Bodrum Gündem

YURTDIŞI VATANDAŞLIK ÜST KURULU (YDVÜK)

05.01.2012
0
A+
A-

55 inci
Cumhuriyet Hükümetinde Devlet Bakanı olarak görev yaptım.

Bana verilen görevlerden biri de, Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın gerek
yaşadıkları ülkelerde, gerekse Türkiye ile olan problemlerini araştırmak,
bunları hükümete ve meclise aktararak çözüme ulaştırmak idi.

Görev,
Başbakan tarafından bana verildi
verilmesine de, bu işle ilgili çalışma yapacak ne kadro var, ne bütçe
var, ne de gerekli bilgi birikimi mevcut.

Türkiye?nin yurtdışında yaşayan yaklaşık 5 Milyondan fazla vatandaşı var.

(Kesin rakam bilinmiyor?) Bu vatandaşlarımızın sağlıklı kayıtları hiçbir yerde
yoktur.

Araştırma yapabilme ve yeni bir ekip kurabilmek için bazı bilgiler istedim; Ne
iş yaparlar, nasıl yaşarlar, çocukları eğitim alıyorlar mı, üniversitelerde
okuyan çocuklarının adresleri var mı gibi..

Büyükelçilikler, Konsolosluklar, ilgili Bakanlıklardan  aldığım cevaplar hep aynı idi;  ?Bu konuda elimizde sağlıklı bilgi yok??

İş başa
düşmüştü. Önce bir durum tespiti yaptırdım. Yurtdışında yaşayan Türkler çok
sayıda dernekler kurmuşlardı, neredeyse bir araya gelen 5-6 kişi

1?er dernek kurmuş, hemşeri dernekleri veya dini faaliyetlerle ilgili basit
çalışmalar yapıyorlardı.

Yurtdışında
yaşayan, öncelikle Üniversite eğitimi almış, bulunduğu ülkenin lisanını çok iyi
konuşabilen, o topluma kendini ispatlamış ve kabul ettirmiş, bilim insanları-basın
mensupları-işadamları-çalışanlardan oluşan, yarıya

yakını da bu niteliklere sahip kadınlardan oluşan YDVÜK nu oluşturdum.

Bu konuda  55 inci hükümetin Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit?ten ciddi destek gördüm.

Yurtdışında
ve Ankara?da kurul üyeleriyle toplantılar yaptık. Kurul Üyelerinin büyük bir
kısmı, kurdukları  ilişkiler sonucu,
yaşadıkları ülkelerin önde gelen siyasetçileriyle dostluk kurabilecek, basın
organlarına arada bir de olsa makale yazabilecek donanımda tecrübeli kişilerdi.

Toplantılar
sonucu aldığımız kararlardan bazıları şunlar  idi;

*Bu kurul TBMM?ne bağlı bir kurum olmalı(Günlük siyasetten uzak olmalı)

*Yurtdışında yaşayan vatandaşların seçmen kütükleri oluşturulduktan sonra, bu
kurul seçimle işbaşına gelmeli.

*Kurulun çeşitli ülkelerde ofisleri ve çalışanları olmalı.

*Kurul Türkiye?nin tezlerini, bilime ve araştırmaya dayalı bir biçimde sürekli
olarak anlatmalı, yaşadıkları ülkede kamuoyu oluşturmalı, ve o toplumlardaki
etkili kişilere ulaşıp, dostluklar kuracak lobi çalışmaları yapmalı

*Kurul, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın problemlerine yardımcı olmalı ve
gerekenleri Ankara?ya bildirmeli.

*Kurul, Yurtdışı Üniversitelerinde eğitim gören Türk gençleriyle sürekli ilişki
halinde olmalı.

*Kurul, bütçesini TBMM?den alan bir Sivil Toplum Örgütü çizgisini asla
bozmamalı.

