ALLAHIN EVİ; ASLININ GÖRÜNÜR OLMASI

Zithromax online Akşamın rengi bu kadar mı güzel olur? Oluyor? Yaratan nasıl bir ressamdır ki, hiç kimsenin henüz onca boyaya, kimyaya rağmen yaratamadığı renkleri bir akşama, geceye, doğaya çalıyor! Onsuz tuval ne boş ne renksiz ve hikmetsiz?

Hangi inançtan, hangi dinden, totemden; kısacası din felsefesinin ister Teist, ister Deist, Panteist, ya da Agnostik hatta Ateist grubundan olursak olalım, insanoğlu her daim inanmak ihtiyacı içindedir. İnanç derken anlatmak istediğim bir tanrıya, yaratıcıya inanç değil sadece. İnsan, hayata, geleceğe, doğaya, güzelliklere, mutluluğa, varlığa ve yokluğa, cesarete, dostluğa kısacası insani her şeye inanmak ister, inanır da. Kimi bir yaratana, dine dayandırarak kimi de ?dar anlamıyla- herhangi yaratıcının varlığını, evrenin bir başlangıcı olmasını, kesinlikle reddederek ya da ölüm sonrası bir yaşamın mümkün olmadığını var sayarak inancını yaşar. Kim neye inanmak istiyorsa inansın; her türlü düşünceye ve yaşam şekline saygım var; yeter ki inandıklarımız her ne ise: insandan yana, evrensel değerler, gelişen dünya ihtiyaçlarının bencilikten uzak geleceği için, sevgi-paylaşım üzerine inşa edilen bir yapı olsun?

Albert Einstein?ın ?Şuna hiç şüphe yok ki, dünyanın rasyonelliği ya da idrak edilebilirliğine duyulan dini sezgi benzeri inanç, üstün bir düzenin araştırıldığı bütün bilimsel çalışmaların ötesindedir? Kendisini deneyimler dünyasında ortaya koyan üstük akla duyulan, yoğun bir hisle örülmüş bu sarsılmaz inanç, benim Tanrı anlayışımı temsil etmektedir.? sözü benim de Allah inancımı bir bakıma anlatır mahiyettedir. Bir Müslüman olarak kendi dinimin güzelliklerine, evrensel yanına şükredenlerden olmuşumdur. Sağlıklı aldığım her nefes için, sahip olduğum değerler için, ailem, dostlarım için her gün şükredenlerdenim. Gelecek için umut besliyorsam eğer, bir gün gelecek gerçek ?cihadın? insan gönlünü fethetmek üzere yapılan cihat olacağına inancımdır. Bu cihadın; hakça, adaletli paylaşımın olduğu, ?benim inancım, senin inancın? gibi üstünlük düşüncelerinin dünya üzerinde barınmadığı, yaratanın her isminin, 99 Esmanın, bu evrende var olan her cisimde, her insanda, yaratılmış olan her güzellikte tezahür ettiğine inanarak yapılacak bir devrim olacağına inancım sonsuzdur.

Her insan bir derya deniz ise, her insan varılması, gidilmesi gereken bir kara parçası ise Necip Fazıl Kısakürek?in ?Takvimdeki Deniz? adlı eserinde yer alan;

???.

Ve ne sevdalar serde

Bıraktım gerilerde

Kaçar gibi yangından.

Rüzgârların ardından

Baktım da süzgün süzgün

Kurşun yükünü gönlün

Tüy gibi hafiflettim.

Denize hicret ettim.?  satırlarına nasıl gönül verilmez?

Akşamın rengi bu kadar mı güzel olur? Olur, hele Bitez Yalısında, deniz kenarında, mum ışıkları ayrı bir yansıyor denize, ay deseniz denizden gümüşi doğuyor, begonvillerin moru, pembesi, beyazı akşamda birbirine sarılıyorsa. Ezan sesi bu kadar mı güzel gider böylesi akşama, denizin tam kenarında, küçük ama dünyası büyük Bitez Yalı Camiinden okununca. Yeryüzünde her yer Allah?ın evi ama eğer camii bir ibadethane ise; derim ki önemli olan: ibadethanenin ne kadar büyük ya da küçük Topamax online olduğu değil, kimin adı ile anıldığı, kim tarafından inşa edildiği ya da çok insan tarafından ziyaret edildiği, nerelerden taaa göründüğü değil, değerli olan inanan herkesin içine sığdığı, tüy gibi hafiflediği, yaratana yakardığı, inancıyla bütünleştiği mekân olmasıdır.

İşte bir camii küçücük, deniz kenarında, Ezan ile beni şükretmeye çağırıyorsa ve tıpkı üstat Kısakürek gibi bende ?denize hicret- etme isteğini uyandırıyorsa (çünkü Hicret order Fluconazole : ?tevhit inancının kalplerde kökleşmesinin, gerektiğinde mallardan ve canlardan feragat etmenin sembolüdür; dostluk ve kardeşliğin, birlik ve bütünlüğün en güzel timsalidir. Hicret; Müslümanların gösterdikleri fedakârlığın doruk noktasıdır. Hicret; nurun hayat buluşu, karanlığın aydınlığa dönüşü?) ne mutlu bana ben deniz kenarındaki o küçük camiye hicret edebiliyorsam ve ne mutlu o ibadethanenin varlığına. Aslının görünür olmasına?