Bodrum Gündem

KİLİSE Mİ? MEYDAN MI?

04.11.2011
0
A+
A-

Bodrum Belediye Meclisi?nin oybirliği ile aldığı Halk Eğitim Merkezi?nin yerine kilise yapma kararı kamuoyu ile yeterince paylaşılmadığı gibi süreç ve amaç hakkında tatmin edici bilgilendirme yapılmadı.

      Konunun birçok açıdan irdelenmeye ihtiyacı var. Her şeyden önce şunu belirtmeliyim ki,biz hoşgörü medeniyetinin mirasçılarıyız.Anadolu?nun değişik bölgelerinde gayri-müslim teba asırlarca güven içinde inançlarını yaşaya gelmişlerdir.Hatta Osmanlı padişahı Hıristiyan eşi için sarayda kilise bile yaptırmıştır.Şayet dini açıdan kiliseye gerçekten ihtiyaç varsa,talebi yerine getirmek hem tarihi,hem de insani bir görevdir.Bodrumluluk kültürü ve hoşgörüsü açısından inançlara saygılı olmak asli görevimizdir.

      Bodrumlunun kilise yapımıyla ilgili bir sorunu olamaz. Özellikle Belediye Meclisince oybirliği ile alınan bu kararda turistik beklentilerin ön plana çıkmasından daha doğal bir şey olamaz. Ancak birçok alelacele alınan kararlar daha sonra başımızı çok ağrıtmıştır.O nedenle bu denli kritik kararları alırken ekonomik, turistik,teolojik,politik ve psikolojik  kriterleri göz ardı edemeyiz.

                      İsterseniz bu kararı madde madde birlikte irdeleyelim. brand Viagra delivery overnight

     1-Arkeolojik açıdan: elimizde bir tek duvar taşı bile bulunmayan ,sadece fotoğrafa bakılarak yapılacak olan bir kilise için arkeologlardan görüş alınmış mıdır?Herşeyi ile yeni olacak olan bu binanın arkeoloji bilimi açısından bir anlamı varmıdır?

     2-Şehircilik ve turizm açısından;Sayın Kocadon?a da anlattığım gibi,  Hilmi Uran Meydanı ile ilgili bir önerim vardı.Gümrük,Orman ve Halk Eğitim binalarının tamamen yıkılıp insanların denizle buluşturulacağı ve rahat nefes alacağı bir meydan düzenlenmesi?

     Ayrıca canlı müzik yapmaya müsait bir platform,su ve ışık oyunlarının yapıldığı cıvıl cıvıl cazibe merkezi bir meydan düşünün.Yetmedi,meydana bakan binaların cephelerinde eski Bodrum mimarisine uyumlu bir restorasyon çalışması.İşte size hem ferahlığı,hem de canlılığı ile bir başka açıdan çarşı perspektifi?İnanın çarşının kalbi Hilmi Uran meydanında atar.Eğer amaç turizme ve çarşı esnafına hizmetse sadece kiliseye takılıp kalmamak gerekir.Esnafın ve turizmin yüzünü güldürecek daha ne projeler var,yeter ki Bodrum?a ciddiyetle gönül verelim.

      3-Tarihi ve diplomatik açıdan;O muhteşem tarihi eseri yıkmanın hiçbir mantıki izahı olamaz.Bu vaktiyle işlenmiş bir tarih ve sanat cinayetidir.O zamanın bazı duygusal tepkileriyle kiliseden intikam almanın yanlışlığını zaten kimse savunmuyor Bodrum?da.Nitekim bu icraata imza atanlar zamanla hatalarını kabul etmişlerdir.Tarihten ve toplumdan dileyeceğimiz özür eseri geri getirmeyecek.Ancak şimdi kilisenin kopyasını yapmakla tarih tekerrür etmez,hatadan dönülmüş olunmaz.

     Ayrıca söz konusu olan kilise olunca,Yunanistan?la aramızdaki ?mütekabiliyet? esasını (karşılıklı denklik) da dikkate almalıyız.Başımıza buyruk hareket edemeyiz.Bu işin bir de diplomatik kuralları ve teamüller  var.

