Bodrum Gündem

YİNE YAKMIŞ YAR E-MAİLİN UCUNU?

15.03.2012
0
A+
A-

Askerlikte sevda çekenlerin şarkısıydı ?Yine yakmış yar mektubun ucunu?. Şimdilerde yarlar maillerin ucunu yakıyor PC ekranlarından. Mektubun out, mailin in hallerinde hayat. Teknoloji bizi hızlandırdı. Fast foot, fast live, fast music, fast love? Hızla önümüze konanlar aynı zamanda hızla tüketiliyor. Önceki zamanların yüzyıllık efsanevi aşkları; yerini gecelik, haftalık internet ?aşklarına? terk ediyor. Yarin ezberlenen yüz hatları, elmacık kemikleri yerine; ekranlarda yeşil, küçük adam ve kadınlar hasıl oldu. Umutsuzların kırık düş parçalarından toparlanıp, bir araya getirilen ?Sosyal paylaşım-arkadaşlık? siteleri revaçta. Kendi yalnızlığını ihbar eden çığlıkların enterlendiği bu sitelerde, ekranmatik klavye dokunuşlarında şefkat, huzur, sevgi, mutluluk arandı. Kadınlar ve erkekler gerçek yaşamda olduğu gibi, sanalda da eşit değillerdi. ?Sosyal? paylaşım kadınlarının oranı, erkeklere göre onda birmiş. Yani on erkeğe bir kadın, adaletsiz bir durum. Kadınlar buralarda daha çok duygusal, uzun süreli ya da evlilikle taçlanacak ilişki arıyormuş. Erkekler başka şey. İş reelleşince kazananının ezici çoğunlukla erkek olduğu sanal bir girdap anlaşılan bu dünya. Erkek çoğunlukla çetele tutarken, kadınlar ciddi mağduriyet yaşadılar ve yaşıyorlar dipsiz derinliklerde. Delete tuşuna basıp her şeyin sıfırlandığını sanan pek çok kadının, artık bu satırları okuma olasılığı yok.

Pasif, çekingen, özgüven yoksunu, silik kimlik; arkadaşlık-çöp çatanlık sitelerinde kendisine tanım arıyor. Buralardaki rumuz sayısı çoğaldıkça toplumsal çürüme de büyüyor. İletişim araçları çoğaldıkça, iletişimin kendisi tükeniyor. Face Book?dan, Faca to face sürecine geçişlerde hayal kırıkları yürekteki derin yareleri daha çok acıtıyor. Her sanal dürtülüş iç dünyadaki boşluğu, anlamsızlığa savuruyor. Ülkede her on çiftçiden yedisi icralık iken, sanal çiftliklerin hasadı oldukça bereketli. Farm Ville gibi bir sitenin sahibi milyar dolarlık yıllık kazanç elde ediyor.

İnternet kullanımıyla ilgili bir araştırma ilginç sonuçlarla buluşmamıza neden oluyor. Geçen yıl 30 milyon kullanıcı varken; bilgi çağını ayak başparmağından yakalayan yurdum insanından buna 4 milyon daha ilave olmuş. En büyük artış yüzde 12 ile 45-54 yaş aralığındaki kadınlarda gerçekleşmiş. Kadın kullanıcı sayısı zirveye doğru seyrederken; genel olarak orta gelir düzeyinin altındakilerin rağbeti artmış. Yine sanal alemin eski ve yeni tıklayıcılarında eğitim ve kültür düzeyinde elek altında kalmışlık var. Bu manzara ?Acaba reel de oluşan bu altta kalmışlık ve yenilmişlik sanalda mı telafi ediliyor? sorusunu akla getirmiyor değil. Bu meyanda arkadaşlık sitelerinde: aranan kişinin ?Kültürlü, dürüst, eğitimli, güvenilir? olması neredeyse olmazsa olmazlar içersinde?

