Bodrum Gündem

AÇLIK GREVİNİ KİM BİTİRDİ?

İzliyorsunuz, Türkiye Gündemi her gün bir krizle açılıyor, başka bir krizle de kapanıyor.  Şaşırmaz olduk olanlara. Bu krizlerin nedenlerini merak etmiyor, sorgulamıyoruz. Düşünmüyor ve üretmiyoruz. ?Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın? diyoruz, bilerek yada bilmeyerek. Yaşadığımız olaylar sıradanlaşıyor. Bir oyun sahneye konulmuş. Bizler sadece izlemekle yetiniyoruz.

Figüran bile değiliz.

Şimdi karanlık ve bilinen güçlerin emirleri doğrultusunda Türkiye bağımsızlığını sekteye uğratan bir süreç yaşanmakta. Bu süreçte Türkiye?yi ?sevdiğini? söyleyenlerde ne yazık oyunun içine girdiler.

İki aydan fazladır gündemin birinci sırasında açlık grevleri var. Apo tarafından sonlandırın talimatı ile biten ve ceza evindeki PKK?lılar tarafından yapılan açlık grevleri inandırıcı ve samimi olmayan bir eylem haline dönüştü.

Elbette insan hakları tartışılmaz. İnsanların zindanlarda, işkencelerde çürümesine kim taraf olabilir? Düşünce özgürlüğüne kim karşı çıkabilir?

Ama başka bir şey var şimdi.

Anlayamıyorum.

Açlık grevlerinde insan haklarına, evrensel değerlere dair talepler olur.

Ayçe İdil Erkmen 2000 yılındaki Açlık grevinde ölen ilk kadın

Açlık grevinde bilinen bir diğer konu ise 39 ve 40. günden sonra ölümler başlar. Bir bir düşerler açlık grevindekiler. Açlık grevi çocuk oyunu değildir. Sıradan bir eylem değil, ciddi bir eylemdir.

2000 yılında yapılan açlık grevlerini hatırlayın. Kaç kişi yaşamını yitirmişti?

Premarin Fast shipping

PKK bu ciddi eylemi sulandırmış, inandırıcılığına, ruhuna darbe vurmuştur. İnsan Hakları ve Evrensel değerler yerine sadece örgütün çıkarlarına yönelik olarak başlatmış ve hükümetin değimi ile sadece şov yapmıştır. En önemlisi de bu güne kadar açlık grevinde ölenlere ve sakat kalanlara saygısızlık yapmıştır.

*****

Bu sözde açlık grevlerini yapanlara destek verenler çeşitli eylemler ile Türkiye?yi ve yerelde de Bodrum?u gerdiler. Diğer taraftan ise kendilerini ?Asi Gençlik? diye tanıtan, Türkiye?yi sevdiklerini söyleyerek, açlık grevi yapanlara destek veren gruba karşı bağırıp çağırarak protesto edenler gerginliği daha da artırdılar.

Bodrum'da Çevik Kuvvet

Kime yaradı dersiniz bu gerilim?

Sözde açlık grevini destekleyenlere tabi.

Açlık grevini destekleyenler seslerini duyurmak istiyorlardı. Küçük bir grup oldukları için de seslerini duyuramıyorlardı. Sonra bu kendilerine buy Accutane where can i buy Plavix ?Asi Gençlik? diyenler çıktı geldi. Bağırdılar çağırdılar, hatta küfürlü sloganlar attılar. Üzerine birde BDP binasını taşladılar, camı çerçeveyi indirdiler. Bir anda hala neden geldiğini anlayamadığım, Bodrum?da hiç alışık olmadığımız ?Çevik Kuvvet? ortaya çıktı. İki grubun arasına girdi.

Televizyon ve gazetelerde birinci haber ?Bodrum?da Çatışma?.

Türkiye’yi seviyorum diyenler sayesinde alın size boru gibi ses! Buna bal gibi provokasyon derler.

