Bodrum Gündem

?ÜLKÜCÜLER? 12 Eylül İle Beyazperdede Hesaplaşıyor?

?ÜLKÜCÜLER? 12 Eylül İle Beyazperdede Hesaplaşıyor?
29.04.2012
0
A+
A-

MHP İlçe Başkanı Asım Başaran, MHP?li Belediye başkanları, İl Genel Meclisi üyesi Kazım Öztin?inde katıldığı yaklaşık 200 MHP?li toplu halde 12 Eylül öncesi ve sonrasını konu alan, belgesel film
?ÜLKÜCÜLER?i izlediler.

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem

Bir döneme damgasını vuran 12 Eylül Askeri darbesini ve etkilerini konu alan bir çok film beyazperdede gösterildi. 12 Eylül dönemini anlatan sinema filmleri ve belgeseller genelde sol görüşlüleri ve devrimcileri konu almış filmlerdi. Tam 32 yıl sonra 12 Eylül?ün devrimcilerden sonra en çok darbe gören MHP ve Ülkücüler?in görüşleri ve tanıklıklarından yola çıkılarak hazırlanmış ?Ülkücüler? sinema filmi Bodrum Cinemarine sinemalarında gösterime girdi.   

200 ÜLKÜCÜ FİLMİ BİRLİKTE İZLEDİLER?

Bodrum Cinemarine sinemalarında gösterime giren ?Ülkücüler? filmini MHP İlçe Başkanı Asım Başaran ve İl Genel Meclisi Başkanı Kazım Öztin başta, Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun, Ortakent Belediye Başkanı Mehmet Onur Şahbaz, Gündoğan Belediye Başkanı İbrahim Bilgi, Mumcular Belediye Başkanı Birol Aydın, MHP belde başkanları ve çok sayıda partili aileleri ve çocukları ile birlikte izlediler.

32 YIL SONRA BİLE UNUTMADIĞIMIZI GÖSTERDİK?

Film gösteriminin arasında görüşünü aldığımız MHP Bodrum İlçe Başkanı Asım Başaran 12 Eylül darbesinde ülkücülerin işkencelere maruz kaldığını ve 9 ülkücününde idam edildiğini kaydetti. Başkan Başaran ?İlk film olması nedeni ile bazı eksiklikler olabilir. O günlerden bu yana sanat ve sinema konusunda eksik kaldığımız kabul ediyoruz, ancak bu bir ilk devamında çok daha güzel eserler ortaya konulacaktır. Bizler o gün birçok zulümle karşılaştık. Ancak ülke sevdamızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bizim o günler ile hesaplaşmamız bitmedi.? dedi.

diflucan without prescription

12 EYLÜL?Ü YAŞAYANLAR SESSİZCE İZLEDİLER?

12 Eylül döneminde baskı ve işkencelere maruz kalan ülkücülerin filmi sessizce izledikleri görüldü. Belgesel filmin kimi yerlerinde ise izleyiciler coşku ile alkış tuttular.

 [youtube_sc url=”http://youtu.be/hvBbuvksJ08″]

?ÜLKÜCÜLER?

purchase Clonidine Haberden/Yorum

12 Eylül dönemini sinemada ilk defa 1988 yılı yapımı Rutkay Aziz?in oynadığı ve müziklerini Zülfü Livaneli?nin yaptığı ?SİS? filmi sonra, Memduh Ün ?ün yönettiği ?BÜTÜN KAPILAR KAPALIYDI?, Kadir İnanır?ın başrolünü oynadığı ?SEN TÜRKÜLERİNİ SÖYLE?, Rıfat Ilgaz?ın Karartma Geceleri romanından uyarlanan ?SES? filmi ve bir çok 12 Eylül?e bağlantılı filmler.

Lakin en çok etkileyeni ?UÇURTMAYI VURMASINLAR? filmi oldu. 12 Eylül döneminin hapishane hayatını en iyi anlatan, en duygusal filmdi o.

Eğer Yılmaz Güney yaşasaydı, 12 Eylül dönemini anlatan en iyi filmi o yapardı kuşkusuz.

Onlarca 12 Eylül filmi var.

Tamamı ?sol? taraftan bakılarak yapılmış filmler.

Solcular yani Devrimciler, sinema ve sanat konusunda oldukça deneyimlidir. Bu nedenle de bu siyasi filmler çoğu kez beğenildi. Belki bakış açıları eleştirilmiş olabilir, lakin özenli filmlerdi. Üstelik bir çoğu da iyi gişe yaptı.

12 Eylül en büyük darbeyi devrimcilere vurdu, bunu Ülkücüler filminde de net olarak görüyorsunuz. Anlatımda hata yapmışlar aslında. Ülkücüler asıldılar, işkence gördüler derken bile filmde ?12 Eylül?de 50 sol görüşlü, 9 sağ görüşlü idam edildi? bilgisi verilirken ne kadar çok acı çektiklerini vurgulamak isterken 50?ye 9 oranına dikkat etmemişler. 

Ülkücüler ise 12 Eylül ile sinemada, sanatta hesaplaşmak için tam 30 yıl beklediler. 2012 yılı yapımı ?ÜLKÜCÜLER? filmi ile 12 Eylül ile hesaplaşıyor.

