Bodrum Gündem

NURAN YÜKSEL’DEN AÇIK MEKTUP…

NURAN YÜKSEL’DEN AÇIK MEKTUP…
04.03.2014
0
A+
A-

order albuterol

Eğitimci ve CHP Üyesi Nuran Yüksel, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Haftası’nda, kadınlara açık mektup yazdı.

Mustafa Kemal’in Eseri Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Aydınlık Kadını; MERHABA!

Ülkemiz zor günler yaşıyor. Kan ve ateşle kurulan Cumhuriyetimizin temel değerleri bir bir yok ediliyor. Çocuklarımızın aydınlık geleceği ellerinden alınıyor.

SEVGİLİ KADIN ARKADAŞIM; GÜN BU GÜNDÜR…

Gün… birlikte el ele, omuz omuza vererek sesimizin üzerine ses koyma günüdür.

Gün… Yolsuzluklara ve yoksulluğa karşı durma günüdür.

Gün… Bağımsızlığımızı, demokrasimizi, Laik Cumhuriyetimizi korumak ve sahip çıkmak için derlenip silkinme günüdür.

GÜN

Yağma ve getirim peşinde koşanları, baskı ve korku salanları, diktatörlük sevdasıyla kibirlenenleri, tek tipçi, bencil ve tekelci olanları, toplumu ayrıştıran ve bölenleri, eğitimi orta çağ anlayışıyla, güya “dindar nesiller yetiştireceğiz” diyerek, çocuklarımızı Mustafa Kemal’in ve bilimin ışığından yoksun bırakmaya çalışanları görme günüdür.

SEVGİLİ KADIN ARKADAŞIM…

Seçimlere yaklaştığımız bugünlerde başlıca sorunun, AKP iktidarından, özellikle de başındaki kişiden kurtulmak olduğunu, sağduyu sahibi herkesin, özelikle de kadınlarımızın ve gençlerimizin ortak görüşü olduğunu biliyoruz. Peki bu nasıl olacak? CHP’nin içinde olmadığı bir kurtuluş olası mıdır?

Kuşkusuz herkesin, ideolojisi doğrultusunda bir hayal kurma özgürlüğü vardır. Yani çözümün sadece siyasetle olacağına inanmamız şart. Ama siyasette hayal kurmanın da sınırları olmalıdır ve bu sınırları sağduyu, akıl, bilimsel ve toplumsal gerçekler, daha da önemlisi SORUMLULUK DUYGUSU’nun belirlemesi gerektiğine inanıyor ve düşünüyorum.

SEVGİLİ KADIN ARKADAŞIM,

Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı özellikle soldan ve kadınlarımızdan gelebilecek tüm eleştiriler, iktidar partisine yaramaktan başka hiçbir işe yaramaz. CHP’nden aday gösterilemeyince DSP’den aday olanlar ve karşıdan seyredenlere dair söyleyebilecek bir söz bile bulamıyorum. CHP örgütünün dışında kaldığı herhangi bir siyasi oluşum ya da girişimin bugünkü iktidardan kurtulmada başarı kazanma şansı hiç yoktur.

Bu düşüncelerim CHP’nin özellikle yerel ve genel yöneticilerinin koşulsuz desteklendiği, hiçbir şekilde eleştirilmemesi gerektiği anlamına kesinlikle gelmemelidir. Ancak bugün o gün değildir. 30 Mart’ta AKP iktidarına gereken uyarı sandıkta verildikten sonra gerekli kurullarda hesap sorulmalıdır.

SEVGİLİ KADIN ARKADAŞIM,

Gel; mutlu, özgür, refah bir BODRUM, MUĞLA ve TÜRKİYE’yi var etmek yolunda birlikte çalışalım, birlikte düşünelim.

Gel; artık hep beraber ‘’ben de varım, biz de varız ‘’diyebilelim.

Gel; birlikte ayağa kalkalım ve hep beraber, ruhunda özgürlüklerden, eşitlikten, bütünleşmeden, gençlikten, çocukları için pırıl pırıl aydınlık bir gelecekten yana olan tüm KADINLARIMIZLA, GENÇLERİMİZLE, GÖNLÜ GENÇLERLE, KENDİSİNİ HERZAMAN MUSTAFA KEMAL gibi genç hissedenlerle beraberce haykıralım.

