DÜĞEREK’TEN ÖTESİ YOK?
Pek çok solcu olan ve de olmayan arkadaşımın Mehmet Kocadon?un kişiliğinde özelleşen operasyonu okuyamadığı kanaati uyandı bilinçte ve yürekte nedense!!!
Savcı başka yazmış iddianame hazırlamış, hakim farkındalık yaratmış uygun adım karar vermiş. Birileri okulda Roma Hukuku?nu okur iken, diğerleri Papua Yeni Gine Hukuku?mu okumuş merak halinde ol cemaat.
AKP bir ?yargı paketi? servis etti. Devleti temsil eden bu servis başı ?Tutukluluklar infaza dönüşmüştür? argümanını günde beş vakit secde ederek telafuz etti. Efeciğimin tutukluluk halini kaldıramayan AKP?nin 3. Yargı paketi, eli kanlı faşistlere özgürlük sundu. Bahçelievler katliamının tetikçileri, CHP il başkanlarının katilleri artık aramızda?
Ama efeciğim Düğerek?te mecburi istirahatgahında.
Bir kısım CHP?linin ?Allah kurtarsın? erbaplı iki yüzlülüğünü anlamak sıkıntılı meşgale. ?Allah kurtarmaz, AKP içeride tutar?. Ders verir, hizaya çeker… Dersini ezber etmiş CHP?liler de, okuduklarını öterler.
Çile bülbülüm çile?
Halk iradesini temsiliyetin ve AKP?nin kurduğu kazık üzerindeki vekaletin çilesi? Çile, Bodrum çile, CHP çileeee? Yandan, yandan, ortadan, sağdan; sola bulaşmadan çileee.
Düğerek?te değil, Bodrum?da çekiliyor çile.
Halkımız merak halinde. Bu operasyonun ardından ne çıkar modunda. Bodrum-CHP izahsız ve izansız kalmamak için zorunlu olarak elini taşın altına sokmuş ya!!! Elini halen nereye soktuğu muamma halindeki CHP; elinin altındaki taşları, o da olmadı eteğindeki taşları döker herhal. Dökmeyenin, döküldüğü bir süreçtir memlekette yaşanan. Ayrıntı gereksiz, zira ayrıntıda şeytan saklı duruyor gibi. ?Şeytan aldı götürdü, satamadan Bodrum-CHP?ye getirdi? temayülü de ağır bir kurgu olabilir.
Düğerek?de mahpus olan Bodrum?un vicdanıdır, onurudur. Bu keskin virajda kavrama özrü olan, kendisiyle hesaplaşsın. Azami gücünü sergileyen iktidar da çok kalıcı olacağa benzemiyor. İyot gibi açığa çıkan siyasi hesaplar nereye oturacak?
6 Eylül ilk duruşma tarihi. 7 Eylül?ü düşününüz Firavun tarihinin aktör ve piyonları. Hangi yüz, hangi bakış sizi temize çıkarır acep? İnsanlık dersinden sınıfta kaldınız. Daha doğrusu bütünlemeye kaldınız görünen. Sınav Eylül?ün 6?sında. Borçlu geçmemeniz memleket hayrına.
Halk ve tarih alacağını asla unutmaz. Yanlış hesap ise Düğerek?ten geri döner. Biat ve teslimiyet; Düğerek ötesi hazin bir sonla buluşur. Zaman, zaman ?Ben niçin Düğerek?de değilim? sorgusu vicdanımızdan derin bir soluk olarak geçmeli. İki Yahudi can dost Vayna ve Vanda Almanya?da Hitler faşizminin yükseliş yıllarında işadamılar. Vanda anti-faşist hareketlere destek oluyor. SS?ler bunu tespit ediyor ve Vanda?yı tutukluyorlar. Vayna arkadaşını şaşkınlıkla ziyaret ediyor ve yakıştıramıyor tutsaklığı kendisine. Soruyor; Senin içeride ne işin var? Niye içeridesin? Vanda?dan da tek cümlelik yanıt; Senin dışarıda ne işin var? Niye dışarıdasın?
