Bodrum Gündem

GÖKTEN AKP YAĞDI?

08.07.2012
0
A+
A-

AKP?nin muhaliflere yönelik; ?Gökten taş yağsa AKP?den bilecekler? söylemini yaygınlaştırması, Samsun?da farklı bir görünüm yarattı. Henüz daha taş yağmamıştı, ama yağmur yağmıştı? Selden geriye Erdoğan?ın el verdiği, üstte ?Başarı ekip işidir?,sağ altta ise ?Canik yaşam projesi? yazan bir fotoğraf kalmıştı. AKP?nin yaşam projesi 10 canı ölüme yolculamıştı, ancak başbakanının omuzlarını geriye atarak, gözleriyle aşağıya tepeden baktığı fotoğrafının olduğu reklam tabelası tüm heybetiyle ayaktaydı. Çünkü tabela, ölüm evlerinden daha yüksekte duruyordu. Sel görkemli tabelanın altından, 10 canın üstünden geçmişti.

buy Cialis Professional

Sele biri 10 diğeri 15 yaşında, her biri vazgeçilmez cihan parçası iki evlat kurban veren, Selma Baş için, hayatının geri kalan acılı döneminde, AKP?nin yaşam projesi neyi yaşatır acaba? Selma ananın ?Sadece beni beklediklerini düşündüm. Gidemedim. Yetişemedim. Gücüm yetmedi? çığlığındaki çaresizliğe, TOKİ?nin sıcak bir yuva kurması olası kalmadı. AKP esiyor, yağıyor, gürlüyor. Ölüm olup, 10 canı toprağa gömüyor. Felaketler karnesine 10 üzerinden 10 puan daha katıyordu, 10 tane yıldız daha Samsun?da gecenin kör karanlığına kayar iken?

AKP ölüm olarak yukarıdan sadece yağmurla gelmiyordu. Uludere?de gökyüzünden bombayla gelmiş ve 34 yıldız kaymıştı Kürt semalarından mayınlı tarla bitişiğine. O zaman yaşamını yitirenler için ilgili ve yetkili Bakan ?Onların orada olması yanlıştı? demişti. Bir adım ötesi  ?34 kişi kafalarını düşen bombaların altına soktular. Bombaların patlamasına sebebiyet vererek, devleti de zararauğrattılar? olabilirdi. Ankara?da metro inşaatında çukura yollanan vatandaşın ardından Bakan, çukurun üzerinden ?Çalışmalar esnasında bu benzeri olaylar olabilir? der. Ölüm zamanın hangi dehlizinde bu denli sıradanlaşmıştı bilinmez.

Esenyurt?ta AVM şantiye çadırında yanarak ölen 11 işçi için de, çok çalışan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ?Kader mi,kader? demişti. Yoksula biçtikleri kader sadece dışarıda yakmıyor, mahpusta da tutuşturuyor geceleri? Şanlıurfa?da yanan 13 cesedin henüz üzerinden, dumanların isi kalkmamışken çok adil Adalet Bakanı da Lasix no prescription ?Geçiş dönemin sorunları bunlar? demişti. Öyle ya, geçiş dönemi kurban ister.

23 Ekim 2011 güzünde, yerin altından vurdu bu defa Van?da AKP. Hacıların müteahhiti olduğu, AKP?den ödüllü binalardı yoksulun üstüne çöken. Yetmedi, kentlerde yanarak ya da donarak ölüm reva görüldü vatandaşa. İdris Naim’in, yanarak ve donarak yaşamını yitirenlerin olduğu çadır kentleri ziyaretinde Vanlılara ?Koskoca sarayda yaşıyorsunuz. Bize hiç gel dediğiniz yok? diyerek sitemde bulunuşunu depremzedeler asla unutmayacaklardır.

Zonguldak?ta yerin yüzlerce metre altında ölen maden işçileri için de dönemin Çalışma Bakanı Ömer Dinçer ?Güzel öldüler? demişti. AKP ve kurmaylığı emekçilere ölümü bir kez daha yakıştırmıştı.

