Bodrum Gündem

“YETMEZ AMA EVET” YALANA DEVAM…

23.05.2014
0
A+
A-

Başından beri hakikatle arası iyi olmayan iktidar, son zamanlarda yalanı siyasetin asli bir unsuru yaptı…

AKP iktidarının ve RTE nin Bodrum’daki sosyal medyada  destekçileri mücahidi, olan “yetmez ama evet”ciler ergenokon, oda tv .vb davalar’da oldugu gibi yalanın peşinden sürüklenip durdular. Karşılarına güçlü argümanla çıkınca da, acizlikten tehdit ettiler ve düzeyi düşüren söylem ve yazıları  kaleme aldılar…

Saygı değer okuyucu,

Yalan ve dezenformasyonla mücadele edilir mi?

 Soma faciası ile ilğili Bodrum sosyal paylaşım sitesinde f Topamax online acebook duvarına “AKP MİTİNGİNE KATILMIŞLARDI, O YÜZDEN MÜSTEHAKLAR,ÖLÜMÜ HAK ETTİLER”  DİYEN YILMAZ ÖZDİL İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?  buy Baclofen online yazarak, yanlış veya doğruluğu bulunmayan bilğiyi sosyal medyaya taşıyarak YILMAZ ÖZDİL’i aşağılayıp küçük düşürmeye çalıştılar…

Bu yöntem; Sosyal alanda bireyleri ve toplumları yönlendirmek amacıyla, yanlış bilgi ve haber vermek için kullanılan en önemli araçlardan biridir.

Yanlış bilgi üretme ve yayma yaptıkları gibi, mevcut bir bilgiyi kötü maksatla kullanma ve çarpıtarak verme yöntemi uyguluyarak insanların zekasıyla alay ettiler…

Saygı değer okuyucu,

Bunların en en iyi bildiği yöntem; Gerçek bilgileri ve gözlemleri bazı yanlış yorumlar ve yalanlarla karıştırmaktır.

Fikir ayrılıkları üzerinden siyaset yapılabilir; ortada bir olgu vardır, taraflar olgunun kendisi üzerinde aşağı yukarı bir konsensüse varmışlardır, sonra onun anlamı ve sonuçları üzerine kıyasıya bir tartışma yürütülebilir. Farklı çıkarlar üzerinden de siyaset yapılabilir. herkes olguların kendi istediği biçimde yorumlanması ve bunun yaygınlaşması için kavga verir. Ancak gerçeğin en apaçık olduğu durumlarda dahi yalan söyleyebilenlere dezenformasyon yapanlara karşı mücadele etmek hiç de kolay değil.

Son zamanlardaki bu bariz yalan furyası artıça arttı. Son gunlerden yaşanan gelişmeler ise CHP Manisa milletvekili Özgür Özel Soma’daki madenler için 20 gün önce önerge vermişti. Başbakan ise yaptığı basın açıklamasında o önergede Soma’dan bahsedilmediğini iddia etti. Özel konuşmasında ayrıca Başbakan’ın seçimlerde madencileri meydanlara nasıl topladığına dikkat çekiyordu.

Başbakan’ın iddia ettiğinin aksine;Özgür Özel konuşmasında Soma’daki koşullardan ve tehlikelerinden bahsetmişti

Ayrca Başbakan Erdoğan, yaptığı grup konuşmasında AKM ve kamu kurumlarında örgüt liderlerinin posteri olduğunu, Türk bayrağı yakıldığını iddia ederek yine yalan söylemişti.. Türk bayrağı yakıldı diyen Erdoğan alandaki binlerce bayrağa rağmen bu yalanı dile getirmekten de çekinmedi: Oysa Fotoğrafta sadece iki poster görülüyor: Deniz Gezmiş ve Mustafa Kemal Atatürk.

Yalan furyası 2012 Aralık’ında Erdoğan’ın ODTÜ’ye gelişi esnasında yaşanan olaylarla başladı.