Ülkede toplu politik operasyonun en önemli iki ucunda KCK ve Ergenekon görünmektedir. Ve her iki operasyonun tutsaklığı sona erenleri sevinemiyor. Çıkışlarında ki; ilk ifadeleriyle ?Arkadaşlarımız içeride? mahcubiyeti taşıyorlar. Fiziksel özgürlük, ruhsal çöküntü halindeki esirliğin altında kalıyor. Bırakıldıkları için adeta suçluluk duygusu yaşıyor bu erdemli yürekler. Yarılarının halen içeride kalışına anlam veremiyorlar. Bodrum?da nasipsiz kalmadı hukuk, guguk karışımlı operasyonal politik faaliyetlerden. 50 gündür efeciğim değil tutsak olan? Bodrum?un iradesidir, Bodrum?dur. 6 eylülde Muğla Ağır Ceza Mahkemesi?ndeki duruşmada tanıklık etmeme herhangi bir nedenin engel teşkil edeceğini sanmam. Buyurun beyler, bayanlar geleneğimize ve geleceğimize tanıklık edelim. Bu dava hepimizin. Öksüz bırakmayalım. ?Bodrum?dan başka Bodrum yok? demenin tam da zamanıdır. 6 Eylül?de yüzleşelim.
Yazarın Diğer Yazıları
Yazıda çok ilginç vurgular var. Bunlar kamuoyunda tartışılmalı. Görmezden gelinemez iddia ve tespitler sözkonusu.
Bodrum Belediyesi operasyonunu normal hukuksal bir uygulama sanananlar var hala.Bunun esas perde arkasında Bodrum’u ele geçirme niyeti yatıyor.Bu yanılgı içersinde olanlar yarın Bodrum elden gidince hatalarının farkına varacaklar.Ama o zamanda iş işten geçmiş olacak.
Nazi Almanyası?nda papaz Martin Niemöller?in günlüğünden: ?Önce sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü Yahudi değildim. Sonra beni almaya geldiler; benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.?
Yazı bana bunu anımsattı.Umarım yazıda sözü edilen CHP’liler bu duruma düşmezler.Bugün ses çıkarmayanlar,yarın kendilerinin ihtiyacı olduğunda ses duyamayacaklar.
Bu haber sitesinin sağ üstünde bir reklam spotu var.”Sizi Biz Uçuralım” diyor.Neyse uçak paralarını biz karşılayalım ve reklamı olan firmaya “Onları Siz Uçurun” diyelim.Çünkü sayın Mehmet Kocadon’un tutuklanmasına sevinenlerin zaten ayakları yere basmıyor.Henüz daha tehlikenin farkında değiller maalesef.Küçük ve ince hesaplarla uğraşmaktan gözlerinin önünü göremiyorlar.
Ayhan bey CHP’ye biraz haksızlık etmiyormusunuz?Daha doğrusu biraz acımasız yaklaşmıyormusunuz?Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum için son derece önemli bir aktördür.Ve CHP’nin zayıf düşürülmesi yazınızda bahsettiğiniz oyunların hayata geçirilmesini kolaylaştırır.Yazı dilinize ve üslubunuza söylenecek hiç bir şey yok.Ben yazınızın içeriğinden ve kamuoyundaki algılanışından söz ediyorum.Elbette CHP’de hata yapabilir.Bunları görmezden gelmemek gerek.Ama kamuoyu ile bu hataları paylaşmadan gidermenin bir yolunun olduğunu düşünüyorum.Bunuda en iyi siz yapabilirsiniz.Saygılarımla.
Düverekten ötesi Bodrumdan berisi yok.Herkesi bu önemli zamanda sorumlu davranmaya davet ediyorum.Yapılacak yanlışların telafisi ileride çok zor olabilir.Mehmet Kocadona oy vermedim ama bugün ona sahip çıkılmalı bana göre.Sahipsiz olmadığını göstermek bizi büyütür.
YAZARIN ELİNE SAĞLIK. KALEMİ KİMSEYE YONTMADAN HEM NALINA, HEM MIHINA VURMUŞ;
?Sahipli dudaklar!?
İddianameyi okudum.
Diğerleri gibi; baştan sona ihbarlar ve telefon tapeleri…
İddianame, bir erotik roman girişini andıran diyaloglarla başlıyor:
Hüseyin: ?Niyazi!?
Niyazi: ?Efendim??
Hüseyin: ?Ya kardeş niye cevap vermiyon??
Niyazi: ?Meşguldüm ya… Buyur canım, dinliyorum.?
Hüseyin: ?Valla öpecem yanaklarından, dudaklarından.?
Niyazi: ?Dudaklarımdan mı??
Hüseyin: ?Hıı…?
Niyazi: ?Benim dudaklarım sahipli kardeşim.?
TV?ye demeç jesti?
Peşinden akçeli konular başlıyor.
İddialardan biri şu:
Vural Öger?in Bodrum?daki otelinde kaçak yapılaşma var. Bununla ilgili soruşturma yürüyor. Ama Başkan, işlem yapmaya giden zabıtayı geri çektiriyor. Üstelik Öger?le otelinde yemek yiyor. Onun ?jest olsun diye? ayarladığı Alman TV kanallarına demeç veriyor. Otelin çamaşır yıkama işini yapan şirkete de ortak olduğundan haksız menfaat sağlıyor.
