BAŞBAKANIN GAMMAZCISI
Turizmin başladığı yıllarda Mavi Yolculuk yapan tekne sayısı bekli 10 adetti koyları ziyaret eden tekne sayısı tahminen 50 yi geçmezdi herhalde,
Aradan 50 yıl geçti Mavi Yolculuk yapan tekne sayısı sadece Bodrum?da 600’ü aştı günlük gezi yapan tekne sayısı 200’ü geçti Yarımadada mevcut üç adet marinada yaklaşık 1.500 yat var. Akdeniz?de gezen yatların sık sık koylarımızı tercih ettiğini de hesaba katarsanız, sezonda koyları ziyaret eden tekne sayısı devasa boyutlara ulaştı. Ancak kullandığımız koylardan tek bir tanesini dahi kirletmedik 50 yıl önceki gibi bakir ve temiz duruyor. Hatta müdahale etmediğimiz için bitki örtüsü gelişti küçük ağaçlıklar ormana dönüştü. Cazibesi devam ediyor. İşte korunması gereken turizmimizin sürdürülebilir gelir getiren alt yapısı bu!
Turizmin başladığı yıllarda yarımadamızda otel sayımız iki elin parmaklarını geçmezdi ve bu güne geldiğimizde 500e yaklaştı, hane sayımızın 26.000e ulaştığını düşünürsek konut sayımızın ne denli devasa boyutlara ulaştığını görebiliriz, istatistiğini tutan yok ve geldiğimiz duruma bakalım; Sadece Bodrum yarımadası etrafında 33 bakir koy tahrip edilmiş ve kirletilmiş teknelerle gezilemeyecek hale, hatta koyu kullanan sakinlerinin ?Artık Sahile Ulaşamıyoruz? diye şikayet edecekleri bir duruma getirilmiştir. Kişiye ya da kişilere nazır hallere sokulmuştur ki eski halinden eser bulamazsınız.
Yapılaşarak turizm yapmaya kalkıştığımızdan beri Akdeniz?in en değerli kıyıları olan EGE kıyılarının Bozcaada?dan Gökova Körfezine kadar olan kısmının neredeyse tamamına yakınını kirlettik ya da doğallığını yok ettik ve cazibesini kaybettirdik. Diğer kalanları için de ne yapsak ta kendimize çıkar sağlasak diye düşünen girişimcilere peşkeş çekme eğilimdeyiz.
Aldığı mirası bozmadan kullanan denizcileri korumak, kollamak, kalkındırmak yerine yapmadık eziyet bırakmadılar.
Yok edenlere tüm kıyaklar sonsuz.
Görünen manzara karşısında ne diyeyim; bizi yönetenler cahil mi? Vicdansız mı? Ya da çıkarcı mı?, Yatırımcı acımasız ve arsız olmak zorunda mı? Memleketi, geleceği düşünen yok muuuuuuu?
Turizm alt yapımız hızla tükeniyor tükettiğinin farkına varan ve düzeltmek yerine yeni kirletici alternatiflerle arsızlığını doyurmayı hedefleyen sermaye, saldırılarında yandaş olacak yöneticilere yöneldi. Onları seçtirme çabasındalar. Lobiler çalışıyor istediklerini bir bir gerçekleştiriyor, medya da çanak tutunca işler yolunda gitmekte.
Bu durumdan bizi kurtaracak bir parti var mı diye bakınıyoruz da, partiler kurtarılmaya muhtaç, partilerin bir ideolojisi mi yok, yoksa insanları mı kemiksiz?
Başbakan gezdiydi kıyıları hem de ültimatomu çekiverdiydi kaçaklar yıkılsın diye. Emri alanlar hala inceliyorlar mı acaba çıt çıktığı yok, biraz yardımcı olsak iyi olur herhalde, adımız gammazcıya çıkacak ama olsun,
Savoy Otel, giriş kapısı altından sanki Güvercinlik-Bodrum yolu üzerinde, geçerken görmüşsünüzdür ama denizden bakınca dokuz kat görünüyor, kıyısını kendi malı saymış, sahilini dolduruverdi hiç umursamadan bu kıyıdakiler kacak mı yoksa siz mi izin verdiniz de hiç yıkmaya kalkışmıyor.