Güvenilir denirken; daha işin Bismillah?ında kendi gerçek kimliğini taşıyamayanın, rumuz ve nicklerle kendisini tanımlayanın beklentisindeki gerçekliği hangi PC filtresi temizler bilinmez. Devamla sanaldaki kişilik tanımlamalarında, kullanıcılar daha doğrusu kullanıma açık olanlar gerçekte olmak istediklerinin iz düşümlerini aktarırlarmış profillerine. Mesela ?Fidan? nickini en çok obez kadınlar kullanırmış. Yine kendisini çirkin bulan erkeklerde, jön isimlerine yakınlık gösterirmiş rumuz seçiminde. Bir savaşın galip ve mağlup komutanları müzakere masasındalar: Mağlup komutan ?Sen ne için savaşıyorsun, para için değil mi? der. Galip komutan ?Evet doğru, peki sen için savaşıyorsun? diye sorar. Mağlup Komutan ?Onurum için? yanıtını verir. Galip komutanın ?Herkes kendisinde eksik gördüğü şey için savaşır? tepkisi ile bu diyalog sonlanır.

Limon ağacındaki meyvenin sararışını görüntülemek mümkün mü web-cam de. Yağmur sonrası ıslak toprağın kokusunu, zip dosyasının arasına koyabilen var mıdır? Kaybolan zaman ve ruhu hangi tuş geri dönüşüm kutusundan tekrar masa üstüne atabilir? Hırçın dalgaların sahile vuruşunu copy paste yapmak mümkün mü? Sıcak, sevgi renkli bir bakışı hangi bilgisayar programı kodlayabilir? Bilgi toplumu olundukça, duygu toplamı eridi. Bodrum yiğidi Halil; çakır gözlü Gülsüm?ünü arkadaşlık sitelerinde değil, denizin tuzunda bulmuştu. Gülsüm?ün efsanevi aşkı hangi arkadaşlık sitesinin veri tabanına oturabilirdi ki? Bu yüce aşkı kapsayabilecek MHz de bir sanal devinim var mıdır acaba? Kalleş Kaymakam Halil?e pusu kurup, Gülsüm?ünden kopardığında ki yürek dağlanmasını ölçebilecek bir RAM icat edilmiş midir teknoloji sarmalında. Hangi PC Bodrum?dan Yunan adalarına kaçağa gidişlerinde, Halil?den daha seri çalışmıştır? Yürek halen sol memenin altındaki cevahir ise ve kararmadıysa, inadına Halil ve Gülsüm gibi atar. Tıpkı Halil?inden aldığı her ucu yanmış mektubu okuyuşunda ki gibi buğulu bakar göz, eğer halen körleşmediyse duygu, üşümediyse ruh. Mektubun ucu yandıkça insan; e-mailin ucu yandıkça sanal yabancılaşma, insansızlaşma büyüyor. Yine yak yar mektubun ucunu? ?Dinlenmeler bir sigara içimi. Duman, duman sen kaplarsın içimi.?

Not: Akıntıya karşı düşünce ufkunu geliştirmek, entelektüel dağarcığını zenginleştirmek, Emile Zola?yı yeniden keşfetmek, bilincindeki tortuları ayıklamak, olguları-olayları açıklamaktaki bellek gücünü tazelemek, praxisden, theoriaya doğru felsefi yükselişin yüceliğine erişmek, gerçekliğin algısı için şiirsel yolculuklara çıkmak, hayatın içersindeki aşkınlığı fark etmek, aklın-bilimin yol göstericiliğinin nedenlerini yakalamak, yaratıcı düş gücüyle düşünceyi imgeye dönüştürmek gibi ulvi kaygılarla sosyal paylaşım-arkadaşlık sitelerinde konumlananlar lütfen bu yazılanları üzerlerine alınmasınlar.

