HER ÇARŞAMBA… (Fikret KARATAŞ Yazdı)

?Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur? demişler ya, sözün doğruluğuna uzun süredir tanıklık etme mutluluğunu yaşıyoruz.

Şimdiye dek hiç olumsuz Perşembe yaşamadık. 20 yılı aşkın sürede yaşadığımız kahvaltı günlerinde, bir sonrakinin gününe de sağlıklı olarak ulaşacağımız hep belli oldu.

Kahvaltı günü her zaman Çarşamba değildi, ama uzun yıllardır Çarşamba olarak sürdü sürecek.

Yukarıda yazdığımız özdeyişteki Çarşamba ve Perşembe, bu gün ve yarını anlatan simgeler oluyor.

20 yılı aşkın dedik, bu doğru. Doğru da, yirmi yıl önce bu olguyu başlatıp sonra ayrışan arkadaşlarımız da kahvaltı grubu oluşturmuş. Onların günü de ayrı kahvaltının başlamasına neden olan iki kişiden biri, başlatılan yerin iyesi, diğeri otel olan bu yerin işletmecisi. Mülkün o zamanki adı Heredot Otel, sahibi, önceki Bodrum belediye başkanlarından Tuğrul Acar. İşletmecisi de Yusuf Karakaş kardeşimizdi.

İki kişiyle başlayan kahvaltı, gün geçtikçe katılım, sunum ve gündem içeriği yönünden olabildiğince zenginleşti. Karakaş?ın yeme içme konusunda hem damak zevki, hem titizliği ve hem de sunumdan zevk alan paylaşım tavrı vardır. Bu özelliklerinin de uzun süre tanık ve yaşayanı olduk.

Kimler geldi, kimler geçti…

Gelip geçmeler de sürüyor ve güncelliğini de yitirmiyor. Kahvaltı grubumuzun l6 kişilik oturmuş yapısı da güncelliğini sürdürüyor.

Bazen artıverip yirmileri aşıyor.

Kimi zaman ilçenin asker ve bürokratları, kimi zaman çeşitli meslek sahipleri, emekliler, turizmciler, medya sahip ve çalışanları, köşe yazarları bir araya gelip konuştular, tartıştılar, güldüler, sevindiler, yaşanan olumlu ve olumsuz olguları barış içinde paylaştılar. Ara kere sorunlara çözüm ürettiler.

Kahvaltı mekanı epeyce değiştirildi.

Ama yer neresi olursa olsun, ?Demokratik platform? olarak kabul edilip korundu ve bu niteliğini hiç yitirmedi. Kahvaltı grubu bölünme talihsizliğini Marina?daki bir mekanda yaşadı. Ayrışma orada başladı ve ayrılan grubun biri CHP?li veya sempatizanları, diğeri ise AKP?liler ve sempatizanları olarak değerlendiriliyor şimdilerde.

AKP?li olarak değerlendirilme ile ilgili olarak elbette lafımız olamaz. Ancak kahvaltının başlamasına neden olan arkadaşlarımızdan biri, ayrışmayı ?kan uyuşmazlığı? olarak değerlendirip siyasal tavrına katkıda bulunup olur vermeyenlere karşı aralıklı durunca, nitelenmenin diğer tarafı için ?isabetli? demek olanaklı görünüyor.

Halen Çarşamba günleri kahvaltı için bir araya gelenlere CHP yaftasını yapıştıranları, bizzat CHP?nin önceki yönetimi yanıltıp tekzip etti.

O yönetim, Çarşamba grubuna ölçüsüz saldırıda bulundu. Her ne kadar aynı ölçüde yanıtını aldılarsa da…

Böyle oldu işte…

Diğer grubun aksine Çarşamba grubunu oluşturan arkadaşlarımız siyasal tercihleri yönünden homojen bir yapıda elbette değiller. Bu yönüyle, öbür grubun homojen görüntüsüyle 180 derecelik açının iki ucunda görünüyorlar. Çarşamba grubunda sosyal demokrat, sosyalist, liberal, kapitalist, dindar (dinci değil) demokrat solcu arkadaşlarımız var. Kahvaltı grubunun bölünmeden önceki yapı bu grupta korunuyor. Sürdükçe de bu yapının zenginleşme olasılığı gücünü koruyor. Bölünmeden önceki çok demokrat yapıdan biri liberal (Tuğrul Acar), diğeri Sosyal Demokrat (Mazlum Ağan)  Bodrum gibi yaşanası dünya kentine Belediye Başkanı seçildiler.

Bunların ve diğer meclis üyelerinin seçimlerinde grubu oluşturanların özveri ile çalışıp destek olmalarının canlı tanığı ve katılımcısıyız, tanıkları da epeyce de var.

Bodrum yönetimine seçilenler (parti değil) hiçbir zaman hiç kimseden destek istemedi. Yani o platformu ikbal aracı olarak değerlendirmedi. Böyle bir demokratlığın karşılığı, demokratik yöneliş oldu ve destekleyenler, Çalışmalarda seçilenlere arkandayız, sen aslansın, kaplansın gibi yapaylık sergilemedi.

Kahvaltı olgusunun nasıl olursa olsun bu kadar yıl yaşamasında en büyük etkenlerin ilk sırasını Demokratlık ve Demokratiklik olduğunu düşünüyorum. Belediye Başkanı seçilip kahvaltıya gelmeyi sürdüren Acar ve Ağan yüzlerine karşı olmak üzere zaman, zaman epeyce eleştirildi. Demokratik platform ve demokratlık bu olguları hiç zorlanmadan ve zevkle sindirebildi. Bu değerlendirme ve savımdan şimdiye dek hiç cayma ve ödün vereme fikri kafa ve yüreğimize hiç uğramadı.

Kahvaltı sürerken yitirdiklerimiz de oldu. Onları zaman, zaman rahmet ve saygıyla anıyoruz.

Bunlardan Tuğrul Acar?a destek veren, bizleri de dost söyleşilerinde teşvik eden ve ölünceye kadar da bu tutumundan caymayan Sudi İlkorur ağabeyimiz, grubun en renkli ve saygın üyelerinden biriydi. Diğer ağabeyimiz Mermer ticaretiyle uğraşan Turan Bekişoğlu?nun ise ayrı özelliği vardı. Katılımı çok uzun sürmedi.

Şimdilik bu kadar anlatımla yetinmek istiyorum.

Devamı gelecek mi?…

Acar gazeteci Fatih Kardeşimiz Bodrum Gündem?de kamuya haber ve ileti aktarırsan gelebilir…

Ayrıca bu kulvar dileyene hep açık.

Salt bizim yazmamız kural değil.

Kahvaltıya katılmak için çağrı beklememenin daha değerli olacağını düşünüyoruz.

4 yılı bulan bir süredir saygıdeğer ve sevgili Rafet hocamız ve değerli evlatlarının mekanı Serhan Otel?de buluşuyoruz.

Orada sürecek mi?…

Sevgili hocamız ?Hadi gidin!…

Yetti gari!? deyinceye  ve katılanların da katılmaktan cayacakları zaman gelinceye kadar…

SÜRER!… Valtrex no prescription Aciclovir without prescription buy Nexium