Halbuki başkanın avukatlarına sorarsanız belediye otele, kaçak yapılaşma nedeniyle para cezası kesmiş, yıkım kararı alıp savcılığa suç duyurusunda bulunmuş.
Hukuken ihtilaflı bir yapının sahibiyle o yapıda yemek yemek etik görünmüyor pek… Ama bu, bir belediye başkanını ?çete lideri? ilan etmeye yeter mi?
İfade vermek için hazır beklerken polislerce derdest edilip cuma günü cemaatin önünden yürütülerek götürmeye yeter mi?
2 aydır tutuklu olmasına, görevden alınmasına yeter mi?
Ve belediyede işi olanlar söylesin:
Yolsuzluk ihbarları hep muhalif belediyelere mi gelir? İktidar belediyeleri çöpsüz üzüm müdür?
Simay hanım duyarlılığınızı anlıyorum.Ama yanlış yapılıncada göremezden gelmek yalnışı teşvik etmektir.Aslında bu eleştirel yazıdan çıkacak çok ders var.Bu dersi çıkarması gerekenler bunu anlarlarsa en dorusu bu olur.Bir dahada haklarında bu tür yazı yazılmamış olur.
SEVGİLİ YOLDAŞ
SAG YANIM TUTMUYOR SOL YANIM DİRİ,
SAG KOLUM FELÇ SOL KOLUMLA SANA BİR ŞEYLER YAZAYIM DEDİM YOLDAŞ.
Ankara Bahçelievler?de yedi TİP?liyi katledenlerin, Adana Emniyet Müdürü?nü öldürenlerin serbest bırakılmasını sağlayan AKP iktidarı sağcıların savundukları anlamda bir haksızlığı düzeltmedi. Aksine 12 Eylül döneminde yapılan bir büyük adaletsizliği daha da derinleştirdi. Bu olayların faillerine adi suçtan ceza verilerek yapılan taraf tutma eylemi bir kez daha taraf tutularak, sağcılar kayırılarak haksızlık büyütüldü. AKP?nin çıkardığı bu yasa ile hiç solcu, devrimci serbest bırakıldı mı? Bu yasa ile siyasi suçlular için af mahiyetinde bir uygulama söz konusu olmadı. Çünkü bu yasa maddesi sağcılar için çıkarıldı ve adrese teslim bir madde olduğu da çok belli. Bu anlamda bile eşitlik ilkesine aykırı ve sağ kesimi kollayan bir yasa maddesi.
Bu son tahliyeler bir kez daha gösterdi ki; emperyalizmin tedrisatından geçmiş sağcılar, ister dinci görünsün, ister Türk-İslam sentezcisi olsun, isterse de faşist olsun dönemeç noktalarında hep birbirlerini kollarlar. Bunların hepsi de ?bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz? sözüne uygun davranırlar. Aslında bunlar ?kurşun atana da attırana da? hep sahip çıkarlar ve hepsi de ?kanlı mı kansız mı olacak? sözünü beyinlerine kazımışlardır. Tayyip Erdoğan onların ardından ağladığı gibi Devlet Bahçeli de AKP?yi en çok sıkıştığı anlarda kurtarmaktan geri kalmaz. Sağ kesimin kadrolu propagandacılarının yere göğe sığdıramadıkları HAS Parti?nin Genel Başkanı AKP?li yöneticiler için dün ?Karun? diyordu bugün iktidar partisine katılma yolunda. Samimiyet, güven ve dürüst politikacılık mahallelerinde yerlerde sürünüyor.