[email protected] Buy Viagra buy Aciclovir Viagra Gold online

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. BAHATTİN ERİM dedi ki:

    Biz millet olarak her şeyin suyunu çıkarmakta birebiriz.Hiç bir şeyi anlamlı değerlendiremedik.İnterneti haberleşme,bilgiye ulaşmak,hayatı daha çok kolaylaştırmak için kullanacağımıza amacından saptırıyoruz.Benimde arkadaşlık sitelerine takılan arkadaşlarım var.Halada var.Onların izniyle orada olanları gördüm.Çok komik ve acınacak şeyler.Hatta bir arkadaşımız vardı.Beş altı yıldır o sitelere takılıyor.Onun hovardalık maceralarını dinlemekten bıktık.Bir yıla yakındırda kendisi ile görüşmüyoruz.Bu kadar o aleİemin kralı olmuş bu arkadaş normal hayatta bir bayanla bir çay içip sohbet edebilmekten aciz.Çünkü bilgisayar onun maskesi olmuş.Maskesiz normal ilişki kuramıyor.Tam bir psikolojik rahatsızlık bana göre.İnsan kızdığı kadar acıyorda yazık.

  2. Sabri dedi ki:

    Aslında en önemlisi küçük yaştaki çocukların bu arkadaşlık sitelerine girmesi.Çünkü 18 yaşından büyükler ne yaparsa iyisi ile kötüsü ile kendileri karar veriyor.sonuçlarınada katlanırlar.Ama ehliyeti olmayan,bakkaldan sigara bile alması kanunen yasaklanan çocuklar bu sitelerde cirit atıyor.En son Adana’da talihsiz M.E.nin başına gelenler insan olanın dayanamayacağı kadar rezil.Bu sitelerden birisinden tanıştığı gence aşık oluyor talihsiz kızımız ve ona kaçıyor.Oda 5000 lira karşılığı fuhuş çetesine satıyor.Ve kızımız onlarca erkeğin tecavüzüne uğruyor.Şu ana dek psikolojik tedavi gördüğü merkezde 3 defa intihara kalkıştı zavallı kız.Bence en önemlisi bu.Çünkü fuhuş çeteleri bu sitelerde çocuklara tuzak kuruyor.

  3. Suna Anka dedi ki:

    Sayın Bodrum Gündem site yöneticileri.İnternet ana sayfanıza giriş gerçekten hızlı.Ama yazının üzerini tıkladığımızda geç açılıyor.Buna çözüm bulunamaz mı?Daha öncede aynı sorunu yaşamıştım.Gerçi yazı beklenmeye değer güzellikte ve özellikte.Ama herkes benim kadar inatçı olmayabilir.Buna dikkat çekmek istemiştim.Bize bu güzel yazıları okuttuğunuz için teşekkürler.Yayın hayatınızda başarılar dilerim.

  4. Esra Göcek dedi ki:

    Ayhan abi döktürmüşsün her zamanki gibi. Bu değindiğin konu da her zamanki gibi çok önemli. Ülkemizin kanayan bir yarası. Az gelişmiş toplum psikolojisi. Abi 1974’de Rum bölgeleri bizimkilerin eline geçince anadoludan devşirme insanları yerleştiriyorlar oralara. Oralara yerleşen ve hayvancılıktan başka iş bilmeyen insanlarımız o Rum evlerinin banyolarındaki küvetleri çıkarıp hayvan yalağı yapıyorlar. Buda ona benzer bir şey değil mi? Kültür olarak hazır olunmayan bir süreç yaşıyor insanlarımız. Yukarıda bir yorum yazan kişi amaç dışı kullanımdan bahsetmiş. Evet küvetide amaç dışı kullandı, interneti de amaç dışı kullanıyor bu halk. Birde akıllı cep telefonlarından ve operatörlerin rekabetinden dolayı bilgisayar fiyatları inanılmaz düştü. Bu nedenle geliri düşük insanlarda artık alabiliyor bilgisayar. Arkadaşlık sitelerine ve çed kanallarına orta ve doğu anadolu insanı da girebiliyor. Üstelik bu alanlarda geçmiş açlıklarını, özlemlerini daha hararetle gidermeye çalışıyorlar. Yaşanacak sorunlar daha da büyüyecek. Eline sağlık abi.