O küçük grubun duyuramadığı ses, sözde(!) onlara karşı olan grup tarafından Türkiye ve Dünyaya duyuruldu. Karşı durdukları o küçük grubun sesi oluverdiler. Kaş yapalım derken, gözü çıkardılar.

Bir başka açı ise Bodrum ekonomisi. Bu gerginlik nedeni ile zaten sıkıntılı olan Bodrum ekonomisi de darbe yiyebilir. Aman dikkat!

*****

Anlamadığım bir şeyde açlık grevlerinin sonlandırılma şekli.

Açlık grevini kim sonlandırdı?

Devlet mi?

Açlık grevinde olanlar mı?

Akil adamlar mı?

Hiç biri değil.

Kim?

Terör Örgütünün başındaki sümüklü başkan!

Bu size ne kadar anlamlı geliyor?

*****

Sorarım size bizler, dünyaya örnek bir halk mücadelesinin, Kurtuluş Savaşının kahramanlarının torunları değil miyiz? Dört bir tarafı kuşatılmış, işgal edilmiş Anadolu?yu emperyalistlerden temizleyerek, Cumhuriyeti kuran bir ecdadın, Türk, Kürt, Çerkez, Laz hep birlikte demir ağlarla örenlerin torunları değil miyiz?

Çok değil 40 yıl önce, bir tek insan bile öldürmeden, emperyalizme karşı yeniden bağımsızlık mücadelesi veren ve yaşamlarını bu uğurda gözlerini bile kırpmadan veren devrimci 68 kuşağının mirasçıları da mı değiliz?

30 yıl öncesine kadar 68 ruhunu yeniden canlandıran 78 kuşağını da mı unuttuk?

Yıl 1969, yer Ortadoğu?nun Avrupa kapısı olarak değerlendirilen Hakkari.

Hakkari?nin hırçın suyu olan Zap Suyunun üzerine bir köprü yapıldı. Devrimci Gençlik Köprüsü, halk arasındaki adı ile Deniz Gezmiş Köprüsü. Bu köprü doğu ve batı dostluğunun unutulmuşluğunu bir nebze olsun anımsatmış oldu. Aynı zamanda insanların, Zap Suyunun bu öfkeli akışından korkmamalarını simgeleyen bir umut ışığıydı. Üniversiteli gençler inşa ettiler bu köprüyü. Halk arasında Deniz Gezmiş köprüsü olarak bilinen Devrimci Gençlik Köprüsü 1999 yılında güvenlik nedeni ile bombalanarak yıkıldı. Yıkılan bu köprü, aslında bu günlerin de habercisiymiş demek.

O gün sadece yurtseverlik ilkesi ile yola çıkan ve yaşamlarını gözlerini kırpmadan halka adayan, o güzel insanlar artık yok.

Ne zamanki bölgedeki halk ağalık düzeninden kurtulur, 68 kuşağının güzel insanlarının, hırçın ve öfkeli Zap Suyu üzerine yaptığı, o simgesel köprü yeniden inşa edilir ve Türkiye bağımsız olur ise, işte o zaman Türkiye, o bölgede var olduğu söylenen, o sorunu çözer.

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Ayla Gürpınar dedi ki:

    Bu yazı medyaya düşmeden, yaklaşık bir saat önce ben de bu soruyu kendi sayfamda, sayfa arkadaşlarıma sordum. Yanıt mı! Dilerim olacaktır.
    İşin perde arkasını her zaman kurcalamalı ve gerçekleri konuşmalıyız. İnsan bedeni üzerinden ” çıkarcı siyaset ” yapanlara karşı durulması bir daha ispat edilmedi mi! Yoksa milletvekilleri, planlanmış olarak, tespit ettikleri düne kadar, az süreli açlığı göze alıp, hem kendilerini aklamak istediler hem de APO denen adamı kullanarak, hapistekileri kullandıkları gibi, yeni bir yol mu çizdiler! Gelecekte olacaklar, bu soruların cevabı olacaktır.

  2. Meltem Ulusoy dedi ki:

    89. yılında Cumhuriyet tarihimize düşen belki de en büyük kara leke !