TESTİ KIRILMADAN ÖNCE?

Lithium online order Cytotec buy brand Levitra Nasrettin Hoca fıkralarını neredeyse herkes bilir?

Yine de söylemek istiyorum?

Hoca; çırağın eline testiyi verip suya gönderirken döver de gönderirmiş?

Niye diye soranlara testiyi kırdıktan sonra dövmenin faydası yoktur demiş?

CHP?nin bu kadar yoğun eleştiri bombardımanına tutulması ya da sürekli mercek altında tutulması işte tam da bu nedenledir. İş bitip meydan kaybedildikten sonra keşkeler bir işe yaramıyor?

Çoğunluğumuzun demokrasiden, insan haklarından, adaletten? kısacası insanca yaşamaktan medet umduğumuz, çok fazla seçeneğimizin olmadığını düşünerek CHP?den bir talebi var, kötü yönetimlere mahkum olmaktan korkuyoruz.

Bir an önce CHP?nin güven sağlayıcı politika davranış ve söylemlerini görmek istiyoruz, onlar erteledikçe bizler telaşlanıyoruz. Bunu anlayabilmek bu kadar zor olmasa gerek?

Her yazılan eleştiriye cevap verme refleksinden kurtulup ne yapabilirim telaşına kapılmalısınız.

Ben isterdim ki? Belki de hala geç değildir?

Sen kimsin? :

Kendimi CHP?nin oy alabileceği, sokakta durdurup ne istersin diye sorduğunuzda alınan cevapların ortalamasını bulabileceğiniz bir vatandaş olarak görüyorum.

Evet! Ben isterdim ki; CHP içerisinde iyi bir takım çalışması yaparak denizi, kıyıları, koyları, tarımı, turizmi, kent yaşamını, atık sorununu ve daha birçok konu başlığında sempozyumlar düzenleyerek ve bu güne kadar düzenlenmiş sempozyumlardan çıkarım sağlayarak Bodrum?un sorunlarına ve geleceğine yönelik çözümler önerecek politikaları belirleyip kamuoyuna deklere etsin.

?Biz CHP olarak işte bu politikaları uygulayacağız, bizim yolumuz bu dur, seçilen başkan ya da meclis üyelerimiz de bu yolda çalışacaklarına ant içmişlerdir.?

Diyebilme yolunu seçmiş olsalardı sunulan adayların fazlaca bir önemi olmazdı. Biz ancak adayların dürüstlüğünü kritik ederdik. Politikalarını detaylandırarak belirlemiş, yaşadığımız kent için düşündüklerini bildiğimiz ve bu yolda taviz vermeyeceğine inandığımız bir partide delegeydi, ilçe başkanıydı, başkan adayıydı, meclis üyesiydi gibi kişileri tartışmazdık.

Bunlar olmazsa ne olacak başkan adayınızın seçim meydanındaki performansına, halk arasındaki güvenilirliğine bakarak oy verip vermemeyi tartışacağız.  Beğenmezsek ne olacak kötünün iyisini seçip bir dört yıl daha kaybedeceğiz.

Tüm partililerin dayanışma için toplanması, birlik beraberlik görüntüleri vermesi görüldüğü gibi halkı tatmin etmiyor. Görmek istediğimiz sizlerin yan yana duruşu değil sorunlara karşı duruşunuzdur.

Politikası belli olan partinin seçilecek elemanları o politikaları uygulayan memurudur. Politika belirleyicisi değildir. Kişi karakterine göre parti politikası izlemekten bıktık.

Bu özlemlerimizi giderecek bir dolu çözüm öneriniz var da bizler hala bilemiyorsak bu da sizin suçunuz. Hiç mi yazarınız sözcünüz yok, onca yerel gazetede hiç mi köşe kapamadınız.  Anlatın dinleyelim. CHP de neler oluyor u okumak yerine CHP ne yapacak yazılarınızı okumayı yeğlerim.

Klişeleşmiş nakarat sloganlarınızı bırakıp artık bizi şaşırtmanızı bekliyoruz Gezi Parkı Gençleri gibi?

Her zaman söylediğim gibi ben bir önder bir yazar bir aydın bir filozof değilim gördüğü manzara karşısında çığlık atan bir vatandaşım. O kadar?

Bu fıkrayı da yazmadan geçemeyeceğim muhtemelen herkes biliyordur. Olsun yine de yazacağım?

Seyahat edecek uçak yolcuları yerini alıp uçağa kollarında kör pazubantı olan üç pilotun geldiğini görünce olayı şaka zannetmişler ancak uçağın kalkış pistine kadar bir araç yedeğinde götürülmesine de işkillenmişler elbette. Uçak hareket edip hızlanmasına rağmen bir türlü havalanmayıp pistin sonunu gören yolcuların çığlık atmasıyla levyeyi çekerek uçağı havalandıran baş pilot uzun bir oooohhhh  çekip ? bir gün bu halk çığlık atmayı keserse hepimiz geberip gideceğiz? demiş.

Sağlıcakla kalın saygılarımla.