Bodrum Gündem

GELECEK / GERÇEK GELİŞME…

*Emperyalist Devletler, asırlardır uyguladıkları ?güç kullanarak sahip olma? alışkanlıklarından kolay- kolay vazgeçmeyecekler.
Gerek Irak?ta olanlar, gerekse Tunus-Libya-Mısır?da yapılanlar, önümüzdeki aylarda Suriye?ye uygulanacak planlar bizim bu düşüncemizi doğruluyor.

*Dünya nüfusu bu hızla artmaya devam ederse, üzerinde yaşadığımız yerküre biz insanlara yakında hizmet veremeyecek. Çünkü adına ?dünya? dediğimiz yerkürenin de bir kapasitesi var.

*Devletler, kuruluşlar, firmalar, insanlar olarak bizi besleyen, doyuran, barındıran dünyamızı bu şekilde hor kullanmaya, tahrip etmeye devam edersek bizden sonraki nesle, yani çocuklarımıza, torunlarımıza üzerinde yaşayabilecekleri bir dünya bırakamayacağız.

Bu üç gerçek, önümüzdeki zamanların çok zorlu geçeceğini göstermektedir. Bir nesil sonra, yani yaklaşık 50 yıl içinde, insanlar ?bir bardak temiz su? için savaşacak hale gelecekler.

Bu kaos ortamından, ?Gerçek Gelişmeyi? sağlayan, teknolojiyi ve bilimi en iyi kullanan ve  ?Ulus Devlet? yapısını koruyan ülkeler sağlam çıkacaklardır. Diğerleri ise  yüzlerine ? Ketorolac online Özgürlük? maskesi takmış ?Köle Devletler? olarak yaşayacaklardır.

Köle olarak yaşamamak için, gelişmiş teknoloji ve bilime dayalı bir üretim düzeni kurmak zorundayız.
Dünya kurulduğundan bu yana insanın beklentileri fazla değişmemiştir. İnsan, aç-susuz kalmak istemiyor, barınacak yer istiyor, geleceğinin güven içinde olmasını istiyor.İşte bunu insanlara vermenin tek yolu ?Teknoloji?dir.? Teknolojinin kaynağı ise bilimdir.

İnsanlara bunları sağlayacak örgüt ise ?devlettir.? Bu devlet de
?Ulus Devlettir?? Ulus Devlet?ten başka bir devlet modeli, önümüzdeki kaos ortamında kendi insanlarına bunları veremez. Bu yüzden emperyalist devletler, sürekli olarak ?Ulus Devlet? modeline karşı propaganda yapmaktadırlar.

Gelecek- Gerçek Gelişme-Teknoloji-Bilim- zincirini kuracak, koruyacak, geliştirecek olanlar ise devleti yönetecek siyasetçilerdir. Eğer Türkiye bugün her alanda aksaklıklar yaşıyorsa, bunun en önemli sebebi iktidarda olsun muhalefette olsun, yeteneksiz ve bilgisiz siyasetçilerdir.

Teknolojinin ve bilimin böylesine geliştiği bir çağda  bir iktidar, mevcut yolun sağını-solunu genişletip, ortadan bir çizgi ile ayırıp,  ?Duble Yol Mucizesi? diye övünüyorsa çok işimiz var demektir!…

Üretmeden yaşamayı, dünyanın en pahalı faizini ödeyip, ithalata dayalı bir ekonomiyle sürekli borçlanmayı, her tesisi ve her binayı satmayı tercih eden bir iktidar üç seçimdir ?tek başına? iktidar oluyorsa daha çok işimiz var demektir !…

Cumhuriyetin temel değerlerine karşı olduğunu açıkça söyleyen, Anayasa Mahkemesince mahkum edilen ve Ulus Devlet?e karşı olduğunu her fırsatta tekrar eden bir siyasi partiden teknoloji ve bilime dayalı gerçek bir kalkınma beklemek fazla hayalcilik olmaz mı?

Her ortamda ve her yerde, her kadın en az 3 çocuk doğurmalıdır diyen ve bunda ısrar eden bir siyasi iktidarla işsizliği ve fakirliği nasıl yeneceğiz, bilen var mı?