AKP?nin felaket karnesi oldukça dolu. Bu meyanda hiç boşu yok beyzadelerin. Samsun?daki uğursuz projenin adı ?Yıldız gibi parlayan proje? imiş. AKP?nin Çevre ve Şehircilik Bakanı?nın ?En önemli kentsel dönüşüm projelerimizden? diyerek yere göğe sığdıramadığı TOKİ uygulamasının sonucu vatandaşa ölüm olarak geri döndü. Onların projeleri ve yıldızları parlarken; vatandaşın yıldızı kayıyor, hayatı sönüyor. Sel sonrası eski TOKİ Başkanı, şimdinin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ?Yer seçiminde ve yapılaşmada problem olduğunu zannetmiyorum? demiş. Yani TOKİ selde su almamış. Sakın ola ki; o gariban görünen vatandaşlar, TOKİ?nin uygun alanlara yaptığı binaları temelinden söküp, bir gecede dere yatağı ve ırmak kenarlarına taşımış olmasın.

Gökten yağan yağmur, bomba değil AKP?nin ta kendisidir. Yerden de vuran deprem, zelzele değil, düzenin sahibidir. Esenyurt?ta emekçilerin çadırını da yakan, Ankara?daki metro çukurunu da kazan aynı eller. AKP?nin ülkeye biçtiği, sonu ölümle noktalı kaderi tersine çevirmekten başka yaşama umudu kalmadı memlekette. Gökten ölüm olarak yağan AKP?ye önlem olarak şemsiye açmak çözümsüzlüktür. AKP?nin?Felaket karnesine? bir not da emekçiler düşmeli ve o karneyi yırtıp, geldikleri yere yani tarihin çöplüğüne atmalıdır. Tersi, onların ülke emekçilerinin hayatları üzerinden çöplenmesine denk düşer. Bu arada unutmadan; 10 kişiye mezar olan AKP?nin Samsun-Canik Kentsel Dönüşüm Projesi?nin tutarı 500 milyonmuş?

Not: Anımsarsak TOKİ Ortakent, Çakmaklı mevkiinde de yabancılara satış amaçlı konut yapma sevdasında idi. Tepkiler üzerine TOKİ Bodrum?a dair yağma planını geri çeker görünmüştü. Ancak henüz iştahına gem vuramayan TOKİ, Bodrum?a arkadan dolanma peşinde. Ortakent?de TOKİ?nin göz diktiği arazinin, ?Sağlık serbest bölgesi? ilanı bu anlamda mercek altında tutulmaya değer önem taşıyor.

İş, işten geçtikten sonra ?Sağlık olsun? demeyelim?

buy Aciclovir online

[email protected]

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Şehrazat dedi ki:

    Ağlamadım,sızlamadım.Sayın Karahan kızma yorumlarıma. Fatih abiye baskı yapıp yorumlarımı engelleme. Bu yazında güzel olmuş beyefendi. Sen hep yaz emi.

  2. Nidai Cevher dedi ki:

    AKP ülkede pek çok felakete neden oldu.Bu felaketler sonrasında ise mağdurlarla dalga geçti.Ama asıl felaket nedir biliyormusunuz?Bizim bölük pörçüklüğümüz.AKP asıl bundan kazanıyor.Bundan cesaret ve cürret buluyor.Birleşemeyen bizlerin hepimizin bu durumdan sorumluluğu var.

  3. Saim Girgin dedi ki:

    Adalet ve kalkınma partisi iktidar olduğundan bu yana ülkemiz insanı sürekli kötüye gitti.Felaket hiç yakamızı bırakmadı.Peki niye bunlar on yıldan fazla zamandır hala iktidardalar?Bu sorunun cevabını bulduğumuz zaman felaketlerden yakamızı kurtaracağımızı düşünüyorum.Yazarın dediği gibi gökten felaket değil Adalet ve kalkınma partisi yağdı samsun’da.

