Bodrum Gündem

YANARAK ÖLMEDİLER, Y A K I L D I L A R !

YANARAK ÖLMEDİLER, Y A K I L D I L A R !
02.07.2012
0
A+
A-

2 temmuz 1993

2 temmuz 2012

19 yıl oldu.

O gün doğan bebeler bu gün sınır bekler oldu.

Ama 19 yıldır yüreğimizi dağlamaya devam ediyor MADIMAK?

Ve 19 yıldır benim ülkemde hatırlayınca bile içimizi dağlayan bu katliamdan, o günde bu günde hala ZEVK alanlar var. Bunun nasıl bir duygu olduğunu anlamamız elbette mümkün değil, çünkü bu duygu insana has bir duygu değil. İnsan suretine giren hyvnların psikolojisini yorumlamakta beyhude bir uğraş olur.

Din adına, maneviyat adına, sözüm ona İslam adına can almak, kan akıtmak belki savaşta makul görülebilir, ama bir canı diri diri yakmak ne dinle, ne maneviyatla ne İslam la ne de puta tapmakla yani inanç la izah edilemez. İnsan olamaz bunu yapabilen, insan olması mümkün değildir böyle bir vahşeti hem yapıp, hem seyredip, hem de alkışlayan ve hala bu duyguları yaşayabilen? olsa olsa insan suretine bürünen ?Çakallar? dır.

Yol ortasında herhangi bir aracın çarpıp ezdiği bir ?Çakal? yavrusunu görüp de içiniz acımıyorsa lütfen vicdanınızı, insanlığınızı sorgulayınız.

19 yıl önce,

Sivas?ta,

Madımak?ta,

35 insan yakıldı?

Bırakın kimliklerini; insan?dı onlar, insan.

Senin gibi, benim gibi.

Sanatçıymış, düşünürmüş, yazarmış, aydınmış, bırakın bir kenara?

Laz?mış, Çerkez?miş, Kürt?müş, Türk?müş, Aleviymiş, Sunniymiş.

Geçin bir kalem.

İnsandı ya onlar insan…

Aynı sizin gibi, aynı bizim gibi?

Özlemleri vardı, hayalleri vardı, hepimizin istediklerinden farklı bir şey istemiyorlardı.

Onlar çocuktu, onların çocukları vardı. Çocuklarıyla ilgili hayalleri vardı. Onlar anaydı, onlar babaydı, dedeydi torunları vardı üstüne titredikleri? inanın bana onlar aynı bizim gibiydi İnsandı candı?

Uğrunda ölmeyi göze aldıkları vardı. UMUT ları vardı, İNANÇ ları vardı. İNSANCA talepleri, hedefleri vardı. Kızını gelinlikle görmeyi hayal etmedilermi sanıyorsunuz? oğlunun düğününde zeybek oynamayı, horon tepmeyi, SEMAH dönmeyi hayal etmedilermi? Torunun sünnetinde davul-zurna çaldırıp, mevlüt okutmanın özlemini duymuyorlarmıydı?

İnsandı onlar, insan?

Hem de  insan suretinde dolaşan çakallara inat insandılar?

Kabul;

Sanatçı olmaları suçtu!

Türkü okumak yerine, ağıt okumak, gazel okumak yerine başka şeyler okusalardı!

Düşünür olmaları suçtu!

Düşünmeselerdi efendim, onların düşünmesine gerek yoktu ki. Birileri zaten herkes adına, her şeyi düşünürdü!

Aydın olmaları suçtu!

Kabul!

Hem de çok büyük suçtu aykırı olmaları, rüzgara karşı yürümeleri suçtu. B.K mu vardı, ?TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE? diye yırtınacak. Yok laik demokratik sosyal hukuk devletiymiş, size mi kaldı bunlar için yırtınmak. Oturaydınız oturduğunuz yerde, takaydınız entel-dantel fularlarınızı, yapaydınız kendinize janti bir karizma dolaşıp tv tv toplayaydınız dolarcıkları. Çok mu zor geldi ?YETMEZ AMA EVET? deyip ?İLERİ DEMOKRASİ?yi savunmak?

BİAT edeydiniz, çok mu zordu ?padişahım çok yaşa? demek.

Yok aykırı olacaksınız, biat etmeyeceksiniz, yani rüzgara karşı yürüyeceksiniz? Yürütmezler paşam yürütmezler?

Yürütmediler ve yaktılar zaten?

İnsan olduğunuz için?

Onurlu olduğunuz için?

Laik olduğunuz için?

Kemalist olduğunuz için?

?Tam Bağımsız Türkiye? istediğiniz için?

Anti Emperyalist olduğunuz için?

Anti Amerikancı olduğunuz için?

Yaktılar sizi, ama siz bir kere öldünüz!

Her 2 Temmuzda hüzün basar beni, her temmuzda yüreğim yanar içim daralır. O nedenle bu gün Sivas?ı, Madımak?ı yazmayı planlamamıştım.

Ama;

Bu gün TV?ler hepimizin bildiği gibi Aziz Yıldırım?ın tahliye harekatına kilitliydi gün boyu, tabiki bir Fenerbahçe?li olarak benimde mutluluk yaşadığım bir gündü.

3 temmuz 2011 de tutuklandı, 2 Temmuz 2012 de serbest kaldı.

Niye?

Ben bilmem, benim ülkemde Yargı Bağımsız?

Akşam bütün kanallarda 1. haber Aziz Yıldırım, tabi ki doğrusuda budur. SİVAS?ın, MADIMAK?ın yıldönümü 15-16. Haber, bu da kabul. Hatta Gebze CHP örgütü katliamı anma yürüyüşü yapmış (yasal-izinli yürüyüş) korteje saldırılabiliyor.15. yada 16. haber olması normaldir bu yoğun gündemde.

