Ruhi Su, Anadolu’nun Gümbür Gümbür Sesiydi… VİDEO HABER

Çocukluğunu seferberlik türküleri dinleyerek, söyleyerek geçiren Ruhi Su 1912’de Van’da doğdu. On yaşında evlatlık olarak yaşadığı ailesinden ayrılarak yetimhaneye yerleştirildi. Çocukluk dönemi aynı zamanda müziğe olan ilgisinin de temellerini oluşturdu. İlkokul 4. sınıfta keman çalmaya başladı. 1925 yılında Ankara?daki Musiki Muallim Mektebini kazanmasına karşın, yetimhanedeki öğrencilerin askere alınmasından dolayı İstanbul?da bir askeri okula gönderildi, daha sonra ise Adana Öğretmen Okulu’na kayıt oldu ancak müziğe olan ilgisi onu hiç bırakmadı. Öğretmen okulunda iken sınavına kemanıyla katıldığı Ankara Musiki Muallim Mektebi?ni kazandı. Ankara Cebeci İkinci Ortaokulu ve Hasanoğlan Köy Enstitüsü?nde müzik öğretmenliği yaptı. 1935?36 yıllarında Ankara Riyaseti Cumhur Orkestrası’nda (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası) keman çaldı. Okulu bitirdiği 1936 yılında kemanı bırakıp ses sanatçısı olmaya karar verdi. Bu karar hayatında bir başka önemli dönüm noktası oldu. Okuduğu Ankara Devlet Konservatuarı?nın şan bölümünden 1942 yılında mezun oldu.

1936-1942 yılları arasında opera sanatçısı olarak birçok temsilde yer aldı. Türk Opera Sanatı’na büyük katkı sağlayan Ruhi Su, Devlet Operası Sanatçısı olarak, Bastien Bastienne, Satılmış Nişanlı, Madame Butterfly, Figaro’nun Düğünü gibi pek çok operada rol aldı. 1943-1945 yılları arasında, Ankara Radyosu’nda, “Bas Bariton Ruhi Su Türküler Söylüyor” adıyla bir program yaptı. Bu programda söylediği “Serdari halimiz böyle n’olacak? Kısa çöp uzundan hakkın alacak” türküsü nedeniyle radyodaki işine son verildi. Program “Komünizm propagandası yapıldığı” gerekçesiyle yayından kaldırıldı ve Ruhi Su operadan uzaklaştırıldı.

Sosyalist dünya görüşü nedeniyle 1952-57 yılları arasında hapis yatan Ruhi Su, ünlü Sansaryan Han?da 5 ay, Sıdıka Su ile evlendiği Harbiye Cezaevi?nde ise 3 buçuk yıl kaldı. Cezaevinde de müzikle uğraşmaya devam eden Ruhi Su, 1952?de mahkûmlardan oluşan bir koro kurdu, derlemeler yaptı. 1958’de Çumra?ya sürgüne gönderildi. Aynı yıllarda oğlu Ilgın dünyaya geldi.

1960’ta sahneye çıktığı Taksim Belediye Gazinosu’nda söylediği türkülerdeki siyasi vurgular nedeniyle aleyhinde kampanyalar başlatıldı ve işini kaybetti. 1975 yılında, bugün hala devam eden Dostlar Korosu?nu kurdu.

1978’den sonra yaptığı müzik ile halk müziğinin yaygınlaşmasına büyük katkı sağladı. ?Aydınlara türkü dinlemeyi öğreten kişi? olarak da bilinen Ruhi Su, Pir Sultan?dan Karacaoğlan?a değişik ozanların türkülerinden oluşan 16 adet 45’lik plak ve 11 adet uzunçaları İMECE dayanışması ve markasıyla çıkardı. Yazıları ve şiirlerini ise ?Ezgili Yürek? adlı kitabında topladı. Ayrıca çeşitli halk oyunlarını notaladığı ?Türk Halk Oyunları? adlı bir kitabı yayımlandı. Ölümüne dek türkü söylemeyi sürdüren Ruhi Su?nun mücadelelerle dolu yaşamı 20 Eylül 1985’te son buldu.

[youtube_sc url=”http://youtu.be/7f4wQV9wBvE”]

[youtube_sc url=”http://youtu.be/3xoImEse6hA”]

[youtube_sc url=”http://youtu.be/_gUKRttpsHA”]