Bodrum Gündem

?CHP KONGRE ANALİZİ BİRİNCİ BÖLÜM?

Bu yazıyı kaleme almaya başladığımda henüz oy verme işlemi tamamlanmamıştı. Gece yarısı saat 01:25?de Cumhuriyet Halk Partisin delegesi oy kullanmak için hala sırada bekliyordu.

Viagra Gold online

Ne şartlarda?

Allergies

Sadece su var, çay, kahve yok. Oasis AVM kapalı olduğundan yemekte yok. Belki kimileri gece çorbacılarına gidip geliyorlar. Oda hemen hiç vakit kaybetmeden, oyalanmadan.

İşte bu Bodrum politikasının güzelliği. İnsanlar değerlerine sahip çıkıyor ve her şey karşın direniyorlar, seçme ve seçilme haklarını kullanmak için.

CHP Bodrum İlçe Kongresinin en önemli yanı bu olsa gerek.

Daha önce Ak Parti ve MHP Kongrelerini ?KRAL ÇIPLAK? diyerek analiz etmeye çalışmıştık.

cheap Baclofen 10 mg

Eyvallah diyenler olduğu kadar zılgıt atanlarda oldu.

Şimdi yapacağımız analiz ise en önemli analiz olacak. Çünkü beklenen bir kongre. Bu kongre Bodrum politik sürecini belirleyecek çünkü.

Sabah saat 11?de başlayacağı anons edilmesine karşın yaklaşık 1 saatlik bir gecikme ile başlaması hiçbir şekilde anlaşılamadı. 417 delegenin, muhtemel çarşaf liste ile oy kullanacağı düşünülmeli, gecikmek bir tarafa, daha erken bir saatte başlaması gerekiyordu.

CHP İlçe Kongresine en erken gelen isim CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan oldu. Mütevazi ve güler yüzlü tavırları ile oldukça sempatikti. Öğleden sonra 15 sıralarında ise Tolga Çandar kongreye geldi. Onun geldiği saatlerde İlçe Başkanı olarak son konuşmasını yapan Durmuş Ali Öztürk, onu da hedef alan bazı eleştirileri ardı akasına sıralıyordu. En dikkat çekici taraf ise Tolga Çandar salona girdiğinde önde oturan İlçe Yönetim Kurulu üyeleri kalkarak yer vermemesi oldu. Tolga Çandar boş bulduğu bir yere oturdu sessizce ve konuşma sırasını bekledi. Her iki Milletvekilinin de konuşmaları çok önemli ve dikkat çekiciydi. Lakin salonun heyecanından mıdır, yoksa salonun sıcaklığından mı beklenen coşkuyu sağlayamadı. En coşkulu konuşma son konuşmasını yapan Durmuş Ali Öztürk?ün konuşmasıydı. Konuşması oldukça duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Başlangıçta çok yumuşak, çok vakur, eleştirilere açık ve saygılı bir veda konuşmasıydı. Herkeste havaya girmiş sessizce dinlerken bir anda o bilinen İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürk geri geldi ve başladı; aslında olumsuz bir şey söylemeyecektim amma diyerek. Döneminde sorun olan tüm konu ve konulara muhatap olanlara verdi veriştirdi. Lakin kürsüden indikten sonra yine o yumuşak, mülayim tavrına geri döndü, ağlamamak için kendini çok zor tuttuğu aşikardı.

AZ KALSIN ÇARŞAFA DOLANILIYORDU?

CHP İlçe Kongresinin sanıyorum yıllarca konuşulacak olaylarından biri de delege seçimlerini bile tüzüğe aykırı olarak çarşaf liste yapılmasına karşın, ?BLOK LİSTE?li seçim için önerge verildi.

Şimdi ?KRAL ÇIPLAK? demenin tam sırası; Aslında her iki grupta içten içe blok liste istemesine karşın, iki ayrı görüş çatışması ortaya çıkıverdi. Bu aslında psikolojik bir savaş stratejisiydi.

Bu işte karlı çıkan Mahmut Özbelen?i destekleyen grup oldu. Burada bir iki noktaya dikkat çekmek isterim:

            1-Okan Özsu neden lehte konuşma yaptı. Zira ikinci adam, yada yönetime aday olanlardan birisi bu konuşmayı yapamaz mıydı. Çünkü çok riskli bir durum vardı ve farkında olmadan delegeyi kızdıracak yanlış bir söz çıkabilirdi ağzından. O zaman da bir çuval incir berbat olabilirdi.

            2-Hadi Okan Özsu çıktı konuştu. Peki konuşmasında neden lehte olduğunu anlatması gerekirken ki kısmen anlattı, üstelik mantıklı şeyler de söyledi. Lakin sonra dedi ki; ?Benim için fark etmez, blokta olur, çarşafta olur. Ama ben Blok lehinde konuştum? dedi. İşte zurna burada zırt dedi uzunca ve kötü bir ses çıkardı.

Blok Liste isteyenlerin verdiği önerge için isimler okunarak imza sahibi olup olmadıkları kontrol edilmek istendi. Dik durmak denilen şeyin ne olduğuna iki örnek kendiliğinden oluşuverdi. Birincisi Koray İşbilir adı okunduğunda ?İmza benimdir ve blok Listenin ne olduğunu biliyorum? dedi. Aslında bir çok kişi ne demek istediğini anlamadı ama çok iyi bir tavır sergilediği kesindir.