Öğrencilerin polise molotof kokteyli attığı bizzat başbakanın ağzından söylendi; yandaş medya da bu iddiayı uzun süre gündemde tuttu. Yandaş rektörlerin yaptıkları iktidara destek açıklamalarında öğrencileri şiddet kullanmakla itham etmelerinin dayanaklarından biri de buydu. Oysa olaya ilişkin pek çok fotoğraf ve video kaydı olmasına rağmen, hiçbirinde molotof kokteyli görünmüyordu. Anlaşılan bu küçük ayrıntı hükumet mensuplarının ve yandaş gazetecilerin umurunda değildi. Başbakan molotof kokteyli var dediyse, gerçekte olmaması ihmal edilebilir bir ayrıntıydı.

İktidarın kendisini şaşkına çeviren ve şimdiye kadar tecrübe ettiği en aciz duruma düşmesine yol açan “Haziran  Direnişi”’yle (GEZİ EYLEMİ) mücadelesinin temel stratejisi de yalan oldu. Faiz lobisi, dış mihraklar, hatta telekinezi gibi halkın komplo teorisi ihtiyacına hitap eden ve deli saçması da olsa yanlışlığının kanıtlanması zor olan iddialardan bahsetmiyorum. Mesela elimizde görüntüleri var denilen şu ‘benim başörtülü bacıma saldırdılar’ olayı. Elde görüntü yokken, olayı Kabataş İskelesi civarında herhangi bir kameranın yakalamaması mümkün değilken bu yalan haftalarca pompalandı. İddia sahibi olan kadın verdiği röportajda 70-100 tane yarı çıplak, eldivenli erkek’ gibi akıl ve mantığa açıkça aykırı şeyler söylemişken bile bu yalandan vazgeçilmedi.

Haziran Direnişi’(gezi eylemi) ne karşı ‘lanse edilen’ bir başka bariz yalan ise “camide içki içtiler”di. Söz konusu edilen camiin müezzini birden fazla kere camide içki içildiğini yalansa da iktidarın en tepesindeki adamdan en alttaki Twitter mücahidine kadar bu yalan defalarca tekrarlandı. Yalanın hedef kitlesi belliydi ve bu kitlenin ya müezzinin açıklamaları gibi son derece net ve güvenilir bir kaynağa erişemeyeceği, ya da erişse bile umursamayacağı, umursasa da son tahlilde ‘koskoca başbakan yalan mı söyleyecek canım’ diyerek yola geleceği umuluyordu.

Özetle, bu kapalı devre yalan yayını paralel yapı, darbe girişimi, faiz lobisi vb. devam etmektedir , YETMEZ AMA EVET” çilerde acıktan,dolaylı, gizli destek halindeler.

AKP’nin ülkeyi demokratikleştirdiği, vesayet rejimini yıktığı, propagandasını yapan “Yetmez ama evet” çiler bu partinin türlü olumsuzluklarına rağmen yine de desteklenmesi gerektiğini iddia ederek, sol duyarlılıklara sahip kamuoyunu, hükümetin projesinin peşinden sürüklemeye çalışmış, bunun karşılığı olarak da Erdoğan’ın referandum sonrası konuşmasında Başbakan’ın teşekkürlerine mazhar olmuştu.

Bugun gelinen noktada kendilerine “YETMEZ AMA EVET”çiyimde diyemiyorlar

Ne zaman yetmez ama evet eleştirilirse savunma içerisindeler…

Her fırsatta küfür ettiği, “bunun neresi ilerlemeymiş” dediği cumhuriyetin bir kısım nimetinden nasıl yararlandığı “yetmez ama evet”çinin  yüzüne vurulmadığı için mi? bu arsızlıkları…

Bunların meselesi; AKP’nin cilası dökülünce kurdeşen döker hale geldiler, diktatörü açıkça savunamyorlar. Fırsat kolluyorlar AKP yi savunmak için dipte bir yerlerde

“RTE’Yİ kolluyalım  duygusallığı gizli “YETMEZ AMA EVET” çilerde.