Bugün devrimci gençler pankart açtıkları, hatta slogan attıkları, parasız üniversite istedikleri için aylarca hapiste kalırlarken; sağcıların etkili ve yetkili konumlarda olanlarının her türlü dolandırıcılığı, irtikâbı, ihaleye fesat karıştırması, sınav sorularını aşırmaları normal karşılanır, Deniz Fenerleri de yanmaya ve yakmaya devam eder. Bu ülkede üst tabakadan, kalantor sağcıysan öteki dünya edebiyatı yaparak bu dünyada rahatlık, bolluk içinde yaşarsın, hanlar, hamamlar, gökdelenler dikersin. Ezilen sınıflardan, gariban bir sağcıysan belki çok küçük kırıntılar elde edersin ama her şeyinle sonuna kadar kullanılırsın ve yoksul bir mürit olarak öteki dünyada rahat etme vaatleri ve hayalleriyle yaşayıp gidersin.SAG YANIM DÜZELENE KADAR SEVGİYLE KAL
ayhan beyin yazıları herzaman reytingi yüksek yazılardır. çünkü konuları hem nalına hem mıhına hem yumuşak hemde sert yazar. her sol cu gibi en büyük hobiside fobiside chp dir. chp ağzıyla kuş tutsa ayhan bey için kıymeti harbiyesi yoktur. şu chp yeryüzünden kazınıverse bütün solcular gibi ayhan bey de rahat etse. efeciğine selam çakarken bile üstünde tepindiği chp. e haklıda chp nin hazırladığı iddianame çok berbat gerçekten. benim naçizane önerim yazılarınızı yazarken elinizi kullanmaktan vazgeçmeyin zira dilinizi kullanınca salyalar rahatsız edici görünüyor. varın dilinizi düğerekte kullanın…
Sevgili kardeşim AYHAN KARAHAN nın yazısı nı feyiz alarak keyifle okudum; düşünce dehlizlerinde sorular üretmeme ve Bodrum üzerinde konu ile ilgili durum tespiti yapmama kaynaklık etmiştir. Bu durum tespitini ve sorularımı yorumcularla da paylaşmak istedim;
Sayın yazar Aradaki fark şu, bir taraf eleştiriyor, hukuka çağırıyor; diğer taraf yanıt veriyor.
Bodrum sever olmak demek her iki tarafın tüm yanlışlarını, haksızlıklarını, hukuksuzluklarını, adaletsizliklerini ortaya çıkarmak ve gözler önüne sermek olmalıdır.
Eleştirmek de böyle olmalıdır. Mücadelenin önemli alanlarından biri de bu zeminde yapılmalı. Böyle yapılmayınca da sonuç, kazanımsız oluyor?
Her akşam insanlar eleştiriyor, yakınıyor; sabah olunca, kurulu düzen içinde aynen yaşamaya devam ediyor.
Sayın yazar, yazıdaki Eleştiriniz ve gerçekleri gözler önüne serme tarzınız, iddianamede iddia edildiği gibi Bodrum üzerindeki sınırsız baskıyı nasıl tarif ediyor? Yazınız Bu baskı yı ne kadar deşifre ediyor?
Belediyelerin yönetim tarzı olan, keyfiliği ve vahşiliği ne kadar frenliyor?
Yerel yönetimler Toplumun geniş kesiminin haklarını ne kadar savundular?
Yerel yönetimler Bodrumun sömürülmesine karşı (HİPER MARKETLER, AVM, İMAR RANTI V.B.) ne kadar duruş sergiliyor?
Yazınız Bodrum sevdalılarına Ne kadar mevzi kayıp ettiriyor ne kadar kazandırıyor?
Yazınızdaki son dakika eklemesi beni biraz daha şaşırtmıştır. KCK ve Ergenekon davaları AKP karşıtlarlını sindirme operasyonu olduğu kamuoyunca bilinmektedir? Bodrum belediyesi iddianamesini üç kez okudum. iyi inceledim. siyasi hiçbir emare göremedim.
Başkalarının mağduriyeti üzerine kurulan bir siyaset anlayışı mutlaka sınıfta kalır.Sayın Karahan bütünemeye kalmaktan söz etmiş yazısında.Bütünleme sınıf geçmek için verilen bir fırsattır.CHP sınıfta kalmıştır aslında yazıdan anlaşılacağı gibi.Ders tekrarı yapacaktır.Umarız önümüzdeki dönem dersini çalışmış bir CHP görürüz.Ezbere sınıf geçilmez.
Sayın Halil Karahan, Ayhan beyin akrabası olduğunuzu anlıyorum eğer sahte isim kullanmadıysanız. Peki siz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde neyle yargılandığını biliyormusunuz? ”İhaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, zimmet, rüşvet, belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanmak”la suçlanıyor.
Aziz Kocaoğlu için 34 ayrı suçtan 397 yıl hapis istenniyor.Onun iddianemasinide okursanınız oradada siyasi bir şey göremezsiniz.Savcı solcu olduğu için bu cezayı istediğini söylemiyor sayın Halilbey.Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz.