  5. İsmail Kapusuz dedi ki:

    Şimdi ben suçun internete yüklenmesine karşıyım.Evet gazetelerde her gün internet vasıtası ile tanışanların yaşadığı kötü olaylar ve daha ötesi ölüm olayları haber oluyor.Allah akıl fikir vermiş.Yani o haberlerde mağdur gibi görünenler bunu göze almış olmuyorlarmı.Ya çıkarsa bahtıma diye bir işe koyuluyorlar.Yani bir nevi kumar oynuyorlar.Kazansalardı iyiydide,kaybettiklerinde niye suç internete atılıyor.Her insan kendi seçimini kendisi yapar.Kimse onları zorla internete sokmuyor.Artık orada ne yaparsa onu toplar.İnterneti suçlamak teknolojiye karşı çıkmaktır.Buda medeni insanlara yakışmayan birşeydir.

  6. Şehrazat dedi ki:

    Hiiii efsane geri dönmüş. Hemi de dönüşü muhteşem olmuş. Bi dakka, bi dakka. Önce bu gastenin soruml ve yazı kurulundan garanti istiyorum. Yorumum by pass olmıcak ve de sonadan yayından kaldırılmıcak. Çünkü sayın Karahan’ın baskısı ile el emeği, göz nuru bir yorumum yayınlanmadı, iki yorumumda yayından kaldırıldı. Eğer bu yorum baskısı devam ederse YSSP (Yorum Sansürüne Son Platformu) kuracağım. Rahmetli paşamız Zeki Müren sahnede ne diyordu? “Bizler sizler sayesinde varız kıymetli dinleyicilerimiz”. Unutmayın 28 Şubat darbesi AKP’yi iktidar yaptı. Bu yorum baskısı devam ederse bi günuyandığınızda bi bakarsınız sitenizi biz ele geçirmişiz. Şimdi Ayhan bu yazı çok önemli bana göre. Medya bu konuyu ele almıyor. Niye? Çünkü buralardan sorun ve dram çıkıyor. Onlara da haber konusu çıkıyor. Bu yazıyı belli bir kesim okuyacak bile olsa önemli. Yazıda sözünü ettiğin oranlar enteresan. Ülkemizde insanlar kimlik bunalımı yaşıyor. Sosyalleşme yok dencek kadar azaldı. İnsanlar dışarıdaki hayattan bilgisayar ekranına çekiliyor. Bilgisayarda aşk aranıyor. Çok komik gerçekten. Adam zaten oradan aşk arıyorsa seni mutlu edebilir mi? İşin daha başında sakatlık var. Diyelimki oldu. Aşk evililikle sonuçlandı. Evlenme yıldönümlerinde çocukları sordu: “Anne, baba siz nasıl tanıştınız”. Ne diyecekler? “Çocuğum biz arkadaşlık sitesinde tanıştık. Sende sanal bir mamülsün”. Yani düşünsenize… Alla alla olcak şey mi? Neyse uzatmim. Ayhan bi şey sorcam. Sağ elin içinde ne var? Yüzük mü? :))))

  7. Evrim Dökmeci dedi ki:

    Yazı zaten kendi içersinde çok iyi. Ama ben şu bölümüne bayıldım “Ülkede her on çiftçiden yedisi icralık iken, sanal çiftliklerin hasadı oldukça bereketli.Farm Ville gibi bir sitenin sahibi milyar dolarlık yıllık kazanç elde ediyor. Birde finale bayıldım; Yine yak yar mektubun ucunu? ?Dinlenmeler bir sigara içimi. Duman, duman sen kaplarsın içimi”. Offf, offf. Şimdi bende bir sigara yaktım. Ama içimde sadece duman var. Mailden mektuba döndüğümüzde inanıyorum ki çok mutlu olacağız. Mümkün mü bilemiyorum. Ama keşke olabilse.

