CHPNİN ÇIKMAZI

Kamagra online  

CHP’nin kuruluş felsefesi, eskimiş, yozlaşmış ve kendi kendini yoketmiş sistemin üzerine bambaşka temellere dayalı bir sistem inşa etmektir. M.Kemal döneminde bu başarılmış, “ümmet” temelli monarşiden “millet”e dayalı Cumhuriyete geçilmiştir.

Ekonomi alanında tam bağımsızlık benimsenmiş, milli ve planlı bir ekonomi ile büyüme sağlanmıştır. Özellikle İzmir İktisat Kongresi kararları, bugün bile oldukça ileri sayılan adımlardır. “Devletçilik” ilkesi, bugün anlaşıldığı şekli ile herşeyin devlet tarafından yapılması veya özel sektöre rakip olması olarak değil, milli sektörün çeşitli sebepler ile yapamadığı alanlarda faaliyet gerçekleştirilmesini kapsar. Nitekim 50’lerde ve 60’larda büyümeye başlayan özel sektör yöneticileri KİT’lerde yetişmiş kalifiye elemanlardır.

CHP’nin tek çıkış noktası, kuruluş felsefesine uygun olarak yenilikçi, statüko bozan ve modernist bir tavır takınmasıdır. İşi son derece zordur; zira felsefesine muhalefet edenler “din” ve “adam kayırma” silahlarını gayet güzel kullanarak kurulmuş olan cumhuriytin temel felsefesini aşındırmakta ve CHP’yi savunmaya itmektedirler. Halbuki CHP savunma değil forvet oyuncusudur. CHP gol atan taraf olmalıdır, kale bekleyen taraf değil. CHP’nin ihtiyacı olan tek şey, Hitler de iktidara taşıyan ve geniş halk kitleleri tarafından desteklenmesini sağlayan bir Goebbels’tir.

Oy kullanamayan genel başkanından kendi taraftarlarını bile rakip partiye itmekte bir sakınca görmeyen ve sırf “biz demiştik;” diyebilmek için adayın gurur duyduğu mesleğini küçümseyerek başarısız olmasını bekleyen taşra teşkilatına kadar her kademe tarih önünde sorumludur.

Bu satırları reformist bir CHP sempatizanı olarak yazıyorum. En iyi ihtimalin AKP’nin tek başına iktidar olmadığı ve büyük ihtimalle sonrasında MHP ile birlik olacağı bir 13 Haziran sabahına uyanmamız olduğu bir gelecek bizi bekliyor.

CHP – MHP koalisyonu mu dediniz? Allah yazdıysa bozsun!

cheap Robaxin