Halil Bey kendinizle çelişmişsiniz. Kılıçdaroğlu İzmir Büyükşehir Büyükşehir Belediyesi operasyonuyla ilgili Aziz Kocaoğlu’na , ?Size, arkadaşlarınıza ve belediyeye yönelik baskın, saldırı ve yıldırma operasyonunu büyük bir dikkatle izliyoruz. Desteğimiz sizinle. Bunları aşacağız? dedi. O zaman Kılıçdaroğlu ?İhaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, zimmet, rüşvet, belgede sahtecilik, güveni kötüye kullananaları mı” savundu.Çünkü iddianame öyle Kocaoğlu için.Yorumunuzda hukuk falan demişsiniz.Buna sadece gülerim.:)))))))))))))))
sevgili halil karahanın yazısını okuyupta anlamayanlarİZMİR BÜYÜKŞEHİR Da
AVASINDAN” kimse kaçmadı. Kimi çağırdılarsa gitti. Bu davada kimsenin bir yere gidecek hali de yok. Biz inanıyoruz. Yargıdaki bir konu olduğu için AGZINIZDANçıkan kelimelere de dikkat etmeliyiz
Rüşvet, zimmet, zenginleşme yok
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 1 yıl 11 aylık denetimden yüz akıyla ÇIKMIŞTIR
“Bu iddianame, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ne kadar dürüst, ne kadar erdemli çalıştığının belgesi olarak İzmir Belediyesi tarihine geçecektir. Bu iddianamede rüşvet yok, zimmet yok, akrabasını, hısmını, komşusunu, kendisini zenginleştirme yok. Herkesin servet beyanı ortada. Herkesin durumu, hali ortada. Bu iddianame İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’ye örnek sadece yasa, yönetmelik ve tüzüklere değil evrensel ahlak kurallarına da uyarak çalıştığının belgesidir.SONUÇ,17 kişi özgürlügüne kavuşmuştur.suçsuz oldukları kanıtlanmıştır.
Erol bey sapla samanı karıştırmışsınız.Bodrum Belediyesi davasındanda 60 kişi tutuksuz yargılanıyor bu ne demek?Aziz Kocaoğlu halen İzmir Büyükşehir Belediyesi davasından çete reisi olarak 397 yıla kadar mahkomiyet istemi ile yargılanıyor.Ben Aziz Kocaoğlu mahkumda olsa suçsuzluğuna inanıyorum.Siz bu yargıya güveniyor ve inanıyorsunuz.Halil Beyde sizinle aynı düşüncede.Ben farklı düşünüyorum.Kılıçdaroğlu’da yargı konusunda benden farsız düşünüyor.
Ali Desidero arkadaşım Karahan’ın reytingi yüksek,bunu hepimiz görüyoruz.Ama yorumunuzda Karahan reytingi hedeflemiş,içeriği önemsemez bir tavır içersindeymiş gibi değerlendirmişsiniz.Oysa dikkat edin yazılarına gündem yakaladığı gibi, gündeme farklı bir bakış var.Bu farklı bakış acısı düşünce dağarcığımızı zorluyor.Bazende kalem ustalığı ile bizi kendimizle acımasızca ama haklı bir şekilde yüzleştiriyor.CHP ye karşıtlık yada yandaşlık gibi bir derdinin olmadığını düşünüyorum.En azından yazılarını öyle okuyorum.Sayın Desidero daha dikkat lütfen.
Kimileri demokrat tutumu; ?Fikirleriniz ve inançlarınıza katılmıyorum. Ama onları özgürce ifade edebilmeniz için gerekirse canımı veririm!? ifadesi üzerinden açıklamaya çalışıyor. Aslında bizim yaşadığımız durumda, kimsenin kimse için canını feda etmesine gerek yok. Gerekli olan tek şey, biraz algı ve anlamaya çalışma çabası.Okuduğum bu yazı algılamak isteyene son derce akıl açıcı ip uçları veriyor.Birileri başka ince hesaplar içerisindeyse anlamalarını beklemek zaten anlamsız.Mesele sayın Mehmet Kocadon meselesi değil anladığım kadarıyla.Toplumdaki top yekün bir saldırının parçası olması ikridarın son Bodrum hamlesinin.Buna karşı mı duracağız,aletmi olacağız?İkilem ve tüm ayırım burada.
Kılıçdaroğlu partili belediye başkanları ile yaptığı toplantıda AKP’nin belediyeler üzerindeki baskı yaptığını anımsatarak, ?O toplantının basına kapalı bölümünde şu bilgiler vardı: ?Polis belediyenizi basarsa neler yapacaksınız?. Demokrasinin olduğu ülkede, anamuhalefet partisinin belediye başkanlarına, ?polis belediyenizi basarsa neler yapacaksınız? diye eğitim veriyoruz; bu utanılacak bir şey değil mi? Ama AKP iktidarı zorunlu olarak böyle bir dersi gündeme almamıza neden oldu. Sakin olacaksınız, avukat çağıracaksınız, imza attığınız tutanağı okuyacaksınız gibii temel bilgiler verdik. Çünkü AKP ve onun yönetim anlayışına güvenmiyoruz, güvenmediğimiz için belediye başkanlarımızı güvence altına almak istiyoruz.?