  4. Yasemin Cantez dedi ki:

    Acı gerçeğimizi dile getiren çok somut tespitler var yazıda.Adamlar birde utanmadan “Eğer TOKİ olmasaydı daha çok can kaybı olurdu” diyorlar.TOKİ AKP’nin yağma deposu.Kensel dönüşüm ise yeni rant alanı AKP’nin.Buna karşı etkili bir muhalefat geliştirmek gerek.Bunu yapamaz isek çok yağmur yağar,çok sel akar.Arap kızı da camdan bakar.

  5. Remzi Çolak dedi ki:

    TOKİ Ortakent, Çakmaklı mevkiinde de yabancılara satış amaçlı konut yapma sevdasında idi. Tepkiler üzerine TOKİ Bodrum?a dair yağma planını geri çeker görünmüştü. Ancak henüz iştahına gem vuramayan TOKİ, Bodrum?a arkadan dolanma peşinde. Ortakent?de TOKİ?nin göz diktiği arazinin, ?Sağlık serbest bölgesi? ilanı bu anlamda mercek altında tutulmaya değer önem taşıyor.
    Demişsiniz Ayhan bey yazının dipnotunda.Bu konuda bildiğiniz bir şey var ise ve bizimle paylaşırsanız sevinirim.SAĞLIK OLSUN DEMEYELİM SONRASINDA.

  6. Sezai Gümüştaş dedi ki:

    TOKİ’den gelen bilgi notunda, can kayıplarının yaşandığı kapıcı dairelerinin Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin İmar Yönetmeliği?ne uygun şekilde oluşturulduğu, yaşanan sel afetinin sadece TOKİ bölgesini değil Yılandere güzergahındaki tüm alanları etkilediği ve uygulanan kentsel dönüşüm projesi sayesinde yapılan binalarla ?facianın önüne geçildiği? yönündeki açıklamalar yer almıştı. Samsun’da yaşananlar sonrasında gelen bu açıklamalar son dönemde Türkiye?nin gündemine düşen ölüm ve felaket olaylarına karşı hükümetin takındığı tavrı akıllara getirdi.NORMALMİŞ..VAY BEEEE!!!!

  7. erol dogan dedi ki:

    Sevgili şehrazat hanım sevgili fatih bozogluna baskı yapılmasına inanıyormusunuz.çok üzüldüm.fatih bozoglu bodrumda tanıdıgım adam gibi adam gazeteci,yalakalık yok dünyasında yaşamı oldugu gibi aktaran onurlu bir gazeteci,sanıyorumki sizlerde bizlerde günümüzde onurlu gazetecinin sayıları parmakla sayılacak kadar az,işte onlardan biridir fatih ve çiçek bozoglu.ikisinede onurlu yaşamlarından dolayı sevgilerimi gönderiyorum iyiki varlar.sakın yanlış anlamayın dilekleriniz sizindir saygılarımla.

  8. erol dogan dedi ki:

    sevgil yoldaş yazın muhteşem,ama gel sorki bilgisayarın başına geçtim,yaşamı ve AKP,Yİ..Hangi anlamda degerlendiririm diye düşünmeye başlamış ve eleştirileri anlatmayı yazmaya başlarken.inan karnı o kadar aç ve suya ihtiyacı olan yurt dışından gelen vatandaşlar yüzünden yorum yapamadım.Özür diliyorum.
    Sonra düşündüm bu obamanın tezgahı olmasın diye saliseler arasında beynimden geçti,senin iskender yoldaş ile yaptıgın kale protestosuna karşı,obama benim lokantaya bu görünüşü milyarder karnı fakir insanlar olmasın.valla senin yazına karşı sanıyorum eylem var kal saglıcalıkla sevgili yoldaş.ama şunu unutma mutlaka yorum yazacagım.SAYGILARIMLA

  9. Sehrazat dedi ki:

    Erol bey Fatih abi ve Çiçek ablanın ne kadar tarafsız ve sansürsüz bir yayın çizgisi yürüttüklerini bende biliyorum.Benim söylediğim farklı bir şey.Sizin yoldaşınız sorun olan.O baskı yapıyor özgür basına.Fatih abi şahittir.Benim kaç tane yorumumun yayınlanmadığına yada yayınlanıp yayından kaldırıldığına.

