Bodrum Gündem

Yüreğe Dayalı Yıllık İş Planı hazırlama sevdasına hoş geldiniz !

22.12.2011
0
A+
A-

Yılın bu son günlerinde bütün işletme sahipleri olarak defter tasdiki ve hesapların kontrol ve kapanması için muhasebecileriniz ve mali müşavirleriniz ile hiç görüşmediğiniz kadar sık görüşüyor olmalısınız.

buy Aciclovir online

Bütün bunları ay sonuna kadar bitirip yeni yıla bir oh çekerek ama bir o kadar da yorgun gireceksiniz.  

cheap Viagra online

Malum henüz yılın başına gelemedik. Oysa bütün ekonomi verileri diyor ki 2012 ağır bir kriz yılı olacak. Bundan en çok ota ve küçük boy işletmeler etkilenecek.

Hazırlıklı mısınız?

Eğer işletmenizi 2012 de beklenen krizden güçlenerek çıkarmak istiyorsanız doğru hazırlanmış bir iş planına ihtiyacınız olacak. ?Yüreğe Dayalı? ifadesinden tahmin ettiğiniz üzere, size klasik iş planlamasından daha farklı bir yöntem anlatmaya çalışacağım. Böylece koyduğunuz hedefler daha anlamlı, onlara ulaşmak için yapacağınız planlar daha gerçekleşebilir olacak. Ancak esas konuya geçmeden önce değinmemiz gereken bir iki küçük konu var.

Biliyorum ki zamanınız çok değerli. Bu satırları okurken harcadığınız dakikalar ise kutsal.

Önünüzde bir kâğıt ve kalem bulunduruyorsanız ya da (bilgisayarda boş bir sayfa açarsanız) bu satırlardan size ilginç gelebilecek şeyleri not alabilirsiniz. Ne olursa! Bu ileride size yardımcı olacaktır.

Odağımız sistemler yaratmaktır. Sistemler belgelenmediği müddetçe sistem değillerdir. Bir sistem yazılmadığı müddetçe de belgelenmiş sayılmaz. Her sistem ?burada işleri yapma şeklimiz? dediğimiz büyük işletme sistemimize bir element daha ekleyecektir. Eğer yazılmazsa, sadece bir varsayım, bir alışkanlık veya en kötüsü ?burada işleri yapma şeklimiz? ile ilgili bir rivayet halini alır. Öyleyse bugün başlayın. Belgeleyin. Not alın.

Evet..2010 yılından on iki  ayı geride bıraktık bile. Kimlerin 2012 yılına dair bir iş planı var, öğrenebilir miyim?

Cevapları duyar gibiyim, büyük bir sessizlik ?

order Ventolin

Çok güzel..Şu an bir iş planınız olsun veya olmasın bu satırları okuduktan sonra gerçekleşebilir bir plan yapmaya başlamış olmanızı arzu ediyorum. Ancak bunun için, beni okurken  bir taraftan da kendinize sormanız gereken üç soru var:

Sorular şöyle:

  1. İşletmemi bu krizden güçlenerek çıkarmayı gerçekten hedefleyebilir miyim?
  2. Krizden güçlenerek çıkmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır mıyım?
  3. Krizden güçlenerek çıkacak is planını yapabilmek için düşünce tarzımı değiştirmeye hazır mıyım?

(İsterseniz not alın)

Eger bu sorulara evet cevabi verebilirseniz bu yıl sizin yılınız olacaktır. İddia ediyorum: EVET, yapabilirsiniz! Krizden güçlenerek çıkabilirsiniz. Şüphesiz. Eğer gerçekten, gerçekten isterseniz.

Yüreğe Dayalı Yıllık İş Planı  yapabilmek için belirli tanımlamaları hatırlamadan olmaz.

Harika!

Mükemmel! Dediğimiz iyi uygulamalar diye izlediğimiz 10 yaşını aşmış, kahraman diye tanımladığım işletme sahiplerini kutlayarak;

Girişimci vizyon yaratır. Yönetici sistemleri yaratır ve Teknisyen sonuçları yaratır. Diyorum.

Şimdi, eğer bu farklar sizin için yeterince açık değilse, ileride lazım olur diye yazmak isterseniz.  

Bir varsayımım ise  istatistiklere karşı gelen biri olmanız. Sizin, çoğu işletmenin ilk on yılında başarısız olduğu istatistiğine samimiyetle ve tutkuyla karşı koymaya niyetlendiğinizi varsayıyorum? Ki biliyorsunuz işletmeler eğer başarısız olmuyorlarsa bile, en azından ful kapasiteye ulaşmaları imkânsız oluyor.