Rixos Otel önündeki Zeytinli Adayı işgal etti dediydik kaçaklar yıkılacak dediler de hala bir hareket görmüyoruz
FOTO??005
FOTO??006
Usuluk Tabiat parkı, kır evleriyle donatıldı halkımız gelip piknik yapsın diye. Kır evinin bir tanımını bulamadıydık, bu sayede öğrendik hepimiz. Ancak kıyıdakiler ne menem şeydir pek anlayamadık. Tabiat Parkı konseptini tamamlasın diye her halde, siz mi izin verdiniz yoksa hepsi kaçak mı?
FOTO??007
FOTO??008
FOTO??009
Cennet koyda adamın biri var olan bir oteli satın almış, üşenmemiş yıkmış daha büyüğünü yapmış hiç izin almadan. Başbakan?dan zılgıtı yiyince yıkıverdi fazlalıkları. Topu topu bu kadar yıkılan. Dağ fare doğurdu desek yalan olmaz. Kıyılardaki kaçakları yıkıyoruz diye öyle bir reklam yapmışlar ki taaa Almanya?dan gazeteciler geldi ellerinde yıkılmış bina resimleriyle. Anlattık elbette, O binanın bizim memleketin binası olmadığını, gösterdik yıkılanın ne olduğunu. Biraz hüsrana uğradılar onca yoldan geldik deyip.
FOTO??010
FOTO??011
Kim korkar hain kurttan deyip yanına bir yenisini daha yapıyorlar. Cennet Koyu Yok etmek pahasına.
FOTO??012
Otel yaptın mı kıyıyı zapt etmek şart olsa gerek hiç kimse çekinmiyor. Saplı Burun ve Derin Koy bunlar da kaçak, güzelim kıyılara bu zülüm yakışıyor mu?
FOTO??013
FOTO??014
FOTO??015
FOTO??016
Göl Köy sahili tıka basa dolu bu iskelelerle neredeyse birbirine değecek kadar sık, müşterilerin ayağı kuma değmesin kirlenir maazallah. Halkın denize girmesi için biraz aralık bıraksaydınız bari. Kim izin vermiş? Bir bakıverin lütfen. Kacaktır kaçak!
FOTO??017
FOTO??018
FOTO??019 order Tadalafil online
FOTO??020
FOTO??021
Türkbükü Kıyıları da aynı durumda. Kaçak serbest, bize kıyıda dolaşmak yasak
FOTO??022
Nasıl olsa arayan soran yok, niye yaptın diye kızan yok, yapalım o zaman deyip Hebil Koy da aynı durumda.
FOTO??023
Gündoğan Koyu Şehir Plancılarına, Mimarlara, Cevre Bilimcilere Doktora tezi olur. Bu binalar ve inşaatlar dudak uçuklatır.
FOTO??024
FOTO??025
FOTO??026
FOTO??027
Dolgular, iskeleler, kıyı kapatmalar gibi ihlallerle Gündoğan rekora koşuyor ancak izin almayı unutuyorlar o kadar, yani hepsi kaçak
FOTO??028
FOTO??029
Bir adam Gündoğan Koyu?nda eski bir oteli (Kasakosta) tadilat izniyle yeniden kocaman otel yaptı valla billa, şikayet ettik de kimse tınmadı. Hazır Başbakan el atmışken yıkıverir fazlalıkları, kıyısını da dolduruverdi halk için yürüyüş yolu yapıyorum ayağına, izin mizin hak getire. Yürüyen halkımızı bir görseydik, duvarları aşabilirse tabi.
