Bodrum Gündem

Yerel Basın Demokrasinin Temel Direğidir..

3.Yaş Heredot Derneğinin kış dönemi konferanslarından ilki Bodrum Ticaret Odası Konferans Salonunda yapıldı.

Yerel Basın Demokrasinin Temel Direğidir..
28.09.2011
0
A+
A-


 

 
Proscar online
Yerel Basın

Demokrasinin Temel Direğidir…

3Yaş Heredot Derneğinin kış dönemi konferanslarından ilki Bodrum Ticaret Odası Konferans Salonunda yapıldı. Prof. Dr. Haluk Şahin “Türkiye’de ve Dünyada Medya Nereye Gidiyor” konulu sunusunu önce İngilizce, sonra Türkçe olarak sundu.


Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem


Gastrointestinal Bodrum Herodot Üçüncü Yaş Akademisi, Bodrum Ticaret Odası ve Bodrum Rotary kulübünün destek ve katkıları ile Eylül 2011de başlayarak Nisan 2012de son bulacak bir Kültür ve Tarih konferansları dizisinin  ilki  “Türkiye’de ve Dünyada Medya Nereye Gidiyor”  başlığı ile Prof. Dr. Haluk Şahin tarafından İngilizce ve Türkçe olarak sunuldu.


 


Konferansın 14.30’da başlayan ilk bölümü İngilizce olarak gerçekleştirildi. Konferansa Bodrum’da yaşayan İngilizlerin yanı sıra Bodrum’da faaliyetlerini sürdüren yerel ve ulusal medya temsilcileri ile birlikte Türk konuklar da  katıldı.  Katılan İngiliz konuklar “Bu tür etkinlikler bizim için çok önemli, bu  konferansların devam etmesini diliyoruz” dediler.


 


15.30’da başlayan Konferansın ikinci bölümünün “Türkiye’de ve Dünyada Medya Nereye Gidiyor” başlığı ile Türkçe sunumunu yapan Prof. Dr. Haluk Şahin, gazetelerin olmadığı bir toplumda demokrasinin de olmayacağını kaydetti. Türkiye’de iletişim konusunda ilk doktorayı yapan akademisyen unvanına sahip  olan Prof. Şahin “Gazeteler Ölüyor mu?” sorusu ile başladığı konferansında teknolojik gelişim sonucu ortaya çıkana “Sosyal Medya”nın önemini ve gazetelerin yerini bu mecranın aldığını söyledi. Yeni kuşağın artık gazete okumadığını bunun yerine purchase Viagra Twitter ve Facebook’ un gazetelerin yerini aldığını ifade etti.


 


Yerel Gazeteler Çok Önemli…


Yerel basının Türkiye için çok önemli olduğunu, ABD ve Avrupa ülkelerinde yerel basının çok iyi işlediğine değinen Şahin, Yerel Basının demokrasinin temel direği olduğunu ifade etti. Prof. Şahin, “Türkiye’de yerel medya, yerel basın çok ihmal edilmiştir. Yerel medyanın bulunduğu nokta da çok kötü durumdadır. Gazetecilik ruhu olmayan yerel medya sadece resmi ilan kapmak için gazete çıkartmaktadır. Esas işi gazetecilik olmayan çeşitli matbaa veya işletmeler, sadece resmi ilan alabilmek için gazete çıkarmakta ve bu nedenle de kalite düşmektedir. Yerel basın demokrasinin temel direğidir. Ancak gelecek dönemde yerel basının geleceği çok parlaktır” dedi.


 


Gazetelerin Devri Bitiyor…


Prof.Dr.Haluk Şahin teknolojinin gelişmesi ile gazetelerin devrinin artık geçtiğini, burada yaşanan bu kaçınılmaz gelişmelerin  yan etkililerinden  en önemlisinin bazı gazetelerin kapanması ve gazetecilerin işsiz kalması sonucunu doğurduğunu da ifade etti. Gazetelerin geçtiğimiz 150 yıl süreyle dünyada  hüküm sürdüğünü, Türkiye’de gazetelerin ömrünün 2036’da son bulacağının öngörüldüğünü söyleyen Şahin “Bu çok ciddi bir sorun. Bizler, gazeteyi elle tutup okumaya alışmış bir toplumuz. Ancak yeni nesil, internet üzerinden olayları takip ediyor. Dünyada bir sürü gazete kapandı.  Birçok çözüm aranıyor, ancak henüz sonuç alınmış değil” dedi. Haluk Şahin, İnternet üzerinden yayın yapan sosyal paylaşım sitelerinin mevcut medyanın yerini almaya başladığını, bu sebeple başta kendisinin olmak üzere, herkesin  de Twitter ve Facebook’a üye olmasının kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. Prof.Şahin yeni kuşağın ağırlıklı olarak sosyal paylaşım siteleri üzerinden görüştüğünü ve buralardan haber okuduklarını, yeni dünyaya ayak uydurmak için bunların olması gerektiğini savundu.  Prof. Şahin  Twitter ve Facebook’ a üye olduktan sonra öğrencileriyle ilişkilerinin de düzeldiği bilgisini verdi.


