TURİZMDE ÜRÜN, PAZAR, MARKALAŞMA…

Turizm açısından düşünüldüğünde gerçekte bu üçlü birbirinden ayrılamaz. Bir sacayağının ayakları gibidir. Turizm sektörü turizm çekim merkezi ile turizm pazarı arasındaki dengeyi kurabildiği ölçüde ve bunu yönetebildiği kadar turizm pastasından en büyük payı alacaktır. Ancak burada koordinasyonu iyi sağlamak çok önemlidir. Zincirin halkalarını sağlam birleştirmek gerekir. Çünkü turizmde yaratılacak katma değer kesinlikle buna bağlıdır.  Yani yönetimin ürün ve pazara olan etkileri hiçbir zaman yadsınamaz. Burada ürünün ve pazarın yönetimi sayesinde oluşabilecek her türlü dalgalanmayı önceden bilmek çok önemlidir.

Kaliteli ürün doğru pazarda doğru alıcıyla buluşması; yönetimin bu konudaki yönetim stratejisiyle doğrudan ilintilidir. Çünkü her pazarda sayısız ürün sonsuz fırsat sunan alternatifler müşterilerin ilgilerini kendilerine kaydırabilmekte ürünün pazardaki değerini değiştirebilmektedir.

Turizm ekonomisini düşündüğümüzde bütün turizmciler bilirler ne kadar kaygan bir zeminde dans ettiklerini. Globalleşen ekonomilerde devlerin rekabet savaşlarının etkisi de önemli ölçüde pazarda ürün dalgalanmalarına neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak da yönlendirmeler sonucu ürünün bile dikkate alınmadan pazarda satılması da mümkün olmaktadır. Burada büyük balık küçük balığı yutar mantığı önemlidir ancak küçük balık da eyer hızlı ve manevra kabiliyeti açısından güçlüyse var olması ve pazardan pay alması kaçınılmaz olacaktır.

Gerçekten günümüzde bilgi savaşlarının ve reklâmın ne denli etkili olduğuna hiç kimse itiraz edemez. Buradaki en önemli ince ayrım ürünün doğru pazara yönelik reklâmının yapılması gerekir. Çünkü çok kaygan bir zemine sahip turizm sektöründe işletmenin başabaş noktasını bulup geçmesi ve kar etmesi pazarını bulmasına bağlıdır. İşletmeler kar amaçlı olmalarına rağmen bu sektörün özelliğinden dolayı zarardan kara kardan zarara çok hızlı geçişler olması turizm ekonomisinin yönetimindeki zaaflardan kaynaklanabilmektedir. Bunların dışında da tabiî ki mücbir sebeplerde önemli bir etkendir.

Peki, markalaşma açısından bakıldığında acaba biz dünya pazarlarında bir Türkiye markası ya da Bodrum markası oluşturabildik mi? Bu soruya benim cevabım hayırdır. Aslında marka olmak bu coğrafyada o kadar kolay ki. Nasıl mı? Turizm bilincini her noktaya yerleştirerek. 7 den 77 ye bu bilicin yerleştirilmesi gerekir. Elimizde ki değerleri pazarlayarak. Ayrıca işletme olarak değil bölge olarak marka olmanın yollarını bularak bunu başarabiliriz. Marka olunduğunda dünya pazarlarında turist çekim merkezi olarak değerli konuma gelirsiniz. Buda herkesin gelirlerine otomatik olarak katkı sağlar.

Aslında herkesin cevabını bildiği hatta her yerde konuştuğu olgulardır bunlar. Artık konuşmaktan daha ileriye gitmeliyiz. Kesinlikle herkes bir şeyler yapmalı. Mutlak surette akıllı düşünene kadar deli yol alır lafından yola çıkarak ben herkes konuşana kadar artık konuştuklarını uygulamaya geçiren yol alır olarak değiştiriyorum. Ve yorumu da size bırakıyorum?.. order Combivent buy Promethasin online Cytotec without prescription