Bu iyi
niyetlerle yola çıkıldı ve çok mesafeler alındı. 1995 yılında Anayasamızın

67 inci maddesinde değişiklik yapılarak, Yurtdışındaki vatandaşlarımızın
bulundukları ülkelerde oy kullanmalarına olanak verecek düzenlemeyi de
yapmıştık.  Bundan sonraki süremiz,
Türklerin yaşadığı ülke yetkilileri ile

?Oy Kullanma? şekli ve ?Oy Güvenliği? ile ilgili çalışmalarla geçti.

Maalesef biz
görevden ayrıldıktan sonra, özellikle AKP İktidarından sonra bu çalışmalar
tamamen durduruldu?

Bugün
Fransa?da yaşadığımız ?Ermeni Soykırımının inkarına ceza verilmesini? öngören yasa
tasarısı için son anda yapılan acemice tepkiler, her nisan ayında Amerikan
Başkanının Ermeniler konusunda ne diyeceğini merak etmenin ve

PKK Terör örgütünün Avrupa?daki terör örgütünün propaganda gücünü kırılamamasının
en temel noktası, kurmayı tasarladığımız gibi bir sivil toplum örgütüne sahip
olmamaktan kaynaklanmaktadır.

Bu çalışmaları Dışişleri Bakanlığı-Büyükelçilikler yani devlet eliyle
yapamazsınız. Yaptığınızı düşünürsünüz
ama, çalışmalarınızın hiçbiri,  ne
o ülkenin basınında ne de kamuoyunda yer alır.

Binlerce
insanı sokaklara, parlamento önlerine toplayabilirsiniz, ama bunların tümü ters
teper.  Çünkü  Avrupalı için önemli olan, ?Sivil Toplum ve Sivil Toplum
Kuruluşları?
Buy Toradol
dır.

Bu
mücadeleyi yapacak iktidarın önce kendisi ?demokrat? olmalı ve ?örgütlü
topluma? inanmalıdır.

Bu işler, Almanya?ya gidip, binlerce cüppeli-sarıklı insanı spor salonlarına
doldurmakla ve bu toplantıları ?iç politika? malzemesi yapmakla olmaz.

Aksine ülkenizin imajını yerle bir edersiniz.

Yasaklama
ile, ekonomik ambargo ile de ülkenize yapılan haksız saldırıları önlemek olası
değildir.

Eğer bu kafamızı değiştirmezsek, işi gücü bırakıp, bir gün Ermeniler için, bir
gün Amerika için bir gün Fransızlar için, bir gün Kürtçüler için, o ülke senin,
bu ülke benim,  dolaşır dururuz?

Türkiye  Cumhuriyeti
Başbakanı  Erdoğan,  Dışişleri Bakanlığından ve Milli Eğitim
Bakanlığından, yurtdışında üniversitelerde eğitim gören Türk gençlerinin
adreslerini alıp, yeni yıl tebriki atmayı becerebilir mi?  Beceremez. Çünkü adreslerini bulamaz !…

Peki üç ay sonra bir Genel Seçim olsa, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız oy
kullanabilir mi?  Kullanamazlar. Çünkü
hem vatandaşlarımızın oy kullanacağı ülkelerle gerekli görüşmeler yapılmadı,
hem de yurtdışında oy kullanacak vatandaşlarımızı belirleyecek ?Seçmen
Kütükleri? oluşturulamadı?

Yurtdışında
yaşayan vatandaşlarımızın oy kullanmalarına olanak veren Anayasa değişikliği
yapılalı tam tamına 16(ON ALTI) yıl oldu. Türkiye hala Anayasa emrini yerine
getiremedi?

Bu ayıbın ve saygısızlığın 6 yılının suçu geçmiş iktidarlarda, 10 yılı ise AKP
iktidarındadır?

Siz hem
kendinizi savunduğunuzu iddia edeceksiniz, hem de her biri birer

? buy levonorgestrel buy Cialis Fahri Büyükelçi?
niteliğindeki insanlarınızın yurtdışındaki adreslerini dahi bilemeyeceksiniz..

Buna halk dilinde şöyle denir; ?Siz ölmüşsünüz ama ağlayanınız yok??

Sağlık
ve başarı dileklerimle

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.