İNSAN OLMAK – KADIN OLMAK – SÜRTÜK OLMAK

Radikal Gazetesi yazarlarından Ezgi BAŞARAN?ın 07.03.2012 tarihli ?Sürtük olmak bu kadar kolaysa çaresine bakalım? başlıklı yazısını okudum. Güzel bir yazı? 

Dünyanın neresinde olursanız olun ?dişi? olmak zordur, daha da zor olanı kadın olmaktır. Ama bazı coğrafyalarda, ülkelerde her ikisini de cheap Topamax olmak çok hem de çok zordur. 

Yaşadığımız dönem; insan hakları, bireysel hak ve özgürlükler açısından en çağdaş zaman dilimi olarak düşünülse de medeniyete rağmen geri kalmışlığımız, egemenlik, Buy cheap Lasix iktidar ve yönetme hırsının ağır havası, çağımıza yakışmayan pis kokularını yaymaktadır. Öyle ki, soluyan herkes nefessiz kalmakta? Eşitsizlikler, adaletsizlikler, cinsiyet boyutunu aşıp ırklara, siyasetlere, mezheplere, dinlere, coğrafya ve ülkelere sirayet etmektedir. Böylesi kesiflikte, ?insan olamadıktan sonra, kadın ya da erkek olmanın çok bir önemi olmasa gerek? diye düşünülebilir! Ama inanın var? 

Çok sevdiğim bir kadın arkadaşım, benim TUBİŞİM, geçenlerde mail attı; bakın istatistikler ne diyor:

*Dünya genelinde şiddet nedeniyle hayatını kaybeden 15-44 yaş grubundaki kadınların sayısı kanser, sıtma, trafik kazası ve savaşlar nedeniyle ölen kadından daha fazla (Dünya Bankası).

*Çalışma saatlerinin üçte ikisi kadınlar tarafından dolduruluyor, ancak dünya gelir ortalamasının ancak onda birini ücret olarak alıyorlar. Dünyadaki menkul ve gayrimenkullerin sadece yüzde birine sahipler.

*Kadınlar düşük ücretli, düşük statülü, yarı zamanlı veya kısa dönemli işlerde çalışıyor, yeterli sosyal güvenlik imkânlarına ulaşamıyor. Aynı işi yapsalar dahi erkeklerden yüzde 20 ile 30 daha düşük ücret alıyorlar.

*Gelişmekte olan ülkelerde tarımsal üretimin yüzde 50?sini gerçekleştirseler de kadınlar tarlaların sadece yüzde Fra le varie normative imposte dall’AAMS, l’ente responsabile della regolamentazione dei casino online italiani online legali italiani, una delle piu importanti e quella che riguarda la percentuale di vincita minima che ogni gioco di casino online italiani online deve assicurare al giocatore. 10 ile 20?sine sahipler.

*Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, eğitim düzeylerine ve kentsel ya mobile casino da kırsal alanda yaşıyor olup olmadıklarına bakılmadan, gıda fiyatlarında yaşanan krizden aile reisinin kadın olduğu evler, erkeklerin aile reisi olduğu evlere göre daha çok etkilendi.

*Kadınlar gelişmekte olan ülkelerde tarımsal işgücünün yüzde 43?ünü oluşturmalarına karşın, üretim, kaynak ve fırsatlara erişimleri erkeklere göre daha az.   

*Dünya genelinde okula gitmeyen her 100 erkek çocuğa karşılık 122 kız çocuğu okula devam etmiyor. Hatta bazı ülkelerde aradaki fark daha da purchase Lithium büyüyor.

*Her yıl çoğunluğunu kadınların ve çocukların oluşturduğu 500 yüz bin ila 2 milyon arasında kişi insan tacirlerinin eline düşerek fuhuşa, köle olarak veya özgürlükleri kısıtlanarak çalışmaya zorlanıyor.

*Cinsel ayrımcılık, insan tacirlerinin eline düşme, uyum, siyasette yeterli derecede temsil edilememe, kaynaklara ulaşmada karşılaşılan eşitsizlikler, temel hizmetlere ulaşılmasında yaşanan sıkıntılar göçmen kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların başında geliyor.

Dünyanın neresinde olursak olalım, gelişmiş, gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerde, insan olmak, dişi olmak, kadın olmak sınırlarında çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız.

Ezgi Başaran?ın yazısından bir paragrafı sizlerle paylaşacağım:

?Georgetown Üniversitesi?nde hukuk okuyan Sandra Fluke, Demokratların bir panelinde sağlık sigortası paketinin doğum kontrol yöntemlerini de kapsaması ve bunun için sigorta paketine 1000 dolar eklenmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine muhafazakâr Rush Limbaugh, radyo programında Fluke için ?O kadar çok seks yapıyor ki doğum kontrol giderlerini bile karşılayamıyor demek ki. Böylesine ne denir biliyorsunuz… Sürtük!? dedi.
Şaşırdık mı, hayır. Çünkü dünyanın neresinde olursanız olun, bir kadın olarak size bahşedilen haklar da belli sınırları aşamaz. Cinsel isteklerinizden, arzunuzdan, seks yapma ve doğurmama özgürlüğünüzden bahsederseniz sürtük olursunuz. Çok kolaydır sürtük olmak. Bak, oy verebiliyorsunuz, meclise girebiliyorsunuz, bazen yönetici de yapıyoruz seni, e kocandan, sevgilinden dayak da yemiyorsan… Daha da ne yani? derler size.?

Başaran?ın yazısı bana geçenlerde ülkemizde yaşanan bir olayı hatırlattı, birileri bir toplantıda hiç çekinmeden bir kadın için ?aşüfte? kelimesini kullandı. Kullanılan kelimenin ağırlığını daha da ağırlaştıran, zihniyetin ağırlığı; erkek egemen zihniyet dünyanın neresinde olursa olsun diliyle, bedeniyle, uygulamalarıyla cinsel farklılığa göre toplumsallaşmayı dayatmakta ve belirgin hale getirmektedir. 

1944 doğumlu İngiliz sosyolog Ann Oakley, ?toplumsal cinsiyet? terimini, ?biyolojik cins? ve ?sosyokültürel cinsiyet? ayrımını ilk kez ortaya atanlardan biridir. Yaptığı birçok çalışmada ve diğer tüm sosyologların araştırmalarında görülmektedir ki, yukarıda bahsedilen iki örnekten de yola çıkarsak, toplumsal cinsiyet sorunun temelinde, en basit haliyle ?insan olma? sorunsalı yatmaktadır. Faşist, feodal dürtülerin egemenliğinde, ?insan olmak? kriterleri hâkim kılınamamaktadır. ?İnsan olmak, haysiyet ve onur, kadınlık, cinsiyetler arası eşitsizliklerin en aza indirgenmesi? konuları, Birleşmiş Milletler bildirgeleriyle, uluslararası antlaşmalarla, modern hukuk sistemleriyle güvence altına alınmışlarsa da bilinçten ziyade, kâğıt üzerinde varlık göstermektedir.  

Dolayısıyla insan olamayınca, kadınsanız sürtük olmanız çok kolay oluyor?