Bodrum Gündem

Siyasiler Siyaset Yapsın, Tüccarlar İşlerini

Siyasiler Siyaset Yapsın, Tüccarlar İşlerini
10.04.2013
0
A+
A-

Bodrum Ticaret Odası seçim süreci, iki grup olarak devam ediyor. Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Serdar Kocadon ile bu güne kadar yapılan çalışmaları ve seçim süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem-10 Nisan 2013

Bodrum Ticaret Odası başkanı Mahmut Serdar Kocadon?a sorduk ?Mavi Değişim? le göreve geldiğiniz bunca yılda, Bodrum Ticaret Odası olarak, Bodrum adına neler yapıldı? Dönemin belediye başkanlarının görmezden geldiği İş Yeri Envanterinden başladı anlatmaya, Kredi Garanti Fonu ve Vize Bürosu?nun Türkiye?de ilçe olarak sadece Bodrum?da yer aldığını, Bodrum markalarının değerinin korunması için yapılan çalışmaları, odanın kurumsal dergisi olan Bodrum Mavi?yi, Türkiye?deki 365 odadan ISO belgesini alan 41. ve akreditede 38. olan tek oda diyen başkan Mahmut Kocadon oldukça rahattı.

Kamuoyunda Ticaret Odasının sorumlulukları ile ilgili eleştirilere ne diyeceksiniz? Seçim öncesi bazı yerel gazeteler aracılığı ile odanın görevini hakkıyla yerine getiremediği, odaya siyasetin sokulup sokulmadığı, sokağın sesi olarak sorduk.

Şu ana kadar kendisi ile ilgili pek çok eleştiri karşısında sükuneti koruyan Mahmut Kocadon, kafaları meşgul eden sorulara içtenlikle cevap verdi. Elbette başka sorular da vardır. Süreç içinde sokakta konuşulan, sorgulanan ne varsa sormaya da devam edeceğiz.

2007 yılında 9 Eylül Üniversitesi ve Odalar Birliğinin katkılarıyla iş yeri envanteri hazırladınız.  Bu çalışmanın amacı neydi, sonradan revize edildi mi? Bodrum yarımadasındaki belediye ve kurumların bu envantere ilgisi oldu mu?

Türkiye de ilk defa sonuçlanan bir çalışma oldu. Odalar Birliği hala Türkiye?deki iş yeri envanterini çıkartmak için uğraşıyor.  Biz 2007 yılında, 9 Eylül Üniversitesi ile birlikte çalışarak, 7-8 ayda yaptık bu çalışmayı. Çok ciddi bir çalışma oldu. 2.5 ay sahada çalıştık, devamında içeride yapılan çalışmalarla birlikte dokümanları üniversiteye gönderdik ve rapor tamamlandı.  Bu raporu kamuoyuna açıklamadan önce, belediye başkanlarımıza götürdük.  Bizim göreve geldiğimizde, ilk söylediğimiz şey iş yeri fazlalığı oldu.  Artık Bodrum?da ciddi anlamda bir iş yeri fazlalığı var ve Bodrumlu iş adamları para kazanamaz olmuştu. Fakat bunu kimseye anlatamadık, yada anlamak istemediler. İşte gelinen bu noktada Bodrum?da ticari aktörlerin her sene %15?i gidiyor, yerine daha fazlası geliyor.  Birinin gittiği yere başkası gelmez denilemez, çünkü burası Bodrum.  Gidenin yeri fazlası ile hemen doldurulacaktır.  Bir sektörden bir tane işyeri çıktığı zaman, yerine neredeyse iki tane işletme geliyor.

Ticari yaşamda sıkıntılar büyük o zaman, değil mi?

Bodrum maalesef durağan tüccarların memleketi olmaya başladı. İş yerini açıyorlar, bekliyorlar ve öbür sene de gidiyorlar.  Burada hem iş yeri fazlalığı var, hem de bir iş yeri açtığınızda arkasından da iki aile buraya göç ediyor.  Bir de öyle bir dezavantajı var, nüfus da artmış oluyor ve onlar da işsiz kalıyor. Bu sebeple ciddi bir nüfus artışı var, aile faciaları var geçim sıkıntısından dolayı. Bu arada Vergi Dairesine dünya kadar borçlar birikti. Ne yapıyor Vergi Dairesi üstümüze saldırıyor. Tahakkukla tahsilat arasında ciddi bir uçurum oluyor.