BODRUMDAKİ BAZI CHP’LİLER GENEL BAŞKANLARININ DEMOKRAT TUTUMUNDAN ÖNCE UTANSINLAR SONRA DERS ALSINLAR.
Sayın yazarın akrabası olduğunu söyleyerek yorum yapan kişiyi gerçekten yadırgadım.AKP’den adalet ve demokrasi bekleyen bir tutumu var kendisinin.Türbanın serbest yasak olduğu bir ülkede yaşıyoruz artık.Türkiye2de hiç bir belediyeye yapılan operasyon masum değildir.Siyasidir.Bunu anlamanız için daha ne olması gerekiyor.Düğerek artık Bodrum’dur.Sahiplenmek gerek.
YAZI DURMUŞ AKILLARA CAN VERMİŞ.UYANIN ARTIK UYKUDAN DİYOR BEYNE ÇAKA ÇAKA.BODRUM BELEDİYESİNE YÖNELİK OPERASYONU SİYASİ OLARAK GÖRMEYENLERE ŞUNU DİYOR:OKUYUUUN BAKİİİM:Aaaaa,OKUYUUNN BAKİİMM:Keeee.OKUYUUUNN BAKİİİMMM:Peeee.ŞİMDİİİ HEP BERABEEERRR.AKP.TABİ TÜM BUNLAR ANLAYANA.VE OKUMASINI BİLENE.
Bodrum belediye beşkan vekili sayın Dursun Göktepe gazetecilere verdiği yemekte bahse konu operasyona değinerek; “Bodrum haketmediği bir süreç yaşamıştır” demiş.İşte doğru yaklaşım bu.Bunu CHP’nin bir özeleştirisi olarak algılıyorum.Ve sayın vekil büyüklük göstermiştir.Çünkü sayın vekilinde dediği gibi bu operasyon sayın Kocadon’a değil.Bodrum’a yapılmıştır.Bunu görebilmek için siyasetçi olmaya gerek yok.Bakmak yeterli.
Akp 2007’den bu yana kendisinden olmayan belediyelere organize bir şekilde operasyon düzenlemektedir.2007’den bu yana AKP’li olmayan 80 belediye operasyona maruz kalmıştır.154 AKP’li olmayan kişi bu operasyonlar sonrasında tutuklanmıştır.Bodrum’da bundan nasibini almıştır.Halen daha bu operasyonların siyasi olmadığını düşünen ve söyleyenlerin ya samimiyetinden yada aklından şüphe ederim.Yazara bravo.
Sayın Karahan! Bu yazıyı dostların yayınlamaz ama….
-İmara aykırı otel yapana ruhsat vermeyen CHP?li Mazlum Ağan?ın önüne balyoz koydun!!
İmara aykırı yapılan otellere rüşvetle ruhsat verenlerin(içerdeler) önüne baklava koydun!!
-Golfü savunan,meclise getiren,ortakentteki golf sahasının sahibi Kocadon?a ses çıkartmadın,
CHP?li ilçe Başkanı Kocadon?un golf kararını derstekledi diye kıyameti koparttın.
-Belediye işçileri aylardır parasını alamıyor,solcuyum,emek dersin ama ses çıkartmazsın,bir de çıkıp efem arkadaşım diye işçinin ekmeğiyle oynayan paralı ağa Kocadon?u savunursun.
Sayın Karahan senin ruhunda ve aklında ne solculuk ne de yurtseverlik var.
Senin ruhunda ve aklında en yakın dostun para para para diyen Napolyon var.
Dikkat et; bu kapitalist ve liberal yalakalığınla bir gün seninde kafana ABD askeri diye çuval geçirmesinler?
Kamil adlı yorumcu olayları bilmediğinden o yanlış yorumu yapmış.Ayhan abi mazlum beyin makam masasına kaçak otel Diamond Of Bodrum’a göz yumduğu için balyoz koydu. Sayın Kocadon’a da Mazlum beyin göz yumduğu o kaçak otelde yıkım yaptığı için baklava ikram etti. Bundan daha doğal ne var anlamadım.