  10. HASAN GÜLERYÜZ dedi ki:

    NE ZAMAN ADAM OLURUZ?BİRİLERİNİN KAR HIRSI YÜZÜNDEN HAYATIMIZA MAL OLAN FELAKETLERİ KADERE SAYMADIĞIMIZDA ADAM OLURUZ.İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA SAĞLIK OLSUN DEMEDİĞİMİZDE ADAM OLURUZ.BU AHLAKSIZ SİSTEME TAVIR ALDIĞIMIZDA ADAM OLURUZ.HESAP SORMAYI ÖĞRENDİĞİMİZDE ADAM OLURUZ.ASLINDA ADAM OLMAKTAN DAHA ÇOK İNSAN OLURUZ BUNLARI YAPABİLDİĞİMİZDE.

  11. SILA dedi ki:

    Artık ülkemizdeki sel ve felaketin karşılığı AKP’dir çünkü sömürü, yağma ve talan düzeni ile AKP afetleri katliama çevirmiştir. Samsun’daki sel felaketinde 12 vatandaşımız AKP’nin talan politikaları yüzünden yaşamını yitirdi.

  12. erol dogan dedi ki:

    SEVGİLİ Yoldaş bu gün yaşama başlangıçtı,biri çıktı mehmet diye,adam ,M.H.P li ama 40 senedir beni takip ediyormuş,şimdi,iskender yoldaşa ve sana soruyorum.sizler yoldaşlarınızla gülersiniz aglarsınız ama ben bir gün ne senden yoldaş nede iskanderder yoldaştan böyle bir u

  13. CENGİZ SAMER dedi ki:

    “Burada yaşanan acı bizim acımızdır. Biz belediyelerimizle iç içe çalışarak sorunları çözmek için gayret gösteriyoruz. Bugün bile bir başarı vardır. Bu bir ekip işidir. Vatandaşlarımızın sıkıntılarını ekiple çözüyoruz. Yaptığımız projelerimizin arkasındayız. Hem kentsel dönüşüm arkasındayız hem de ulusal ve uluslararası yatırım yapan bütün firmaların arkasındayız. Eğer kentsel dönüşüp yapmayıp eski haliyle kalmış olsaydı. Hasarımız ve can kaybımız daha fazla olurdu. Buradaki binalarımızda her hangi bir hasar yok. Sadece bodrum katlarını su bastı. Burada sorun bodrum katlarının iskana açılmasıdır. Sorumlulukları bir başkasına başka bir kuruma atarak değil, el birliği ile yapmamız gerekiyor. Sorumlular hakkında yapılacak işlem yasalarda bellidir.” BU SÖZLER AKP’Lİ CANİK BELEDİYE BAŞKANI OSMAN GENÇ’E AİTTİR.ADAM DAHA ÇOK FELAKET YAŞATACAĞIZ SİZE EY TÜRKİYE HALKI DİYOR RESMEN.TÜYLER ÜRPETİCİ.

  14. Şadi Karadeniz dedi ki:

    12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesinde Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul ile dönemin CHP Kayseri ve Antalya il başkanlarının öldürülmesi olaylarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Muhsin Kehya, 3’üncü Yargı Paketi kapsamında hakkında verilen tahliye kararının ardından cezasını çektiği Kahramarmaraş’ın Elbistan İlçesi’ndeki cezaevinden tahliye edildi.
    Ankara 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararının Elbistan Cezaevi’ne ulaşmasının ardından, işlemleri tamamlanan Muhsin Kehya, saat 18.15 sıralarında serbest kaldı. Muhsin Kehya’yı cezaevi önünde MHP Elbistan İlçe Başkanı Ali Demir, dayısı Naci Çeşme, ağabeyi Tahsin Kehya ile yakın akrabalarının da aralarında olduğu yaklaşık 30 kişi alkışlarla karşıladı.BİLİNDİĞİ GİBİ AKP’NİN 3. YARGI PAKETİYLE 7 TİP’LİNİN VE KEMAL TÜRKLER’İN KATİLLERİ DE SERBEST BIRAKILMIŞTI.AKP SADECE SEL OLUP FELAKET YARATMIYOR.AYNI ZAMANDA YARGI PAKETİ OLUP KATİLLERİ İÇİMİZE BIRAKARAK FELAKETİ HAYATIMIZA SOKUYOR.

