Bodrum Gündem

SOMA Suçluları Bulunana Kadar Bodrumlular Susmayacaklar…

15.05.2014
0
A+
A-

buy cheap Cialis Soma’daki madenden faciasında ölenleri anmak için sosyal medya üzerinden haberleşerek dün akşam saatlerinde Bodrum Belediye Meydanında toplanan Bodrumlular hükümet aleyhine sloganlar atıp, hükümeti istifaya çağırdılar.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem 15/05/82014 Lithium online buy Disulfiram online

Öğlen saatlerinde Bodrum’daki pek çok parti ve sivil toplum kuruluşu başkan, üye, temsilci ve  vatandaşların desteklediği Soma maden faciasına tepkinin dile getirildiği basın açıklamasının ardından sosyal medyada haberleşerek akşam 18:30 saatlerinde yine bir araya gelen vatandaşlar hükümet aleyhine sloganlar atarak bunun bir cinayet olduğunu haykırdılar.

Sosyal medya üzerinden bir araya gelen vatandaşlar adına bir basın açıklaması yapan  Bodrum Gezi Dayanışması Üyesi Egemen Öztüregen, yaşanan olayın kader değil cinayet olduğunu söyledi. Egemen Öztüregen’in okuduğu basın açıklamasının detayları şöyle ;

Dünden beri Soma’da yaşananlar göz göre göre gerçekleşti. Birilerinin dediği gibi kaza, alın yazısı, kader değil cinayettir! Bu cinayetin faili ise sicili katliamlarla dolu olan AKP’den başkası değil. Altını çize çize söylüyoruz: Soma’da yaşanan kaza değil, iş cinayetidir ve faili doğrudan AKP’dir.
Çünkü;
1- Daha önce özelleştirilen maden ocağında iş güvenliği öylesine arka plana atılmış durumdaydı ki patlamadan sonra yer altında kaç işçinin olduğu bile şirket yetkilileri tarafından açıklanamadı.
2- Maden kazasının gerçekleştiği işletme olan Soma Holding’in Genel Müdürünün eşi Melike Doğru, AKP’den Belediye Meclis üyesi seçildi. Seçilmeden önce işçilerin hayatını kaybettiği Soma Kömür İşletmelerinde İdari İşler Müdürüydü.
3- Yaklaşık 15bin kişinin madenlerde çalıştığı ve sadece geçtiğimiz yıl içinde %90’ı madenlerde olmak üzere 5bin iş kazasının gerçekleştiği Soma ile ilgili, mecliste verilen önergeyle yapılmak istenen iş kazalarını araştırma çalışması, AKP’liler tarafından henüz iki hafta önce engellenmişti.
4- Yine yaşanan bütün bu kazalara rağmen Soma Devlet Hastanesine yanık ünitesi kurulamamıştı.
5- Doğrudan AKP eliyle yürütülen taşeron sistemi, bugüne kadar 10bine yakın işçinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur ve bugün de canlarımızı almaya devam ediyor.
Bir kez daha görüyoruz; Soma’da yaşanan patlamanın öncesinde ve sonrasında ortaya çıkanlar, facianın asıl nedeninin AKP’nin özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları olduğunu gözler önüne seriyor.
Yaşananların hemen ardından, daha önce yaşanan tüm kazalarda olduğu gibi AKP’lilerin ve yandaşlarının verdiği tepkiler tüyler ürpertici. İTÜ’de profesör olan Orhan Kural “Bu ölüm biçimi tatlı bir ölümdür” diyerek daha önce “Ölüm madencinin kaderinde” var diyen Tayyip Erdoğan’a bir “akademisyen” olarak sahip çıktı. Bu açıklamalarından dolayı Orhan Kural istifa etmelidir. Yoksa, ölen her bir işçinin nefesi için peşinde olacağız!
Onlar, medyasıyla, akademisyeni ile yaşanan katliamı doğallaştırmaya çalışadursun, bizler, patronlar daha fazla para kazanacak diye işçilerin hayatlarını kaybetmesine sessiz kalmayacağız.
Katliamın sorumluları hesap verene kadar meydanlarda hesap soracağız. Bodrum Gezi Dayanışması olarak, tüm Bodrum’a çağrımızdır:
Ölen işçileri unutturmamak için siyah kurdeleler takalım.
Bulunduğumuz her alanda, yaşananların kaza değil cinayet olduğunu anlatalım ve bu cinayete sessiz kalmayalım.

Soma Holding’i kamuoyu nezdinde sıkıştıracak, geri adım atmaya, hesap vermeye zorlayacak, hükümete cinayeti örtbas etme fırsatı tanımayacak bir eylemler bütünü, bütün toplumsal muhalefeti seferber edecek bir siyasal kampanya bugün acil bir gerekliliktir.
İşçi cinayetlerine ve bu cinayetlere yol açan taşeron düzenine karşı birleşik ve bir iki günlük tepki eylemleriyle yetinmeyen bir siyasal faaliyeti önümüze koymakta tereddüt etmemeliyiz. Siyasal ve toplumsal muhalefetin tüm aktörlerini Soma’da yaşanan toplu iş katliamı karşısında, aşağıdaki talepleri sokak ile birleştirecek bir hattı, somut bir siyasal faaliyeti birlikte örmeye çağırıyoruz:
– Soma kömür işletmeleri yöneticileri yargılanmalı
– Çalışma ve Enerji bakanları istifa etmeli
– Taşeron sistemine derhal son verilmeli
– Madencilik gibi ağır ve tehlikeli vasıflı işlerin yapıldığı sektörlerden başlayarak özelleştirmeler geri alınmalı
– İşçi sağlığı-güvenliği yasası değiştirilmeli. Yeni yasa ve uygulamanın denetimi, tamamen emek ve konuyla ilgili meslek örgütleri tarafından gerçekleştirilmeli
– “İş cinayeti” kavramı ve buna özel hükümler ceza hukuku içerisinde tanımlanmalı
– Türkiye Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 176 numaralı “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi” acilen imzalanmalıdır.

Yapılan basın açıklamasının ardından bir dakikalık saygı duruşu ve oturma eylemi gerçekleştirildi. Eylemde siyah giyinen genç bir kız tüm yüzünü ve kollarını siyaha boyayarak yere uzandı. Baş ucunda Soma’da ölen işçileri sembolize eden baret, kömür ve madenci feneri yer aldı.

 

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.