Bodrum Gündem

BİTMEYEN ÇİLE…

27.06.2011

A⁺

A^-

Okumuyoruz, bilmiyoruz o zaman da kandırılıyoruz.

Özellikle gençlerimiz yakın tarihimizi okusalar ve öğrenseler şu an yaşadığımız sıkıntıların yeni olmadığını, tarihten gelen hesaplaşmanın bu günün aktörleriyle oynanan yeni bir versiyonu olduğunu görecekler ve ona göre tavır alacaklardı.

Sevgili gençlerimiz şu gerçeği çok iyi anlamalıdırlar; Gençlerimiz bu vatanın sahibidirler, kiracıları değil. Gençlerimiz kendi vatanlarına sahip çıkmak zorundadırlar. Sahip çıkmak ise bilgiyle, bilmekle, çalışmakla, akılla, yürekle olur. Gençlerimiz kendi vatanlarında “kiracı” konumuna düşmek istemiyorsa bunları öğrenmek zorundadırlar.

Dünü unutanlara veya bilmeyenlere Osmanlı’nın son yüzyılında yaşananların bir bölümünü hatırlatıp, bu güne geçelim;
Özellikle Balkanlar’da Osmanlıyı parçalamak için çok yerde “Silahlı Çeteler” kurdurdular.(Bu günkü PKK gibi) Bunları “Özgürlük” kılıfında isyan ettirdiler. Mehmetçik, insanlarımızı öldüren bu çeteleri yok edince, “Aman çabuk olun, Türkler katliam yapıyor” diye Avrupa’yı ayağa kaldırdılar. Onlara göre bu insan hakları meselesiydi ve Avrupa bu konuda çok “hassastı”!.. Hemen olaya el koyuyorlar, masalar kuruluyor, diplomatik görüşmeler başlıyordu. Osmanlı masaya oturunca çaresiz kalıyordu. Borç batağında idi.(Şimdiki gibi) Osmanlı masadan hep “Reform” sözüyle kalkıyordu.(Şimdiki demokratikleşme paketleri gibi) Osmanlı, Balkan tebaasına her türlü hürriyeti verdi, imtiyazlı bölge statüleri, Özerk Prenslikler, toprak verdi, ama yetmedi.
Osmanlı’nın göremediği gerçek, esas niyetin Türklerin Avrupa’dan çıkartılmasıydı.(Bu gün AB’ye almadıkları gibi)
Eğer böyle olmasaydı Balkanlarda son yüzyılın en büyük soykırımı yaşanırken, tarihi kaynaklara göre 4,5 Milyon Türk katledilirken, İnsan hakları savunucusu Avrupa’nın sesi çıkmaz mıydı?..
Oysa, uygar batı kılını bile kıpırdatmadı…

Dün böyleydi de bugün farklı mı? Dün, Türkleri Balkanlardan atanlar ve Sevr’i gerçekleştirenler şimdi de Irak’ta yaptıklarını, Suriye’de yapmakta olduklarını, yarın da Türkiye’de uygulamak isteyeceklerdir. Hiç kuşkunuz olmasın bu oyunun planları yıllar önce hazırlanmıştır.

Yapılanlara beraberce bakalım:
*Öncelikle 2002 de tükenmiş olan PKK ayağa kaldırıldı.
*Kürtçülük konusu Uluslararası zemine taşındı.
*PKK Önderi Öcalan “taraf” konumuna yükseltildi.
*Demokratikleşme-Çözüm-Açılım ambalajıyla “Kürtçülük Şuuru” uyandırıldı ve “Kürt Milleti” yaratma yoluna gidildi.
* Tüm bu operasyonlar ABD-AB-AKP-Feto işbirliğiyle yürürlüğe kondu.
*Direksiyonda ise, “Lâiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğu için Anayasa Mahkemesi tarafından mahkum edilen AKP vardı.
*Yargı ele geçirildi.
*Haksız ve düzmece elektronik belgelerle Türk Ordusunun Generallerinin büyük bir kısmı hapse konuldu. TSK tarihinin en ezik, en moralsiz dönemine sokuldu.
*Toplum sindirildi, korkutuldu. Herkes, dinleniyorum psikozuna itildi.
*Sesi çıkanlar, karşı çıkanlar ya işinden, ya özgürlüğünden oldular.
*Devleti en hassas birimleri cemaat ve tarikatların eline verildi.