FOTO??030
FOTO??031
FOTO??032
FOTO??033
Zurnanın zırt dediği yer burası Bodrum Evleri ile Dünyaya nam salmıştık, Bodrum Evlerini herkesin ağzına pelesenk etmiştik. Adamın biri diğer birçok adamlar gibi yanlış mı algıladı yoksa hiç mi duymadı bilinmez, Yalıkavak-Tilkicik Koyu?nda arı kovanına benzer bir şey yapmış. Ne diyeyim ağzımda dolaşan kelimelerin dışarı çıkası yok, izin verenin hiç mi suçu yok ki, kaçağı kuçağı var mıdır bilemesem de, Bu; ekmek yediğin yöreye ihanet, Bu; resmen ayıp.
FOTO??034
Turgutreis-Kadıkalesi sahilinde adamın bir bir otel yapmış otelin önüne de kumsal oluşsun diye bir boynuz izni almış ve epeyce abartmış ki kısacası kaçak,
FOTO??035
Gümbet Koyu batı sahilinde abartmalar, ihlaller, fazlalıklar, kıyı kapatmalar, iskeleler aldı başını gidiyor Başbakanın adamları buraları da inceliyorlardır herhalde.
FOTO??036
Duvar dedim de yazmadan geçemedim kıyıya otel yapan girişimciler sınırlarına karadan ve denizden engel koyarlar ki halkımız oralardan geçip müşterilerini rahatsız etmesin diye. Kıyılar halkın değil otelin malıdır diye bilirler.
FOTO??037
FOTO??038
FOTO??039
FOTO??040
Anayasa, Kıyı Kanunu öyle demiyor ve hatta Başbakan bile kızıyor ama onlar yinede yapıyorlar. Başbakan sürekli kıyıları teftiş edecek değil ya benim gibi işgüzarlar ihbar edecek de Başbakanın adamları yıkacak diye elde balyoz bekliyoruz. Haydi hayırlısı.
KIYI KANUNU
Madde 6 ?
Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, telörgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.
Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz; kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez.
Kıyılara moloz, toprak, curuf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıklar dökülemez.
Madde 15-(Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./466.mad)
Kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engelleri oluşturanlara ikibin Türk Lirasından onbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca oluşturulan engellerin beş günden fazla olmamak üzere belirlenen süre zarfında kaldırılmasına karar verilir. Bu süre zarfında engellerin ilgililer tarafından kaldırılmaması halinde, masrafı yüzde yirmi zammıyla birlikte kendilerinden kamu alacaklarının tahsili usulüne göre tahsil edilmek üzere kamu gücü kullanılmak suretiyle derhal kaldırılır. Kabahatin tekrarı halinde, ceza üst sınırdan verilir.
Yukarıdaki fıkralarda sayılan fiillerin kıyının doğal yapısını bozacak bir etki meydana getirmesi halinde, daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, failleri hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bodrum Yarımadasını tam olarak gezerseniz fazlası da var elbet ancak sunumu daha fazla uzatamam. ?Niye zahmet ettin gammazlamana gerek yoktu biz zaten bunları biliyoruz? ?Kanunları da hatırlatmana gerek yok biz kanun uygulayıcısıyız? diyorsanız benim Bodrumlulara söyleyecek bir çift sözüm kalıyor.
Yaşamına ve yaşam alanlarına sahip çıkmak için kendine güvenmelisin.
Çevreyi Korumak Yaşamı Korumaktır.
Sağlıcakla Kalın Saygılarımla?
Ali Dizdar
.
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar
Kalemine sağlık inanılmaz bir çalışma Ali bey
bizler mağduruz sizler hayalcisiniz. aşağıdaki siteyi ziyaret edin iyi okuyun
https://www.facebook.com/askomagdurlari.mağdur
BURALARI GÖSTERİYORSUNUZ AMA TAPULARI YOK AYNI ZAMANDA İSKAN ALINMAMIŞ YIKILACAK DENİYOR AYIP DEĞİLMİ KİME ÇALIŞIYORSUNUZ BU SİTE 1974de kurulmuş daha bitmemiş bu işte ne var acaba ne konular organizeler dönüyor acaba sizde bu planın bir ucundamısınız bu kooparatif davalı bir kooperatif mahkemeler devam etmekte lütfen insanları kandırmayın. MERAK EDİYORUM SİZ ÜYE BİLE DEĞİLSİNİZ AMA SİTENİN RESİMLERİNİ YAYINLIYORSUNUZ MERAK ETTİM..
