Bodrum Gündem

BARIŞA BİR ADIM LÜTFEN!

02.01.2013
0
A+
A-

Geçen yılların ardından yazmak, geleceğe ilişkin değerlendirmeler yapmak, sanırım en zor yazılan yazılardır.

Ancak alışılmış bir durum, her yeni yılla birlikte bir yeni yıl yazısı yazılır. Oysa her geçen yıl, bir dolu güzel insanı da kendine alıkoyuyor. 2012 yılında da bir dolu dostumuzu yitirdik.

Belki şu an hayatta olmayan, bizim haberimizin olmadığı nice tanıdık insan vardır, acısını dostlarla paylaşamadığımız. Kimini duyup da gidemediklerimizin acısı da tıpkı ölüm acısı gibi yaktı yüreklerimizi.

Hiç tanımadığımız, görmediğimiz niceleri de bir buruk acı bıraktı yüreğimizin derinliklerinde. Kimi kaçakçı sanılıp, kendi ülkesinin askerleri tarafından bombalandı, kimileri ekmek kuyruğunda bir zalim diktatörün askerlerince kurşunlandı.

Adını bile duymadığımız, yerkürenin bir ucunda bir ülkede açlıktan öldü kimileri; hastalıktan, gıdasızlıktan, yoksulluktan öldü daha yeni doğmuş bebekler.

Bilgi ve teknoloji çağı dediğimiz bu modern dünyada ülkemizin bir köşesinde töre cinayetine kurban verildi genç kızlarımız. ?çok sevdim, öldürdüm? dedi kimi vahşi erkekler, yüzlerce kadının ardından.

Yurdumun uzak bir köşesinde bir ana, işsiz kaldığı için canına kıyan babasının ardından dağa çıkan oğluna yanarken, askerde çatışmada yaralanan diğer oğlunun üzüntüsünden yatağa düşmüşken, Berfo ana otuz yıl önce evinden alınıp götürülen oğlu döner umuduyla hala evinin kapısını açık tutarken, bir yandan yurdumun bir başka köşesinde havai fişekler aydınlatıyorsa gökyüzünü?????

Ne geçen yılın, ne de gelecek olanın ne anlamı var ki!…..

Eğer gelecek yıllarda da yine insanlar açlık sınırında yaşayacak, işsiz kalma korkusuyla, korumasız, güvencesiz bir yaşamın acımasız koşullarına mahkum ve mecbur edilecekse, gelen yılın tarihi ne kadar önemli olabilir ki?

Önemli olan, farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek bu güzel ülkede, barış içinde, bir arada, eşit yurttaşlar olarak yaşamaksa eğer; çocuklar ölmesin, aç, açık kalmasın, analar ağlamasın, yanmasın babaların yüreği diyorsak; barış için bir adım da siz atın lütfen!

Kim olursanız olun, ister genç, ister yaşlı, ister çocuk, kadın ya da erkek fark etmez; diliniz, dininiz, ırkınız ne olursa olsun, renginiz ayrı olsun isterse, hiçbiri barışa engel değil.

Ne kişisel özelliklerimiz, ne mesleğimiz, ne mal varlıklarımız; ne tarlada öküzümüz, ne koyda demirli yatımız, ne boğazdaki yalı, ne de şu kış gününde soğuktan titrediğimiz gecekondu, değiştirmiyor gerçeği?

Geçen, yıllar yalnızca; kalansa, acılarıyla baş başa, sorunlarıyla bunalmış biz zavallı insanlar.

Bir görebilsek, kabul edebilsek bu gerçeği!

2013 yılının da bir gün biteceğini, her yıl olduğu gibi, gelecek her yılın bizi ölüme biraz daha yaklaştırdığını, ne o sınırsız varlıkların, ne de kahrolası yoklukların kalıcı olmadığını, bir anlayabilsek.

Bir başkalarının yokluğu üzerine bina edilmiş varlıkların, başkalarının acılarına rağmen elde edilmiş mutlulukların kimseye yarar sağlamadığını hala fark edememiş olmanın tükenmişliğiyle birlikte, kaybolan yıllarımızı ne çabuk unutuyoruz.

Yeni yılda hepimiz için gerekli olacak en önemli değişikliğin yeni bir anayasa olduğunu düşünüyorum.

2011 yılının son günlerinde meydana gelmiş olsa da 2012 yılında en çok konuşulan olay Uludere katliamıydı kuşkusuz. Bu konuda hala bir açıklama yapılmamış olması, tarihe bir utanç belgesi olarak kaydedilecektir.

Hükümetin çıraklık ve kalfalık döneminde başlattığı demokratik açılımlardan ustalık döneminde vazgeçmiş olmasının en somut sonuçlarını da geçtiğimiz yılda yaşadık. Anayasa değişiklik referandumunda aldığı desteği kaybeden başbakanın giderek otoriter bir yönetim tarzını benimsediği de 2012 nin en göze çarpan özelliklerindi.

Ancak tüm olumsuzluklara, belli kesimlerden yapılan mahcup desteklere, kimilerinin arsız ve utanmazca karşı çıkışlarına rağmen darbe ve darbecilerin yargılanmaya başlaması 2012 yılının en olumlu gelişmesiydi.

Çevremizde sürüp giden savaş rüzgarlarına rağmen, ülkemizde terörün sona ermesi, barış ve demokrasi, her şeye rağmen mümkün.

Şu an yaşadığımız kriz ve kaos ortamını, fırsata dönüştürmek elimizde. Yeter ki, her türlü önyargıyı bir kenara koyup, birbirimizi anlamaya çalışalım, farklı görüşlerimize karşın, ortak aklın önderliğinde, birlikte ve barış içinde yaşayabilme iradesini ortaya koyabilelim!

Öyleyse, haydi ne duruyorsunuz! Yeni yılla birlikte kendimizle, çevremizle ve toplumla barış için bir adım da siz atın lütfen!

Barışa bir adım lütfen!

AYHAN ONGUN  (Gazeteci-Yazar)

01.01.2013/ BODRUM

purchasing Plavix online [email protected] generic Plavix cheap methocarbamol

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.