  15. zafer çetintaş dedi ki:

    Başbakan?ın en büyük rüyalarımdan birisi olarak nitelendirdiği Karadeniz Sahil Yolu?nun yapım aşamasında uzmanların yolun Karadeniz?in dalgalarına dayanamayacağı uyarılarına ve konuyla ilgili mahkeme kararlarına kulak asılmaması yolu önce Hopa sonra Kastamonu sonra da Samsun?da çökmesine neden olmuştur. Ulaştırma Bakanı?nın Türkiye?de Ulaşım Politikaları başlıklı seminerde, yoğun eleştiri konusu olan Karadeniz Sahil Yolu ile ilgili olarak, “Yanlış bir projeydi ama yapmak zorundaydık. Bunu şimdi rahatlıkla söyleyebiliyorum. Ciddi bir para harcanmıştı. 700 trilyonun üzerinde bir meblağ harcanmıştı. Bitirilmesi gerekiyordu” ifadesi hükümetin piyasacı karakterini ve hükümetten nemalanan şirketlerin çıkarları söz konusu olduğunda doğayı ve insanı çok çabuk çarçur edebileceklerini deşifre etmektedir.Yazı gerçekten oldukça akıcı bir dille gerçekleri dile getirmiş.Yazarın eline,yüreğine sağlık.Ama yazısında 12 vatandaşımızın ölümüne sebep olan selde Karadeniz Sahil Yolu projesinin etkisine değinilmemiş.Bunu bir eksiklik olarak görüyorum.

  16. Burcu SEVİNGEN dedi ki:

    Gökten AKP yağdı.Gökten ölüm yağdı.Gökten çaresizlik yağdı.Gökten evlat acısı yağdı.Gökten rant yağdı.Gökten kahrolası cehalet ve karanlık yağdı.Gökten doğanın gazabı ve intikamı yağdı.Gökyüzünde insanlığın güneşi doğuncaya dekde adına doğal felaket denilen doğal olmayan ölümler yağmaya devam edecek ne yazıkki.

  17. Cüneyt Karaloğlu dedi ki:

    Bu tür ülkede utanç sayılacak felaketlerde AKP’yi suçlayacağız mutlaka.Ama kendimizdede sorumluluk aramamız gerekir.Bugün sol darmadağınık bir görüntü veriyorsa ve koltuk sevdasına birleşemiyorsa bundan sorumludur.Aydınlar halkla diyalog kuramıyorsa bundan sorumludur.Halka gelince Nazım Hikmet’in şiiri özetler bunu; Akrep gibisin kardeşim,
    korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
    Serçe gibisin kardeşim,
    serçenin telaşı içindesin.
    Midye gibisin kardeşim,
    midye gibi kapalı, rahat.
    Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
    Bir değil,
    beş değil,
    yüz milyonlarlasın maalesef.
    Koyun gibisin kardeşim,
    gocuklu celep kaldırınca sopasını
    sürüye katılıverirsin hemen
    ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
    Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
    hani şu derya içre olup
    deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
    Ve bu dünyada, bu zulüm
    senin sayende.
    Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
    ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
    kabahat senin,
    – demeğe de dilim varmıyor ama –
    kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

  18. erol dogan dedi ki:

    KEMİKLERLE BERABER NE YAGDI..

