Bodrum Gündem

BODRUM’UN DEMOKRASİ CEPHELERİ…

Bodrum’da CHP, MHP ve AKP oyunda. Oyuna girmek isteyen diğer partiler ise biri düşüp bir yerini kırsa da, oyuna dahil olsak çabasındalar. Demokrasilerde güya herkesin oyuna girmesine izin verilir ve sahada oynayacak yer kalmaz. İyi oyuncular da, kötü oyuncular da birbirine karışır. DSP, DP, ÖDP, HDP ittifakı ve diğer partiler demokrasi sahasında yer arıyorlar. Türkiye siyasal tarihe baktığımızda bugün de dahil hep aynı durum yaşanmıştır. Yarın da aynı durum yaşanmaya devam edecektir.

Bodrum’da, Muğla’da ve Türkiye’de de durum aynı.

Şimdi bu düşüncelerime demokrasi havarisi kesilen birileri ileri geri laf edecektir. Klasik cevabım hazır zaten merak etmeyin; “Henüz demokrasi için hazır bir ülke değiliz, demokrasi bize fazla. Demokrasi ancak gelişmiş medeni ülkelerde işleyebilir.”

Derdim demokrasiyi sorgulamak değildir. Lakin ileriye dönük veya bugünkü durumuna göre (konjonktür) demokratik seçenekler hep fiyasko ile sonuçlanmaktadır, özellikle yerelde. Türkiye gibi demokrasi kriterlerini tamamlayamamış bir ülkede akıl ve bilim kuralları geçerli olmalıdır. Akıl ve bilimden uzak olduğunu düşündüğüm demokratik (!) seçimler her daim sıkıntı yaratıyor, yaratacaktır da.

Yaşıyoruz ve görüyoruz.

Türkiye demokrasisi ve siyaseti son dönemde din ve Kürt milliyetçiliği üzerinden dizayn ediliyor. Bir dönem sol hareketin dilinden düşürmediği barış ve demokrasi, bugün sadece Kürt meselesi ve Kürt hareketi algısını yaratıyor. Aynı şey sarı kırmızı ve yeşil renklerinin yan yana geldiğinde de oluyor. Oysa sarı kırmızı ve yeşil renkleri trafik lambalarını akla getirirdi önceleri.

DEMOKRASİ CEPHESİ…

Liderlik sultasına karşı durup, demokratik hak ve özgürlük isteyenler liderlik sultası altında değiller mi? (yeni moda “eş” başkan unvanı sadece göz boyamaktan öte gitmiyor)

İleri demokrasiden bahsedenler neyin altındalar? (kutsal liderlik anlayışı)

Önce demokratik seçim diye haykıran, sonrada çıkan sonuçlardan memnun olmadığı için yine haykıranlar ne kadar demokrasi aşığı? (demokrasiyi eline yüzüne bulaştıranlar)

Amacım demokrasiyi sorgulamak değil. Lakin demokrasi çözümsüzlüğün sonucunda başvurulan bir yöntem olduğunu düşünenlerdenim.

Baktık iş sarpa sarıyor, hemen demokrasi havarisi kesilir ve çözsün diyerek halka ihale ediveririz. Sonra çıkan sonuç hiç kimseyi memnun etmez, başlarız muhalefete.

Kime karşı, halka karşı, yani aslında kendi kararımıza karşı.

Dedim ya amacım demokrasiyi sorgulamak değil. Her daim akıl ve bilim yol gösterici olmalıdır diyorum.

“EŞ” UNVANLI CEPHE…

HDP üst kimliğinde BDP, EMEP ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ittifakı Bodrum Belediye Başkanı ve meclis üyelerinin tanıtım toplantısı düzenledi. Kadın Belediye Başkan adayı Ayşe Nur Doksat ve bir türlü anlayamadığım moda unvan olan “eş” başkan Mehmet Polat ile meclis üyeleri tanıtıldı. Balıkesirli olan Ayşe Nur Doksat konuşmasında barış ve demokrasinin güzelliklerini sıraladı. Kulağa hoş geliyor tabi söyledikleri. Konuşmasını da Kürtçe barış, demokrasi ve özgürlük diyerek bitirdi. Ama kekeleyerek.

