Bodrum Gündem

KENDİ TARİHİYLE KAVGALI OLMAK

05.12.2011
0
A+
A-

AKP,  Cumhuriyetle ve kuruluş tarihimizle kavgası olan bir partidir. Özellikle Cumhuriyetin değerlerine ve Lâiklik anlayışına karşı buy Aciclovir ?hınç? doludurlar. Bu hınçlarını saklama becerilerini de gayet iyi kullanırlar.
Fakat bazen ?ne oldum delisi? havasına kapılıp, gerçek duygularını açığa çıkarırlar?
Cumhurbaşkanı Gül;
  ?10 Kasım?da sap gibi durmanın gereği yok? der?
Başbakan Erdoğan;  Türk Askerlerini toplu katliamla  şehit eden ve kendi insanlarının ölümüne sebep olan Seyit Rıza için, ?onun hüzünlü bir hikayesi var? deyip baş tacı yapar?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; ?Anayasa?nın ikinci maddesi ve Lâiklik yeniden yorumlanmalı? der.
AKP?li bir Milletvekili hızını alamayıp; ?Kurtuluş Savaşı yalandı, Yunanlılarla savaşmadık? diye saçmalar?
AKP?li Mardin Valisi; ?Geçmişte kahraman bildiklerimizin hain olduğunu öğrendik? demekten utanmaz..

Tüm bunlar, yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden yepyeni bir devlet kuran, Cumhuriyet yönetimini ve Demokrasiyi yaşam biçimi olarak seçen ve ?Şeriat Düzenine? son veren Atatürk ve devletimizin kurucularına olan hıncın dışa vurulmasının belirtileridir.
Bunlar bazı zaman iyice azıtıp, ?geçmişimizle yüzleşme? teranesinin arkasına sığınarak, Atatürk ve arkadaşlarını ?katliam? yapmakla suçlamaya başlarlar.

Bu devletin ekmeğini yiyip de, ekmek yedikleri yere ihanet edenlere iki belge ile yanıt vermek isterim. Bu kişiler vereceğimiz örneklerle pişman olup, devletten ve Türk Milletinden özür dilerler mi?
Hiç sanmıyorum.   Armut dibine düşer. Menemen de ki dedeleri ne yaptıysa bunlar da onu yapmaya devam edeceklerdir. Önemli olan Türk Milletinin uyanması ve gerçekleri görmesidir?

Belge 1:

buy Valtrex

Çanakkale Savaşları  43.Alay  1.Piyade Taburu  1. Bölük Yemek Listesi  (Yıl  1917)
 Sabah             Öğle                            Akşam
15 Haziran Üzüm Hoşafı      Yarım EkmekBuğday Çorbası
26 HaziranEkmek                  Yok                           Üzüm Hoşafı
18 Temmuz   Üzüm HoşafıYokYarım Ekmek
8 AğustosYarım EkmekYokŞekersiz Üzüm Hoşafı

                            
                                            
Not: 21 Temmuzdan itibaren un stokları asgari düzeye indiğinden Ordu emriyle günlük ekmek istihkakı yarıya indirilmiş ve şeker tükendiğinden hoşaflar şekersiz yapılmaya başlanmıştır.

Belge 2:
Sayın Yılmaz Özdil?in 3 Aralık Cumartesi günkü yazısı?

Birinci belgede; Kurtuluş Savaşımızın hangi şartlarda yapıldığı anlatılmaktadır. Bu vatanın çocukları, dünyanın en güçlü emperyalist devletlerine karşı
?Aç-Biilaç? canlarını isteyerek ve bilerek feda ederek bu Cumhuriyeti kurdular. Cumhuriyete , Türk Milletine ve zafere  inanmasalar bu insanlar savaşırlar mıydı?  İnanmasalar, bugün Cumhuriyeti ve Atatürk?ü karalamaya çalışanların dedelerinin yaptığı gibi, işgalcilerle beraber olmazlar mıydı?…