SANAT İLE SİNEMA İLE 12 EYLÜL?Ü YARGILIYOR?

OASİS Cinemarine sinemalarında gösterilen filme başta başkan Asım Başaran, belediye Başkanları Mehmet Tosun, Mehmet Onur Şahbaz, İbrahim Bilgi, Birol Aydın ve İl Genel Meclisi üyesi Kazım Öztin?in de katıldığı yaklaşık 200 Bodrumlu Ülkücü ?ÜLKÜCÜ? sinema filmini izledi.

Film oldukça kötü kurgulanmış. Belgesel yapılmaya çalışılmış ama pek olmamış. Çekimler hatalı, müzik korkunç denecek kadar detone. Oyuncular çok amatör kalmış. Olayların canlandırılmasında hiç gerçeğe yakınlık düşünülmemiş. O günün tanıkları ne yazık ki dar kapsamda kalmış. Örneğin o dönemin 2 nolu sanığı Agah Oktay Güner yok, Yaşar Okuyan yok, Sadi Somuncuoğlu, Taha Akyol yok. Ülkücü camianın önde gelenleriydi onlar. O dönemin insanları bu gün başka mecralarda olsalar da, öyle silip yokmuş gibi kabul etmek sanki o dönem için bazı noktaların silik kalması isteniyormuş havası olmuş.

Politikanın içinde olan birisi olarak ve o dönemi farklı gözle gören karşı görüşten olsam da bu güm MHP ve Ülkücü camia da bir şeyler değişiyor. Onlarda gelişip günün şartlarına bağlı olarak yeni stratejiler belirliyorlar.

Geçmişleri ile ve en önemlisi 12 Eylül ile sanatsal anlamda hesaplaşmanın bu kadar olmaması gerekirdi.

Başkan Asım Başaran ile yaptığımız sohbette bu noktaya oda vurgu yaptı. Lakin vurguladığı en önemli nokta 12 Eylülde asılanların, işkencede ölenlerin adının 30 yıl sonra unutulmadığını ve burada tekrar can bulduğunu ifade etmesi geçte olsa 12 Eylüle vurulan en önemli tokat diye düşünüyorum.

Filmde12 Eylül öncesi vurgular ile 12 Eylül?den sonraki vurgular arasında kısmi farklar göze çarpıyor.

Özellikle ?Ülkücü Mafya? konusundaki değerlendirmeler önemli. Kesinlikle reddediyorlar.

Birde aklımda kalan diğer bir vurgu da ?Ülkücülerin kullanılması? konusuydu.

Ülkücülerin 12 Eylül öncesinde kullanıldığını asla kabul etmiyorlar. Bu konuda yorumu o günleri yaşayan tanıklar ile analiz etmek en doğrusu. Eğer bu film ile ülkücüler “Sütten çıkmış ak kaşık” ız demeye çalışıyorlarsa ki sanmıyorum. Kimse bu söylemi kabul etmez. 12 Eylül öncesi kimler, nasıl ve hangi amaçlarla kimleri kullanıldılar? bunu tarih yazdı ve kayıtlara geçti. İnanç ve ideolojinin gereği vatan ve halk için, idealleri için canını bile verebilmek düşüncesi, (ki şimdilerde pek kalmadığı aşikar, yerini tamamen para almış durumda) kabul edilebilir olanıdır. ?Ülkücüleri kullanma hakkı sadece Türk Milletine aittir? söylemi ise belki de bu filmin en güzel ve en etkileyici söylemiydi. Onun dışındakiler sadece Ülkücü olan veya sempatizanların kabul edebileceği ajitasyona yönelik söylemlerdi ne yazık ki.

Bu hatayı devrimci sinema filmlerinde de gördük. Siyasi filmlerin kaderi olsa gerek yine değişen bir şey yok. Sinema izleyicisi artık bu tür ajitasyon filmleri izlemiyor, sevmiyor. Eğer çok insana ulaşmak isteniyorsa Ülkücülerin de bu noktaya dikkat etmesi gerekirdi.

SON SÖZLER: Bu güne kadar bir film ile ilgili yazmak aklıma gelmemişti. Genelde politika ve ekonomi yazarken bu film değerlendirmesi nereden çıktı derseniz; Bodrum?da 190 kişi toplanıp bir filme gidiyor, bu bir haber niteliği taşıyor. İkincisi, MHP Bodrum?da 4 belediyeyi yönetiyor. Bu nedenle Bodrum?da bir ağırlığı var. Bodrumlu ülkücülerin bakış açısını yakından izlemek çok ilginçti. Üçüncüsü ise filmdeki tanıklar ile Bodrumlu Ülkücüleri karşılaştırmak oldukça ilginçti.

İzleyenler mutlaka karşılaştıracaktır.

Ben karşılaştırdım. Ne gördün diyorsanız tek bir açıklama var benim açımdan ?Burası Bodrum, devrimcisi de ülkücüsü de fikir ve akıl üzerinden hareket ediyor. Asla şiddete ve kavgaya yol vermiyor, şiddeti kabul etmiyor.?  buy Nolvadex

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.