Bodrum Gündem

BODRUM HİÇ HAK ETMEDİĞİ BİR İLKİ YAŞIYOR…

03.06.2012
0
A+
A-

Bodrum Oasiss AVM önünde 31 Mart 2012 tarihinde bir çelik yapı yapılmaya başladı. Ne olduğunu ertesi günü anladık. Bu bir yaya üst geçit inşaatıydı. Ve dört gün içinde, sonradan konulan asansör kuleleri hariç, bitirildi.

Görüntü çok ürkütücüydü. Görüntü çok yanlıştı.

Bittikten sonra defalarca yerinde bekleyerek baktım, acaba kaç kişi kullanacaktı!  Hiç kimse köprüye çıkmıyordu. Bir müddet sonra refüje hem zemin karşıya geçilmesin düşüncesiyle, Gümbet kavşağından itibaren, tel kafesler konuldu.

Niçin bu çelik yapıya ve yolu bölen tel kafese ihtiyaç duyulmuştu! .

Bodrum’lular memnunlar mıydı!

Daha çağdaş ve daha fonksiyonel çözümler varken bu “ilk”e ne deniyordu acaba?

? Ama can güvenliği?.? diyorlardı bazı yetkililer.

Kim itiraz edebilir, can güvenliği, evet çok önemli ama çözüm bu mu olmalıydı!

Bir anlayış sorunu yaşıyorduk.

Bir kentin sahipleri, yani vatandaşlar bazen yaya, bazen de taşıtlıdır. Ancak bu üst geçit alışkanlığı gelişmiş ülkelerde yoktur. Nedeni de yollarda yayalara öncelik verilmesidir ve tüm çözümlerin merkezinde öncelikle yayaların olmasıdır.  Oysa bizde yanlış olan şudur ki, taşıtlar önceliklidir.

Üst geçit yayalar için çok yorucudur. Kullanımı çok zordur. Köprüye ulaşmak için Bodrum gibi bir yerde güneş altında el yakacak kadar ısınmış tırabzana tutunarak çıkılan 5 mt. merdiven, dış hava şartları altında köprüden korunaksız geçiş ve tekrar 5mt. merdivenle iniş, hem yazın, hem de kış koşullarında, yağmurlarda, yayalar için çekilmez olacak ve yayalara kolaylık için yapılan bu üst geçiş köprüsü bir ? ızdırap köprüsü? haline dönüşecektir. Yaşlısı, çocuklusu, hastası, engellisi?..!!!!!

Çirkinliği ise ayrı bir konu olup, 2 katlı binalar arasında Bodrum?un kent kimliğine hiç uyum sağlamadığı ve sağlayamayacağı da kesindir.

Pek çok gelişmiş ülkenin ne büyük şehirlerinde, ne de tatil kentlerinde, trafik yoğunluğu olan sokaklar ve caddelerinde hiç üst geçit görmeyiz. Bu durum nasıl aşılmıştır, bir bakarsak, çok daha basit ve daha çağdaş çözümlerle karşılaşırız.

Niçin Bodrum?da da bu çözümler uygulanamasın!

Yol ortası ağaçlandırma alanı olarak kullanılan, yol kotundan haylice yüksek yapılan refüjlerdeki bitkiler, ağaçlar arası, yaya geçişi olacak yerlerde, makul sıklıkta, hem zemin, manüel kullanımlı – ışıklı ve sesli yaya geçişleri, yoğun saatlerde yaya trafiğini idare eden özel bir görevli, bu güzergâhın bir iç yol kullanım kılavuzuna kavuşturularak taşıt hızının 30 km. ile sınırlandırılması ve sık-sık konulan uyarı levhaları, karşıdan karşıya güvenli geçişleri sağlayacaktır. Ayrıca bir alt geçişe ihtiyaç olacak mıdır, o da ayrıca tartışılır. Uzun vade de ise, çeşitli imar uygulama yanlışlıkları nedeniyle, kent içinde kalan bu karayolu güzergâhının, transit geçişler için bir başka güzergâha kaydırılması uygun olacaktır.

