Bizim grup 1972’de üniversite sınavlarında büyük bir başarıyla değişik üniversitelere girdi.

2006 yılına kadar münferit buluşmalar dışında birbirimizi görmedik.

2006 yılında Muğla merkezdeki arkadaşların uğraşıları sonucu ilk kez Marmaris’te 34 yıl sonra bir araya geldik. Sonraki yıllar her yıl 120-130 kişi eş ve çocuklarımızla bir araya geliyoruz. Ailemizden, anamızdan, babamızdan uzakta, Salihli lisesi pansiyonunda geçirdiğimiz 5-6 yıl birbirimizle ağabey-kardeş gibiydik. .Ulaşım ve iletişimin daha çok mektupla yapılabildiği o yıllarda arkadaşlarımızla olan birlikteliğimiz hayatımızın en önemli anlarıdır. Marmaris’te 34 yıl sonraki ilk buluşmamız görülmeye değerdi. Şahsen benim çocuk yaşta ortaokul üçüncü sınıfta bıraktığım arkadaşlarım büyümüş, çoluk çocuk sahibi olmuş, hatta bazıları emekli bile olmuşlardı.

Parasız yatılılık, Osmanlıda Tanzimat sonrası açılan batı tipi okullarda ve özellikle öğretmen okullarında, Darüşşafaka’da karşımıza çıkıyor. Cumhuriyet döneminde özellikle 1926 yılında Cumhuriyetin ilk Milli Eğitim Bakanlarından Mustafa Necati’nin döneminde bu okullar çoğaltılıyor ve yaygınlaştırılıyor. İsmail Hakkı Tonguç’un 1914 yılında parasız yatılı okumak için İstanbul’dan Kastamonu Öğretmen Okuluna yaya olarak yaptığı yolculuk bir köylü çocuğunun ışığı, aydınlanmayı ve çağdaşlaşmayı aramasının destanıdır.  

Parasız yatılılık, yoksul halk çocuklarının, özellikle köylü çocuklarının kendilerinin ve ülkenin aydınlanmasında ve çağdaşlaşmasındaki yolculuğun adıdır.Hasanoğlan İlköğetim okulunda parasız yatılı okuyan şair Ahmet Telli diyor ki ;

Her yoksul biraz 

Parasız yatılılık taşır içinde   

Küçük şeylerdir mutlulukları

Korkarlar büyük denizlerden buy Cialis online

Parasız yatılılık Cumhuriyetimizde en önemli sosyal devlet politikası örneğidir. Yoksulluk ve sosyal devlet hala ülkemizde güncelliğini koruyan ve eğitimde fırsat eşitliğinin önünü açan bir uygulamadır. Günümüzde sosyal devlet politikalarından vazgeçiliyorsa da hala kırıntılarının olduğu mutlaktır.

19 Mart 2011 Bodrum Buluşmamızda daha öncekilerden farklı olarak “Bir Sosyal Devlet Politikası olarak, Devlet Parasız Yatılılığın” günümüzdeki eğitim sorunlarıyla birlikte konuşulmasını arzu ettik. Bu konuda etkin bir konuşmacıyı araştırdık. Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi ve Yeni kuşak Köy Enstitüleri Derneği başkanı Sayın Prof Dr. Kemal Kocabaş’la irtibata geçtik. Kendiside ilkokuldan sonraki tüm orta öğretimin parasız yatılı olarak, Ortaklar Öğretmen Okulunda okuyan Kemal Hocam bu isteğimizi memnuniyetle kabul etti.

19 Mart cumartesi günü arkadaşlarımız sabahtan itibaren gelmeye başladılar. Saat 16-18 arasında Otel salonunda ülkemizde parasız yatılı eğitimin Osmanlıdaki başlangıcını, milli eğitimimizdeki uygulamalarını ve günümüzdeki eğitim sorunlarını hep beraber tartıştık. Kemal hocam Ortaklar ilk öğretmen okulundaki kendi yaşamını da konuşmasına katarak bize eski günlerimizi yad ettirdi. Sabah akşam etütleri, yemekhane koşuşturmaları, o yaşa özgü küçük muziplikleri, 30-40 kişi aynı yatakhanede yatmayı, aynı yemekhanede karavanaya kaşık sallamayı. kuru-pilav çıktığında bir yerden bulunmuş küçük soğanın ürettiği mutluluğu ve küçük kaçamaklar parasız yatılılığın güzellikleriydi. Ailelerimizden uzakta birlikte aynı yatakhanede aynı yemekhanede geçirdiğimiz birlikteliğimiz bize birbirimize güvenmeyi, kendimize olan özgüvenin oluşmasını, dayanışmayı, paylaşımı ve en önemlisi insan ve vatan sevgisinin bizlerde gelişmesini sağladı. Üniversite yaşamımızda bizlerde bu duyguların daha da pekişmesini sağladı. Ülkesini seven bu uğurda hayatın her alanında çalışmayı, daima halktan emekten yana tavır almamız gerektiğini öğretti.

Parasız yatılılık 1923-1980 arasında binlerce halk çocuğunun kitapla, aydınlanmayla buluşturmuştu.1980 sonrası başlayan “Özelleştirmeci Yeni Küresel Anlayış ve Günümüzdeki Özel Okulculuk-Piyasacılık anlayışı” parasız yatılılığı ve eğitim hakkını yok etmekte ve sosyal devlet işlevini dönüştürmektedir. Ülkemiz 12 Haziran 2011 de genel seçime giderken Özellikle, CHP Halkın İktidarını kurmak için çalışıyor. CHP’nin Cumhuriyetin kazanımlarından olan parasız yatılılığın ve köy enstitüleri gibi geçmişte kalan iyi uygulamaların göz önüne alınarak, özellikle de büyük kent varoşlarındaki ve kırsal bölgelerdeki yoksul çocuklarımız için sosyal devlet politikalarımız gereği yeni eğitim-öğretim olanaklarını hayata geçirmeyi hedeflemelidir.

19 Marttaki Bodrum buluşmamızda akşam yemeğinde de Sayın Ender Kasal’ın müziği eşliğinde birlikte şarkılar, türküler söylendi, zeybekler oynandı, anılar anlatıldı.

Pazar sabahı arkadaşlarımızla beraber yaptığımız kahvaltıdan sonra seneye Dalyan’da buluşmak üzere otelden ayrıldık.