İşyeri sorunları kentteki pek çok sorunu da tetikliyor.  Bununla ilgili ağırlıklı şöyle eleştiriler geliyor ?Ticaret Odası niye bunlara engel olmuyor?? Bodrum?da pek çok ticari sıkıntı var, bunun yanı sıra sürekli yeni banka şubeleri açılıyor olması ile ilgili eleştiriliyorsunuz.  Ticaret Odası bunlara müdahale etmek konusunda yetkili midir? Sorumlu mudur?

Ticaret Odasının iş yeri sınırlama diye bir yetkisi yoktur.  Ticaret Odası, Bodrum?un ticari potansiyeli ile ilgili raporunu yapar,  bizim yaptığımız gibi. Biz hazırladığımız bu raporu yerelden başlarsak;, belediye başkanlarımız, kaymakamımız, valimize gönderdik. Yerel idari yapının dışında, 2007?de Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlıydık, oraya da gönderdik, başbakanlığa ve bütün büyük meslek örgütlerine de gönderdik.  İzmir Ticaret Odası, İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyükşehir sanayi ve ticaret odalarına da gönderdik. Hiç unutmuyorum Bursa ve İstanbul Ticaret Odalarından tebrik telefonu almıştım, bizim hayalimizdeki çalışmayı siz yapmışsınız diye.

Sorun ne o zaman. Rapor hazır sorun/durum tespiti yapılmış. Neden hayata geçmedi bu rapor?

Biz raporu hazırlayarak sorunu tespit ederek, durumu ortaya koyduk. Çözüm önerilerini de sıraladık. Ancak Bodrum?daki yetki, belediye başkanlarında. Belediye başkanları maalesef oy kaygısı ve bir daha seçim kazanamam korkusu ile bizim hazırladığımız bu raporu gündemlerine almadılar. Belki okumadılar bile. Bir kenarda tuttular.

Sokakta bu raporun belediye başkanlarına verilmediği, ticaret odasında kasada bekletildiği söyleniyor. Herkese vermediniz mi? Yada bazı belediyelere mi verdiniz?

Hangi belediyeye hangi tarihte gönderdiğimize dair elimizde resmi yazılar var. Ne yazık ki bu çok önemli çalışmayı ciddiye almadılar. Dedim ya bazıları okumadılar bile. Gelinen nokta bu. Biz 2007 de söyledik, dedik ki; ?Arkadaşlar öyle sürekli ruhsat verip durmayın, yanlış yapıyorsunuz. Para kazanmaya çalışan mevcut esnafın üstüne, biraz daha yük veriyorsunuz. Pastanın dilimi daralıyor dedik, kar marjları düşüyor. Anlatamadık maalesef. Bizim 2007?de bilimsel bir şekilde ortaya koyduğumuz rapora dayanarak söylediğimiz şeyi, şimdi herkes ağız birliği ederek ?Bodrum?da iş yeri fazlalığı var? diye tekrar ediyorlar. Yeniden ifade ediyorum; iş yerlerinin kısıtlanması veya düzene sokulması Bodrum Ticaret Odasının yetkisinin dışındadır. Bizim sorumluluğumuz, durumu bilimsel verilere dayanarak uygulanabilir çözümleri de kapsayacak şekilde bir rapor haline getirmektir. Biz de bunu 2005-2009 tarihleri arasında rapor haline getirip, ilgili birimlere gönderdik.  Biz sorumluluğumuzun gereğini yaptık. Ancak, yetkili ve sorumlu olanlar dikkate almadılar ve bu güne geldik.

Yapılan bu çalışma ?İşyeri Envanter Raporu? daha sonraki yıllarda revize edildi mi? order Viagra

Hayır yapılmadı. Kimse  şu ana kadar bu raporu ciddiye de almadı. Şimdi ne olduysa herkes anlamaya başladı. Herkesin dilinde ?Bodrum Ticaret Odası?nın yaptırdığı bu envanter çalışması neden uygulanmadı? diye. Ben belediye başkanlarını göreve çağırıyorum. Lütfen her önünüze gelene ruhsat vermeyin artık.  Sınırlayın semtlerinizi, bölgenizi, caddelerinizi.  Bırakın artık Bodrum?daki mevcut esnaf nefes alsın.  Bir mobilyacı dükkanı açıyorsunuz, ertesi gün karşınızda bir mobilyacı dükkanı açılmış, pastane açıyorsunuz ertesi gün karşınızda bir pastane dükkanı açılmış.  Bu kadar arka arkaya gelmemesi lazım. Elbette Bodrum?un bir cazibe merkezi, yatırımlara dur diyemezsiniz. Ama bir düzene sokarak, kontrol altına alabilirsiniz. O zaman şu an yaşanan bir çok sorunda kendiliğinden çözülecektir.