Neden bildiği ve herkesin anlayacağı dilde yani Türkçe söylemedi?

Kusura bakmasın ama çok komik bir durumdu. Mehmet Polat ise Kürt olmasına karşın konuşmasını Türkçe yaptı. Aralara da Kürtçe söylemler serpiştirdi. Kürtçe söylediklerini ben anlamadım, benimle birlikte sanıyorum Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ayşe Erdem de, Bodrum Belediye Başkanı Adayı Ayşe Nur Doksat da, konuk olarak gelen bir döneme damgasını vuran Fatsa Belediye Başkanı Terzi Fikri’nin oğlu Naci Sönmez de anlamadılar. Gazeteci meslektaşım Osman Uras da anlamadı. Bu hareketler bana hiç samimi gelmiyor doğrusu. Dedim ya sadece bana…

AK GÜVERCİN UÇABİLECEK Mİ?

Diğer taraftan CHP’nin demokrasisine kızarak ayrılan DSP Bodrum Belediye Başkan Adayı Ümit Baltutan ve geçmiş dönem AKP İlçe Yöneticisi, yeni dönem DSP İlçe Başkanı Feridun Katar ile nokta vuruşu çalışmalarını sürdürüyor. Doğal olarak önce eski DSP’lileri ve küskün ve yorgun demokrat CHP’lileri yeni DSP’de çalışmaya davet ediyorlar. Başkan adayı Baltutan ise yardırıyor. Örneğin başkan hiçbir adayın görüş bildirmeye bile cesaret edemediği “Değirmenler Burnu” na giderek tepkisini rahatça dile getirebiliyor. Değerli dostum, CHP’nin Meclis üyeliğinden istifa eden ve yazılarını büyük bir zevkle okuduğum Şenol Cömert Baltutan için “Bakarsın aradan sıyrılır, başkan oluverir” bile demiş.

Bu arada DSP İlçe Başkanı bana “Sen hangi rolü oynuyorsun” şeklindeki yanıtlayamadığım sorusunu anlamaya çalışıyorum. Vallah billah soruyu anladığım da mutlaka yanıtlayacağım.

MİLLİYETCİ CEPHE…

Milliyetci Hareket Partisi kalabalık ve coşkulu toplantılarına devam ediyor. Başkan Mehmet Tosun güler yüzü ve projeleri ile kelimenin tam anlamı ile kapı kapı, insan insan dolaşıyor. (Aklıma Hasan Celal Güzel’in seçim çalışmaları geldi, bazılarınız anımsayacaksınız. Eski bakan Güzel, insanların ensesinden tutup, öperek ve dokunarak siyaset yapan birisiydi.)

Tosun Başkan yanında şıklığı ile öne çıkan Bitez geçmiş dönem Belediye Başkanı Remzi Güngör, hoş sohbeti ve yüzünden eksik olmayan gülüşü ile Hülya Aşkın (heyecanlı ve hırslı tarzını da söylemeden edemeyeceğim) ve Denizcileri temsil eden Mazlum Ağan ile birlikte sabahlara kadar çalışıyorlar.

Seçim ofislerinin açılış törenlerinde ve üye katılımlarında ortaya çıkan Asım Başkan, sert ve güçlü hitabeti ile bir CHP’ye bir Kocadon’a çakıp, partisine destek verenleri coşturuyor.

Bu arada 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde MHP belediye başkan adayı olan Cengizhan Sancar ortalıkta görünmüyor. Sahi nerelerde acaba? Mehmet Onur Şahbaz ve İbrahim Bilgi’de ortalarda pek görünmüyor. Meclis üyeliklerinin kesinleşeceği Şubat 18’de ortaya çıkarlar mı dersiniz?