  8. Elkızı Begüm dedi ki:

    Yazı hem gülünecek hem de ağlanacak hallerimize ışık tutmuş. Şimdi Ayhan’ın bu yazısını okuyan bir arkadaşlık sitesi müptelasını düşünüyorum da:)))). Nasıl köpürüyordur, nasıl sin kaf ediyordur? Dikkat edin buralarda yazışanlara, ekranda mesai başında oldukları anda eğer yalnız ortamda değillerse, sürekli sağa, sola, arkalarına bakarlar. Okuyan var mı diye:)))) Yani aslında bu kadar dikkat çekici boyun hareketlerinde bulunmasalar kimse onların ne yazdığını merak etmeyecek. Bir internet cafede 100 kişi bilgisayar başında olsun. Ve bir tanesi bu tür çed kanalında olsun. Anında farkedersiniz. Çünkü o kendisini ele veriyor. Çünkü o anda yaptığı ona suçluluk ve aşşağılık kompleksi duygusu yaşatıyor. Oturduğu yer ile ekran gerisinin çok tezat olduğunun farkında aslında. Yazııı güzeeel olmuşşşş. Tebrikler efendim:)))

  9. erol dogan dedi ki:

    Ne yazık ki ?ENDİŞE VE KAYGI KÜLTÜRÜNÜN? insanlarımız üzerindeki etkilerini her gün gözlemlemek ve dinlemek bizlerr için çok acı verici bir durum. TV haberlerini izlememek akla gelen ilk basit çözüm olabilir. Sürekli bu tip haberleri ve bazı kanalların DRAMA başlıkları altında senaryolaştırdığı vahşet ve kötülük hikayelerini izlemek bunları seyreden bizlerin diğerlerine olan güvensizliğini pekiştiriyor.Dış dünyayı kaygı ve endişe bataklığı olarak algılamamıza neden oluyor.Bunları yaşayan kişilere acıyor ve onların yerinde olmadığımız için de şükrediyoruz(!) Sanki olagelenleri yaşanması gereken doğal olaylarmış gibi de algılıyoruz! YANİ İYİ VE KÖTÜ KARIŞTI!Hele bir de kişilik yapımız olumsuza-mutsuzluğa-karamsarlığa odaklıysa karamsarlık ve çöküntülü ruh hali sanki kaderimiz oluyor! Ev içinde gerekli önlemlerinizi almanızı, tv haberlerini izlemektense sizi daha rahatlatacak , hayatınıza olumlu yansıyacak şeyleri öğrenmenize yardımcı olacak kitaplar okumanızı, mutlu insanlarla arkadaşlık kurmanızı ( sürekli yakınanlar enerjimizi alırlar) , vaktiniz var ise herhangi bir hobi ya da sporla uğraşmanızı, güzel bir film izlemenizi vs. öneririm. Olumsuz olayları sürekli izlemek zihinsel geviş getirmelerimizinde olumsuzlaşmasına neden olacaktır. Ülkenin gündemi acımasızlık, ihanet, insan hakları ihlalleri ve haksızlıklarla dolu olsa da insanlara olan güvencimizi ve ?iyiliğin hala var olduğuna dair inancımızı? asla yitirmemeliyiz diye düşünüyorum.

  10. BAHATTİN ERİM dedi ki:

    Esra hanımın yorumunu esef duyarak okudum.Orta ve doğu anadululu insanlar giryormuş arkadaşlık sitelerine.kendileri yüzünden doğrumu diye üye olarak baktım o sitelere.İkimizinde hayatı yetmez Esra hanım saynmayaçÇünkü üye olmadan bakamıyorsun.Kaç Bodrumlu varmış bakınız lütfen.

  11. Bodrumlu dedi ki:

    Bahattin bey baltayı taşa vurmuşsunuz.Kaş yapayım derken göz çıkarmışsınız.Bodrumluların öyle gereksiz şeylerle uğraşacak zamanı yok.Bodrumlular denize balığa çıkar,güzün mavi yolculuğa çıkar,ağaçta zeytin toplamaya çıkar,bahçeye mandalin toplamaya gider,yağmurdan sonra dağa mantar toplamaya gider.Doğrudur Bodrum adresi vermiş olanlar vardır o sitelerde.Ama unutmayın onların sadece adresi Bodrum.