“KRAL ÇIPLAK” Diğer örneğimiz ise Kemal Koç. Kemal Koç ismi okunduğunda ise ?İmza benimdir, ama blok listeye karşıyım? dedi. Haydaaaa bu ne şimdi. Oldu mu yani? Olmadı tabi. Adama sorarlar neden imza attın o zaman karşı olduğun şeye? Başka şeylerde sorarlar ama neyse onu siz düşünürsünüz. Zaten orada da arkadaşları söylediler.

Yapılan oylama sonucu 133 oy çıkınca, cılız birkaç itiraz oldu ama salondaki hiç kimse o itirazları kale bile almadı. Demokrasi Kazandı sloganları ve alkışlar ile salonun hakimiyeti Mahmut Özbelen?in hakimiyetine geçti.

DİLEK ve TEMENNİLER KONUŞMALARI?

Bu dilek ve temenniler konuşmaları yapanların hemen hepsi sözlerine şöyle başladılar, salon boş ama bu söyleyeceklerim çok önemli. Salon bir kere boş değil. 1 kişi de boş demek ona saygısızlık.

?KRAL ÇIPLAK? konuşmacılar diyor ki aslında benim laf etmek istediğim birileri var ama onlarda salon dışındalar o neden aslında boşa konuşmuş olacağım. Lakin çıktık bir kere bari size konuşayım, ne yapalım mı diyorlar acaba içlerinden. Delege olmayan bazı isimlerin ise imza koyması ise çok ama çok ayıp oldu doğrusu. Hele seçilmişlerden olması Süleyman Demirel?in Abdi İpekçi öldürüldüğünde söylediği o anlamsız laf tam yeri galiba ?Fevkalade ayıp olmuştur, fevkalade günah olmuştur? Adını yazmayacağım çünkü benim için tehlikeli olur.

Yeni, eski vekiller, il başkanları, ilçe başkanları ve kendince lafı olan herkes konuştu. Konuştu konuşmasına da salondakiler fısır fısır arkalarından konuştular. Artık ne konuştuklarını siz biliyorsunuz, ben söylemeyivereyim bunu da.

KONGRE ASLINDA NEREDEYDİ?

Kongre Nurol Kültür Merkezi Salonunda ve dış salonda kurulan seçim sandıkları ve kabinlerinin olduğu yerdeydi. Yooook oralarda değildi. Kongre salonun en dışında sokaktaydı. Herkes birilerini bulup, kendi listesine oy atması için ikna çabalarındaydı. Doğru elbet ne olabilir ki başka? Hani demokrasi diyoruz ya şu delege işi olmayıverse de üye bazında olsa şu iş, nasıl olurdu? Benim fikrim değil, hemen kaşlarınızı çatmayın. Bu gün dolaşırken fısır fısırların arasında sıklıkla duydum. Aklımda kalmış işte bende kalemi durduramıyorum ki.

AK PARTİ BAŞKAN ve KURMAYLARI İLE TAM TAKIM?

Ak Parti İlçe Başkanı Yılmaz Algül doğrusu siyasi nezaketini tam olarak gösterdi. Başkan Algül ve Kurmay takımı tam kadro Kongreye katıldılar, kısa bir süre kaldıktan sonra da salondan ayrıldılar.

MHP?DE SİYASİ NEZAKETİNİ GÖSTERDİ?

Milliyetçi Hareket Partisi Bodrum İlçe Başkanı Asım Başaran ve Başkan Yardımcısı Haşim Işık?ta siyasi nezaket gereğini olgun bir şekilde yerine getirerek kısa bir süre sonra salondan ayrıldılar.

BAŞKAN MEHMET KOCADON GELMEDİ?

Bodrum Belediye Başkanı geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada gazetecilere CHP Kongresi için davet aldığını ve kongrelere ayırım yapmadan gittiğini söylemişti. Tüm oluşabilecek polemiklere karşın Kocadon, Ak Parti Kongresine katılmış ve en önde oturarak demokratik tavrını göstermişti. Gözler onu aradı gizlice, fısırdayanlar da vardı, lakin Kocadon CHP Kongresine katılmadı.

?KRAL ÇIPLAK? Katılmaması çok normal değil mi? Çünküüü, Mehmet Başkanın heyecanla günlerdir hazırlandığı 3.Yıl Sunumuna ne CHP İlçe başkanı, nede vekaleten bir heyet gelmemişti. Ama en önemlisi Mecliste %98 oybirliği ile alınan kararları her platformda tekrar ettiği ve o çok güvendiği CHP?li Meclis üyeleri 3.Yıl Sunumuna katılamamışlardı. Niye gelsin? Siz olsanız gelir miydiniz?

OYLAMA GECE YARISI 2:30?DA BİTTİ?

Yazıya başladığımda oylamanın hala sürdüğünü söylemiştim. Yazının neredeyse sonuna gelmek üzereydim ki oylama bitti. Müthiş bir katılım. Rekor denilir bu katılıma. 417 delegenin sadece 26?sı oylamaya katılmadı. Yani 391 delege oy kullandı. İşte budur denilebilecek bir sonuç. Delege sandığına sahip çıktı, ciddiye aldı. Demokrasiye sahip çıktı.

Yazımızın bu bölümünü burada bitirmek durumundayız.

İkinci Bölümü Başkan belirlendikten sonra kaleme alacağız.

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. arda dedi ki:

    Blok liste önergesine imza atan kişiyi de keşke yazsaydınız.CHP olarak en büyük eksikliğimizi herkes görseydi İl Geenel Meclisi gibi önemli bir yere birilerini gönderirken Liyakat’ın ne derece önemli olduğunu anlatmış olurdunuz insanlara.Halen içimizde 70 lerin siyaset manevralarını gecerli sanan zihniyete anlatmalıyız KRAL ÇIPLAK …….