Bodrum Gündem

PROJE DOĞAYA LAZIM

PROJE DOĞAYA LAZIM
14.06.2013
0
A+
A-

Taksim olayları nedeniyle çevre konusu,hem önem ve hem de mesafe kazandı.Buna sevinmemek mümkün değil.
Öyle ya, ormanların yakıldığı, tarla yada imar alanı açmak için kesildiği ülkemizde, çevre konusu nihayet akıllara gelebildi. Taksim?deki ağaçlar için yer yerinden oynuyor.
Aslında mesele tam da ağaç ve çevre meselesi değil ama, biz siyasi boyutlarını bir yana bırakıp, konumuza dönelim.
Ülkemizde gerçekten yoğun bir çevre katliamı var. Bunu şu yaptı yada bu yaptı diye tartışmanın bir faydası yok. Çünkü her iktidarın bu katliamda az yada çok payı oldu. Ama şunu kabul etmeliyiz ki, katliam son yıllarda ciddi biçimde hız kazandı.
İnsanların ihtiyaçları bitmiyor. Hele günümüzde katlanarak artıyor. Enerji yetmiyor, su azalıyor, millet rahat yaşama ve konfora alıştı. Artık köylerde bile klima kullanılıyor. Öyle olunca, yeni kaynaklar yaratmak gerekiyor. Termik santraller için kömür yetiştireceğiz diye geniş havzaları perişan ediyoruz. Tüm akarsuları hidroelektrik santralleri kuracağız diye mahvediyoruz. Maden çıkaracağız diye ormanlarımızı delik deşik ediyoruz.

Buna doğa dayanır mı? Professional Viagra online

Türkiye?nin kaynaklarını kullanmama gibi bir lüksü olamaz. Enerji ithali için dünyanın parasını harcıyoruz. Bu masrafı kendi kaynaklarımızla azaltmak mümkün ise, elbetteki gereğini yapacağız. Ancak bunu doğayı tahrip etmeden de, çevreye fazla zarar vermeden de yapmak mümkün. Buna dikkat etmeliyiz.
Sadece biz değil,dünya da aynı dikkati göstermek zorunda. Farkında değilmisiniz, iklimler değişiyor, buzullar çözülüyor, çölleşme trafiği Ortadoğu üzerinden Avrupa?ya yaklaşıyor.Depremler arttı,dünya beşik gibi sallanıyor. Fırtınalar, kasırgalar, tayfunlar, hortumlar can alıyor, şehirleri tehdit ediyor.

Hele sel felaketleri?Öyle uzağa gitmeyin, Orta Avrupa perişan oldu. Budapeşte, Prag, Viyana hala sular altında?

Böyle bir dünyada artık daha dikkatli, daha tasarruflu,daha tedbirli yaşamamız lazım. Aksi halde başımıza gelecek var. Allah korusun, inşallah gelmez ama, felaketi dualarla engellemek yerine, akıl ve fikirle önlemenin yolunu seçmeliyiz. Elbette her şeyde Allaha sığınacağız. Ama Allahın verdiği aklı ve fikri de yerinde kullanmamız şart.

Doğanın üzerine inatla yürümezsek, ihtiyaçlarımızı daha düşünceli şekilde karşılama yollarını seçersek, sadece bu kuşağı değil, gelecek kuşağı da düşünüp kaynakları heder etmezsek, akılcı bir yolculuğa başlamış oluruz. Güneş enerjisinden yararlanmak varken, rüzgar enerjisini kullanmak dururken, gelirimizin büyük bir kısmını yurtdışından aldığımız enerjiye harcarsak, buna daha fazla dayanamayız.

Ülkemiz güneş ve rüzgar zengini bir ülkedir. Bu iki kaynağı akıllıca devreye sokarsak, hem masraflarımızı azaltır, hem de doğamıza bu kadar büyük zararlar vermeyiz. Havamız giderek kirleniyor, akarsularımız giderek pisleniyor, denizlerimizde durum hiç de iç açıcı değil. Bu tabloyu düzeltmek yerine, kirliliği arttırıcı bir yaşama göz yumarsak,bunun da ağır bedelini ödemek zorunda kalırız.

Purchase Retin-A Ormanlarımız oksijen deposudur. Soluduğumuz oksijeni, yaktığımız, kestiğimiz ağaçlar üretir bize. O mübarek ağaçlara harp ilan etmişçesine saldırır, ormanlarımıza zarar verirsek, sadece ülkemizin değil,sağlığımızın da geleceğini tehlikeye atmış oluruz. Istanbul?da büyük yatırım projelerine kurban edilen ormanlarımız, hepimiz için bir alarm olmalıdır. Bu tarihi şehrin akciğerlerini yok ediyoruz. Artık bu frenlenemeyen iştahın durması lazım. Ya gideni yerine koyacağız yada ormanlarımıza dokunmayacağız. Istanbul?un etrafına yeni projelerden çok, yeni ormanlar gerekiyor. Tatil dönemine giren gençlerimizle, askerlerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla bunu başarabiliriz.

Order Disulfiram Biraz da doğa için proje üretelim?

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.