  12. Esra Göcek dedi ki:

    Bahttin bey bu şekilde anlaşılmış olmak beni gerçekten üzdü. Çünkü ırkçılık, bölgecilik, şövenizm benim en çok karşı çıktığım akıl dışı saplantılı düşüncelerdir. Ve bunların toplumsal, siyasal hayattan dışlanması gerektiğini düşünüyorum ve bunun için mücadele ediyorum. Ancak yorumumda değindiğim ve sizde alınganlık yapan görüşüm sosyolojik bir gerçektir. Bunun nedenlerini tartışmak buradaki yorumun sınırlarını aşar. Lütfen yorumumu bir kez daha ama bu kez doğru okuyunuz.

  13. Dilan Serçe dedi ki:

    Esra hanım ile Bahattin beyin buradaki polemiği de gösteriyorki; sanal dünya yanlış anlaşılmaya çok müsait. Bu nedenle ses duymak, dokunmak, göz göze gelmek gerek. Aslında her şey hayatın içerisinde. Başka yerde mutluluk arayışı hüsran ile neticelenecektir. Biz bu dünyayı çok sevmeliyiz. Ve ona uygun, hakettiği gibi yaşamalıyız. Yaşamak ne güzel şey.

  14. Kemal SÖNMEZ dedi ki:

    Dilan hanımın görüşüne katılıyorum.Esra hanım,Bahattin bey tarafından doğru anlaşılmamış.Bahattin bey gereksiz yere alınganlık göstermiş bana göre.Ama bunlar yüz yüze konuşulsaydı 2 cümlede çözülecek sorunlardı.Sanal ortam her zaman yanılmaya ve yanlış anlaşılmaya namzet bir ortam.Dün gazetelerde gene bir internet cinayeti haberi vardı.Toplum bu ortamda kafayı yemiş vaziyette.Allah sonumuzu hayır eylesin.

  15. Belma Nur dedi ki:

    Yazılan gerçek bir duruma parmak basıyor. Parmak basmakla kalmıyor, yüzleştiriyor. Bu satırların yazarı yakın arkadaşım. Böylesine ilginç değinmelere alakalı bir yatkınlığı var. İyi de yapmış. Sanal alemlerde dolaşmalar gereksiz. Aşk hayatın tam da kendisi. Bir arkadaş söylemişti. “Fziki özürüm yok” diyen adamdan ne hayır gelir? Aklı başka yerde çalışıyor demek. Fiziki özüründe olduğu halde sevilebilirsin….Ayhan ellerine sağlık, dert görmesin onlar.

  16. Kenan Sarper dedi ki:

    Sanal dünya,yalan dünya.Sanal arkadaşlıkta dokunduğun ten değil.Kişilik deformasyonu.Ama kabahatte dokunduğunu sandığın kişide değil.Onu oraya iten maddi,manevi koşullar.Kapıyı açalım ve bir nefes alalım.Kokladığımız hava gerçektir.Bu havayı hiç bir sanal alemde soluyamayız.

  17. Güz Yağmuru dedi ki:

    Ayhan bey yazınızın içeriği ile yazınızın sonundaki not çelişiyor.Alınmasınlar diye özetlediğiniz özelliklere sahip kişilerin zaten arkadaşlık sitelerinde işi olmaz.Onların arayışları gerçek yaşamın içersinde olur bana göre.Onlar bilgisayarın ekranından bakmazlar yaşama.Sokakta değilde evlerinde dahi olsalar odalarının penceresinden dışarıya bakarlar.Haddim olmayarak bana çelişki gibi gelen bir noktayı belirtmek istedim.Yazınızı beğendiğimide iletmek isterim:))))