 


 


Kaç Kişi Gazeteci Etiğine Sahip…


Prof.Dr.Haluk Şahin sosyal medyanın önemsenmesi ve dikkate alınması gereken bir konu olduğunu, herkesin bu mecralarda fikrini rahatlıkla ifade edebileceğini söylerken, torunlarınızla diyaloglarını da düzelecektir dedi.  Konferansa katılan konuklardan Bodrum Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Rüştü Tezcan’ın  “Sosyal medya  demokrasi adına insanların bir şeyler üretmesini sağlıyor. Dolayısıyla yaygınlaştırıyor. Ama içinde bir çelişki de barındırıyor. Uğur Mumcu’nun –Bilgi Sahibi Olmadan, Fikir Sahibi Olunmaz.- sözünü de dikkate alırsak , bireyler olguları çarpıtıyorlar, eksiltiyorlar, doğruluğunu araştırmadan paylaşıyorlar” sözüne Prof.Dr.Haluk Şahin “Gazetecilik mesleğinde etik ilkeler var. Bir haberi vereceğimiz zaman onun mutlaka belirli filtrelerden geçmesi gerekiyor, doğrulanması gerekiyor. Gazeteci aynı zamanda o etiği içselleştirmiş olarak biliniyor ve yazdığı yazınında doğru olduğunu varsayıyoruz. Şimdi herkes gazeteci olunca ve herkes aktif olarak bu dolaşıma katılınca, bu insanlar aynı etik ilkelere sahip olmadığına göre ne olacak?  Böyle durumlarda önemli bir olay patlak verdiğinde  insanlar güvendikleri gazetelerin internet sitelerine yöneliyorlar.  Örneğin deprem olduğu zaman hemen gidip güvendiği internet sitesinden o bilgiyi alıyor.  Gazetecilik etiğine ve olgularına  sahip olmayan insanların fikir değiş tokuşu etmelerinin demokrasi açısından ne kadar yararı vardır? “ dedi.


 


Basının Üzerinde Redesign Projesi Var


Prof.Dr. Haluk Şahin, “Türkiye’de siyasi olarak medyaya yönelik baskıların oldukça yoğun. Türk toplumunda siyaset kurumu ile medya arasındaki gerilim oldukça normal. Gazetecileri hapsetme geleneği olmayan toplumlara bunları anlatmak zor. Basın kanunu değiştirildi.  2007′de ceza kanunuyla gazeteciler hapse atılır hale geldi. Şu anda 67 gazeteci hapiste. Bu sayı İran’dakinden ve Çin’dekinden fazla. Kanunlarda mutlaka değişiklikler yapılması lazım. Türk basını için yürütülen redesign projesi 2001 yılından bu yana yürütülmektedir. Buna yaparken bazen sopa, bazen havuç kullandılar. Özel kredi gibi yöntemlerle televizyonların, gazetelerin el değiştirmesine ön ayak olundu. Bir gazetecinin kendisini vicdanıyla siyasi otoriteye bağlamasına anlam veremiyorum. Böyle gazetecilik olmaz. Gazeteci kimseye bağlı olmaz. Günümüzde soruşturmacı gazetecilik yapabiliyor muyuz? Bir kısmı devlet ihalelerine giriyor. Şu anki gibi tüm kurumlara hakim olmaya çalışan bir hükümet varken bağımsız gazetecilik olmaz. Hükümetle ihale diyaloğuna girmeyen medya ilişkilerine ihtiyaç var. Sahibi belli olmayan, kimseye bağlı olmayan gazetelere ihtiyaç var.” dedi.


 


Yerel Yöneticilerimiz Genellikle Tahammülsüzdür…


Yerel gazetelerin ve gazetecilerin var olabilmek için birkaç seçeneği olduğunu ifade eden Prof.Dr.Haluk Şahin “Bunlardan bir tanesi İskandinav ülkelerinde olduğu gibi İdari birimler tarafından organize edilmiş olan Fonlardır. Ne kadar çok farklı görüş dile getirilebiliyorsa orada demokrasi o kadar iyi işliyordur. Bir diğeri yerel yöneticilere yaranma meselesidir. Çünkü bizdeki yerel yöneticilerin bazıları genellikle tahammülsüzdür. En küçük bir eleştiriye bile katlanamazlar. Bunu hemen cezalandırmaya kalkarlar ve onlardan kaçmanız mümkün değildir. Çünkü küçük bir yerde yaşamaktasınız ve her an yüz yüze gelebilirsiniz.   Başka bir seçenekte; bütün dünya ile birlikte Türkiye’de değişimler yaşanıyor. Sermaye merkezleri artıyor. Yeni güç odakları ve reklam pazarları ortaya çıkıyor. Yerel gazete ve dergiler bu pazarlardan yararlanabilirler” dedi.




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.