Bodrum’da ADALET ve DEMOKRASİ

24 Ocak Uğur Mumcu’nun katledilişinin yıldönümü ve Adalet ve Demokrasi Haftası anma etkinlikleri Bodrum Belediye Meydanında çeşitli STK’ların katılımı ile gerçekleşti.

Bodrum Gündem-24 Ocak 2014
cheap Promethasin 24 Ocak Uğur Mumcu’yu anma ve Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri kapsamında Bodrum belediye Meydanında Muğla Barosu Bodrum İlçe Temsilciliği, Çağdaş Yaşam Derneği Bodrum Şubesi ve Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği ve yurtseverlerin katılımı ile basın açıklaması yapıldı. Anma törenine çok az sayıda katılımın olması oldukça dikkat çekiciydi.

ÖZGÜR YAŞADI, KORKUSUZ YAZDI…
ÇYDD Bodrum Şube Başkanı Meral Saraçbaşı özgürce yazan ve bu uğurda canını bile vermeyi göze alan tüm demokrasi kahramanlarına saygı için burada olduklarını söyleyerek; “Uğur Mumcu bir hukukçuydu. Bugün hukukun ne halde olduğunu görenler dönüp hukukçunun nasıl olması gerektiğine bakmak isterlerse Uğur Mumcu’ya bakabilirler. Bugün yazarlığın, gazete sahibi olmamamın yada bir gazeteci olmanın sorumluluğunun ne demek olduğunu görmek isteyen varsa Uğur Mumcu’ya baksın. Bugün insan olmanın, bugün benim başıma gelen yarın onunda başına gelebilir diye hangi dinden olursa olsun fark etmez, hangi ırktan olursa olsun fark etmez öldürülen insandır buna karşı koymak bir yurttaşlık görevidir diyen Uğur Mumcu’ya baksınlar. Yüreği adalet duygusu ile dolu bir toplum diliyorum, eşitlik demiyorum çünkü herkese eşit verilen şey aslında adaletli dağıtılmış demek değildir. Adaletli bir Türkiye için hepimize kolay gelsin diyorum” dedi.
DÜN DAHA AZ MUMCUYDUK, ŞİMDİ…

Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Av.Cavidan Karaöz Özyiğit tarafından okunan basın açıklamasında oldukça önemli noktalara vurgu yapıldı. Uğur Mumcu’nun sadece gazeteci olmadığı aynı zamanda bir hukukçu olması nedeni ile Muğla Barosu Bodrum Temsilciliği tarafından kaleme alınan, STK’larında altına imza koyduğu basın bildirisi şu şekilde;

“Yine bir 24.ocak,demokrasi ve adalet haftasında tüm demokrasi şehitlerimizi  anmak için bir araya geldik. Mumcu, Üçok, Hablemitoğlu, Kışlalı ve niceleri, onlar, Cumhuriyet şehitleriydi, hepsinden önemlisi bu ülkeyi seven, yaşadığı topraklara sahip çıkan, demokrasiyi savunan 1 çuval kömüre satılmayan onurlu ve bilinçli bireylerdi. Onlar gerçek vatanseverdi, biz de onların  neferleriyiz. Uğur Mumcu, her ne kadar 1970, 80’lerden söz etse de bilgisi, birikimi ve hiç kuşkusuz araştırmaya dayalı gazetecilik sezgisi ile günümüzde yaşadıklarımızın anahtarını ta o zamandan çevirip, yaşadıklarımızın, hatta yaşayacaklarımızın kapısını açmaktadır bize. Günümüzde, Siyaset, ticaret, tarikat üçgeni hem ülkeye, hem iktidara hakim oldu…Hem de ne hakim olmak… Bir de korku imparatorluğu kuruldu.  Artık cumhuriyetçi, Atatürkçü yurtseverler ikiye ayrılıyor… Ergenekon’dan içeri alınmalar, balyozdan içeri alınmalar, uzun süreli cezalar, Sürekli  olarak kendileri için gayri yasal uygulamaları  yasal hale getirecek şekilde yasalar değiştiriliyor, Yargı, emniyet, kendilerinden olmayan veya kendilerine biyat etmeyenler darmadağın. Bir yandan sözde çetelerin üzerine gidilirken bir yandan da muhaliflerin avı sürülüyor… İktidar muhalifleri, katillerle  aynı kategoride muamele görüyor…

