Bodrum Gündem

SÖZÜM MECLİSTEN İÇERİ?

Bilirsiniz kavganın rüzgarı alevlidir. Son dönemlerde haberlere bir bakınız; herkes kavgalı. İktidar ve muhalefet kavgasını anladık, iktidar ve muhalefet kendi içinde de kavgalı.

Türkiye siyasi tarihini özellikle 1950 sonrasına baktığınızda da bir çok agresif ve sakin politikacılar vardı. Örneğin İnönü agresifleşince, Menderes iktidar oldu, Menderes agresifleşince de İnönü tekrar iktidara geri döndü. 1972?de İnönü ?Ya ben, ya Bülent? diyerek agresifleşince Bülent Ecevit genel başkan oldu. Bülent Ecevit agresif politika yürütünce Demirel iktidar oldu.

Demirel agresifleşince de darbe geldi?  

*********

Benim kuşağım ve öncekiler anımsıyordur; 1980 sonrası sözde demokrasiye geçişte, paşaların kontur garanti kazanacak dediği asık suratlı MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, ANAP Genel Başkanı Turgut Özal ve Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp TRT ekranlarında bir araya gelmişlerdi. Yıl 1983. Sunalp somurtgan, Özal güleç, Calp ise agresif. Calp masaya yumruğunu indirdi ?Boğaz Köprüsünü sattırmam!? dedi.

Özal satarım dedi sakince ve sattı?

*********

İnönü sakin politikacıydı, agresif Demirel ve Türkeş ile birlikte iktidar oldu. O kadar sakindi ki, agresif Baykal genel başkanlığı aldı. Baykal yıllarca agresif siyaset yaptı ve CHP hep muhalefette kaldı.

Aralık 2008?de CHP?nin o günün Meclis Grup Başkan Vekili, bugünün Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Uğur Dündar?ın yönetiminde bir araya gelerek tartışacaklardı. Lakin tartışma Melik Gökçek?in geleneksel tarzı doğrultusunda kavgaya dönüştürülmeye uğraşılmış, Kemal Kılıçdaroğlu ise Gökçek?in ağzından tükürükler saçarak kavgacı tutumuna karşı, gayet sakin bir şekilde sorularını yanıtlamış, sorularını sormuştu. Programın sonunda Melih Gökçek hırsından program yapımcısı Uğur Dündar?a da saldırmıştı. Anımsadınız değil mi?

Sonra ne oldu?

?Kavgacı? Melih Gökçek, 2009 Yerel Seçimlerinde AKP adayı olarak, dördüncü kez Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı?na seçildi.

?Sakin Güç? Kemal Kılıçdaroğlu ise 2009 Yerel Seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını yaklaşık 500 bin oy farkla kaybetti. Lakin 23 Mayıs 2010?da CHP kurultayına tek aday olarak giren ?sakin güç? Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal’ın ardından 7. genel başkan oldu.

*********

3 Kasım 2003?de sakin siyaset yapan Abdullah Gül Genel Başkanlığında iktidara gelen AKP, 2003?de CHP?nin desteği ile milletvekili seçilerek AKP Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan Başbakan oldu. Agresif siyaseti ile 10 yıldan bu yana iktidarda. Başbakan şimdilerde herkesle kavga ediyor. AKP?ye oy vermeyenler başta, CHP, MHP, komşularla, AB ve en sonunda da Cemaat ile kavgaları hep gündemin birinci sırasında yer aldı. CHP liderleri de bu güne kadar Başbakan?ın arkasından agresif siyaset yapmaya çalıştılar. Ama bir türlü gerçek bir agresif olamadılar.

*********

2009 Yerel Seçimlerinde Bodrum?da agresif bir seçim kampanyası başlatan Mehmet Kocadon, sakin güç olan Mazlum Ağan ile yarıştı. CHP Bodrum son haftaya kadar sakinliğini korudu. Bir hafta on gün öncesine kadar CHP seçimi önde götürürken bir anda CHP Bodrum agresifleşmeye başladı. Mehmet Kocadon ise sakinleşmeye. Hepiniz hatırlarsınız Kocadon mitinglerinde ?Mazlum abemmm.? diye hitap etti.  CHP Bodrum ise ?Kocadon Bordum senin neyine, hadi git köyüne? sloganları ile ortalığı inletti. CHP?nin gazetesinde Ortakent Belediyesi ve Kocadon?un başarısızlıkları birkaç fotoğraf ile arka arkaya yayınlanmaya başlandı. CHP?nin sakin siyaseti, seçime bir hafta kala agresif bir siyasete dönüştü. Sonra ne oldu?

Mehmet Kocadon yüzde 2 oy potansiyeline sahip bir partiden Bodrum Belediye Başkanı seçildi. Hem de 7 binden fazla bir oy ve CHP?ye 166 oy farkı atarak.

*********

BODTO, Esnaf Odası, Soförler Odası seçimlerini anımsayın. Agresif olanlar kaybetti, sakin olanlar kazandı.

*********

Yazdıklarıma bakınca kafanız karışmış olabilir. Ne yani kimi zaman agresif siyaset, kimi zamanda sakin siyaset kazanır. Bu çok normal diyebilirsiniz. Kısmen de doğru.

Lakin Bodrum siyaseti agresif siyaseti kaldırmıyor. Genel ve yerel seçim geçmişimize baktığınızda da STK seçimlerine baktığınızda da Bodrumlunun agresif siyaseti sevmediği net olarak ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz hafta Muharrem ayı aşure etkinliklerinde rakip olmalarına karşın hoşgörü ve barış içinde bir araya gelmeleri, birlikte sohbet etmeleri Bodrumlular tarafından çok takdirle karşılandı. Agresif siyaset ve propaganda yapıldığında ter teptiği ve tepeceği de görülmüş oldu.

Bodrumlular agresif siyasetçiyi de, kasabı da, bakkalı da, bürokratı da, bankacıyı da, inşaatçıyı da, gazeteciyi de dışlayıveriyor.

Söz meclisten içeri?

.

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Ferdi dedi ki:

    Harika bir yazı aklınıza saglık !!