KARANLIĞI MAVİYE ÇEVİRMEK
Hatırlarsanız, ?Hazır Ol Bodrum? yazısına , Bodrum un hemen akla gelen iki önemli ve güzel farklılığı,biri Halikarnas Balıkçısı,diğeri Mavi Yolculuğu.Konumuz Cevat Şakir değil,yaşasaydı Bodrum un bu hallerini görür,üzülür yeni bir sürgün nedeni yaratırcasına da tepki verirdi diyerek başlamıştım.
Balıkçıya merhabaaaaaaaa diyemedim.Yüzüm kızararak kulaklarını çınlatmak istedim kabahatli bir çocuk gibi. Aklımda mavi yolculuğun Kissebükü nü kaptırmama telaşı ile. Çünkü biliyordum ,Cevat Şakir in Bodrum da arkadaşlarıyla Mavi Yolculuk fikrini ve uygulamasını gerçekleştirdiğini.Peynir, su, İstanköy Peksimeti,tütün ve rakı ile gazetesiz ,radyosuz yapılan yolculuğu,mavi yolculukla kaçmak,kafayı dinlemeyi.
İşte şimdi, konumuz hatta devamında günah çıkarmak veya bir özeleştiri yapmak istercesine Halikarnas Balıkçısı anmak.Utanarak,sıkılarak.
13.Nisan.1925 tarihli ? Hapishane de İdama Mahkum Olanlar Bile Bile Asılmaya Nasıl Giderler ? başlıklı öyküsünden ötürü İstanbul İstiklal Mahkemesi?nde idama mahkum edilmek istenen ve Kılıç Ali önerisiyle kalebentlikle Bodrum? a sürgün edilen Cevat Şakir Kabaağaçlı.
? Zindan karanlığını hürriyet mavisine döndürmüş bir yaman insan.Başlı başına esen bir poyraz.Batı Anadolu da,Ege kıyılarında ,adalar denizinin maviliklerin de nice yelken ve yürekleri şişiren bir nefes.Denizlerin en mavisiyle sarmaş dolaş bir insan sıcaklığı.Tabiat Ananın gülümser bakışlarında, Anadolu? nun çağdaş aydınlanmasının ve uygarlığının dünyada tanınmasında bir öncü.İnsanın zaman zaman kirinden pasından arınıp yalın yürek sonsuz evrenin karşısına dikilen,bu yaşanılası canım dünyayı cehenneme çeviren savaşlara yuh diyen,ekmeği,şarabı ve sanatı yaratan bakışlara merhaba diyen bir bilge filozof.
Ve öldü diyemediğimiz kırk yıllık bir insan soluğu ?
Halikarnas Balıkçısını 13 Ekim de anarken ne söylenebilinir ki,ne yazılabilir?Şimdiye kadar söylenenlerin,yazılanların dışında.
40.Ölüm Yıldönümü Bodrum Anma Etkinliklerinde özellikle görev alan,
Indocin online -Muğla Üniversitesi Eğitim ve Edebiyat Fakülteleri?nin birlikte düzenleyeceği ?Ulusal Halikarnas Balıkçısı Sempozyumu? etkinliklere katılan konuklar,konuşmacılar ve
Gümüşlük Akademisi Vakfı tarafından, Halikarnas Balıkçısı?nın eserlerinden seçilecek parçalardan oluşacak Okuma Tiyatrosu ve Çeviri Atölyesi projeleri ile Bodrum da Ekim ayı boyunca bizlere ,zindan karanlığını hürriyet mavisine döndürmüş Halikarnas Balıkçısı hakkında farklı tatlar sunacaklardır.
Ben de bu sürece katkı yapma gafletine düşmeden,haddimi de bilerek ,özellikle 1951 -1955 yıllarında Halikarnas Balıkçısı nın yayınlanmış kitaplarına göz attım.Egenin Dibi ve Gülen Ada iki öykü kitabı ve Anadolu Tanrıları deneme-inceleme-mitoloji eserinde yer alan çizimleri dikkatimi çekti.Bu çizimlerin öyküleri tamamlayıcı olması,eski olmaları ve benim daha önce başka bir yerde de görmediğimden bunları bazılarını sizlerle paylaşmak istedim.