sonunda birisi Kral Çıplak dedi tebrik ederim harika fotoğraflar ile çok güzel tespitler yapmışsnız..umarım yetkiller gerekeni yapar diyeceğim ama malum seçim var zor gözüküyor…
Bodrum bir cinayete kurban gitti malesef..
Iste ironi budur koskoca memlekette onlarca ozellestirme peskes gemicikler vs yapilirken biz ne yapabildiysek aynisi olacak ve bu adamlar bir sekilde isi kitabina uydurup kacaklara devam edecekler.Umarim ezberimizi bozarlar ve kendi beldemizde zaten sozde bizim olan sahillerimizi bize hediye ederler.
Hani bir laf vardır;Feministlik kocayı buluncaya ,solculuk parayı buluncaya,ateistlik uçak sallanıncaya kadardır diye.
Çevre algısına genel olarak bakınca bizim ülkemizde%90 doğru galiba. Bizim çevreciliğimizde kendimiz inşaat yapana kadar sürüyor.Çevre algısına genel olarak bakınca bizim ülkemizde%90 doğru galiba.Başkaları yaptığında karşı olduğumuz inşaatlara kendi çıkarımız söz konusu olunca makul bir kılıf uyduruveriyoruz.Halkımızın çoğunluğu çevreye ve doğaya çok duyarsız.Tabii ve doğal kültürel yerleri gezerken görebildiklerini beğenir yapılan işlerin çoğunu takdir eder ama kendisi ben buraların korunabilmesi için ne yapabilirim diye düşünmez bir gayret sarf etmez.Söz sırası gelince mangalda kül bırakmayız .Şöyle olmalı böyle olmalı o yanlış bu yanlış,tamam hadi o yalnışları düzeltelim dendiğinde ,yaa bana mı kalmış bir sürü kişi var onlar yapsın biz destekleriz derler ama destekleyenlerde iki elin parmaklarını geçmez, zaten onlarda başarılı bir şekilde alt edilerek susturulur.
Halkımız arasında daha henüz toplum bilinci yerleşmiş değildir.Böyle olunca da kültürel ve doğa bilinci olmayan heryerde olduğu gibi rant avcıları gelir istediklerini alırlar bizlerde kenardan bakarak öyle yapılmaması lazımdı şöyle yapılmalıydı der dururuz. Fakat tahrip edilen doğa yapılanları yıkmak ile geri gelmez.Bir ağaç örtüsünün orman vasfını kazanabilmesi için en az 200 sene geçmesi gerektiği göz önüne alındığında her ağaçlık alanın orman olmadığı anlaşılır.Çünkü;Orman demek sadece ağaç demek değildir, Ağacıyla ,yaban hayvanlarıyla çiçeği ile böceği ile bir ekolojik dengedir,bir yaşam döngüsüdür.Çoğu kıyı bölgesi makilik alan olsada bir ekolojik sistemi vardır orada insana bağlı olmayan bir yaşam vardır.Bir tarih ve doğa harikası olan Bodrum yarımadası maalesef kişisel çıkar adına bugüne değin talan edilmiştir.Bu talandan bazı nadide koylarımız yerleşim yerlerine uzak olmaları birazda çevre korkusu ile el değmeden kalabilmişti.Fakat rant canavarı artık buralarıda pençelerine alarak yok etmeye başlamıştır.
Turizmi sadece binalaşma olarak gören bir anlayışın kaçınılmaz sonucudur zaten bu olanlar,bu hatadan İspanya geç de olsa döndü ama çok şey kaybederek.Çok uzaklara gitmeye gerek yok hemen yanıbaşımızda Kuşadası örneği var yakın zamana kadar bir çok kişinin tercih ettiği bu güzel belde aşırı betonlaşma ile cazibesini yitirmiş tatil için gelenlerin geldikleri yerden pek farkı kalmamıştır.
