Bodrum Gündem

GÜREŞESİM VAR!

30.05.2012
0
A+
A-

Türk Dil Kurumunun güncel sözlüğüne baktığınızda ?spor? kelimesini: ?Bedeni veya zihni geliştirmek amacıyla kişisel veya toplu olarak gerçekleştirilen, bazı kurallara göre uygulanan hareketlerin tümü?? olarak tanımladığını görürsünüz. Spor evrenseldir, sınıfsızdır; cinsiyeti, dili, dini, ırkı yoktur. Sporun felsefesi, rekabet ederken doğruya, güzele, kardeşliğe, dostluğa ulaşmaktır.

Güreş, Türklerin olduğu kadar insanlık tarihinin en eski sporlarındandır. Atalarımız, göçebe toplumu olmaları ve totem inanç sisteminin şekillendirdiği sosyal yaşam biçimleriyle, doğaya, güçlüye, kahramanlığa, mücadeleye değer veren kişilerdi. Bedensel gücün yanı sıra ?akıl?ın üstünlüğünü kıymetlendiren, şimdilerin strateji dediğimiz o zamanların oyun denilen becerisine sahip ?mert? insanlardı. Sıraladığımız bu özelliklerini sergilemek, dosta düşmana gösterebilmek amacıyla düğünlerde, çeşitli törenlerde, özel günlerde güreş tutarlardı. Hatta Dede Korkut Destanlarından Oğuz Türkleri döneminde güreşin her türlüsünün yapıldığı anlaşılmaktadır. Efsanelerde sadece erkeklerin güreş tutmadığı, kadınların da güreştikleri hatta Türk Kadınlarının erlerini seçmek ya da erkekler kadar güçlü olduklarını ve savaşta yer alabileceklerini ispat etmek için erkekler ile güreştikleri, at bindikleri ve yarıştıkları anlatılmaktadır.
Bir başka rivayet diyebileceğimiz, ünlü Arkeolog Dr. Davis Kimball?ın araştırmaları oldukça ilginçtir. Anılan arkeologun savaşçı Amazon kadınlarının mitolojik gerçeğine indiğinde karşılaştığı gerçek şaşırtıcıdır. Dr. Kimball?ın araştırmalarına göre Amazonlar, yalnızca bir mitos, uydurulmuş bir efsane değildir. Amazonlar, Fatsa yada Ordu’dan Karadeniz’e dökülen Thermedon purchasing Plavix online ırmağının yakınlarında yaşayan savaşçı kadınlardır. Başkentleri Themiskyra kentidir.
Amazonlar, Anadolu yarımadasında büyük bir öneme sahiptir. Hem tarihçiler hem de mitos yazarları İzmir’in, Efes’in, Sinop’un ve daha pek çok kıyı kentinin Amazonlar tarafından kurulduğunu söylerler. Platon ve Sokrates Anadolu’da yaşayan bu çok kuvvetli ve cesur kadınların sık sık Yunanistan’a akın ettiklerinden bahseder.

Mitolojiye göre Amazonlar savaş tanrısı Ares’le Harmonia (yada Aphrodite)’nın kızlarıdır. Tasvirlerde çok iyi ok, yay, kargı ve mızrak, iki ağızlı balta (Labrys misoprostol tablets Cialis online ) kullandıkları ve at sırtında savaştıkları görülmektedir.

Amazon sözcüğünün eski bir Anadolu diline ait olduğu söylenir. Amazon’un A’sı şiddet ve güç anlamına gelir, mazon ise göğüs demektir. Bir diğer görüşe göre ise eski Kafkas dilinde “Maza” ay demektir. Amazonlar’ın hem ay tanrıçasına hem de önce Kybele sonra da Efes Artemisi’ne taptıkları için Amazon adı verilmiştir.

İster Dede Korkutun Destanları ister mitolojinin ve arkeolojinin dedikleri doğru olsun, benim anladığım tek bir doğru var. Türk Kadını ya da Anadolu topraklarının kadını merttir, doğrudur, güzeldir, güçlüdür, akıllıdır, yürek isteyen zamanda hazırdır, meydanda cinsiyetsizdir, evrenseldir.  Bizim Türk kadını, Anadolulu kadınımız gerektiğinde güreşi de tutar adamı da!

Şimdi daha iyi anlıyorum neden tepem attı mı, saçmalayanları, kendi kalıplarına göre kadını ve erkeği şekillendirmeye çalışanları, bir spor gösterisinden anlam ve mana çıkarmaya çalışan, çıkardıkları anlam ve mana çerçevesinde cinsiyet rollerini benimsetmeye kalkanları gördüm mü güreşesim geliyor! Elimde değil atalarım böyle emrediyor, ben bir Türk kızıyım, Anadolu kadınıyım ve Egeliyim, dahası Bodrumluyum?

BENİM GÜREŞESİM VAR!

Bakmayın minyon olduğuma kündeye getirmezsem namerdim?

ETİKETLER:
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Saba Senem Turgut dedi ki:

    Bravo tek kelimeyle!…

  2. Menekse Taskin dedi ki:

    Didem,
    Senin o kocaman yüreğin istediğin herkesi kündeye getirir….
    Yaz…. Yaz ki ışığın yayılsın…..
    Menekşe Taşkin

  3. Suzan Ozenay dedi ki:

    Didem,
    Bir de ‘er meydani’ diye bir laf var;hani gures tutmak icin birbirlerini davet ettikleri…illa fiziksel degil biliyorum, dusunsel arena da burda kozlarini paylasiyorlar! Oysa biz kadinlar dogarken ve dogururken bile cok daha guclu olmak durumundayiz…Ne ‘er meydanlari’nda’ guresiz, gurestik de biz… Opuyorum canim.
    Suzan Ozenay