      Bugün Kos?ta çarşıdaki ve kale içindeki camiler niçin ibadete kapalı? Rodos?taki Süleymaniye Camii restorasyon bahanesiyle kaç yıldır kaderine terk edildi? AB?den ödeneği alındığı halde  niçin restorasyon tamamlanmıyor? Yine Muradiye Külliyesi ve Camii niçin yıkılmaya terk edildi? Sakın yanlış anlaşılmasın bunları misilleme yapalım diye yazmıyorum.Ama madem hoşgörü ve turizm adına bir jest yapacağız,mütekabiliyet gereği ,Vakıflar Genel Müdürlüğü devreye  sokularak Rodos?taki Muradiye Camii?nin restorasyonunu üstlenip,ibadete açılmasını sağlayamaz mıydık?Böylece o bahçede medfun,kabir taşları parçalanmış  ecdadımızın kemikleri sızlamamış olurdu.Bununla ilgili resmi bir girişiminiz oldu mu?Doğrusu merak ediyorum. Valtrex no prescription

     Peki yapılması gereken neydi? Doğru olan;Sevr kompleksinden kurtulmuş milli onurumuza yakışan;Rodos ve Bodrum Belediyelerinin veya mülki amirlerinin aynı anda ortak bir protokol yapmalarıydı.Üstelik bu iş Belediyeleri aşan bir prosedür gerektiren şeydir.

buy Accutane online   İşin en düşündürücü tarafı;edindiğimiz bilgilere göre  bu projenin parasının Kos?tan gelecek olmasıdır. Yanlış duymadıysam süreç böyle işleyecekmiş.Borç batağındaki, iflasın eşiğindeki komşumuza bu külfeti yüklemek ayıp olmaz mı? Yoksa devrede uluslar arası misyoner faaliyeletlerin organizatörü  DÜNYA KİLİSELER BİRLİĞİ  ve onun finans kaynağı AMERİKAN BOARD TEŞKİLATI?mı var?

  4-Amaçlar açısından;alınan bu meclis kararının amacı ve kapsamı net değildir.Bu kiliseyle çarşı esnafının gelirini yüzde kaç arttırmayı öngörüyorsunuz? Bu binayı kilise olarak hizmete açıp papaz mı isteyeceksiniz? Müze mi yapacaksınız,hizmet binası mı,yoksa kafeterya mı?Velhasıl kamuoyunun kafası karışık.

  5-Bürokratik açıdan; Milli Eğitim?den olumlu görüş veya olur alınmış mıdır? Arsa takası konusunda mutabakata varılmış mıdır?

  Demem o ki, sosyo-ekonomik, diplomatik ve bürokratik alt yapısını hazırlamadan ?KİLİSE YAPILACAK ! YAP! ?mantığını tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor.

  Yoksa kiliseye veya tarihi bir eseri yeniden canlandırmaya kimsenin karşı çıktığı yok. Yangından mal kaçırırcasına bu telaş niye?

  Amaç ticareten üzüm yemek mi, yoksa siyaseten bağcıyı dövmek mi? Onu bilelim yeter.Bu karar ileride siyaset satrancında bir hamle olarak istismar edilirse şaşmam.

Hoşçakalın?

Not: Atatürk?ümüzün ve silah arkadaşlarının,kahraman gazi ve şehitlerimizin bize emanet ettiği Cumhuriyet?imizin 88. Kuruluş yılını ve mübarek Kurban Bayramınızı tebrik ederim .

ETİKETLER:
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. erdil ünsal dedi ki:

    Radikal Gazetesinin 20 Kasım 2009 günlü yazısında, Van?ın Yukarı Bakraçlı köylülerinin 8. ve 11. yüzyıllar arasında inşa edilen ?yedi kilise? nin önemli bir inanç turizmi geliri getirdiğini ve yılda 10000 yabancı turistin köylerini ziyaret ettiğini yazmıştı. (Bak: 20Kasım 2009 RadikalGaz.)Hatta, kilise önünde yer alan cami imamı bile köyün inanç turizmi ile kalkındığını söylediği gazete yazısından anlaşılıyordu. Van?ın Akdamar kilisesi geçen yıl inanç turizmine büyük bir törenle açıldığı dikkate alındığında, Bodrum Halkevinin tekrar kiliseye dönüştürülmesi için yazı sahibini (ismi yazılmamış) mübadeleli durumlar yaratmasından endişe etmesine gerek olmadığını düşünüyorum. Bitez?in senelerdir onarılmayı bekleyen tabanı kılıç balığı mozikleri ile bezenmiş kilisesinin de bu kiliseye dönüştürülme gelişmeleri arasında ele alınması faydalı olacaktır. Bodrum?un çoğunlukla yabancı turizm geliriden nemalandığı düşünüldüğünde, gerek halk evinin gerek Bitez Ortadoks Gara kilisesinin inanç turizmine açılmasını istemek için Ortadoks mezhebine mensup bir kişi olmak gerekmemektedir.
    Saygılarımla,
    Erdil ÜNSAL