    Başkanlığını Katar?ın yaptığı Arap Birliği?nin, Suriye?nin emperyalistlere karşı kendisini koruma hakkını zora sokmak için üç gün süre tanıması ve Suriye?yi tehdide yönelmesi Suriye?den derhal karşılık gördü ve Suriye Arap Birliği üyeliğini askıya alarak böylesi işbirlikçi politikalara pabuç bırakmayacağını anında gösterdi. Arap Birliği?nin tutumunun arkasından fırsat kollayan ABD işbirlikçisi AKP iktidarı ise hemen konuya dahil olarak bir kez daha Suriye?yi tehdit etti. AKP iktidarının Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu konu ile ilgili yaptığı konuşmada; Suriye bu tavrının hesabını verecek anlamına gelen sözleri dünya haber ajanslarına düştü. Bu haber, daha sonra; Suriye böyle giderse yalnız kalmaya mahkumdur şeklinde düzeltildiyse de Türkiye?nin işbirlikçi AKP iktidarının amacı herkesçe bir kez daha görülmüş oldu.

    Türkiye?nin Suriye?ye karşı tutumu bizzat ABD emperyalistlerinin Dışişleri Bakanı Hilary Clinton tarafından övülmekle kalmadı, Türkiye?nin tutumundan memnun olunduğu görüşü de dile getirildi. Böylece bir kez daha anlaşılmış oldu ki, Suriye konusunda AKP iktidarı ABD emperyalistlerinin tartışmasız Truva Atı görevini üstlenmiştir.

    Daha önce diğer Arap ülkelerine emperyalistlerin yaptıkları operasyonlar nasıl Türkiye üzerinden yönetildiyse bu kez de Suriye?ye yönelik operasyonlar aynı şekilde devam etti. Uzun zamandır rejim muhalifi olarak Fransa?da olan Rifat Esat; kurt bulanık havayı sever örneğinde olduğu gibi ajans haberlerine göre Türkiye üzerinden Suriye?ye geçti ve Suriye Hava Kuvvetleri?ne ait bir karargaha saldırı düzenlenmesinde ve askerlerin yaşamını yitirmelerinde rol oynadı.

    İş bu kadarla da sınırlı kalmadı. Müslüman Kardeşler Örgütü?nün başkanı da Türkiye üzerinden Suriye?ye sokuldu. Aynı kaynaklar açıklama üstüne açıklama yaparak Suriye?de rejime yönelik eylemlerde bulundukları yolunda görüşler dile getirdiler. Bu açıklamalara emperyalist dünyanın işbirlikçisi AKP iktidarı da katılarak Suriye?de mezhep çatışmalarının yaşanacağı yolunda görüşler ileri sürülmekle kalmadı, Suriye?nin kuzeyinde güçlü bir direniş odağı oluşturulduğu yolunda görüşler dile getirildi.

    Öncelikle Arap Birliği olarak devreye giren ve Araplardan çok emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda davranan ve de Suriye?yi üç gün süre vererek tehdit eden Arap Birliği?ni emperyalizm yanlısı bu tutumundan dolayı tüm Arap halkları mahkum etmeleri gerekir. Böylece kendi halklarını satan bir birliğin tepesine gök kubbe geçirilmeli Arap halkını açlığa, yoksulluğa ve köleliğe mahkum edenler yaptıklarının hesabını misliyle vermelidir. Bugün İsrail karşısında tek direnç noktası olan Suriye, emperyalistler ve Arap işbirlikçileri tarafından diz çöktürülmek isteniyor. Bu yüzden de Suriye içerden ve dışarıdan çok yönlü olarak saldırılarla karşı karşıya bulunuyor. Bu saldırıların en büyüğü ve bölgeye felaket getirecek olanı da hiç kuşku yok ki, uzun zamandır emperyalizmin uçbeyi görevini gören AKP iktidarıdır. Dünden bugüne ABD?nin izlediği Büyük Ortadoğu Projesi adım adım yaşama geçirilmiş durumda. Bay Tayyip ise bilindiği gibi bu projenin eşbaşkanlarından birisidir ve kendisine emperyalistlerce verilen görevi harfiyen yerine getirmiştir. Suriye ile ilgili bu denli saldırgan bir politika izlenmesinin de nedeni budur.

