Bodrum Gündem

İlhan Cihaner: “Basın, Basın Olalı, Böyle Zulüm Görmedi”

29.11.2011
0
A+
A-

 Atatürkçü Düşünce Derneği ve Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü tarafından Bitez?de ?Bağımsız Yargı ve Demokrasi? konulu konferans veren Denizli Milletvekili İlhan Cihaner Anayasa?da yapılacak yeni değişiklikler konusunda yurttaşların uyanık ve dikkatli olması gerektiğini belirterek Ak Parti hükümetini ve Başbakan Erdoğan?ı topa tuttu.

buy Nolvadex online

Bodrum Gündem Haber

Bitez?de Ambrossia Otel?de CHP İlçe Örgütü tarafından düzenlenen ?Bağımsız Yargı ve Demokrasi? konulu konferansa konuşmacı olarak Denizli milletvekili İlhan Cihaner katıldı. Cihaner ?Anayasa vatandaşların hak ve özgürlüklerini teminat altına alması gerekirken yeni çıkarılan yasalarla ortaçağa geri dönüyoruz. Çıkarılacak en tehlikeli yasalardan biri Devlet Sırrı yasası, başbakanın başında bulunduğu kurul neyin sır olup olmadığına karar verecek. Başbakan Kürt ve Alevi toplumları üzerinde yaratmaya başladığı ırkçılık ve ayrımcılık politikaları ile ülkeyi bir iç savaşa sürüklüyor. Bunlar mı yüzleşecekler yüzsüz olanlar yüzleşemezler. Ayrıca başbakan özür dilemedi. Acı çekenlerle dalga geçti. Gündemi değiştirmeye çalıştı.? dedi. CHP İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürk, Bitez Belediye Başkanı İbrahim Çömez, Turgutreis Belediye Başkanı Mehmet Dinçberk, Atatürkçü Düşünce Derneği Bodrum Şubesi Başkanı Sertaç Tözün, Muğla Baro başkanı Av.İlker Güven Gürkan ve yaklaşık 300 kişinin izlediği konferansta konuşan ve sözleri sık sık alkışlarla kesilen Cihaner Ak Parti hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a yüklendi.

Hükümet Şizofrenleşmiş Durumda?

12 Eylül ihtilalinin ardından başa gelen hükümetlerin ve toplum olarak yargı bağımsızlığı ve demokrasiye sahip çıkılamadığını belirten Cihaner ?Hiçbir dönemde AKP hükümetinde olduğu gibi yargı konusunda pervasızca davranılmadı. AKP hükümeti yargıya ait fonksiyonları yerine getiren tüm organları kendisine bağlı birer bürokratik büro haline getirdi, ve yargının bağımsızlığı ortadan kaldırıldı. Eğer bu gidişe dur denilmez ise yargı ve demokrasi adına geleceğimiz çok karanlık. Yeni bir HSYK oluşturuldu. Görünüşte yargıç ve savcıların seçtiği son derece demokratik bir kuruluşla karşı karşıyaydık. Ama öyle atamalar yapıldı ki Cumhurbaşkanı?nın atadığı kişiler arasında bağımsız yargıyı etkilemek suçundan hakkında dava açılmış savcılar vardı. Bunlara itirazımızı yaptık. Tepkimizi gösterdik. Hükümetin gözü o kadar karardı ki bunlar HSYK?nın çıkarmış olduğu yönetmeliklere yargı yolunun kapalı olduğunu söyleyecek kadar gözü kararmış ve şizofrenleşmiş duruma geldiler. Özellikle Ergenekon ve Balyoz davaları gibi darbe davalarında vicdani kanaatlerini tahliyeden yana kullanan savcı veya hakimlerin başlarına gelmeyen kalmadı, ya sürüldüler, yada tehdit ile baskı altına alındılar. Tüm bunlar yargının ne hale geldiğini gösteriyor. Bu nedenle yeni HSYK üyelerine de ya bizim istediğimiz yönde kararları verirsiniz yada size hayatı zindan ederiz mesajı veriyorlar. Bu nedenle HSYK?da görevli savcılardan yargı bağımsızlığını güçlendirecek kararlar çıkmasını bekleyemeyiz? dedi.

Özel Yetkili Mahkemelerin Gözü Dönmüş Durumda?

Özel Görevli Mahkemelerin kaldırılan DGM?lerin yerini aldığını ve siyasi iktidarın aleti ve insanların hayatının her noktasına girecek kadar gözü dönmüş vaziyette hareket ettiğini belirten Cihaner ?Bu mahkemelere düşen her kişinin her türlü hareketleri onlara göre suçtur. Bu mahkemeler olduğu sürece hiç kimsenin güvenliği yoktur. Gazeteci yaptığı araştırmadan, yazar yazmadığı ancak hazırladığı kitaptan dolayı terörist ilan edilebilir.Sıradan yurttaş olup bir toplantıya katılır, bu mahkemelere göre bu toplantı darbe toplantısı siz terörist veya darbeci olabilir, size hayatı zindan edebilirler. Çünkü bu mahkemelerde görev yapan savcılar ve hakimler özenle ayıklandı ve özenle seçildi. Yargı bağımsızlığı ve demokrasi üzerinde en büyük tehlike bu özel güvenlik mahkemeleridir. Bu uygulamalara hukuk terminolojisni de düşman ceza hukuku diyoruz. Gerçekten bu mahkemelerde yargılanan kişiler hak sahibi vatandaşlar olmak yerine ortadan kaldırılması gereken şeyler muamelesini görüyorlar. Kişi bir kez onların eline düştükten sonra artık o kişinin yaptığı her hareket her eylem en ağır suç olarak değerlendirilebilecek şekilde ele alınmaktadır. Bu mahkemeler varken hiç kimsenin güvenliği yoktur. Şu anda ceza yargılaması bakımından orta çağa döndüğümüzü çok rahatlıkla söyleyebilirim? dedi.