????.eh hava değişimi dedik Güllüğe kapağı attık.Böylece birkaç gün geçtikten sonra günün en parlak ışığını, karşımdaki fırında babasının pişirmekte olduğu ekmekleri satan fırıncının kızının dirseklerine kadar sıvalı beyaz kollarında gördüm .O toparlak ekmekler yokmu,doğan güneş gibiydiler.Kız da hiç pudra sürmüyordu amma un vardı.Sonra üstüne hiç kokuda sürmüyordu.İçi beyaz yumuşak ekmeğin hakik gibi kızarmış kabuğunun o sıcacık kokusu yok mu?İşte Nimetceğiz de öyle kokuyordu.Onu büyük bir asalet sevmiye koyulmıyayım mı?Yani öyle göz süzmeler,dalgın bakışlar filan yok.Ondan taze ekmeği alınca öpüp başıma koyasım geliyordu?..?Gülen Ada öykü kitabın dan ,Fırıncının Kızı (Çizim 1)
??.bir Nisan sabahıydı,fısıl fısıl öten bir ulu çamın gölgesinde yumyumuşak otların üzerinde dünyaya geldim.Ben konuşamıyordum,fakat insanların ne dediklerini anlıyordum,bütün köy halkı dört bucağıma toplanmış sağ salim doğduğum için adeta şenlik yapıyorlardı.Anamın ve benim sahibim Memiş ağayı tebrik ettiler.Bana sıpa,anama da eşek diyorlardı?..? Gülen Ada öykü kitabından,Hayatımın Romanı (Çizim 2)
???..birinin adı ŞıpşıpınAyşe idi,ötekisinin adıysa Yedibenli Fadik ?ti.Onlara köyde çifte aşifteler derlerdi.ikiside tüy siklet,genç,şıllık,şapıldak,delifişek ve fıkırdaktı.İzmir e bar kızlığı etmiye gidiyorlardı.Niyetleri bar kızlığında zengince bir erkek bulup onunla evlenmekti.Hayat bir kumardı ya !…….Gülen Ada öykü kitabından,Barbut (Çizim 3)
???..damla damla göl olur diyenlerin aksine Bay Ragıp Pektutar-çünkü soyadı böyleydi-damlalara aldırış etmez,gölü severdi. A yavrum aza nereye gidiyorsun? Diye sormuşlar,çoğun yanına demiş.Sen aza değil coğa bak derdi.Onun için turnayı hep gözünden vurmıya bakardı.Para bir kere avucuna geçti miydi,bir damlacığını olsun dışarıya sızdırmazdı.Paraları sızdırdın mı paralar suyunu çeker derdi.Bundan dolayı onu tanıyanlar yaman tüccardır derledi??.Gülen Ada öykü kitabından,Hortlıyan Bakış (Çizim 4)
Çağdaş Homeros olarak yaşadı,yaşarken ona İlhan Berk de o bir yaşam ustasıydı dedi.
Halikarnas Balıkçısı yaşamıyla,varlığı ve eserleri ile karanlığı maviye çevirdi.
Maviyi korumak giderek zorlaşıyor,korumak zorundayız,koruyup bizden sonraki nesillerimize bir de aktarmak zorundayız.
Balıkçıya bir an önce ve onun duyacağı bir ses tonu ile merhaba diyebilmeliyiz.
Bodrum için,hazır olmalıyız,Bodrum a sahip çıkmalıyız.
Haluk Ortaç/10 Ekim 2013-Bodrum
.
Palmiye yayınları olarak gazeteci, yazar, şair arkadaşlarımıza bir imkân sunuyoruz. Destekli yayıncılık kapsamında yazılarınızı kitaba dönüştürebiliriz. Siz yazın biz basalım yayınlayalım. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.
İletişim bilgilerimiz:
[email protected]
https://www.facebook.com/palmiyeyayinlari
Tel: 0555 2915061-0539 3602045