İkinci Belgede purchase Viagra ; Atatürk?ün, Cumhuriyeti kuran kadronun ve Türk Ordusunun  Türk Milletinin tümüne, etnik kökene, inanç tarzına, düşüncesine bakmadan yani hiçbir ayırım yapmadan,  bakışı net olarak  yansıtılmaktadır.
Düşünebiliyor musunuz; Türk Milletinin Ordusunun bir parçası eşkıyalar tarafından 4 Şubat 1938 tarihinde Karakol basılarak kahpece katlediliyor. Aynen bu gün PKK?nın yaptığı gibi?
Hem askerlerimiz şehit ediliyor, hem de Karakolda ki, Tuncelili esnaftan ?borç? olarak alınan erzaklar yağmalanıyor. 
Atatürk Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu;  Eşkıya tarafından yağmalanan 499 lira değerindeki erzakın parasının Tuncelili esnafa derhal ödenmesi için karar alıyor?
Burada iki önemli nokta var;
*Tunceli ilin ileri gelenleri  ağaları, beyleri, aşiret reisleri; ?Ne parası bu, biz zaten kendi askerlerimizin vahşice öldürülmesinin utancını taşıyoruz. Askerin esnafa borcu ne ise biz öderiz? demiyorlar,
*Vatandaşları arasında ayrım yapmayan, sadece suçlunun peşinden koşan Hükümet, ilk iş olarak Tuncelili esnafın parasını gönderiyor. Bunu da Bakanlar Kurulu Kararı ile yapıp, kayıt altına alıyorlar.
Libya?ya, Hamas?a bavullarla para gönderenler hiç olmazsa Atatürk ve arkadaşlarından ?dürüstlük? dersi almış olsalardı?

Başbakan Erdoğan?ın ve Bülent Arınç?ın dediklerinden anlaşıldığına(biri Seyit Rıza?yı mazlum ilan ediyor, diğeri torununu misafir edip, bir komisyon kurulmasını öneriyor) göre; Cumhuriyeti kurmuş, dünyanın en modern ordularını yenmiş Büyük Atatürk ve onun yanında yetişmiş  vatanseverler, durup durdukları yerde  devlete karşı silahlı bir isyan yokken, askerlerimiz şehit edilmemişken, insanlarımız aşiret reisi denen eşkıyalar tarafından soyulmamışken, askerimizi Tunceli halkının üzerine göndermişler ve katliam yaptırmışlar!…
Bu sapık fikre ancak Cumhuriyet ve Türkiye tarihiyle kavgalı olanlar inanır?
Bunlar aynı zamanda arşivlerin açılmasını da istemezler. İsteseler ellerini tutan mı var. Biri Cumhurbaşkanı diğeri Başbakan. İki satırlık emre bakar.

Haydi Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan, emir verin arşivleri açın,  Atatürk ve arkadaşlarının katliamcı olduklarını ispat edin. Sonra sıra hem Seyit Rıza?nın hem de Menemen de Asteğmen Kubilay?ın kafasını kesen Derviş Mehmedin heykellerini dikmeye gelsin?

KİŞİYE GÖRE  KANUN

Cumhurbaşkanı Gül;  TBMM de kabul edilen ?Sporda şiddetin önlenmesi hakkındaki kanunda yapılan değişikliği? bir daha görüşülmek üzere Meclise geri gönderdi.  Geri gönderme gerekçelerinden en önemlisi olarak kanunun ?Soruşturma kapsamında bulunan kişilere yönelik özel bir düzenleme intibaını uyandırdığı? gösterildi.

Kişiye özel kanun çıkarılamaz. Bu, hukukun temel ilkelerine aykırıdır. Eğer kişiye göre yasa çıkarılırsa Hukuka ve Adalete olan güven sarsılır ve o devlet ayakta duramaz.
Yalnız, bu kanun Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi kişiye özel bir yasa değildir.
Mecliste ki tüm partilerin birlikte karar verdikleri, bir yanlışlığın düzeltilmesi olayıdır. Adamın biri kız arkadaşını testere ile doğruyor, aldığı ceza 24 yıl. Metris Cezaevinde bulunanlar için istenen ceza 40 yıl- 139 yıl arası. Hiç olacak şey mi?

Kişiye Özel Yasa 2002 yılında zamanın Başbakanı Abdullah Gül tarafından çıkarılmıştı.  R.T. Erdoğan?ın milletvekili seçilebilmesi için yasa çıkarılmak istendi. Cumhurbaşkanı Sezer yasayı ?Kişiye Özel Yasa çıkarılamaz? gerekçesiyle veto etti. Abdullah Gül, yasayı tekrar ve aynen meclisten geçirerek köşke gönderdi.
Anayasa gereği Cumhurbaşkanı yasayı onadı ve ?Kişiye Özel Yasa? kabul edilmiş oldu?

Cumhurbaşkanı Gül, kendisinin Başbakan iken çıkarttığı yasa ile ilgili olarak topluma açıklama yapmak, TBMM de aynı yasayı tekrar kabul ederek kendi iradesine sahip çıkmak zorundadır?

Sağlık ve başarı dileklerimle 

05 Aralık 2011

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.