AK CEPHE… purchase Accutane

AKP İlçe Danışmada Belediye Başkan Adayı Ali Server Yazgan’ın konuşması ile coştu. Bir anda bırakın Bodrum gündemini Türkiye Gündeminin başına oturdu. Reklamın böylesine pes doğrusu.

“Sabaha kadar içebilirsiniz” order paxil başlığı mı? Yoksa birbiri ardına sıraladığı; Marina’yı kaldıracağım, Konacık’a bakınca korkuyorum, Bodrum’u Oxfort yapacağım, öğrenci servisleri bedava olacak başlıklı konuşmalarımı dikkat çekici sizce. Bana göre en dikkat çekici olan “Ampulü kapat, Ali Server Yazgan’a mührü vur” isotretinoin online başlığı. Konuşma sırasında coşan AKP’liler, salonun dışına çıktığında Yazgan’ın konuşmalarının farkına varmış olmalı ki; eleştiriler birbiri arkasına gelmeye başladı. Bakalım bu konuşmayı AKP tabanı hazmedebilecek mi? Kim bilir belki de bu konuşma bir taktiktir…

HALKÇI CEPHE…  

CHP Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Kocadon 2009 seçimlerindeki sistemini yeniden canlandırdı ve sakin sakin çalışıyor. Başkan Kocadon yeni stratejiler ve yöntemler ile yeni kadroları da bünyesine katmış CHP’nin de bu çalışma temposunun içine girmesini ve uyum sağlamasını bekliyor. CHP’nin karmaşık sisteminin dışında mı kalır, yoksa CHP’nin karmaşa girdabına mı takılır izleyip göreceğiz. CHP kendi içinde sorun yaratmaya devam ediyor. Geçtiğimiz ay yapılan temayül yoklaması kimseyi tatmin etmediği gibi yeni sıkıntılarda yarattığı ayan beyan ortada. Gözler Meclis üyelerinin kesinleşeceği 18 Şubat’a odaklanmış durumda. Zira demokratik taamüllerden yani sandıktan, yani fermuardan pek az kişi memnun. Başkan Recai Seymen CHP’nin alışık olduğu bu kriz dönemini sakin bir şekilde yönetmeye çalışıyor, lakin gözlerinden içinde fırtınalar koptuğunu da belli oluyor.

 

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Tayyar Eryılmaz dedi ki:

    ALİ YAZGAN BU ÇIKIŞI NEDEN YAPTI..

    İKİ İHTİMALDEN BİRİ;
    1-ALİ YAZGAN BU ARA DA SON GELİŞMELERİ DE DİKKATE ALARAK AKP DEN YENİ BİR ANAP ÇIKARMANIN İŞARET FİŞEĞİ OLARAK BU ÇIKIŞI YAPTI…SOYLU SÜLEYMANIN SU BASMANINA TUĞLA KOYMAYA KALKTI…
    2-AKP NİN HİÇ ŞANSININ OLMADIĞINI GÖRDÜĞÜ İÇİN,NASIL OLSA TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİĞİ ADAYLIĞINI BU ÇIKIŞIYLA ORTADAN KALDIRMAYI DENEDİ..ALİ YAZGAN IN KAFASINDAKİ NİN BU İKİ İHTİMALDEN HANGİSİ OLDUĞUNU ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER DE GÖRECEĞİZ…

  2. beyler koca dedi ki:

    sevgili kardeşim dp hiçbir zaman yer aramamıştır ve dp geleneği olan bir partıdır bu partının yer arama gibi bı durumu yokı kaqç kez gitmiş kaç kez gelmiş ıhtılallerle yı9kıtırıp yıktırıp gücü yetmeyenlerın bu gün kü hasta halıne sevinmesinler
    yarın yine şahlanacağız daha 10 yıl önce baraj altında kalanlar hiç ama hiç sevinmesinler