Bodrum?da hemen hemen sanayi çarşısının yapılması ile başlayan cinayetler serisi gün be gün hızını artırarak günümüzde kalabilen birkaç güzide koya kadar gelip dayanmıştır.Bodrum?un içinde değil inşaat yapmak çivi çakmak bile bence cinayettir.Buradaki tarihi kalıntıların üzerini örtmeyip gün yüzüne çıkarabilseydik şu anda üç kuruşa yatak satmak zorunda kalmaz ve kat be kat fazla kaliteli turist ağırlayarak daha güzel gelirler elde edebilirdik.Bu gerçek; koylarımız için de geçerlidir.Bu gidiş ile dünyaca ünlü doğayla başbaşa huzur dolu dinlence olan mavi yolculuklar çocuklarımıza anlatılacak birer güzel hikaye olarak anılarda yer alacak.Mavi yolculuk sadece bir tekne ile denize açılıp gezmek değildir,gün içinde ve sonunda o güzel koylara demir atıp dinlenme yaşam stresinden kaçma yoludur. Görünenoki koyların yapılaşması buna müsaade etmeyecek artık .Doğa tahrip edilerek yapılacak hiçbir şey doğallığı kadar güzel olamaz.
Daha öncede siyasi otoriteyi arkasına alan grup ve kişiler bir sürü doğal ve mili değeri yok etti, ancak anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz anlayışından sonra bu talan pervasızca katlanarak büyümüş ve bugünlere gelmiştir. Koylarımızın adedi sınırsız değildir oraları hepbirlikte korumamız gerekir .Çevre bilinci siyasi dayatmayı kabul etmez orada kişisel çıkar yoktur çevreci için toplumsal çıkar ve edinimler vardır.Çevrecinin doğa ve tarih katliamında siyasi görüşü olamaz olmaması gerekirBu katliama sırf aynı siyasi görüşün safında olma sebebi ile ses çıkarmayanlarda en az o çevre ve doğa katilleri kadar suçludurlar.Malesef yapılan yalnışlardan dönüş yoktur doğa tahribatı bir kez oldumu geri getiremezsiniz.Son kalan doğal güzelliklerimize sahip çıkarsak bizden sonra gelecek nesillere de bir şeyler söyleme hakkımız olur.Bu güzel doğanın rant için daha fazla tahrip edilmesine göz yummayalım.
Çünkü başka BODRUM yok
Elinize sağlık, Cevat Şakir’in kemiklerini sızlatanlara lanet olsun. Bunların içinde zerre kadar Bodrum sevgisi yok.
YUKARDAKİLERE EK OLARAK ,BANK EVDEN AKYARLARA GİDERKEN ADI ASPAT OLAN UZUNCA BİR SAHİL ŞERİDİ VATANDAŞLARA TAMAMEN KAPATILMIŞ BİR DURUMDA KULLANILMAKTADIR.BUNUNDA KIYI KORUMA KANUNUNA AYKIRI OLDUĞU AÇIK OLDUĞU HALDE YILLARDIR AYNI ŞEKİLDE KULLANILIYOR.GÖREVLİLERİN BU KONUNUN ÜSTÜNE GİTMESİ GEREKMİYORMU?
Palmiye yayınları olarak gazeteci, yazar, şair arkadaşlarımıza bir imkân sunuyoruz. Destekli yayıncılık kapsamında yazılarınızı kitaba dönüştürebiliriz. Siz yazın biz basalım yayınlayalım. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.
İletişim bilgilerimiz:
[email protected]
https://www.facebook.com/palmiyeyayinlari
Tel: 0555 2915061-0539 3602045
Kaleminize saglik Ali Bey! Bir Torba’li olarak icim kan agliyor bu katliyami gordukce. Sizin resimlere bir de gurultu ve muzik kirliligini eklerseniz, Bodrum ve etrafi cehenneme donuyor. Caresizim! Ya siz?
