MASUM DEĞİLİZ, HİÇBİRİMİZ!

        Son günlerde ülkemizde yaşanan olaylar öyle sanıyorum herkeste böyle arabesk bir sorgulama ihtiyacı doğurdu.

        Gerek kişisel yaşamımız ve davranışlarımızda, gerekse kendimizi ait hissettiğimiz örgütlü yapılar içerisinde her birimizin bugünden bakınca geçmişte yaptığı bir dolu yanlışlar, hatalar ya da pişmanlıklar vardır.

        Kimi pişmanlıklarımız ya da masum hatalarımız zaman içerisinde unutulur gider. Ancak öyle şeyler vardır ki, yaşadığımız sürece? böyle bir yanlışı nasıl yaptım? diye bizi rahatsız eder.

        Bu yanlışlarımız, hatalarımız, günah ve ayıplarımızla yüzleşmeden de bu iç sıkıntısından kurtulmamız mümkün değildir.

        Kimi zamanda en kolayını yapar, kendi yanlışlarımızı, başkalarıyla kıyaslar ve kendimizi mazur ve hatta kimi zaman masum görmeye, göstermeye çalışırız. buy Lithium online Ama kısa zaman sonra farkına varırız ki, insanlar en kolay kendilerini aldatırmış.

        Bu aldatılmışlık duygusu, ister başkaları tarafından, isterse bizzat kendimiz tarafından yapılsın, hepimizi çok derinden sarsar.

        Tüm kişisel egolarımızı bir yana koyup, önyargılardan arınıp, çevre ve mahalle baskısına aldırmadan, hiçbir komplekse kapılmadan kendimize bir ayna tutsak. Gözlerimizi kısmadan, aksine daha da çok açarak aynada gördüklerimizi, kaçımız başkalarıyla paylaşabiliriz?

        Kendimizle ilgili olduğu kadar toplumsal olaylarda da gerçeğin ortaya çıkması ve kamu vicdanının rahatlaması ancak geçmişle yüzleşerek mümkün olacaktır.

        Ancak bu yüzleşmede, çok kolay olmasa da olabildiğince objektif davranmak, olayları ve sonuçları yaşanan anın ortam ve koşullarını dikkate alarak, kişi ve kurumların itibarını, onurunu düşünerek değerlendirme yapmak zorundayız.

        Aksi halde, geçmişten ders çıkarmak yerine geçmiş üzerinden yeni kırgınlıklar, yeni kutuplaşmalar ve düşmanlıklar oluştururuz ki, bu gün en çok kaçınmamız gereken durum da bu olsa gerek.

        Şu günlerde 1 Mayıs 77 üzerinden yapılan polemiklerde kendini gösteren bu sevimsiz durum, solda zaten var olan önyargıları daha da artıracak, yeni ve gerçek bir sol muhalefetin önünü tıkayıcı rol oynayacaktır.

        Halil Berktay?ın amacını aşan ve neredeyse derin devleti aklayan iddiaları kuşkusuz kabul edilemez. Ama bir çırpıda hepimiz çok masum muşuz gibi tüm suçu Halil Berktay?ın üzerine yıkmaya yönelik linç girişimleri de bana pek doğru gelmiyor.

        Berktay?ın geçmişte de buna benzer ezber bozan kimi açıklama ve analizleri oldu. Ülkemizde her şeyin tartışılabilmesi anlamında bir kültürün gelişmesine katkı sağlayabileceği için çok fazla üzerinde durulmadı.

        Ancak kanlı 1 mayısla ilgili toplum o kadar duyarlı, kamu vicdanı öylesine buruk ve son yapılan Taksim kutlamaları öylesine coşkulu ve olaysız geçmişken hemen ardından gelen? solcular 1 mayıs üzerinden bir mağduriyet yarattılar? türünden talihsiz açıklama, tam anlamıyla bir şok etkisi yarattı.

        Kaldı ki bir tarihçi ve siyaset bilimci-yazar olarak Halil Berktay; derin devletin her dönemde kendi amaçlarına ulaşmak için gerektiğinde sol grupları da rahatça kullandığını bilen biridir.

        Derin devletin karanlık amaçlarını gerçekleştirmesine neden olacak örgütsel zafiyetlerin olması ya da olayların yaşandığı an ve ortamın etkisiyle kimi duygusal ve ölçüsüz tepkilerin verilmesi, kanlı 1 mayısın derin devletin planlı bir komplosu olduğu gerçeğini değiştirmez.

        Taraf gazetesinin belgelere dayalı olarak yaptığı haberciliğe diyecek sözüm yok, ama bu olaya ilişkin manşet haberlerin başlıklarının çok masum olduğunu söylemek zor.

        Öte yandan aynı gazetede köşe yazarlığı yapan bir yazarın toplumda da gerekli tepkiyi gördüğü bir yazısını gerekçe göstererek kimi yazarların Taraf?ı terk etmesini de pek anlamlı bulduğumu söyleyemem.

cheap Tadalafil         Her ikisi de değerli yazılarıyla gazeteye güç veren yazarların aynı cüret ve cesaretle yazılarını yayınlayabilecekleri başka gazeteler bulması pek kolay olmayacaktır.

        Gönül isterdi ki, geçmişte yaşandığı gibi siyasete renk katan, sola nefes aldıran bu polemiklerini, tartışmalarını buradan sürdürebilselerdi.

        Çünkü, biliyoruz ki, gerçeğin aynasını kendi yüzlerimize tuttuğumuzda,

        Masum değiliz, hiçbirimiz!

[email protected] 

8 Mayıs 2012  BODRUM Proscar online