Korunması gereken bir kimlik varsa, mutlaka koruma yolları da oluşturulmalıdır.

Bodrum uluslararası bir üne kavuşmuş olup, geçmiş tarihi ve geleceği ile Türkiye için çok önemli bir kenttir. Böylesine önemi olan bir kentte yapılacak her şey çok iyi hesaplanmalı ve çok iyi projelendirilmelidir ki, hakkıyla elde ettiği bu ünü, bir çırpıda da yitirmesin. Sadece bu çelik köprü değil şu ana kadar, özellikle son 6-7 sene içinde Bodrum Yarımadasında çok yanlış uygulamalar yapılmıştır.

Ancak yanlışlar üzerine yeni yanlışlar ilave etmememiz hiç gerekmektedir.

Bodrum, iyice düşünülmeden yapılan bu köprü ile çağdaşlaşma değil, gerileşme yolunda bir adım atmıştır. Hele bu uygulama Yarımadanın başka bölgelerinde de emsal gösterilerek yapılır ise ve bu zihniyet bu bölgeye hâkim olur ise, çok yakın bir gelecekte bizler, tarihi, doğası, sakin ve samimi yaşamıyla iç ve dış turizmde tercih edilen Bodrum?u değil, başka bir Bodrum?u konuşur olacağız.

Bu endişem, çeşitli paylaşımlarla, kısa bir süre sonra ortak bir endişeye dönüşmüştür.

1.aşama olarak; 1 Nisan ile bugün arası, 176 kişi ve/veya kurumun katılımına ulaştık.
2. aşama olarak; Bir “Kent Dokusu Sorunu” haline dönüşen, yayalara kolaylık olarak sunulan bu yapılaşmanın esasında ciddi bir kullanım zorluğu yarattığı, Bodrum kimliğine aykırılığı, pahalı ve kullanışsız bu çözüm yerine, yayalara öncelik verilen, daha ekonomik ve kolay çözümleri oluşturduğumuz raporu 22 Mayıs’ta Bodrum Kaymakamı Sn. Dr. Mehmet Gödekmerdan’a sunduk.
buy Premarin online fluconazole without prescription cheap Paxil 3. aşama olarak; 24 Mayıs’ta, 176 kişiyi temsilen 6 kişilik bir grupla, Sn. Dr. Gödekmerdan’ı ziyaret ettik ve çok sevindirici olarak, kendisinin de bu konuda bizlerle aynı düşüncede olduğunu ve bu çelik köprüyü Bodrum’a hiç yakıştıramadığını, öğrendik. Toplantı sonucunda ortak bir çalışma içine girerek, çözüm önerilerimizi projelendirerek ve halkın da toplu katılımıyla beraber, Karayolları İzmir Bölge Müdürlüğüne sunmaya karar verdik.

Bu olumlu gelişme bizleri ayrıca çok sevindirmiştir.

Dileriz en kısa zamanda Sn. Kaymakamla beraber Karayolları Müdürlüğünü de inandırırız.

Esas geçimini turizmle sağlayan Bodrum, her alanda, Türkiye ve dünya?ya örnek bir kent olacak şekilde, hassasiyetle korunmalı ve geliştirilmelidir.

Yatırımcılar farklı bir yerde olduklarını bilmelidirler.

O farklılıktan dolayı Bodrum tercih edilmektedir.

Eğer Bodrum herhangi bir kente dönüştürülürse, artık yatırımcı da, turist te buralara gelmek için bir neden bulamayacaktır.

Ayla Gürpınar

25. Mayıs.2012

ETİKETLER:
Yorumlar

  1. Meltem Ulusoy dedi ki:

    Dilerim örnek oluşturmaz, ilk ve son olur………