Yine sokakta Bodrum?da 70?den fazla banka şubesinin olduğuna dikkat çekilerek, Ticaret Odasının bunu engellemesi, yada kontrol altına alması isteniyor. Sizde sokak gibi mi düşünüyorsunuz? Ticaret Odası Olarak banka şubelerine karşı mısınız?

Bodrum?da 2012 yılında 237 milyon lira vergi toplanmış. Bodrum?dan toplanan bu vergileri biz Ankara?ya gönderdik. Yalnız dikkatinizi çekerim, bu 237 milyon liralık vergi, sadece Bodrum Vergi Dairesine kayıtlı olan mükelleflerden, büyük çoğunluğu da biliyorsunuz odamızın üyesidir.  Bir bu kadarda vergi daireleri ve merkezleri dışarıda olan firmalar var. Yaklaşık 500 milyon lira vergi demektir. Bodrum?un ticari hacminin ne kadar olduğunu varın siz düşünün. Sorunuza gelirsek eğer; Ticari hacmi büyük olan yere bankaların gelmesi çok normal bir şey. Gelsinler tabi. Bugün Bodrum?da 75 tane banka varsa, bundan çok da rahatsız olmamak lazım. Bu kadar çok bankanın olması bizim avantajımıza, aralarında rekabet oluyor. Banka sayısı az olursa üyelerimiz tefecinin eline düşer. Bu daha ciddi bir faciaya yol açar. Kimse buna böyle bakmıyor.  Bankaların fazla olması, kredi kullanacak üyelerimizin lehinedir. Kimse kusura bakmasın, bankalar kimseye zorla kredi vermiyor. Talep eden biziz, kullanan biziz, ödeyen de biziz. Ama biz krediyi, acil ihtiyacımız olmayan lükslerimize harcarsak sorun çıkacaktır, sıkıntılar yaşanacaktır.

Önümüzdeki sezonda turizm anlamında %2 ile %10 arasında bir artış beklenmekte. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Esnafımızın bu kış ve geçen sezondan gelen maliyetlerin artışı nedeniyle sıkıntıları var ve bu da Ticaret Odasına mal ediliyor. order methotrexate

Şu anda Türkiye turizmde pahalı olma yolunda ilerliyor. Türkiye pahalı, Bodrum, Türkiye?den de pahalı.  Turizm işletmelerinde maliyetlerin yükselmesinde en önemli etken. Örneğin, Yunan adalarında dört kişilik bir yemek için 100 Euro öderken, burada neredeyse 2 katı ödeme yapıyorsunuz. Ciddi ciddi farklar var ve bu bizi rahatsız ediyor. Turistik işletmeler için ÖTV ve KDV oranlarının yeniden gözden geçirilmesi ve buna göre tedbirler alınmasını talep ediyoruz.

Bu pahalılığın, esnafın ve iş adamlarının zorda olması, yine Ticaret Odası?nın uygulamalarının yanlış olmasına bağlanıyor. (Tüm olumsuzlukların ticaret odasına bağlanmasına ve bu şekildeki sorularımıza gülümseyerek yanıt veriyor Başkan Kocadon)

Bizim bir iş yerini açma ve kapatmaya yetkimiz yok. Ruhsat vermede de yetkimiz yok. Biz sadece belediyelerden ruhsat verilen yerleri bize bildirin, biz de kendi listelerimize ekleyelim deriz.  Başka hiçbir yetkimiz yok bizim. Serbest ekonomi sisteminden dolayı herhangi bir üyemiz, satacağı malın yada hizmetin en üst limitini bize söyler. Yani ben bir porsiyon köftenin fiyatını 13 Liradan ya da 20 Liradan satacağım der. Biz de onaylarız o fiyatı. Ondan sonrada maalesef denetimi de bize vermezler. Fiyatı biz veriyoruz, denetimi biz yapmıyoruz. Böyle enteresan bir durum var burada.  Fiyatını bize verdiriyorsanız, bırakın denetimini de biz yapalım.  Denetimini İlçe Tarım yapıyor, belediye yapıyor, şikayetler üzerine gidiyorlar.  Belediye başkanları burada görevlerini yapmalılar.  Tekrar ediyorum, oy kaygısıyla herkese ruhsat verdiler, yanlış yaptılar.  Böylece Bodrum?da hem iş yeri fazlalığı, hem de nüfus fazlalığı meydana geldi. Burada belediye başkanlarının vicdan muhasebesi yapmaları gerekiyor.