Acı olan, en az ?KATLİAM? kadar içimi yakan şudur;

İstisnasız bütün kanallarda haber şöyle sunuldu. ?Bu gün 2 Temmuz 1993?de Sivas?ta yanarak ölen 35 kişinin ölüm yıldönümü? Proscar online

Yanarak ölen?

Sanki 2 Temmuz 1993?de gece yarısı Madımak otelinde elektrik kontağından, yada başka bir nedenle yangın çıkmış ve 35 kişi ölmüş.

Yani adli vakadan bir olay?

Bu kadar basit?

Bu kadar sıradan?

İşte Mustafa Kemalin Cumhuriyeti?nin geldiği son nokta?

İşte İLERİ DEMOKRASİ?nin yalın yüzü..

Bütün kanallara aynı cümle sanki bi kaynaktan dikte ettirilmiş. Bende tam bir komplo teoricisi olmuşum ha?

hepsine aynı cümle Vahiy yoluyla gelmiştir muhtemelen.

SİVASTA?

MADIMAKTA?

35 CAN?

35 İNSAN?

YANARAK ÖLMEDİ?

Y A K I L D I?

Şimdi sizlerden bir şey rica etmek istiyorum. Elinize bir çakmak alın.

Çakmağı yakın ve elinizin herhangi bir parmağına değdirin?

O kadar?

Sevgili dostlar, sizlerden Şeyh Bedrettin olmanızı istemiyorum, Torlak Kemal olmanızı da istemiyorum, Börtlüce Mustafa olmanızı da beklemiyorum.

Sadece YANMAK Muscle Relaxant Accutane cost , diri, diri YANMAK ile ?YALAMAK? arasındaki farkı görmenizi rica ediyorum.

Umutla kalın?

ETİKETLER: ,
Yorumlar

  1. erol dogan dedi ki:

    HEM DEVRİMCİ OLACAKSIN, BİRDE EMPERYALİSTLERİN GOLF,U.SAVUNACAKSIN….
    Devrimci insanlar, bir sporcunun bedenini, dayanma gücünü, kondisyonunu, bir sanatçının yeteneğini, hayallerini, fikirlerini besleyip geliştirdiği gibi her daim besleyip geliştirirler bilinçlerini. İnançları bu sarsılmaz bilince yaslanır. Bilinçleri inançla zenginleşir.
    İşte tam da bu nedenle yaşam ve yaşamın getirdiği her şey bazı insanları biler. Bu insanlar güçlü devrimcilerdir. Çünkü onlar tıpkı bedenini sağlam ve sarsılmaz tutan bir sporcu gibi hep antrenmanlı ve hazırlıklıdır. Hep ilerleyen bir sanatçı gibi disiplinli ve bilincini sağlam tutmak için derin bir çaba içindedir. Aslında bir yazarın dediği gibi, tutkularımız amaçlarına ulaşmaya çalışan yeteneklerimizdir. Bu yetenekler inancımızın ve bilincimizin derinliği kadar bir çabayla ortaya çıkar. Böyle devrimciler tutkuyla bağlıdırlar yeni bir dünya yaratma mücadelesine.
    Disiplinli çalışmayı aksatan bir sporcunun bedeni hamlaşır, performansı geriler. Kendini yaşamla beslemeyen sanatçının eseri eksik kalır. Tıpkı bunun gibi her gününü mücadeleyle, sabırlı bir çabayla geçirmeyen devrimci pörsür. Zamanla bilinci geriler, inancını kaybeder. Eski günlerinden geriye bir şey kalmaz. Devrimci mücadelede saf tutanlar için tutkuyla çalışmanın, hedeflere tutkuyla yürümenin ve yaşama karşı ilgili ve uyanık olmanın önemi bu nedenle çok büyüktür.
    Hiç kimse devrimci olarak doğmaz anasından. Kendisini eskinin karanlığından tüm gücüyle çekmeye çalışanlara aynı tutkuyla ellerini kenetlediğinde ise hayatı birden değişmeye başlar. ?O güzellik uğruna? tutkuyla dövüşmeye girişir. Suyun kayaları eritmesi sürekli akmasındandır. Önümüzde eritilecek çok kayalar var. Yıkılıp geçilecek çok engeller var. Ulaşılacak çok büyük hedefler var. Bayrak yarışındaki bir ekip gibi çalışarak o hedeflere varmak mümkündür.
    Akıntıya karşı kürek çekebilmek her babayiğidin harcı değildir elbette, bunu ancak harcı ateş ve terle karılanlar yapabilir. İddialarımıza yakışan bir azimle çalışmalıyız. Ter dökmekten kaçmamalıyız. Demiri tavına getiren ateştir. Tavında dövülerek şekil alan demir gibi kendimize şekil vermeliyiz. Zorlu sınavlara çektiğinde hayat bizi, eleştiri örsüyle dövülmek, ter akıtmak o sınavlardan başarıyla çıkmamızı sağlayacaktır.
    Her yeni gün bizi yeni sınavlara çekecektir. Bunun bilinciyle, tutkuyla çalışmalıyız. Tutkumuz dünyayı değiştirmekse, tutkumuzun büyüklüğü kadar büyüktür dünyayı değiştirme yeteneğimiz.BODRUMDA,hatırlarsınız,Bodrum Gündem okuyucuları Golf,u Savunan Golf,un,yerel televizyonda avukatlıgını yapanlar,bu gün devrimci kimlikleriyle ön plana çıkmak isterler.Bizler unutmayız,Bizler Susmayız Bizleri Susturamazlar.Zaman Şimdi Kimler İçin İşliyor onu bilemeyiz ama bildigimiz tek dogru vardır golf Emperyalizimdir