AH BU BİR KISIM CHP’LİLER AH.KAMİL DÜZBAKAN’IN YORUMUNU GÜLEREK VE ACIYARAK OKUDUM.AKP’NİN OPERASYONUNA UĞRAMIŞ BİR BELEDİYE BAŞKANINI SAVUNMAK NE ZAMANDIR LİBERALLİK OLMUŞ MERAK EDİYORUM.KAMİL BEY YORUM YAPMAK İÇİN ÖNCE OKUDUĞUNU ANLAMAK LAZIM.ÇOK DÜZ BAKMIŞSINIZ SAYIN DÜZBAKAN.AKP’NİN SALDIRDIĞI KENDİ BELEDİYELERİNİZİ DAHİ SAVUNMAKTAN ACİZSİNİZ.KILIÇDAROĞLU DİYE YİĞİT BİR İNSAN VAR.TEK BAŞINA O SAVUNUYOR.ÇUVAL ZATEN SİZİN BAŞINIZDA SAYIN DÜZBAKAN.DEMOKRAT OLMAYI ÖĞRENDİĞİNİZDE ÇIKAR O ÇUVAL.
Ayhan bey gerçekten etkili bir kaleminiz var.Ama her etkili kalem doğruyu yazıyor demek değildir.Son dönem CHP’yi yıpratıyorsunuz.Tamam elbette CHP’nin eksiklikleri ve hataları olabilir.Ama ülkede bunca gündem var iken CHP’mi sorgulanmalıdır?Yargı paketi ile AKP yandaşlarını ve borçlu olduklarını aramıza salıverdi.Seçilmiş milletvekilleri ise bırakılmamak üzere tutuklu.Bunlar daha güncel değilmi sizce?Toplum uyuma halinde bu konularda.Bunlara niye değinmiyorsunuz?
Yazan yazmış,okuyan yorum yapmış.Yazı ama haketten güzel.Yazarımı ellemeyin. Alla alla.
erol dogan
EMPERYALİZME KARŞI SAVAŞAN AYHANLARA İSKENDERLERE VE TÜM YOLDAŞLARIMA SALDIRMAK MODA OLDU.
Onlar ve biz arasındaki ayrım, vatana ihanetle vatanseverlik arasındaki ayrım kadar keskindir. Onlar ve biz arasındaki ayrım, siyahla beyaz, zalimle mazlum, haklıyla haksız arasındaki ayrım kadar kesin ve keskindir. 50 yıldır ülkemizdeki asıl mücadele bu iki kesim arasındaki mücadeledir. Düzen partilerin desteklemek, bu saflaşmada, emperyalizmden yana olmaktır. Kitlelerin aldatılıp yanlış saflara süreklenmesinin ülkemizdeki en vahim sonucu da budur. Emperyalistlerle oturulan masalara vurulan yumruklar, sözde pazarlıklar, Davos?taki efelenmeler, hepsi sadece emperyalizme uşaklığıgizlemek içindir. Bu sonucu değiştireceğiz. Türkiye halklarınıer geç bağımsızlık bayrağıaltında toplayacağız.
Hatırlanacağıgibi, 2007 yılında, Amerikalı şirketler tarafından 47 ülkede yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye halkının dünyada Amerika?ya en olumsuz bakan ülkelerin başında geldiği ortaya çıkmıştı. Araştırmaya göre, Türkiye halkının yüzde 83?ü ABD?ye olumsuz yaklaşmaktaydı. Rakam değişebilir, dönemsel etkilerle artıp azalabilir; fakat ülkemizdeki anti-Amerikan duyguların, tepkilerin yüksek olduğu bir gerçektir. Fakat burada karşımıza iki sorun çıkar; birincisi: Anti-Amerikancılığın bu kadar güçlü olduğu bir ülkeyi onyıllardır Amerikancılar?ın yönetmekte olmasıbüyük bir çelişkidir kuşkusuz ve biz bu çelişkiyi çözmeliyiz. İkincisi: Emperyalizme tepkilerin bu kadar güçlü olduğu bir ülkede devrimcilerin önderliğinde gelişen anti-emperyalist mücadelenin kitleselliğindeki gerilik, bir başka çelişkidir ve bu çelişkiyi de çözmek durumundayız.
Çelişkinin çözümü açısından en önemli noktalardan biri, ülkemizde halkın emperyalizmle olan çelişkilerini, çeşitli temellerde oluşmuş tepkilerini, bizzat emperyalizm işbirlikçisi partilerin, iktidarların kullanmasıdır. Anti-emperyalist temelde devrimci mücadelenin gücü olmasıgereken anti-Amerikancı, anti-Avrupacıpotansiyel, düzen partilerinin kitle gücüne dönüştürülebilmektedir. YILLARDIR AMERİKAN EMPERYALİZMİNE KARŞI MÜCADELE EDEN ÖLÜMÜ GÖZE ALAN İNSANLARA ÇAMUR ATMAK O KADAR,DA BASİT DEGİL,ATTIGINIZ ÇAMUR ÜSTÜNÜZDE KALIR.
