Bodrum Gündem

YAZI YAZAN TAVŞAN

Yerelde de genelde de memlekette tartışma çok. Seçimlerde ne olacak? Kim hangi partiden aday olacak? Parti değiştirecek isimler kimler? CHP tek yumruk olmuş, bakalım o yumruğu iktidar partisine mi savuracak yoksa kendine mi? Yılmaz Algül göreve devam edecek mi? Kocadon aday olacak mı olursa kazanacak mı? AKP seçimlerde AKP’ye mi destek verecek? Peki ya genel seçimler? RTE başkan mı olacak? Abdullah Gül ne pozisyon alacak? Ne olacak, nasıl olacak?

Horoza sormuşlar;

?Usta, sen anlarsın bu işlerden, biz çözemedik. Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan??

?Valla,? demiş,?onu bunu bilmem, ben işime bakarım.?

Bizler bu tartışmaları yaparken birileri fena halde işine bakıyor. Ellerinde yetki ve güç olanlar her zaman çevrelerinde ne olup bittiğini net olarak göremeyebiliyorlar. Hele bir de ellerini bir kez ?başkanım benim, güzel gözlüm, sırma saçlım, fidan boylum,? dalkavuklarına kaptırırlarsa vay hallerine..!

Kamuoyu bu “ne olacak bu siyasetin durumu?” oyununu oynayadursun, Bodrum’u son derece büyük bir tehlike bekliyor: TOKİ. Artık biliyoruz ki iktidar kafasına koyduğu şeyi yapmakta sonuna kadar ısrarcı. Şimdiye kadar “olmaz canım böyle şey,” dediğimiz her konuda önce konuyu ?bir kılıfına uydurmaya? çabalıyorlar. Uymadığı takdirde ise kuralları önce esnetiyorlar sonra da tamamen değiştirme yoluyla istediklerini yapıyorlar.

TOKİ konusu da aynı minval üzerinde devam ediyor. Önce villalardan bahsediliyordu. Sonra AKP Bodrum ilçe başkanı ?spa-welness-sağlık merkezi? olacağını ilân etti kamuoyuna. Şimdilerde ise ?memurlara lojman? yapılacağı söylentileri dolanıyor. Peki beyler, hani tüm lojmanları satıyordunuz? Kim inanır size?

Hedef son derece basittir. Bodrumlu vatandaşlarımıza bu taktik yabancı gelebilir. Ancak bu ?birden fazla kuş vurma? meselesini biz İstanbullular yakından yaşıyoruz. Sistem şöyle işliyor; Ortada öncelikle bir rant olacak. Malum, rantsız bir şey olmuyor bu ülkede artık. Daha sonra ?depremden korunma, memurlara lojman, kültürel alanlar, vs.? gibi ulvi bir amaç ?kamuoyu desteği? sosuna bulanarak ortaya konuyor. Sonrasında bir bakmışsınız beton tarlasının ortasında kalmışsınız, üstelik de o betonların içine yerleştirilenler marifetiyle artık oy bağlamında azınlıktasınız ve yapacak hiçbir şeyiniz yok. Biz İstanbullular, sırf imar izni verilsin diye bir binanın bağlı olduğu belediyesinin değiştirildiğini biliriz.

Her Bodrumlunun ve Bodrum?u sevenin TOKİ?ye karşı çıkmak boynunun borcudur.

Horoz hikâyesi ile başladık, tavşan hikâyesi ile bitirelim.

Tavşanın biri, önüne bir daktilo almış, takır tukur bir şeyler yazıyormuş. Oradan geçen tilkinin teki merak etmiş, seslenmiş;

Hey tavşan, ne yazıyorsun?

Doktora tezimi yazıyorum.

Öyle mi? Ne güzel. Ne hakkında?

Tavşanların tilkileri nasıl yedikleri hakkında!

Hadi canım, olur mu hiç öyle şey? Hiç tavşanlar tilkileri yer mi?

Olur canım, gel istersen sana ispat edeyim.

Beraberce tavşanın yuvasına girerler. Biraz sonra tavşan tek başına çıkar ve yine daktilasunun başına geçer. Tak tuk bir şeyler yazmaya devam ederken bu sefer kurt seslenir bizim tavşana;

Hey tavşan, ne yazıyorsun?

Doktora tezimi yazıyorum.

Öyle mi? Ne güzel. Ne hakkında?

Tavşanların kurtları nasıl yedikleri hakkında!

Yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde. Buna kim inanır?

Gel istersen göstereyim.

Yine beraberce yuvaya girerler. Tavşan biraz sonra tek başına dışarı çıkar.

Tavşanın yuvasını merak mı ettiniz? Manzara şudur;

Bir köşede tilkinin kemikleri, bir köşede kurdun kemikleri. Diğer köşede ise tavşanın doktora danışmanı aslan kürdanla dişlerini temizliyor!

Siz siz olun yazı yazan tavşanlardan uzak durun.

[email protected]

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.