Hiçbir şey yokmuş gibi davranan utangaç AKP’ciler dahil, kimse açık bir biçimde kendi geçmişiyle hesaplaşmadan, AKP döneminin günahlarından kurtulamaz. Yetmez ama evet”çilik, son tahalilde bir “aydın” tavrı olduğu için, bu ülkede insanlığın dip noktasıdır.

Buradan çıkmanız mümkün değil. Haksızlığa uğrayanlar çıkar, siz oradan çıkamazsınız..

DURAN ÖZTÜRK Order Prozac

ETİKETLER:
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. evet ama yetmez kenan evren ve darbeler yargılanıyor…(sözde)

  2. nesrin dedi ki:

    Turkiyemizin demokrasi mucadelesinde yetmez ama evet diyerek gerici bir hükümete destek vermesi af edilecek gibi değil. .. Öztürk yazısında gündem dair evet ama yetmez diyerek mükemmel bir yazıyı kaleme almış. Kendisini kutluyorum

  3. Ümit Baltutan dedi ki:

    Tamam sayın Öztürk,ama seçimden önce Kocadonada karşıyım, ben solcu yum, dikta yönetimlere atamalara, ağlara karşıyım diyen sen, seçim günü sandık başında oyunun resmini çekip oylar kocadon a diye facebookta paylaşan sen.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Yetmez ama oylar kocadon’a! Yakıştı mı senin gibi ilçe başkanlığı yapmış solcu yum diye ortalarda gezinen birine! niye kızıyorsun ki şimdi yetmez ama evetcilere sen önce aynaya bak, kellik ilacını bulursan önce kendi başına sür!!! Bodruma Bodrum siyasetine yetmez ama yetmedi yetmeyeceksin Duran Öztürk

  4. Ümit Baltutan dedi ki:

    Tamam sayın Öztürk de,ama seçimden önce Kocadonada karşıyım, ben solcu yum, dikta yönetimlere atamalara, ağlara karşıyım diyen sen, seçim günü sandık başında oyunun resmini çekip oylar kocadon a diye facebookta paylaşan sen.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Yetmez ama oylar kocadon’a! Yakıştı mı senin gibi ilçe başkanlığı yapmış solcu yum diye ortalarda gezinen birine! niye kızıyorsun ki şimdi yetmez ama evetcilere sen önce aynaya bak, kellik ilacını bulursan önce kendi başına sür!!! Bodruma Bodrum siyasetine yetmez ama yetmedi yetmeyeceksin Duran Öztürk

  5. ayhan ongun dedi ki:

    HER KÖYÜN BİR DELİSİ VARDIR
    “BAŞBAKANIN SOMA DAKİ BASIN TOPLANTISINDA VERDİĞİ ÖRNEKLER ABESLE İŞTİGAL. BENZER KAZALARIN BAŞKA ÜLKELERDE DE YAŞANMIŞ OLMASI BU FACİADAKİ İHMALİN GEREKÇESİ OLAMAZ. BU TOPLU CİNAYETTE SORUMLULUĞU VE İHMALİ OLANLAR MUTLAKA SORUŞTURULMALI, CEZALANDIRILMALIDIR. ANCAK KİMSE DE FELAKET ÜZERİNDEN SİYASET YAPARAK TOPLUMUN HASSASİYETLERİYLE OYNAMASIN.”
    Yukarıdaki tespitten, “yine RTE yi destekliyorsun” anlamını çıkaran birine akıllı demek mümkün mü? Eğer deli değilse, ya okuma, ya da anlama özürlüdür.
    İnsanların özel sorunları olabilir, yaşama küstükleri, sorunların burgacında doğru düşünemedikleri, sağlıklı değerlendirmeler yapamadıkları zamanlar olur. Hepimizin başından geçmiştir, saygı duyarım.
    Ama böyle durumlarda azıcık aklı, sağduyusu, mantığı olan kişi susmasını da bilir.
    Eğer bunu yapmıyorsa köyün delisi gibi her sözün arkasına koşup, kuyuya taş atmaktan vazgeçtik, taşı çıkarmaya çalışmak için her önüne geleni kuyunun içine çekmeye çalışmaz..
    Hatırlarsanız benim söylediklerimin aynısını olmasa da, benzerini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da söyledi, Devlet Bahçeli de.
    Öte yandan kendini kah sosyal demokrat, kah sosyalist, çoğu zamanda utangaç sözcüklerle devrimci göstermeye çalışanlar, benim Erdoğan’ı eleştiren sözlerimi bile çarpıtarak, kendilerince ahkam kesmeye çalışıyorlar.
    Bir yandan da kimi sözüm ona felsefi sözcükleri serpiştirerek yazdıkları yalan yazılarla, tribüne oynama alışkanlığından vazgeçmiyorlar.
    “ diktatörü açıkça savunamıyorlar. Fırsat kolluyorlar AKP yi savunmak için dipte bir yerlerde” diyen köyün delisi havayı yumruklayan korkak boksörler gibi, olmayan rakiple dövüşüyor.
    Ortada hiçbir neden yokken, durup dururken “yetmez ama evetçiler “ diye başlayan bu mahcup darbe severler, laikperestler, bir kez olsun “evet” diyenlere ilişkin tek bir söz söyleyemezler.
    Ben en azından “yetmez ama evet” dedim, doğrudan evet diyenlere niye en küçük bir eleştiri getirmezler. Çünkü yerel düzeyde çıkar birliktelikleri vardır.
    Geçmişte yerel yönetimlerin nimetlerinden olabildiğince yararlananlar, bu konuda her türlü işbirliğini yapanlar, şimdi utanmadan “yetmez ama evetçileri” cumhuriyetin nimetlerinden yararlanmakla suçlama aczine düşüyorlar.
    Üstelik de utanmadan bizi yalancılıkla suçlayan tescilli yalancılar, siyaset çantacıları, sahte devrimciler; hala utanmadan politik şov yaparak, ekmeği için mücadele edenlere karşı şovence davrananlara şirin görünmek adına bölücülük yapıyorlar.
    Kendi gibi düşünmeyenleri düşman gören, öteleyen, aşağılayan; kendilerini ülkenin, cumhuriyetin, devletin sahibi görenler; şimdi bunların boş birer yalan olduğunu fark edince, attan düşmüşe döndüler ve can havliyle saldıracak yer arıyorlar.
    Şimdiye kadar yazdığım yazılarda, televizyon programlarında bile geçmişteki politik duruşumdan vazgeçmediğimi, günün koşullarına uygun tercihlerimi özgürce kullandığımı ifade ettiğimi bile bile, arsızca, salt birilerine yaranmak uğruna yalan söyleyen, çarpıtan siyaset taşeronları; yine duvara tosladılar.
    Eski statükolarını yitiren vesayet sisteminin rantiyecileri şimdi, akıllarınca “evetçilere gücümüz yetmez, bari “yetmez ama evetçilere” saldıralım, hıncımızı onlardan alalım demeye getiriyorlar.
    Bu ülkede düşündüklerini hiçbir baskıya boyun eğmeden söyleyen, hiçbir ön koşul dayatmadan, en küçük bir kişisel beklentisi olmadan; barış ve demokrasi mücadelesine katkı koyanların yanında yer almayı bir insanlık ve vicdani görev sayan bir avuç demokrat insanla uğraşmaktan vazgeçin.
    Ülkede terörün sonlanması, barışın tesis edilmesi için atılan her adıma destek verdiğimiz gibi, halka rağmen, halkın taleplerini görmezden gelen, özel yaşamına müdahale eden, otoriter tavırlarıyla toplumu gerenlere de karşı dururuz.
    Kimi zaman kutuplaştırıcı, kimi zaman üstenci ve egosantrik bir üslup kullanarak toplumun bir yarısını huzursuz eden Başbakana da yaparız eleştirimizi!. “AKP gitsin de, isterse ülke batsın” aymazlığını yapan, ülkede her olumsuzluğu bahane edip, anti demokratik yollardan iktidar değişikliğine yeltenen darbe severleri, mahcup solcuları, Atatürkçülüğün ardına saklanan ulusolcuları, askeri vesayetten umudu kesince bürokratik vesayetin peşine düşen Kemalistleri de iyi tanırız.
    Somut durumun doğru analizini yapamayan, zamanın ruhunu kavrayamayan, önyargılarından arınamayan, daha da kötüsü kişisel ve grupsal çıkarlarından vazgeçemeyenler en sonunda “köyün delisi” ni oynuyorlar.
    Ama artık usandık bu delilerden.
    Her köyün bir delisi var.!