Bu satırları ilgi ile okuyorsanız siz hayatta kalanlardansınız. Ve aslında, işletmenizin sadece, krizden güçlenerek nasıl çıkabileceğini değil, en çılgın isteklerinize dahi sahip olmanız için size nasıl araç olacağı konusunda,  nasıl bir yol izleyeceğinizi  bilmek istiyorsunuz. İşletmenizin ful potansiyelini anlayarak kendi hayatınızın full potansiyelini de anlamış olacaksınız.

Elbette basari için bir is planı gerekiyor ancak doğru bir plan yani yazının başlığındaki deyimle ?? yüreğe dayalı ? bir plan yapabilmek için önce bazı yanlışların farkına varmalıyız ve düşünce tarzımızı değiştirmeliyiz.

Günün yüzde kaçını başkalarının yapabileceği işleri yaparak geçiriyorsunuz? Bunu hiç düşündünüz mü?

Bu size şok etkisi yaptı mı yoksa zaten biliyor muydunuz?

Bu sorunun cevabını bulduğunuzda ve özel bir teknikle hesapladığınızda  Stratejik çalışma ile Taktik çalışma arasındaki farkı çok net göreceksiniz.  İşletmenin büyümesi ve başarılı olması için yapmanız gereken şey; işletmenizin günlük işleri yerine, diğer deyişle Teknisyen?in yaptığı işlerin yani Taktik işlerin yerine, stratejik çalışmaya odaklanmak olmalıdır. Tıpkı bir yöneticinin ya da girişimcinin yaptığı gibi. İşinizin İÇİNDE çalışmaktansa ÜZERİNDE çalışmalısınız. Hedeflerin ve planların kağıt üzerinde kalmasını ancak bu şekilde önleyebilirsiniz.

Hedefler yeni durumları temsil ettiğine göre, planlar da mevcut durumdan yeni duruma gitmek için izlenecek yol olduğuna göre, bir Teknisyen gibi mevcut işleri yapmaya devam etmek yani işinizin içinde çalışmak sizi hedefe götürmez, öyle değil mi?

Peki neden? Bir açıklaması olan var mı?

Cevaplarınızı duymak isterdim.

 Şöyle toparlarsak; hedeflere gidebilmek için, değişen şartlara göre planınızı yıl içinde birkaç kere revize etmeniz gerekecek, bunun için ise sahip olmanız gereken en önemli özellik işinizin üzerinde çalışabilmektir, yani işlerin yapılışlarını geliştirmek için düşünme işi yapmak. Üstelik ayda bir ya da arada bir değil, günlük olarak. Rutin işleri mümkün olduğunca çalışanlara devretmeli ve siz iş sahibi olarak günlük bazda işinizin üzerinde çalışma yani stratejik çalışma yapma alışkanlığı kazanmalısınız.

Stratejik Çalışma ile ilgili bölümü serinin 2. Bölümünde okuyacaksınız

Son söz kesenize değil önce yüreğinize güvenin.

Yasemin Tutal

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. UFUK KARAM dedi ki:

    YAZILARINIZI DİKKATLE OKUYORUM VE ÇOK FAYDALANIYORUM DEVAMINI DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM SEVGİLER

  2. Beyhan Filiz dedi ki:

    Yasemin Hanım yazılarınızı dikkatle okuyorum. Hiç bir yazınızı kaçırmıyorum. Her makaleniz den sonra kesinlikle yararlı bilgilerle donandığımı hissediyorum. Teşekkürler

  3. Rishabh dedi ki:

    Batida yasadigim icin byluiorim, buradaki bir cok batili da internette paylastigi bilgilerin toplanip birilerinin eline gectigi bunlari oyle ulu orta soylemenin ozel hayatlarina sonradan gelecek bir mudahale olasiligi olarak goruyorlar. Bu nedenle butun batililari ayni kefeye koymanizi yanlis buluyorum. Ayrica insanlar her zaman birilerine guvenip bazi ortamlarda konusurken, baska birilerine guvenmez, guvende hissetmedikleri ortamlarda konusulmaz. Burada yanlis bir sey goremiyorum. Bu gun okuduguma gore google artik konum paylastirma isine de girmis, mobil olarak belli kisilerin bizim nerede oldugumuzu ogrenebilmelerini saglayacakmis bu hizmet. Size cekici gelebilir ama en yakin arkadasimin bile nerede oldugunu bilmek beni ilgilendirmiyor, herkesin ozel hayati ve bu hayatin kendine gore bir siniri vardir. Bunun tartisilmasi bile abes Son olarak sorunuzun net bir yaniti oldugunu sanmiyorum. Cok genel bir soru bu.