Yapılacaklara da bakalım;
* AKP Hükümetinin emriyle, Öcalan ile görüşen devlet yetkilileri bir anlaşmaya vardılar. Henüz bu anlaşmanın şartlarını Türk Milleti olarak bilmiyoruz. Fakat, PKK-DTK-BDP nin taleplerini biliyoruz. Anayasamızın değiştirilemeyecek maddelerinin değişmesini talep ediyorlar. Anayasa değişiklikleri, Demokratik Özerklik, Ana dilde eğitim, ikinci bayrak, kendi ordularını kurmak ve Öcalan’ın serbest bırakılmasını sağlamak için, PKK ve onun Siyasi kanatları olan DTK ve BDP kanalıyla sivil itaatsizlik tüm bölgeye ve büyük şehirlerimize yayılacak. Eşzamanlı olarak terör olayları tırmandırılacak.
*Bu arada, “Ne Mutlu, Türküm Diyene” yazısı silinip yerine “Her Türk Generali Bir Gün Hapsi Tadacaktır” yazdırılacak ve Emekli veya Muvazzaf üst rütbeli subaylar tutuklanmaya devam edilecektir.
*Kanlı olayları bastırmak için çırpınacak Türk Güvenlik güçleri, vizeleri kaldırdığımız Arap ülkelerinden gelen profesyonel provokatörler ve TSK düşmanı cemaatler kanalıyla, dünya kamuoyu önünde küçük düşürülmeye çalışılacaktır.
*Daha sonra Türkiye’den nefret eden bazı Kürtçü-Bölücüler ve cemaatler can güvenliklerini bahane edip, “Uluslararası Barış Gücü’nün” bölgeye gelmesini isteyeceklerdir.
*Eğer başarılı olabilirlerse, önce demokratik özerklik, sonra bağımsızlık ve nihayetinde Barzani’nin başkanlığında “Büyük Kürdistan’ı” kurmak isteyeceklerdir…

Bunlar, özellikle gençlerimize iddialı tezler olarak görünebilir. Ama sadece Sevr Antlaşmasını okurlarsa, aynı emperyalist devletlerin geçmişte yaptıklarını ve neler yapabileceklerini çok net görebileceklerdir.

Bu tuzağın bu çilenin ilkini her türlü yokluğa, fakirliğe, yalnızlığa rağmen Büyük Atatürk’ün önderliğinde Türk Milleti olarak, hazırlayanların kafalarına geçirmiştik.
Bu kez içerden de yardım alıyorlar, işimiz daha zor ama imkansız değildir. Kendimize güvenmemiz, yasalara uygun biçimde demokratik tepkimizi kullanmaktan çekinmememiz, gördüğümüz yanlışlıklar için ilgilileri yazıyla veya maille uyarıp kayda geçirmeliyiz. Nasılsa bir gün herkes hesap verecektir.

Bunların kof olduklarını, kendi güçlerini olduğundan daha fazla gösterdikleriyle ilgili olarak size üç örnek vermek istiyorum;
*Tüm bu cemaatlerin-tarikatların Türkiye’nin toplam nüfusuna oranı yeni açıklandı, sadece % 6.
*Tüm baskı ve tehditlere rağmen bölücü BDP’nin aldığı oy oranı yine sadece
% 6..
* Cemaatin finanse ettiği ve seyredilmesi için kampanyalar düzenlediği “Eşrefpaşalılar” filmini tüm sezon boyunca topu topu 400 bin kişi izledi.
“Recep İvedik cheap Paxil 2” filmini sadece 6 haftada 4 Milyon 270 bin kişi izledi !…