  18. Elena Yenitskaya dedi ki:

    Haberlerde izledim. Evli ve 2 çocuk annesi bir kadın online oynanan bir oyun olan olan Metin2’de 3-4 yıl emek verdiği savaşçı karakterin özellikleri çalındığı için savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. İşin emek kısmını çok iyi anlıyorum. Fakat bir insanın sorumluluklarını hiçe sayarak kendini sanal bir dünyaya hapsetmesi ve sonucunda emeklerini bu şekilde kaybetmesi ya da hevesinin geçmesi sonucunda geriye dönüp de hiç bakacağını akıl etmez mi acaba? Ve kendine şu soruyu sormaz mı…?Şimdiye kadar gecemi gündüzümü verip de harcadığım emek ve zaman için mi ben bu dünyada varım. Ya da varlığımı karanlık odalarda gözlerimi kan çanağına dönüştüren bu sanal tuzaklar için mi sürdürdüm. Teknoloji ile bağlantımızı irademizle istesek bile kesemiyorsak artık bağımlılığın üst safhalarındayız demektir. Ne de olsa teknolojiden öğrenmek sıkıcı onunla eğlenmek bağlayıcıdır. Bu yüzden de başkalarının hesap kitabında sayı olmaktan çıkıp insan olduğumuzu iyice anlamamız gerekiyor.YAZI GERŞEKTEN İYİ BİR KONUYU DİLE GETİRMİŞ.TEŞEKKÜRLER KARAHAN…

  19. Mathilda dedi ki:

    İnternetten arkadaşlık arayşı zaten özürlü bir tercih.Hayatın kendisi var iken neden sanallık? Ama bu anlamda internet batağında dolaşan arkadaşları da kınamamak gerek. Çıkış yolları tıkanmış ve sanala mahkum edilmiş ciddi bir kesim var yaşadığımız dünyada. Biz sonuçlarla uğraşıyoruz. Nedenlerine inmek bunu görmek gerek. Kimse isteyerek nasıl hayat kadını olmaz ise, kimse de isteyerek internetten sanal aşk aramaz. Niye gerçek hayat var iken bu tercihi kullansın ki insanlar. Yalnızlık. Unutmayın hepimiz yalnızız.

  20. EKREM KESKİN dedi ki:

    BİR DÖNEM SANALDA BU TİP İLİŞKİLER YAŞAYAN BİRİSİ OLARAK BURADA MUTLU OLMANIN MÜMKÜN OLMADIĞINI SÖYLEYEBİLİRİM.BU ALEMDEKİ KADINLAR ÇOĞUNLUKLA KAPAĞI ATACAK ERKEK ARARLAR.ERKEKLERDE KAPAK ATILACAK POTANSİYELDE GÖSTERİP KENDİLERİNİ KADINLARI CİNSEL OLARAK KULLANIRLAR.BUNUN TERSİ ÖRNEK VARMIDIR BİLEMEM.AMA ZATEN BURALARA TAKILAN KADINLARIN ZATEN EĞİTİM DÜZEYLERİ DÜŞÜK.KULLANILMAYA ÇOK MÜSAİTLER.SONUÇTA KARŞILIKLI OLUYOR HER ŞEY.KİMSE KİMSEYE ZORLA BİR ŞEY YAPMIYOR.ORADAYSAN ZATEN YALANA AÇIK OLACAKSIN.BUNU GÖZE ALMIŞSIN DEMEKKİ.

  21. Begüm Akbudak dedi ki:

    Teknolojinin gelişmesi ve birçok açıdan hayatımız için bulunmaz bir nimet olduğu bu dönemde, ne kadar acı ki, saçma sapan olaylar da yaşamamıza girmeye başladı?!
    ??çağın hastalığı? demeyi çok isterdim ama kusura bakmayın söylemeyeceğim. Çünkü bence ?çağın sapıklığı???evet cidden bir sapık eğilim??tamamen fantezilerden oluşan?tamamen gerçekle bağlantısı olmayan? tamamen içi boş? tamamen tetikleyici? tamamen kandırıcı? tamamen kendini sıfırlayıcı?
    tamamen kendini, karşısındaki kişiyi tatmin edecek bir ?obje haline getirici son derece çirkin bir durum.Gerekçeleri herkese göre farklı:? utangaçlıktan? sıkıntıdan? son dönemde yaşanan ruhsal sorunlardan? eşiyle işlerin yolunda gitmemesinden? aradığı gerçek mutluluğu bulamadığı için ne yaptığını bilememekten? başkalarına sorarsa ayıp olur diye düşünüp, merak ettiği soruların cevabını bulmak için yapılmış masum hata olmasından? AMA YAZI HERŞEYİ SÖYLÜYO ZATEN.ELİNE SAĞLIK KARAHAN.