Mükemmel bir araştırma ve sunum..!!
Emeği geçenleri kutlarız ..Çok teşekkür ederiz..Hiç birşey olmasa arşiv değeri var ve MEDYA’da yayınlamak lazım…ama esas soru ne yapılabileceği? Acaba Bodrum sınırları içinde bu duruma müdahele etmesi mümkün bir adres/bir kişi var mı?
Bunu cevaplayabilecek , bunu bilen birisi var mı?
Varsa ne ala..topumuz birleşip gidelim..ama yoksa ne olacak?
Ankara’da çözülebileceğini öngören var mı?
Varsa nasıl?
Esas mesele bu? .. Shakespear ‘da olduğu gibi!!
Bodrumun ünlü belediye başkanını es geçiyor, başka sorumlu arıyorsunuz.
mesele kiyi meselesi degil ki yirtiniyorsunuz. mesele pamuk eller cebe meselesi…!
Ali bey elinize kaleminize sağlık…Her kıyıyı bitirmek hükümetin görevlerinden biri oldu maalesef bizde site olarak payımıza düşeni alıyoruz…Koyunbaba sahilide aynı durumda…Safir grubuna peşkeş çekildi iki koy birden…Biz Kamelya Sitesi olarak sahili yaza hazırlayıp düzene sokuyoruz ve herkes faydalanıyor denizden sadece biz değil diğer sitelerden veya dışarıdan gelen insanlarda denize rahatça girebiliyor Koyunbaba da…Ama ilerleyen zamanda orası halk plajı haline getirilmezse Safir grubu kapatacak kimse giremeyecek…Çok üzgünüz bu konuda…
Elinize,emeğinize sağlık,ama ben maalesef çok kötümserim,bırakın bunların yıkımını,artan şekilde devam edeceğine inanıyorum,ama birgün bitecek,ne zaman mı?Allahnı “Durun yeter artık” diyeceğini,onun gazabına gelip,kıyameti koparacağı güne kadar.O gün bunların hepsi yerle bir olacak,tabii bizlerde yok olup gideceğiz,ama belki de yeni ve temiz bir Dünya ve yeni temiz bir DÜZEN gelecek.Göremesek de,hayal etmesi dahi güzel NOKTA
**YIKACAĞIIIIIZZZ(!)?… DİYE GÜRLEYEN (!) SN.R.T.E NİN MÜCAHİT BABASI(!) ÖÜĞRETMENİ TRİLYONLARLA ÖBÜR TARAFA GİDEN ERBAKAN EFENDİLERİ… KAPADI SENELER EVVEL DENİZİ ŞAHSİ MALI GİBİ !?…KAZ DAĞLARI ETEKLERİNDEKİ ŞATOSU İLE,,,
NOT: BİZİM *MAFYA * İTALYANLARI DAVET ETMİŞLER …KIYILARI NASIL YERİZ(!)?.. DİYE…İTALYAN–AMAN HAAAA …DİKKAT EDİN…BİZ BİR EŞŞEKLİK ETTİK…BİLMEDEN YAPTIK,MAHVETTİK BETONLARLA KIYILARIMIZI…EĞER SİZ AYNISINI YAPARSANIZ *** EŞŞEKOĞLU…EŞŞEK OLURSUNUZ !?…*** VATANIMI BİR DAHA DÜZELTİLEMEYECEK ŞEKLE GETİREN TÜM “””EŞŞEKOĞLU EŞŞEKLERE İTHAF OLUNUR “””
Sayın Ali Dizdar,
Sizi ortaya çıkardığınız çalışma için kutluyorum.
Bodrumda, 1997 yılında 10 evlik Hebil Koyu Taşevleri’ni ve 2001 yılında da 43 evlik Türkbükü Kayaköy’ü ,mimari projeleri bana ait olmak üzere uygulayıp tamamladım.
O tarihlerden beri ise Bodrum’da süregelen tahribatı üzüntüyle izlemekteyim.
