Bodrum Gündem

Alevlerin Arasından Üç Fotoğraf

Bodrum?da altı noktada ve hemen hemen aynı saatlerde çıkan yangınlar kabus dolu saatler yaşattı biz Bodrumlulara.

Geçmiş olsun hepimize.

İlk anda herkesin aklına sabotaj geldi.

Geçmiş senelerde birileri tarafından taşeron edilen terör örgütü tarafından çıkarılan ve yüzlerce dönüm ormanımızın yok olduğunu unutmamıştık.

Yanan ormanlarımızın daha sonraları birilerine peşkeş çekildiğini de unutmadık.

Sokakta da gün boyu böyle konuşuldu. Lakin itfaiye ekiplerinin değerlendirmesine göre fırtına yüzünden birbirine çarpan elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlardan veya söndürülmeden atılan sigara izmaritinden çıkma olasılığı yüksek. Ne yazık hala sigara izmaritlerinden yangın çıkartabilecek kadar medeniyetten uzağız.

Bodrum alev alev yanarken altı noktada 3 fotoğraf oldukça dikkat çekiciydi; Bir kareyi Çiçek Bozoğlu, 2 kareyi ise Fikret Hıdır Kadıkalesi?nde çekmişler.

*****

cheap Lithium pattern baldness treatment
İlk kare yanan yok olan ormanlarda canların da yok olduğunu, yeniden bir tokat gibi suratımıza vuruyor. Çiçek bu minik kablumbağanın fotoğrafı çekerken, kendi evlatlarınıda düşünmüştür, eminim. Evlatlarımız o alevlerin arasında olsaydı ne yaparlardı, biz ne yapardık? Biliyoruz hepimiz ormanlar on binlerce canlı ile oluşuyor. Orman, içindeki canlılar ile birlikte orman özelliğini alıyor. Yani sadece ağaç dikmekle orman olmuyor. 200 yılda orman özelliğine kavuşuyor, tam 200 yılda.

Fotoğraf karesinde minik bir kablumbağa.

Kimbilir ne kadar korkmuş?

Evini, yuvasını, memleketini kaybetmiş, acaba şimdi ne yapacak?

Bir dikkatsizlik sonucu yada rant için bir orman yandığında bedeli ne kadar da büyük oluyor?

Bu fotoğrafa bakarak yeniden düşünmek gerek değil mi?

İkinci fotoğraf karesi Bodrum?un yöneticilerini anlatması açısından önemli. Fikret Hıdır yakalamış kareyi. Biri Demokrat Partili Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Tire, diğeri de Cumhuriyet Halk Partili Mehmet Dinçberk. İki başkan alınlarındaki çizgileri iyice belirginleşmiş, yüz hatları sertleşmiş kaygı ile yangına müdahale ediyorlar ekipleri ile. Başkan Tire yangının ilk çıktığı dakikalardan kontrol altına alınana kadar ekiplerinin başında söndürme işlerini yönetiyor. Mehmet Dinçberk daha önce Akyarlar?da ki yangını kontrol altına alıp, koşa koşa Kadıkalesi?ndeki ikinci yangın bölgesine geliyor. İki başkan canla başla çalışıyor. Politikaymış, seçimlermiş akıllarında bile yok belli. Tek hedefleri yangını bir an evvel kontrol altına almak. Hani söz konusu vatansa, gerisi teferruat sözü var ya işte bu karede bu var. Bodrumlu başkanlar, yangının daha da büyümesini önlemek için sırt sırta vermişler. Yalıkavak?ta Mustafa Başkan, Ortakent?te Mehmet Onur Başkan?da bu iki başkan gibi masalarında değil yangının tam ortasında hizmet veriyorlar.

buy Nexium

Son kare yine Fikret Hıdır kardeşimden. Alevlerin ve dumanların arasında ufak tefek, zayıfça bir adam. Elinde fotoğraf makinası, diğeri boynunda. Bir tarafında kamera. Alevler ve dumanların arasında o da en iyi kareyi yakalayarak gazetesine göndermenin peşinde. Siz onun öyle ufak tefek olduğuna bakmayın.

O Yaşar Anter.

Korkusu var mı?

Asla yok. En iyi kareyi almak için alevler ile dans ediyor, dumanların arasında kayboluyor.

Ne için?

Gazete okurları için, sizler için. O sırada Çiçek Bozoğlu ile telefondan bilgileri alıyorum. Çiçek çığlık çığlığa Yaşar Anter?e bağırıyor ?Yaşar abi, gitme orada alevler var, bu taraf gel.? Fikret tam da o anda deklanşöre basıyor ve o anı yakalıyor işte.

Şöyle bakıp geçtiğiniz bir fotoğrafın, bir gazeteci tarafından ne şartlarda, zorluklarla ve emekle çekildiğini anlatmak için, bu karedeki Yaşar Anter?in hali sanırım yeter.

Değil mi?

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. d y dedi ki:

    Yaşar Abim, millet gazeteciliği “gastecilik” sandı yıllardır…. sen onların önderisin. senden öğrenecekleri çok şey var…. iyi ki varsın.