Bodrum Gündem

YAZIK

23.07.2013
0
A+
A-

Bir önceki yazımda siyaset biliminde geçen bazı temel kavramları açıklamaya çalışmış ve `meşruiyet` bağlamında uluslararası anlaşmaların öneminden bahsetmiştim.

Niyetim, özellikle AB, BM, NATO, Avrupa Konseyi, vs. yapılardan bahsederek devam etmekti. Ancak bu hafta beni oldukça üzen bir olay oldu ve bu yazımı beni üzen bu olaya ayırmak istedim.

Mayıs ayı sonundan itibaren İstanbul Taksim meydanı, Gezi parkında başlayan olaylar dalga dalga tüm ülkeye yayıldı. Evet, öncelikle bu bir park eylemi idi. Ancak sabah saat 05:00 sıralarında yapılan müdahale ve sonrasında uygulanan gerilim politikası sonucunda mesele bir parkın korunmasından çıkarak `30`larda Mustafa Kemal önderliğinde yapılan Türk aydınlanma devriminin korunması haline geldi. Gerek hükümet kanadı gerekse Gezi kanadı, yaşananları `Bir devrim oluyor/buna izin vermeyiz,` sarmalında değerlendirdi.

Ancak bana göre olan çok ama çok farklı bir şey. Yaşanmakta olan patlama, yıllardır hayat tarzlarına müdahale edilen her siyasi görüşten, halkın her katmanından, her yaştan ve her cinsiyetten halkın `yeter artık!` demesidir. AKP`nin bu günlere gelmesinin tohumunu atan N.Erbakan`ın sözü halen kulaklardadır; `Kanlı mı olacak, lansız mı olacak, göreceğiz!` Olacak olan nedir? Tabii ki karşıdevrim!

İşte, olayları böyle okumak gerekir. Gezi olayları bir devrim isteği değil, sadece AKP ve lideri R.T.Erdoğan ile ilgili de değil, Menderes döneminden itibaren adım adım gelen karşı devrime bir karşı duruştur. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yükselen toplumsal muhalefet hem iktidar partisine hem de muhalefet partilerine karşıdır.

Peki, yazımın başlığı neden `yazık`?

buy misoprostol

Bu ülkeyi kuran ve aydınlanma devrimini yapan kadronun partisi CHP`dir. Belki de CHP yerine CHF (Cumhuriyet Halk Fırkası) desek daha doğru olur. Zira bugün önümüzde duran parti, Mustafa Kemal`in CHP`si ile gerek vizyon ve gerekse misyon olarak ilgisi olmayan bir partidir. Sadece isim benzerliğidir. Bodrum partinin en güçlü olduğu yerlerden biri olmasına rağmen son 1 hafta 10 gündür yaşananlar, parti yöneticilerinin toplumdan ve olaylardan ne kadar da uzak olduğunun kanıtıdır. Topu sadece ilçe başkanı Okan Özsu`ya da atmak haksızlık olur. Genel başkanının bir kaset neticesinde tayinle işbaşına geldiği, `Ne mutlu Türküm diyene!` deyişine sahip çıkmadığı bir partide bunların yaşanması gayet doğaldır. Gezi ruhunu okuyamayanlar, tarihin tozlu sayfalarında yer almaya mahkumdurlar. Mustafa Kemal`in partisine yazık edilmiştir.

Türk aydınlanma devrimine sahip çıkmak her aydınlanmacı vatandaşın asli görevidir ve bu görev herhangi bir siyasi partiye ihale edilemeyecek kadar da önemlidir.

Son olarak üç `Türk Büyüğü`nün (!) sözleri ile yazımı sonlandırmak istiyorum.

buy Asacol online

“Hitler çıkacak diye sandığı mı kaldıralım?” R.T.Erdoğan

order Colchicine

“Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz!” A.Menderes

“Bu halka bir çoban lazım, o da benim!” Mehmed Vahideddin

Başar C.Münir

19.07.2013

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.