Türk Müteahhitlerinin Yurtdışı çalışmaları ile hep övünürüz. İyi de o zaman niçin boğaz köprülerini Japonlara, Nükleer Santralı Ruslara yaptırıyoruz?  Sağlıkta, bilgisayar ve iletişim araçlarında, kısmen otomotivde niçin dışa bağımlıyız. Dünyanın ilk 500 Üniversitesinde niçin bizim üniversitelerimiz gerçek anlamda yoklar ?..

Her toplum kendi geleceğini kendi hazırlar. Bu anlayıştaki bir iktidarla gideceğimiz yer, Ortadoğu?nun birbirinin boğazına her fırsatta sarılan, kendisini bağımsız sanan  ?köle devletlerinden? biri olmaktır.
Türkiye?nin parçalanması, fakirleşmesi, çağdaşlıktan uzaklaşması bizden başka kimsenin umurunda olmaz. Hatta buna çok sevinecek devletlerin sayısı oldukça fazladır !…

Mevcut iktidarın bu yazdıklarımızı bilmeleri mümkün değildir. Onlar Ortaçağ?ın karanlığını, cemaatçiliği, tarikatçılığı, dini istismar etmeyi, insanları yokluk ve yoksullukta birleştirmeyi bilirler. Zenginleşmek, büyümek, kalkınmak kelimelerinden sadece kendi cepleri için olanını anlarlar.
Bütün bedduam ve suçlamam, bu gerçekleri bildikleri halde susan, iktidara yalakalık yapan iş alemi ve üniversite- bilim dünyasınadır. Yanlışa karşı çıkmayan, bildiği doğruları milletinden saklayan, kendi menfaati için ülkenin geleceğini üç kuruşluk servetini korumak uğruna satanlar, ülkemizin geleceğini karartanlara destek verenler Türkiye?nin ve Türklüğün dostu değildirler?

Gerçek kalkınmayı sağlamak ve geleceğimizi tarihimize yakışır şekilde kurmak, içi ?Vatan Sevgisi? ile dolu olanların işidir. Üzerinde yaşadığımız, her santimini şehit kanlarıyla suladığımız topraklarımızı ?Vatan? olarak değil de, ?satılabilir arazi parçası? olarak görenler bu hissi anlayamaz..

?Dört tane kelebek bir gün ateş görmüşler. Bunun nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istemişler. Birinci kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve üzerinin aydınlandığını görmüş. Arkadaşlarının yanına gelmiş ve;
Bu ateş aydınlatıcı bir şey! demiş?
İkinci kelebek bununla yetinmeyerek daha fazla şey öğrenmek istemiş. Biraz daha yaklaşmış ve ısındığını hissetmiş. Demiş ki;
Aynı zamanda bu ateş ısıtıcı bir şey !..
Üçüncü kelebek bununla da yetinmemiş  biraz daha, biraz daha yaklaşmış bir anda ateşin kanatlarını yaladığını hissetmiş ve yanmış kanatlarıyla geri dönmüş ve demiş ki;
cost of Strattera Bu ateş yakıcı bir şey !.. treatment of mania
Sonuncu kelebek daha da çok şey öğrenmek istiyormuş. Biraz yaklaşmış, aydınlığını görmüş. Biraz yaklaşmış, ısındığını hissetmiş. Biraz daha yaklaşmış, ateş kanatlarını kavurmuş ve biraz daha yaklaştıktan sonra tamamen yanan kelebek ?poff? diye ortadan kayboluvermiş. Ateşin gerçekten ne olduğunu belki bir tek o öğrenmiş ama geri dönüp söyleyememiş. Çünkü o ateşin içinde kaybolmuş ve   bir şeyi; Ancak içinde kaybolan bilebilirmiş?

Ne mutlu vatan sevgisinde kaybolanlara, ne mutlu Türküm diyene?

Sağlık ve başarı dileklerimle 

18 Ekim 2011

RİFAT SERDAROĞLU
[email protected]

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.