Bizim toplumumuzun en iyi özelliklerinden biriside şudur.Dara,zora düşenle dayanışma içinde olunur.Aramız kötü bile olsa bu yapılır.Bu anlamda kaç CHP’li belediye meclisi üyesi sayın Kocadon’u ziyaret ett.,Kaç CHP yüneticisi Düğerek hapisenasine gitti.Merak ediyorum.Bu siyasetin dışında bir şey.Bizi insan yapan şeylerdir.
Bir tarafta rüşvet,ihale ve yolsuzluklar kanıtları ve delilleriyle,DP?li seçimlerde CHP?li adayının karşısında çatır çatır parasıyla,ağalığıyla seçim alan liberal,Ortakenti Kipa ve metro vs ile ranta,kapitalizme peşkeş çekmiş hakkında onlarca rüşvet ve yolsuzluk dosyası olan kapitalist düzenin ağası bir Belediye Başkanı,diğer tarafta bu ağanın her fırsatta ezdiği Chp?liler,yurtsever,solcu vatanın evlatları.
Sayın yorumcular Ayhan Karahanın arkadaşı olan Başkan için duyguları belli,tamamen duygusal olması karekter ve hayat görüşünü de değiştiriyorsa sizlerin de biraz geriye gidip Bodrumda yapılanlara tarafsız bir gözle bakıp Ayhan Karahan gibi duygu seline kapılıp tamamen duygusallaşmanız gerekmiyor.
Herkes eteğinde ki taşı döküyor görünen o,ama sizlerin göremediği veya görmek istemediği nokta şu;Bodrum Belediyesinde yaşanan tüm gelişmeler Akp?ye yıkılırken,Kocadonun içeri girme sebebi Akp?ye atılırken;neden acaba Akp ilçe başkanı Yılmaz Algül suskun kalmaktadır,partisi için söylenen onca söz ve iftiraya neden cevap vermemektedir,yoksa Kocadonla arasının iyi olması ve açtığı He-Be beach ?in açılışına gelenler Kocadonun yakın dostları ile münasebeti ve daha 3-5 ay öncesinde Akp?ye gececeği söyleniyordu o yüzden mi ne dersiniz?
Kamil Düzbakmaktan kurtar artık kendini.Mehmet Kocadon’u neredeyse 12 Eylül darbesini yapan kişi ilan edeceksin.nerdeyymiş o baskı gören yurtsever CHP’liler?Şimdi sayın Kocadon tutuklanınca özgürleştiler mi o zulüm gören yurtseverler?Ayhan Katrahan’ı duygusallıkla suçlamışsın.Duygularımızdan sıyrıldığımızda insan tarafımızdan ne kalır geriye?Birde yorumunda dikkat çeken bir şey var.AKP ilçe başkanını göreve çağırmışsın.AKP mağdur parti demişsin.Karar ver Düzbakan:AKP’limisin?CHP’limisin?
Effeeet ya Kamiilll.AKP’nin derdi,CHP’li olarak senimi gerdi?
Sayın Suna ve Ceren hanım Kocadonun iddanamesi Kamil beyi değil de sizi germiş neden acaba?
İddanameyi okursanız geriliminiz kalkar,bir de gidip Ortakente yoldan geçene şimdiye kadar yapılan yanlış ve usulsüzlükleri öğrenirseniz Kamil beyin değil sizlerin geriliminiz en üst noktaya çıkar benden söylemesi.
Ayhan Karahanın yazarak yaptığı yalakalığı Bodrum da herkes görüyor ve okuyor,yanlız sizin gibi Kocadon yanlıları hariç neden acaba…
Yazın Kamil bey böyle yalaka ve at gözlüğü takanlardan korkmayın,meydanı onlara bırakmayın gerçekleri yazın ki herkes öğrensin…
Cenk bey yorumunuz daha düzeyli olabilirdi.Gerçeği yansıtmıyor.Çünkü sayın Mehmet Kocadon görevde iken en az iki basın açıklamasında sayın Karahan’ın Kocadon’a haklı olarak sert eleştirilerde bulunduğuna kendim tanığım.O zaman sayın Kocadon için tek kelime etmeyenlerin Karahan’ı Kocadonculukla suçlamaya haklarının olmadığını düşünüyorum.Kocadon görevde iken ağam,paşam diyenler şimdi arkasından işler çevirip aleyhinde propaganda yapıyorlar.Cenk bey bu kadar beğenmiyorsanız Karahan’ı okumazsınız.Bu kadar.hem kendisinin yazılarını okumaktan kendinizi alamıyorsunuz.Hemde çamur atıyorsunuz.Ayıptır,ayıp..El insaf derler adama.