Bodrum Gündem

Çocuğunuzu Proje Olarak Görmeyin, Doğal Anne Baba Olun…

26.04.2014
0
A+
A-

Bodrum Küçük Şeyler Anaokulu, Üstün Dökmen Yaşam Boyu Eğitim Akademisi kurucularından Uzman Pisikolog Süleyman Hecebil’in konuşmacı olarak katıldığı “Çocuklarda Endişe” konulu seminer gerçekleştirdi.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem 26/04/2014

Türkiye’nin bir çok yerinde mevcut olan Küçük Şeyler Anaokullarındaki  velilere çeşitli konularda bilgilendirme seminerleri  veren Uzman Psikolog Süleyman Hecebil, son olarak Bodrum Küçük Şeyler Anaokulu velileri ile bir araya geldi.

Çocuklarda Endişe konusunun işlendiği seminer öncesi bir araya geldiğimiz Uzman Psikolog  Süleyman Hecebil ile Çocuklarda Endişenin kaynağı ve onunla baş etme yöntemleri üzerinde konuştuk.

Çocuklar Endişe Yaşadıklarının Farkına Varamıyor ve Sessizce Acı Çekiyorlar… get Valtrex

Çocuklarda endişenin ülkemizde oldukça yaygın bir konu olduğunu ve endişeli çocukların problemlerini dile getiremediklerine vurgu yapan Psk. Süleyman hecebil, çocukların bu endişenin farkına varamayıp kendi içlerinde sessizce acı çektiklerini dile getirdi. Hecebil konuşmasına şöyle devam etti “Çocuklar endişe yaşadıklarının farkına varamıyorlar ve sessizce acı çekiyorlar.  Çocukluk dönemindeki endişeler yani kaygılar  eğer kontrol altına alınamazsa yetişkinlik dönemine maalesef taşınıyor.  Yetişkinlik dönemindeki endişenin sonuçları daha  zor ve ağır olabiliyor.  Bunlar bağımlılık, sosyal kaygı gibi çocukların hayatını zorlaştıran , kariyer yapmalarına, terfi etmelerine engel olan hatta eşler arası ilişkilerde bile onlar için bir dezavantaj oluşturabilecek bir durum oluyor.  Bu nedenle çocuklarda endişe konusunu özellikle 3-6 yaş gurubunda ele almanın anlamlı olduğunu düşünüyoruz.  Çünkü bu yaş aralığında çocukların endişelerini fark ve kontrol etmek, bunun yanı sıra endişelendirmemek hala mümkün.  Ancak  15-20 yaş sonra bunları konuşuyor olmak çok geç olacaktır. “

3-6 Yaş Arasında Endişe Yaşayan Çocuklar Çok Sık Baş ve Karın Ağrısı Yaşar… buy Clonidine order Premarin online

3-6 yaş aralığındaki çocukların ağırlıklı olarak anne babadan ayrılma konusunda  endişe yaşadıklarının altını çizen psikolog Süleyman Hecebil “Bu yaş diliminde anne babalarında ayrılmak konusunda zorluk yaşayan, okula uyumlulukta zorluk yaşayan  çocuklar olur. Örneğin okula başladığı zaman bir çok çocuk uyum sağlayabilirken, endişeli çocuklar aradan 6 hafta geçmesine rağmen bir türlü okula alışamıyorlar. Biz buna ayrılma kaygısı diyoruz.  Bunun yanı sıra arkadaş edinmekte zorluk yaşıyorlar, yalnız kalmayı tercih ediyorlar.  Aşırı kontrol ve duyarlılık gösteriyorlar. İşte çok titizlik gösteren çocuklar bunlar.   Her şeyi sıraya göre dizmek ve renklerine göre ayırmak, her şeyi kategorize etmek gibi bir eğilimin peşindeler.  Aynı zamanda ileri düzeyde bir hassasiyetleri ve duyarlılıkları var.  ‘Anneciğim, babacığım özür diliyorum’ gibi çok sık özür dilemeleri olur. Yine endişeli çocuklarda gördüğümüz bir başka semptom 10 yaşlarına kadar çok önemli bir nörolojik sebep yoksa baş ağrısı gibi şeyleri görmüyoruz çocuklarda. Ancak endişeli çocuklar 3-4-5 ve sonraki yaşlarda çok sık baş ve karın ağrılarından şikayet ediyorlar.  Bazen kaygılarını kontrol edemedikleri için çok hareketli oluyorlar.  Çocukların kaygıları sadece bir alanda olmuyor, her an yer değiştirebiliyor.  Bazen kalabalık içine girmekten, bazen uçağa binmekten, bazen de sınıfta bırakılmaktan gibi bir çok alanda değişiklik gösterebiliyor” dedi.