İktidar muhalifleri, teker teker içeri alınıyor…  İçeri alınmayanlara korku salınıyor. Rüşvet, yolsuzluk, suç olmaktan çıkmış neredeyse, bu suçu işleyenler, demokrasi kahramanı olarak ilan ediliyor. Sen sık sık hukuktan, hukukun üstünlüğünden söz ederdin, Hukuk artık sadece soyguncuları, vurguncuları korumaya yarıyor…Türkiye’deki sisteme “katiller demokrasisi, hırsızlar düzeni” derdin…Bugünleri görseydin ne diyeceğini çok merak ediyoruz. Şayet siz de, bu Cumhuriyeti kuran Atatürk ve onun ilkelerine bağlı iseniz, Şayet siz de atalarınızın döktüğü kandan kendinizi sorumlu tutuyor iseniz, öldürülmediyseniz de ölüsünüz ya da tutuklusunuz. Uğur Mumcu ve diğer demokrasi şehitleri Cumhuriyetçiydi, Aydınlanmacıydı, Demokratik devrimciydi, Antiemperyalistti. Laikti. Bağımsızlıkçıydı..  Dinci-İslamcı-Amerikancı devlete kökünden karşıydı…Laiklik karşıtlarının ve halkın parasını soyanların önünde bir engeldi. Uğur Mumcu’nun düşüncelerini ve kararlığını yenemeyeceklerini anlayan bu insan azmanları onu yok etmeyi uygun gördüler. Çünkü Uğur Mumcu belgeli konuşur, kanıtsız suçlamazdı.  Aziz Nesin’e ölüm fermanı çıkaran, Sivas’ta 37 aydınımızı diri diri yakan gerici yobazlar ve Halk düşmanı çıkarcılar, ülkeyi bölmeye çalışan emperyalizme eklemlenmiş olanlar, Uğur Mumcu’yu tehlikeli görmüşlerdir. Uğur Mumcu’nun öldüğünü sanan aydınlık düşmanları, Uğur Mumcu’nun ölmediğini kanıtlarıyla görmektedirler. O canlı bir şekilde dostlarının, canında yaşamaktadır. Kaç yıl oldu ?. 80  öncesinden bu yana kaç tane bu vatanını kendi tarzında da olsa seven, bilgili, bağımsızlıkçı, Atatürkçü, Milliyetçi, Türkçü, Kemalist aydınımızı, siyasetçimizi, polisimizi, askerimizi kaybettik. Kaybettik de,  kimler öldürdüğünü bilmemize rağmen, öldürenlerin yakasına yapışamadık. Tarikatçılar, cemaatçiler, Atatürk’e hakaret edenler, hepsi ortada, medyada, sokakta, Mumcu’nun, Hablemitoğlu’nun, Kışlalı’nın, Üçok’un, katillerinin kalemşörleri her gün televizyonlarda karşımızda, her gün devlet koltuklarında karşımızda, Uğur Mumcu, bedenen yok edilmiştir. Ama onun görüş ve düşünceleri, yaktığı ışık, çizdiği rota, verdiği güven, aşıladığı bilinç, bugün de, yarın da nice Uğur Mumcu’ların varlaşmasını doğuracaktır. Bu ülkede, yüzlerce MUMCU, yüzlerce KIŞLALI, Yüzlerce ÜÇOK, … Doğacaktır. Onlar korkmaya devam etsinler, çünkü Uğur Mumcu’lar  yaşıyor. 

İnanmıyorlarsa tarihin şaşmaz terazisine bir göz atsınlar. Sevgili Mumcu, seni ve diğer tüm aydın insanlarımızı sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz. Sizler toplumumuzun ilerlemesi ve gelişmesi için mücadele verdiniz ve bu uğurda hayatınızı kaybettiniz. Sizler bu topraklarda sonsuza dek  parıldayacak birer yıldızsınız. Bu topraklara enerji saçan güneşsiniz.”

Basın bildirinin sonunda Uğur Mumcu anısına Ataol Behramoğlu tarafından yazılan bir şiirine de yer verilerek;

“Bir bombayla canına kıyılan,
Çoğalmasını bilen biriydi.
order vardenfil Daha az Uğur Mumcu’yduk dün,
Daha çok Uğur Mumcu’yuz şimdi.” order diflucan

Demokrasi şehitlerimiz bir kez daha derin bir sevgi ve saygıyla anıldı.

BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLUNMAZ…
Programda olmamasına karşın bir gazeteci olarak bir iki söz söylemek isteyen Gazeteci Fatih Bozoğlu, Uğur Mumcu ile birlikte çalışmanın onurunu yaşadığını kaydederek “Uğur Mumcu gazeteciliğin onurlu bir meslek olduğunu gösterdi. Ne yazık ki şimdi gazetecilik yerlerde sürünüyor. Hepimizin suçu var bu konuda, biz gazetecilerin de suçu var.  Lakin en çokta sizlerin suçu var. Çünkü bizleri bağımsız bırakmadınız. Ya ‘Yandaş’ ya ‘Candaş’ olmamızı istediniz. Oysa biz bağımsız gazeteci olmak istiyorduk. Uğur Mumcu bunun olabileceğini göstermişti. Söz veriyoruz, bağımsız olmaya çalışacağız” dedi.
Bozoğlu konuşmasını Mumcu’nun “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” diyerek bitirdi.
Konuşmaların ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşının söylenmesi ile basın açıklaması ve anma toplantısı sona erdi.