Bodrum?da çok fazla bina ve yapılaşma oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Neden oldu? Arz, talep meselesinden. Şimdi dünya kadar bitmiş ve satılmayı bekleyen binamız var. Günah. Üyemiz yaptı, müteahhit arkadaşımız yaptı ama, bekliyor, satılmıyor. Emlakçılıık sektöründe de sıkıntı var. Çok fazla emlakçı var. Kayıtlı ve kayıt dışı. 2005 yılında biz göreve geldiğimizde, önümüze Esnaf Odası ve Halk Eğitim ortaklığında yapılan emlakçılık kursu ile ilgili 300 sertifika için onaylanmamız istendi. 300 adet sertifikaya imza attık mecburen. Bizden önce açılmıştı ve onaylaması bize düştü.  Sonra baktım 300 tane emlakçı Bodrum için çok fazla.  Ondan sonra açılacak emlak kurslarına ben izin vermedik ve açılmadı.  Şimdi emlakçı arkadaşlar geliyor teşekkür ediyorlar bana.  Ama belediyeler hiçbir şeyi sınırlayamadılar. Gidin işte yan yana beş tane mobilyacı dükkanı, beş tane lokanta, yedi tane bar. Bunlar hep yanlış, hep yanlış. Ne oldu? Gidin görün, 6 ayda bir marka değiştiriliyor ve bunları biraz sınırlamak gerekiyor. Bizim Ticaret Odası olarak görevimiz bunu tespit etmek ve ilgililere bildirmekti. Zamanında bizi ciddiye almadılar, şimdide çıkıp Bodrum?da iş yeri fazlalığı var diyenlere ?Günaydın? diyorum.  2007 de bu raporu teslim ettiğimiz çoğu belediye başkanımız hala görevde.

Bu konu ile ilgili başka bir eleştiri de sizin Ticaret Odası olarak bu raporu daha sonra kasaya koyup kullanmadığınıza yönelik.

Bu rapor bizim web sayfamızda var. Lütfen girip oraya baksınlar. Bu devlet sırrı mı ki biz kasamıza koyduk, kaldırdık.  Ben web sayfasından bakmayı beceremiyorum diyorlarsa, gelsinler CD. sini vereyim, dökümünü vereyim.

Seçim zamanı ile ilgili tam tarih belli oldu mu? Bir karar alındı mı?

Karar alınmadı. Kanun diyor ki bize 1 Mayıs?la 30 Haziran arasında yapın.  Biliyorsunuz daha önceki bir tarihte yapacaktık ama, memleketin önde gelenleri (!) baskın seçim yapıyorlar dediler.  Muğla?daki arkadaşlarımızla konuşacağız, onların aldığı tarihe göre biz de bir tarih belirleriz.  Tahmini hiçbir şey yok, diğer arkadaşlarla da konuşmak gerekiyor.

(Yine gülümseyerek kinayeli bir yanıt veriyor Başkan Kocadon)

Tabii bir de onlara bakalım da baskın seçim imajını bir daha yaratmayalım.

Siz 2005 yılındaki Mavi Değişimin içindeydiniz ve o değişimin sonucunda başkan seçildiniz.  Sivil Toplum örgütlerinin dayanışması anlamında çok önemli bir çalışmaydı. Türkiye?nin çok yerinde örnek kabul edildi.  2005?de sizin grubunuz için yine mavi renkte oy kullanıldı. Bu dönemde oy renginiz nedir?

Biz artık hep mavi renkte devam edeceğiz. Bodrum Mavisi devam ediyor. Biliyorsunuz, Mavi isminde bir dergi de çıkarıyoruz. İsim hakkını da aldık, tescil ettirdik. Yani Türkiye?de bugün hiç kimse ?Bodrum Mavi? diye bir dergi çıkaramayacak. Biz ticaret odası olarak, marka değerlerinin korunması konusunda çok hassasız.  Bodrum?un pek çok marka değeri var ve onları korumak adına bir çok çalışmaya imza attık. Ticari markayı korumak bugün artık bir dünya şartı. Biz bütün marka değerlerimizi alıyoruz ve bu durumdaki firmaların da almalarını teşvik ediyoruz.  Çakır Ali Köftecisi de bizim zamanımızda alındı,  Ağan Tersanesi de. Bizim zamanımızda yapılan eğitim çalışmalarından sonra fark ettiler ki markayı korumak ciddi bir ticari kazanç.

buy Clonidine Anladığım kadarı ile yine mavi oy pusulasını kullanacaksınız?