İstanbul Serbest Mimarlar Derneği’nin Altıncı Dönem Başkanlığım süresinde ise Mimarlık sahasının nasıl yozlaştığını çok daha yakından izleme fırsatım oldu.
Evet sevgili Ali Bey, yangın büyük ve tüm yurt sathında devam ediyor.
Rahmetli Mimar Şevki Vanlı yıllar evvel YAPI dergisinde “Bırakın gelenekselden ilham almayı. Bodrumda Modern binalar yapın” mealinde “Bodrumun düşündürdükleri” başlıklı yazı yayınlamıştı. Ben de, dilim döndüğünce, “bu konunun hassasiyetini vurgulayan” bir cevabi yazi yazmıştım. Sonrasında ise bu tartışma sürüp gitmişti.
Sizin tabak gibi ortaya koyduğunuz gibi maallesef ben ve benim gibi düşünenler haklı çıktı.
Bakalım bundan sonra neler olacak?
Sevgi ve Saygılarımla,
Oğuz Öztuzcu
Size çok çok teşekkürler. Güvercinlikteki yeni yapılmakta olan ve inşaatı durdulan otelin yeni sahibinin
iktidar partisi yandaşı olduğu ve inşaata devam ettiği söyleniyor.Bu söyleti doğru ise sahil yağması dehşet bir hal almı§ demektir.
Güzel yazmışsın Sayın Dizdar ama : Tayyip yıkın demiş ya bilesin ki doğayı ve ormanı kastetmiştir.Saygılarımla.
Son günlerin flaş operasyon haberi sonucu olarak acaba Yalıkavak marina ve çevresinde nasıl bir rant dönüştü merak ediyorum..
Gumusluk’te yapian kanuna aykiri ASKO Yapi sitesne gorun igrenclik numunesi muazzam bir yesilligi tamame
beyaz betona cevirmisler.
Teşekkürler, emeğinize ve yüreğinize sağlık. Örnekleriniz yok edilen yüzlerce koydan bir kısmı ve en önemlileri. Örneğin Bağla da benzer sorunlar var, ben yetkililere yazdığım dilekçe ve şikayetlerin sayısını unuttum. Defalarca kıyı işgalini,denizin kirletilmesini örnekleri ve resimleriyle yazdık hala çözüm yok. Bir ahşap iskele izni aylardır alamıyorken adamlar dört bir yanı iskelelerle kapatıyor. DSİ’nin Bodruma kadar getirip Belediyelere verdiği suyu ancak kendi imkanlarınız ile evlerinize çekebiliyorsunuz. Bunları sağlayan, hizmeti düzgün yapan bir kaç düzgün belediye varsa da onlar da bu pisliğin içinde kaybolup gidiyor. Bodrum da hiyerarşik bir karmaşa var. Çevre İl Müdürlüğü, Bodrum Kaymakamlığı, ilgili Belde Belediyeleri, mücavir alan dışında ise muhtarlıklar birbirlerine topu atıyor, Ama hiç kimse tutmuyor, çünkü toptan daha önemlisi yenilen rüşvetler…Bodrum kimin umurunda, biraz üstüne gidersenizde mafya usulü çözümler. Hükümete yakın olmak mı önemli, geleceğe bırakacağımız miraslar mı? Ya da maalesef bırakmayacağımız. .Adamlar kendi yaptıklarının arkasında duramazken, sanki o örgütlerle yıllarca iş birliği yapanlar başkasıymış gibi elindeki ateş topunu ortaya atanlar, ülkeyi üçbeş kuruş (tirilyonlar) için satanlar, bu yazılanları görüp bir şey mi yapacaktır sanıyorsunuz? Şimdilerde umudu Mart seçimleri sonrasına bağlamışlar, sanki sihirli değnekmiş gibi. Mart sonrası yeniden yapılanma, organizasyon ıvır zıvır derken bir on sene daha geçer, biz de Bodrum, Marmaris,Datça gibi doğa cennetlerinin dünya cehennemine dönüştürülmesini seyreder dururuz. Ortada böylesi büyük bir rant varken….