Kaygı Bulaşıcı Bir Duygudur…

Kaygının bulaşıcı özelliği olduğunun altını çizen Uzman psikolog Süleyman Hecebil, çocukların ağırlıklı olarak anne baba ve öğretmenlerinin etkisinde kaldıklarını aktarıyor. Hecebil “Kaygı bulaşıcı bir duygudur.  Çocuklar bu duyguyu maalesef ki çok büyük bir oranla anne ve babalarından alıyorlar.  Mükemmeliyetçi anne babalarda maalesef yaygın kaygı bozukluğu görüyoruz. Çünkü mükemmelin tanımı ve sınırları yok, standartları belli değil.  Çocuk kolay kolay anne babadan kabul alamıyor. Kabul alamadığı için kaygı duyuyor.  Aşırı kontrolcü anne babalar, sakınma  durumunu çok özendiren modeller, sen yapma ben yaparım, aman sen düşürürsün, yapamazsın gibi sakınma davranışını yapan anne babalar, aşırı koruyu ve kontrolcü anne babalar çocuklarda kaygıya neden olabiliyorlar.  Aslında anne babalar bunu iyi niyetli olarak yapıyorlar. Kendi kaygılarını kontrol edemedikleri için çocuklarının üzerine biraz fazla gidiyorlar.  Bu seminerin amacı önleyici ve koruyu bir model, aşı olmak gibi.  Hastalıkları ortaya çıkmadan anne babalara aşı yapıyoruz şimdi.  Bir çoğu bugün kendi kaygılarını fark edecekler.  Kaygılarımızı işte ben çok titizim, hassasım diye geçiştiriyoruz. Hatta bazen bunu bir meziyet haline getiriyoruz.  Bunlar aslında hayatı zorlaştıran, bizim çok fazla tetikte kalmamıza neden olan, çok fazla kontrol etmemize neden olan düşünce biçimleri. Bunlardan kurtulursak daha keyifli bir hayat yaşarız diye düşünüyorum” dedi.

Çocuğu Proje Olarak Görmeyin, Doğal Anne Baba Olunuz…  

Anne babaların her şeyden önce doğal anne babalar olmalarını önemsediklerini ve önerdiklerinin altını çizen Süleyman Hecebil, doğal anne babayı şöyle tarif ediyor “Doğal anne baba şu; çocuğun her şeyi ile doz aşımı ilgilenmeyen anne baba.  Mükemmel, proje bir çocuk yetiştirmeye çalışmayan anne babalar olsunlar.  Çünkü doz aşımı anne baba demek, 8 bardak su yeterli iken 25 bardak su öneren anne baba demek. 25 bardak suda da böbrekler iflas eder.  Her şeyin dozu fazla kaçınca olumsuz yansımalar ortaya çıkıyor.  Bir diğer konu da anne babaların kendi endişelerini kontrol altına almaya çalışmaları.  Çünkü onlar endişelerini kontrol altına alınca çocuklarda endişe kayboluyor.  Anne babada endişe olmamasına rağmen çocuklarda endişe mevcut ise genetik veya öğretmenlerden kaynaklanıyor olabilir.  Bu sefer mükemmeliyetçi öğretmen devreye giriyor. Aslında endişe çağımızın bir problemi.  Yani hangimiz yarınlarımız, çocuklarımız, kazancımız, ülkemiz, dünyamız, doğamız için endişeli değiliz ki.  Ama bunun hayatı zorlaştıran bir noktaya bizi taşıması durumunda tedavi noktasına gelinmiş demektir.  Kronik endişe tedavisiz geçmez.  Biz okullarımızda endişeli çocuklarla karşılaştığımızda çocuklara değil, anne babalara yöneliyoruz.  Onların endişeleri üzerinde çalıştığımızda çocuklardaki endişe uçup gidiyor. “

Biz okullar aracılığı ile çocuklar ve aileleri için yola çıkardığımız proje ile Türkiye’nin bütün çocuklarına katkı yapmış olmanın memnuniyetini yaşıyoruz.  Okullarımızın kurucularına da çok teşekkür ediyoruz bizim dileğimizi paylaştıkları için.

Bodrum Küçük Şeyler Anaokulu kurucularından Erhan Nasırlı yapılan organizasyonla ilgili olarak “Üstün Dökmen Yaşam Boyu Eğitim Akademisi Küçük Şeyler Anaokulları olarak çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin eğitimleri kadar anne babaların eğitimlerini de çok önemsiyoruz.  Dolayısı ile anne baba eğitimi kapsamında merkezden Üstün Dökmen Yaşam Boyu Eğitim Akademisinden uzmanlarımız geliyor ve anne babalarla da değişik zamanlarda çocukların eğitimi, gelişimi ve yetiştirilme biçimi gibi çeşitli konularda bilgilendirmeler yapıyorlar.  Bugün de çocuklarda endişe konusunu ele alacağız.  Bizler Küçük Şeyler olarak sadece çocuklarımızın değil, velilerimizin de çocuk eğitimi konusunda bilgilenmelerini amaç edinen bir yapıya sahibiz” şeklinde bir açıklamada bulundu.

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.