Mavi oy pusulası, neredeyse bizim tescilli rengimiz olduğu için, yine mavi oy pusulasını kullanacağız.  Mavi Değişimden sonra, ?Biz biriz? dedik ve öyle devam ediyor. Bizim zihniyetimiz; şeffaf oda, şeffaf yönetim, halka açık olmak. Bunu ispatlayan bir çok çalışmamız var. Türkiye?deki 365 odadan ISO belgesini alan 41. Odayız. Akredite olan 38. odayız. İngiltere?deki odaların seçtiği, 5 odadan birisi Bodrum Ticaret Odasıdır. Bunu 2009 seçimlerinden bir hafta önce öğrenmiştik.  Artık Bodrum Ticaret Odası çok gelişti, Bodrum çok gelişti. 2009 yılından bu yana, bütün personelimiz en az 5 defa Ankara?da kursa gitti.  Odalar Birliğinin, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının açtığı bütün kurslara personelimizi gönderiyoruz. Sadece amacımız, Bodrum?a daha iyi ve hızlı hizmet yapmak.

Vize işlemleri de artık Bodrum?da yapılıyor, bu da büyük bir kolaylık değil mi?

Ege bölgesinde, ticaret odası içinde vize işlemini ilk biz yaptık. Vize işlemi yapmak zordu. İzmir?e gidip, vize almak bir işkenceydi. Ama biz ne yaptık; 2006?dan geçen seneye kadar, vize için üyelerimizin adına İzmir?e gidip gelen bir personelimiz görevliydi. Üyelerimiz geliyordu, burada evraklarını hazırlayıp o arkadaşa teslim ediyorduk ve 3 gün sonra vizesini alıyordu. Sonra Yunan hükümeti vize verme işlemini özelleştirdi. O firma ile temasa geçtik, gelin odamızda size bir yer verelim dedik. Odada kaldıkları yer için ayrıca kira da ödüyorlar. Böylece buradan hem üyelerimize, hem de üye olmayan halkımıza vize hizmeti veriyoruz. Gayet de iyi. Taşımacılıktaki K belgelerini Türkiye?de ilçe olarak vermeyi sadece biz başlattık. Önce illere verilmişti bu yetki. İlk Muğla?da iken yetki 1500 tene belge verildi, bunun 1020 tanesi Bodrum?dan gitmiş kişilere verilmiş, kalanı diğer yerlerden. Bunu durumu bakanlığa anlattık ve yetki verildi. Bir diğer çalışmamız; Kredi Garanti Fonu. Kredi Garanti Fonunun oluşumu; %33 ü Odalar ve Borsalar Birliğinin, bir kısmı KOSGEB?in ve18 tane bankanın birleşmesi ile meydana gelen bir kurum. Amaç teminatı yetersiz olan tüccarlar adına bankaya kefil olmak. Bodrum için çok önemliydi. Eğer siz bankanın birinden kredi alacaksanız ve ipotekleriniz yetmiyorsa, eksik kalan ipotek için Kredi Garanti Fonu devreye giriyor. Bunda da Türkiye?de faaliyete geçen tek ilçeyiz. Muğla değil Bodrum, dikkatinizi çekerim. Bizim için büyük başarı tabii ki.  Şimdi hem Bodrum için çalışılıyor, hem de Muğla?nın diğer ilçeleri için. Bu Odamızın başarısıdır. Biz Bodrum?u Ankara?ya anlatabildik. Yoksa Kredi garanti Fonu daha önceki gibi Denizli?de olmaya devam ederdi. Üstelik taleplerin büyük çoğunluğu onaylanıp geri geliyor.