SEVGİLİ KADIN ARKADAŞIM,

AKP iktidarını ve bu anlayışa koltuk değneği olan anlayışları, kendi yarattıkları karanlıklarında sandıkta boğma yolundaki çalışmalarımızı beraberce yapalım.

SEVGİLİ KADIN ARKADAŞIM,

30 Mart’ta sadece belediye başkanlarımızı ve meclis üyelerini seçmeyeceğiz. Ülkemizin ve çocuklarımızın aydınlık geleceklerini belirleyecek yol haritasının sadece başlangıcını belirleyeceğiz. O nedenle tüm Yurtseverler, Cumhuriyetçiler ve Memleket Sevdalılarının, Cumhuriyet Halk Partisi’nde birleşmelerinin doğru olduğuna ve CHP adaylarının desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.

Sevgili Kadın Arkadaşım, Erkek Arkadaşım, Genç Arkadaşım,

Diyorlar ki; bu seçim bir genel seçim değildir… Evet, bu seçim bir yerel seçimdir. Yaşadığımız kente en iyi hizmeti getirebilecek kadroların seçimidir. Farklı her siyasi görüş birbirini acımasızca eleştirerek, birbirlerinin yanlışlarını, eksikliklerini bularak iktidar olma yolunu arıyor. Ancak bugün Bodrum’daki ve Türkiye’deki, yaşadığımız, çalıştığımız kurumlardaki tüm yanlışların ve eksiklerin sorumlusu yine bizleriz. Hiç kimse “ben bu yanlışların içinde olmadım” diyemez. Çünkü yaşadığımız topraklar, çalıştığımız kurumlar sadece seçilmişlere bırakılamayacak kadar değersiz ve önemsiz olmamalıdır. Seyirci kalmak, sessiz kalmak, sadece eleştirmek; elini taşın altına koymamak, belki de suçların en büyüğüdür.

Sevgili Kadın Arkadaşım, Genç Arkadaşım, Erkek Arkadaşım,

Bu düşüncelerimle, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü sebebiyle, hala ülkesinde ve üyesi olmaktan gurur duyduğu partisinin içinde YOK SAYILAN KADINLAR’dan biri olarak, mektupların unutulduğu bu zamanda açık bir mektup yazmaya karar verdim. Yetiştirdiğim binlerce öğrencime, çevreme, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’e ve ÜLKEM’e olan sorumluluklarımın gereği bu açık mektubu yazmaya karar verdim.

Evet…

30 MART SEÇİMLERİ BİR KADER SEÇİMİDİR.

ÇOCUKLARIMIZA HAK ETTİKLERİ GİBİ BİR BODRUM VE TÜRKİYE BIRAKMAK SİZLERİN ELLERİNDE…

BİZİM ELLERİMİZDE…

Her şey BODRUM İÇİN…

Her şey TÜRKİYE İÇİN…

Her şey MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İÇİN…

Saygı ve sevgilerimle…

NURAN YÜKSEL

EĞİTİMCİ-CHP ÜYESİ

.

ETİKETLER: ,
Yorumlar

  1. inci yörükoğlu dedi ki:

    Yüreğine sağlık Nuran.. Evet anlata anlata dilimde tüy bitti derler ya.Aynen o durumdayım.. Ya görmüyorlar, ya görmek istemiyorlar yada çıkarları var. Artık bizden geçti pırıl pırıl çocuklar ve gençler var. Gördüm pazar günü o gençlerin nasıl yürekten çalıştıklarını. GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ İNŞALLAH GENÇLER SAYESİNDE.Sevgiyle

  2. GENÇLERMİ? dedi ki:

    BAHSETTİĞİNİZ PIRIL PIRIL ÇOCUKLARI VE GENÇLERİ HİÇBİR YERDE GÖREMİYORUZ.NEDEN GÖREMİYORUZ BU SORUYU ONLARIN ÖNÜNÜ KESEN HEP BEN DİYEN BÜYÜKLERE SORMAK LAZIM.ONLARIN ÖNÜNÜ NE ZAMAN AÇACAKLAR.HOCA SON ŞARKILARINI SÖYLEDİĞİ ZAMAN MI!!!!