E-Bilet Uygulaması Doğrudur

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Eski Disiplin Kurulu Üyesi ve spor hukukçusu Av. Remzi Kazmaz, spor müsabakalarındaki şiddeti önlemek bahanesiyle hayata geçirilmeye çalışılan e-bilet ve Passolig uygulamasıyla, aslında yandaş bir bankaya para aktarılmasının hedeflendiğini öne sürdü.

Bodrum Gündem Haber/9 Mayıs 2014

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Eski Disiplin Kurulu Üyesi ve spor hukukçusu Av. Remzi Kazmaz, Passolig ve e-bilet uygulaması hakkında tüketici mahkemesinin verdiği kararı değerlendirmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Kazmaz “TFF’nin uygulamaya koymuş olduğu sporda şiddet yasasıyla ilgili yönetmeliği olan E-bilet ve passolig uygulaması çıktığı günden itibaren konuşuluyor, birçok şaibeyi de beraberinde getirdiğinden, kamuoyunda sporseverlerinde vicdanları bu konuda rahatsız. Bizlerinde içinde bulunduğu bir oluşumun, tüketici mahkemesine açmış olduğu davaya tüketici mahkemesinin vermiş olduğu karar, yerinde ve uygundur” dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Eski Disiplin Kurulu üyesi ve spor hukukçusu Av. Remzi Kazmaz, mahkemenin yerinde ve doğru bir karar verdiğini belirtirken “E-bilet uygulaması mahkemeden döndü. Olması gerekende buydu. Türkiye bir hukuk devletidir. E-bilet uygulamasının kuruluşu yanlıştı. Yani, TFF’nin yapmış olduğu ihale sonucunda bir bankanın devreye sokularak, passolig uygulamasının bir bankaya verilmesi ticari hükümler doğrultusunda ne derece doğruydu? Passolig uygulamasıyla ilgili her sezon alınacak olan 15 veya 25 liranın bir bankanın tekeline girmesi ne kadar ahlakidir? Tüketici Mahkemesi bu konuları göze alarak, bu kanun tekrar gündeme getirilerek, yeniden yapılandırılmasını söyledi. Şimdi top Türkiye Futbol Federasyonundadır ve topu eskisi gibi taca atmamalı. Kulüpler Birliği de taca atılan topu seyretmemelidir. En doğru karar kulüpler birliği kendi içinde kuracağı bir şirket ile TFF’nin ihaleyi yenileyerek, bu şirketin de ihaleyi alması kaydıyla passolig ve e bilet uygulamasının bu şirket tarafından değerlendirilmesi adilanedir, hem de Türk sporuna katkısı olur” dedi.

Straterra online buying Viagra without prescription TARARFTARIN CEBİNDEN ÇIKAN HER KURUŞ TÜRK SPORUNA DÖNSÜN…

Kazmaz, taraftarın cebinden çıkan paranın, yine Türk spora geri dönmesinin daha adilane olduğunu belirterek, “Passolig için taraftarın verdiği her kuruş, kulüpler birliğinin kuracağı havuzda toplanırsa ve kulüplere adilane dağıtılırsa Türk sporu faydalanır. Yandaş banka diye hitap edilen bankanın, kazandığı ihale sonucunda, topladığı paraların Türk sporuna ne kadar hayrı var. Ticaretinde bir ahlakı olmalıdır. 5 ile 10 milyon arasındaki tüketici taraftarın almış olduğu passolig için ödediği paranın bir tek bankaya gitmesi doğru bir karar mıdır? Bu ihaleler yapılırken kapalı kapılar ardında neler döndü? Bu da siyasilerin işidir. Bu ülkede muhalefet yapan siyasiler, biraz kafasını çevirip baksın, ‘Türk sporu nereye gidiyor? Türk sporundaki rant kimin cebine iniyor’ diye” dedi.

Buy Prozac no prescription HİÇBİR BATILI ÜLKEDE SPORDA ŞİDDET ÜZERİNDEN NEMALANMA GÖREMEZSİNİZ…

Kazmaz değerlendirmesinin son bölümünde görüşlerini şu şekilde dile getirdi; “Uygulamaya konulan E-bilet, doğru bir uygulamadır. Olması gereken bir uygulamadır. Sporda şiddetin çözülmesine yönelik E-bilet uygulaması, taraftarın numaralı yerde oturması, şiddeti yapan kişilerin belirmesi tabiki doğrudur.  Ama hangi ülkede şiddet üzerinden nemalanma, şiddetle birlikte parasal anlamda rantiye kazanma nerede var? Hiçbir batılı ve demokratik ülkede böyle uygulama bulamazsınız. Türkiye’ye has bir uygulama ile yandaş bir banka bu konuyla ilgili zenginleştiriliyor. Tüketiciyi bir meta haline dönüştüren ve onun üzerinden birçok para kazanmaya yönelik anlayışın derhal TFF’yi terk etmesi gerekir ve bu yasa yeniden yapılanmalıdır. Taraftarlardan çıkacak her kuruş, Türk sporuna hizmet etmelidir”

UYGULAMA ÖLÜ DOĞMUŞTUR.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Eski Disiplin Kurulu üyesi ve spor hukukçusu Av. Remzi Kazmaz, “Uygulamanın ölü doğduğunu, devlet kurumu ile adalet duygusuna zarar vereceğini, toplumun da bu tür yasalara uymayacağını, zorluklar çıkaracağını söyledik. Bu çağrılarımız tribünlerde ve hukuk cephesinde karşılık buldu. Taraftar Hakları Dayanışma Derneği açtığı davayı kazandı. Karara itiraz edilse bile nihai kararın da bu yönde çıkacağına eminim. Bu olay karşısında mahkemenin duruşu da önemlidir. Birlerce dava açılmadan, mağduriyetler yaşanmadan uygulamayı iptal etmiştir. Siyasilerin yapamadığını, göremediğini mahkeme görmüştür” sözleri ile basın açıklamasını tamamladı.