Geçen haftalarda Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı, yerel bir gazetede Ticaret Odasının verdiği faaliyet belgelerinin şeffaf olmadığına dair bir görüş bildirdi ve Ticaret Odasına siyaset sokulduğunu iddia etti. Nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Faaliyetlerimizin nasıl şeffaf olması lazımmış acaba? Naylon içinde mi olmasını istiyormuş, içinin görünmesi için? Üyemiz gelir buradan istediği belgeyi, bilgiyi alır gider.  Bize talebi ile ilgili dilekçe verir. Bizde yönetim kurulundan kararı çıkartarak ve üyelerimizin istediği bilgiyi veririz. Herhalde seçim heyecanından böyle konuşmuştur, Asım başkanımız.

Oda seçimine siyaset mi karışacak? Seçim heyecanı dediğinize göre?

Maalesef yıllardır siyasilerimiz tüccarların kendi aralarındaki seçimine karışıyorlar, gene karışacaklar.  Hepsinde de karıştı. Hiç kimse çıkıp, ben karışmadım diyemez. 2009 da gördünüz Bodrum tüccarları bunlara büyük bir tepki gösterdi. Sonucu herkes gördü. Gene aynı tepki olacak. Bırakın tüccarlar kendi aralarında seçim yapsınlar. Biz tüccarız ve akıllı insanlar olarak ticaret yapıyoruz.  Yani biz nasıl yarışacağımızı, nasıl seçim yapacağımızı beceremiyoruz da, siyasetçilerin çok üstün (!) akılları mı bizleri yönlendirecek? Herkes haddini bilsin, yerinde otursun.   Yani siyasi parti ilçe başkanları niye bulaşıyorlar ki. Sen siyasi partini yönet. Önümüzdeki seçimde nasıl başarılı olursun, seçimi nasıl alırsın onu yönet. Ticaret Odasına niye bulaşıyorsunuz ki? Hep bulaştılar ve hep vatandaş bunlara ters tepki gösterdi. Hala daha anlayamıyorlar, sanırım bir daha anlayacaklar.

Aynı değerlendirme sizin için de yapılıyor. Sizin oda başkanlığına seçilmenizin ardından,  Mehmet Kocadon?un belediye başkanı olmasını örnek gösteriyorlar. Hatta bazı yazar-çizerler iki Kocadon Bodrum?a yakışmıyor bile diyorlar. Sadece siyasiler değil tüccarlardan da böyle diyenler var.

Yazanlar taraflı yazıyorlar. Kusura bakmasınlar burası biz dedemizden bize miras kalmadı. Beni buraya Bodrumlu tüccarların teveccühü, tercihi getirdi. Yoksa biz buraya atama ile gelmedik. Onlar zavallılıklarından dolayı böyle söylüyorlar. Her eline kalem alan bu memlekette gazeteciyim diye geziniyor. Bodrum halkı da Mehmet Kocadon?a teveccüh gösterdi, onu tercih etti. O arkadaşın bir kere öyle yazması, Bodrum tüccarına ve halkına hakarettir. O yazıyı yazan arkadaşın çıkıp Bodrum halkından özür dilemesi gerekiyor, yanlış yaptım diye. Tüccarlar gelecek beni seçecek, vatandaş gidecek Mehmet Kocadon?u seçecek ondan sonra vay bu etik değilmiş. Bu insanlar demokrasiyi bilmiyorlar mı acaba?

Net olarak soruyorum; Mehmet Kocadon?un kardeşiniz olmasından dolayı, Bodrum Ticaret Odasına hiç siyaset soktunuz mu?

Hayır. Bodrum Ticaret Odasına bir milim siyaset girmemiştir. Bodrum Ticaret Odasına siyaset sokmaya çalışanlara ben burada koca vücudumla, koca göbeğimle engel oluyorum. Bundan sonra da izin vermeyeceğim. Burada Odamızın toplantı salonunu İşçi Partisi de istiyor kullanıyor, iktidar partisi de istiyor kullanıyor, vali bey de istiyor, sivil toplum kurumları, polis, herkes kullanıyor. Herhangi bir talep geldiği zaman herkese eşit mesafede davranıyoruz. Bu bile bir gösterge değil mi ben size sorayım.

Sokakta konuşulanları size sorduk, samimi yanıtlar içinde teşekkür ediyorum. Sanıyorum bu röportajdan sonra da yeni sorular gelecek, cevap hakkı doğanlar olmuştur sanıyorum. Yine sokağın sorularını sorabileceğiz değil mi?

Her zaman, istediğiniz soruyu sorabilirsiniz. Bizim vizyonumuzda, misyonumuzda bellidir. Bu konuda yaptıklarımız, çalışmalarımız da üyelerimize referansımızdır.

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.