Bodrum Gündem

ÇÖZÜM NEREDE?

ayla_gurpinar

Ayla Gürpınar

Ulus olma bilincinin bir aracı olan ” And ” ımız tartışılıyor.
1. gündem maddesi yapılıyor.
” Yahu siz kimsiniz, siz zavallı ve cahilsiniz…biz milletiz ” diyor.
Der ya, toplumu ikiye böler, ne de olsa kendisi başbakandır ve kendi  demokrasi anlayışı, kendi ulus anlayışıyla istediğini yapar.
Oysa kin ve nefret her tarafını sarmış ve bana göre ne kadar mutsuz bir kişilik sergilemektedir.
Ya onu dinleyenler!!!
Her hal onlar da kapılmış  – gidiyorlar!!
Peki onunla aynı fikirde olmayıp, kendi aralarında konuşup-konuşup da  bir türlü örgütlenemeyen ve sürekli ne yapmak gerekir, diye soranlara ne buyrulur!
İşte bunu çözebilirsek, yolumuz da aydınlanacaktır.
Yasaların elverdiği örgütlenme şekilleri vardır.
Kişilerin kendilerini iyi hissettikleri ortamlar vardır.
Kişilerin kendilerini ifade edebildikleri ve var oluşlarını kanıtladıkları oluşumlar vardır.
Kişilerin etkin ve verimli olabilecekleri bu ortamlardan  ( dernekler…siyaset…platformlar..forumlar..vs. ) uzakta kalmaları ve hiç bir etkinliğe dahil olmamalarına rağmen kahve veya ev ortamlarında veya düğün ve cenazelerde veya herhangi bir yerde veya sanal ortamda, şikayet etmelerini hiç bir zaman samimi bulmadım ve bulmayacağım da.
Ülkemiz rejim değişikliği içindedir.
Gerçek sorunumuz;
1) Bu değişimi görenlerin halen şikayet edip de hiçbir şey yapmamasıdır.
2) Bu değişimin farkında olmayanlara ise ” uyanın ” demek ve gözlerinin açılması için uğraş vermek te bu şikayet edenlerin görevi olduğunun görülmemesidir.
3) Özgürlüğün birileri tarafından kendisine verildiğinin sanılmasıdır.
4) Birilerinin gelip kendilerini kurtarmasının beklenmesi yanılgısıdır.
Oysa gerçek;
1) Özgürlük verilmez, talep edilir, uğraş verilir ve alınır.
2) Örgütlenme yok ise, uğraş da yoktur. Tabii ki, şiddet içermeyen, yasal çerçeveler içindeki örgütlenmelerdir bunlar.
3) Uğraş yok ise tepki de yoktur.
4) Tepki yok ise sonuç da yoktur.
O zaman şikayet ve umutsuzluk yakarışları niyedir ki!
Eğer bir siyasetçi;
halkının bilinçlenmesini cenaze ve düğün ziyaretleriyle kısıtlı tutuyor ve yeterli buluyor ise;
Eğer halkımız;
özgürlüğün, iyi hizmet almanın, eşit-adil -güvenli ve rahat yaşamın arayışı ve beklentisi içinde değil ve talep etmiyor sa;
Eğer halkımız;
bunca yapılan ayrımcılık ve yolsuzluğa rağmen, sadece konuşuyor ise;
Eğer halkımız;
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuyla beraber kendilerine sunulan bağımsız bir ulusa dahil olmanın anlamını kavramamış sa;
Eğer halkımız;
bugünkü var oluşunu Türkiye Cumhuriyetine borçlu olduğunu görmezden geliyor ise;
sorun vardır.
Ve bu sorun da ancak halkın katılımıyla çözüme ulaşacaktır.
Dayanışma, paylaşım ve yasal olmak koşuluyla toplu tepki var ise,
çözüm de vardır.
Ayla Gürpınar

 

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.