    AKP iktidarı meşrebine uygun bir politika yürütmekte olup bölge halklarının ve ülkemizin başına çorap örmek için görevlendirilmiştir. Herhangi bir ülke, bizim ülke için aynı politikaları izleseydi hiç kuşku yok ki, çok ağır tepkilerle karşılaşırdı. Ancak Suriye bu politikalara tepki gösterdiğinde ise her nedense işin rengi değişmektedir. Türkiye?nin izlediği politika Suriye halkını iyice germiştir. Bu yüzden de Suriye?ye karşı düşmanca tutum içinde olan ülkeler tepki görmektedirler. Ne yazık ki, emperyalizm işbirlikçisi AKP iktidarı yüzünden Türkiye de tepkilerle karşı karşıyadır. Suriye?de yapılan gösteriler sonrasında kimi göstericiler Türk bayrağına yönelik provakatif davranışlarda bulunmuşlardır. Bu durumu fırsat bilen başta AKP iktidarı olmak üzere sözde muhalefet partileri Suriye?ye yönelik ağızlarına ne geldiyse söylemişlerdir. Hatta AKP iktidarı Suriye?ye bir Nota bile vermiştir. Ne gariptir ki, aynı iktidar Kuzey Irak?ta 11 askerin başına Amerikalılarca çuval geçirilmesi sonrasında gıkını çıkarmamış aynı iktidarın işbirlikçi Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök bu olay için ?münferit olay? derken, AKP iktidarının başı ise Nota konusunda; ?Nota vermek müzik notasına benzemez? diyerek ne denli teslimiyetçi bir politika izlendiğini açıkça göstermekten çekinmemiştir.

    Sonuç olarak,

    Rüzgar ekenler fırtına biçerler. AKP iktidarı 10 yıllık iktidarı döneminde rüzgar ekmenin de ötesine geçmiş bir iktidardır. Bu yüzdendir ki, Türkiye?nin ne fırtınalarla karşılaşacağını hepimiz görecek, ancak elimiz ayağımız bağlı oturmayacağız. Biz de ülkemize ve bölge ülkelerine bedel ödetenlerden yaptıklarının hesabını misliyle soracağız.NOKTA NOKTA…BOTAŞI KİM KURDU İLK SAHİBİ KİMLERDİR,BOTAŞ NASIL ELE GEÇİRİLDİ.. BUNDAN SONRAKİ YORUMLARIM BOTAŞ ÜSTÜNE OLACAK SAYGILARIMLA

  19. SUNA ANKA dedi ki:

    SEL DEĞİL, AKP ÖLDÜRÜR. “BENİM GÖREVİM ÜLKEYİ PAZARLAMAK” DİYEN BİR ANLAYIŞ İKTİDARDA. ÜLKESİNİ SEVMEYENİN, İNSANINI SEVMESİ MÜMKÜN MÜ? ÜSTELİK HERŞEYİ RANT VE YANDAŞLARINA ULUFE DAĞITMAK ÜZERİNE KURDUYSA…. SAMSUN’DAKİ FACİADAN SONRAKİ AÇIKLAMALARINA BAKIN BİRDE ONLARIN. ADETA SELDE ÖLEN ÇOCUKLARI SUÇLADILAR. NİÇİN BODRUM KATLARDA OTURUYORLARMIŞ. EVET. O HAYATLARINI KAYBEDENLER “BODRUM KATLARDA OTURMAYI KENDİLERİ SEÇTİLER. VE ÇOK KEYİF ALIYORLARDI ORALARDA YAŞAMAKTAN”…

  20. Ergün Seymen dedi ki:

    AKP Gökten Yağarken, yerdeki ailelerdende çok çocuk istiyor.Yazıda her şey dramatik bir biçimde dile getirilmiş.Ama ben meseleye başka bir boyuttanda bakıyorum.AKP 3 ve üstü çocuk istiyorya ailelerden.Bunu niye istiyor?Depremde,selde,yangınlarda ölen vatandaşlarımızın yerine yenilerini koymak için.Ölenlerin yerini doldurmak için yani.

  21. Suzan dedi ki:

    Hangi sel evlat acısınını arındırır. Hagi AKP siyaseti ilaç olur cana_ Artık çıkış istiyoruz. Çözüm var mı çözüm?