Basın Basın Olalı Böyle Zulüm Görmedi?

Demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından birinin basın özgürlüğü olduğunu belirten Cihaner ?AKP iktidarı yurttaşların sağlıklı ve objektif haber alabilmesi, olaylardan anında ve objektif olarak bilgilenmesini önlemek amacıyla en çok basın özgürlüğünü kısıtladı. Başbakan önce kendisi aleyhinde yayın yaptığına inandığı belirli gazeteleri boykot etmeye çağırdı, beklediği tepkiyi alamayınca aksine bu gazetelerin tirajı artınca belli medya guruplarına yönelik vergi sıkıştırmalarına başladı. Ardından açıkça medya patronlarından beğenmediği köşe yazarlarının işten çıkarılmasını istedi.  Kulağından tutup kapının önüne koyacaksın, dedi. Çok önemli yazarlar işten çıkarıldı yada işi bırakmak zorunda kaldı. Dünyada hapiste olan en çok gazeteci ne yazık ki ülkemizde mevcut. Medya patronları ile toplantı yaptı, bu toplantı aslında basın özgürlüğü adına sözün bittiği yerdir, böyle bir toplantıyı basına kapalı yaptı başbakan, olacak şey değil, İleri demokraside gelinen nokta 12 eylülü bırakın darbe dönemlerini de geride bırakmış durumda.Basın basın olalı böyle zulüm görmedi? buy diflucan dedi.

Yüzsüz Olanlar Yüzleşemezler Bu Tuzağa Düşmeyeceğiz?

Anayasa?da yeni çıkarılacak yasalar arasında yer alan Devlet Sırrı yasasının çok tehlikeli olduğunu belirten  Cihaner ?Anayasa vatandaşların hak ve özgürlüklerini teminat altına alması gerekirken yeni çıkarılan yasalarla ortaçağa geri dönüyoruz. Bu yasaya göre neyin sır olup olmadığını başında başbakanın bulunduğu bürokratlar tespit edecek. Buna yapılacak itirazda başında başbakanın bulunduğu kurula yapılacak. Bu çok tehlikeli bir durum? dedi.

Başbakan Gözünü Kararttı Ülkeyi İç Savaşa Sürüklüyor?

Başbakanın gözünü karartarak olayların üzerine gittiğini belirten Cihaner ?Başbakan süratle birlikteliği sağlamak yerine olası ayrışma noktalarını git gide derinleştiriyor. Adeta bir sıcak iç çatışmanın ve iç savaşın yollarını oluşturuyor. Bu nedenle başbakanın sürdürdüğü bu ayrımcı, ırkçı, devlet söylemine çok dikkatle takip edelim, tuzağa düşmeyelim. Başbakan etnik ayrılıkları kaşıyor, Müslüman Kürtleri mücadeleye çağırıyor. Meclisteki BDP milletvekillerine zerdüşt diyor. Toplumun her kesimine her türlü zulmü yapacaksınız, bu zulümleri görmemezlikten geleceksiniz, millete hayatı zindan edeceksiniz ardından yüzleşmekten bahsedeceksiniz. Başbakan birde yüzleşme edebiyatı yapıyor. Ama yüzsüz olanlar yüzleşemez.? Dedi.

Başbakan Özür Dilemedi, Acı Çekenlerle Dalga Geçti,Gündemi Değiştirmeye Çalıştı.

Cihaner başbakanın yaptığı açıklama ile özür dilemediğini belirterek ?Bir kere başbakan özür dilemedi arkadaşlar. Özür diliyormuş gibi yaptı medyada buna hemen sarıldı. Başbakanın asıl amacı gündemi değiştirmekti özür dilemek değil. Başbakanın o gün dediği şuydu. Başbakan literatürde böyle bir şey var mı? bilmiyorum, ama varsa özür dilemek gerekiyorsa ben  özür diliyorum, dedi. Bu özür değildir, bu daha olayın ne olduğunun farkına varamamaktır. Bu orada acı çekenlerle orada olan olaylarla dalga geçmektir. Bunun ilgili literatürü bile bilmemektedir. Özür dilemek bir pişmanlığa işaret eder, bir üzüntüye, acıya , empatiye işaret eder, başbakanın o konuşmayı yaparkenki hiddeti, şiddeti ve hemen o konuşmanın iki üç cümle sonrasında yine kendisine mahkumiyet hükmü veren hakimlerin inançları aidiyetlerine saldırması bile nasıl bir bakış açısı olduğunu çok net göstermektedir? dedi.

Combivent without prescription

Cihaner yaklaşık 75 dakika süren konferansın sonunda, kendisini izleyenlerin sorularını yanıtladı.

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.