En son Bodrumu 25 yıl önce görmüştüm,resimleri görünce şaşırdım,anılarımda kalan Bodrum
nasıl olurda böylesine ucube bir taş yapıya dönüştürülebilirdi,bunu başaran yetkilileri ve etkilileri kutlamak lazım.
Yorumlara tamamen katılıyorum. Ama bence organize olup bir dernek kurarak bu işi ele alsak daha iyi olur. Hem ses getirir hemde netice alırız. Ali bey çok güzel bir çalışma yapmış, buradan hareketle bir atılıma başlarsak, bu hareketin içinde avukatından çevre mühendisine kadar herkes olur ve emin olun netice alırız.
Aynı çalışmayı bir dernek kurma şeklinde devam ettiremez miyiz Ali bey ? Ben hazırım.
Selamlar
Sözün bittiği yereme geliyoruz.Yüreğinize sağlık, çalışmalarınız anlayanlara,teşekkürler.
Ali Bey,uzmeyin kendinizi….is nasil olsa olacagina varir.Buralar teftis gordu ya,artik kimse gitmez oralara……..Kacak yapilasma dahada fazlasi ile devam eder…..Bizim memlekette daha yapacak cok islerimiz var…..Boyle ufak tefek islerle ugrasacak ne vaktimiz,nede yuregimiz var…..Baksanizya Urlada ki islere!!!!!!!!!Yuruduk biz bu koylarda………
Bende bodrumun imar düzeninin çok kötü olduğu görüşüne aynen katılıyorum bodrum akyarlarda evler üstüste buna ne su ne elektrik nede kanalizasyon yeter her tarafta pis bir koku var
cok cok haklisiniz harika bir calisma yeni turizm bakani kim olursa mutlaka bu calsmayi okutun boz burundaki sogutu unutmussunuz sahilindekievler denize girmis 2 kisi sahilde yan tana yuruyemiyor,akyarlar da da dalis merkezi adi altınd yarim adaya evler yapildi halk giremiyor saygilar not adresandaki rezalete de lutfen bir bakin
değerli kardeşim kıyıları dikkate alarak yaptığınız bu hizmet takdire şayan.sizi en içten duygularla kutluyorum. varolun.
Sizin gibi, duyarlı, birşeyler yapmaya çalışan, mücadeleden vazgeçmeyen, seyretmeyen insanların çoğalması dileğiyle… Kutlarım. Ellerinize sağlık.
Sayın Ali Dizdar elinize,yüreğinize sağlık, Bu cehalet ve bu duyarsızlık abidesi ancak binlerce, milyonlarca Ali Dizdar gibi yürekli ve duyarlı yurttaşların ayağa kalkmasıyla yok edilebilir. Umarım o günler çok uzakta değildir.
Kocadon ne yapıyor acaba?
Sergilenen tüm çirkinliklerle övünmek ve “gelişiyoruz” demek de aymazlık ötesi bir ironi…Kocadon’a gelince, acaba elinden geliyor da mı bir şey yapmıyor yoksa mutlu bir uyum içinde mi??? Sayın Ali Dizdar’a Teşekkürler.
Bendeniz 9 yıldan beri barajlarla ülkeme yapılan melaneti ülkem aydınlarına anlatıyorum. Henüz ortak akıla taşıyamadım. Sizin bu çalışmanızı görünce yalnızlıktan kurtuldum. Fotoğrafladığınız yerlerden bazılarına 1970 lerden sona gitmiştim. Yağma o zaman başlamıştı. Ama bu derece tahribatın olabileceğini düşünememiştim. Ülkemizdeki barajların durumunu öğrenince bu yağmayı yadırgamadım. Çalışmanız çok değerli. Yapanlar, yaptıranlar ve de seyredenler utansın.
Kıyıkenar çizgisi 50 metredir Bodrum’da eksi 20 metre bizde dağ kanunu var