    AYHAN ONGUN( Gazeteci-Yazar) 27.05.2014/BODRUM

  6. DURAN ÖZTÜRK dedi ki:

    AKP Gezi eylemlerinin arkasında Soros var diyor ama…
    “Yetmez ama evet çiler” buna ne diyeçektir…
    Gezi Parkı’nda başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan baskıcı AKP hükümeti karşıtı haziran direnişinin yıl dönümü bu gün….
    “Yetmez ama evet” çiler tarihimizin en geniş katılımlı eylemine o günde haksız ithamda bulunmuş ve RTE ile birlikte yalan söylemişlerdi:yalanlardan birisi Hükümet Gezi Parkı eylemlerinin arkasında ünlü spekülatör George Soros’un fonladığı kurumların olduğunu iddia ediyordu?
    Ancak tersine AKP ile Soros arasında yakın bir ilişkisi vardı.
    Ve” yetmez ama evet”çi“Akil Heyet”in başındaki isim ise Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) Başkanı Can Paker Gezi Parkı protestolarının hemen ardından katıldığı bir televizyon programında da eylemlerin barış sürecine karşı yapıldığını iddia etmişti. AKP, adı Açık Toplum Enstitüsü ile anılan pek çok liberal aydından bugüne kadar kuvvetli bir destek aldı. Eser Karakaş, Murat Belge, Can Paker, Neşe Düzel gibi isimler, AKP’nin iktidarını pekiştirme hamlelerinin büyük destekçileri oldular. AKP’nin iktidarını pekiştirmesini sağlayan 2010 yılındaki anayasa referandumunda “yetmez ama evet” diyen Paker in Ancak AKP ile Soros’un ilişkileri Paker ile sınırlı değil. Esasında George Soros, AKP hükümetinin başından bu yana destekçileri arasında… 2005 yılında Türkiye’yi ziyaret eden ünlü spekülatör, “AKP bence demokrasiye inanıyor, desteği hak ettiğine inanıyorum” demişti. Bu açıklamadan iki yıl sonra dönemin AKP milletvekili Cüneyt Yüksel’in ABD’yi ziyaret ederek aralarında Soros Managment’ın da bulunduğu bir grup şirketin üst düzey yöneticileriyle buluştuğu ortaya çıktı.
    Sevgili Ongun arkadaşım seni seviyorum… gerçekler yakanı bırakmaz… saygıyla

  7. AYDIN dedi ki:

    Sayın Baltutan , yorumunu okudum ama ne demek istediğini pek anlamış değilim … İlçe başkanlığı yapmış bir kişinin kendi partisi dışında oy kullanması çokmu etik sence … Ya da senin gibi Adaylığın olmayınca partini gücsüzleştirecek atraksiyonlara girmen ! Sonucta oy sayılarına bakıldığında burada yorum yazman da ilginç geldi bana !!

  8. Tayyar Eryılmaz dedi ki:

    Topa girmemesi gereken BALTUTAN…

    İnsan bir hata yapmaya görsün devamı gelir…Baltutan seni seçimlerdeki bölücü çıkışınla Bodrum Halkı cok iyi tanıdı..Artık bu tür toplara girmesen iyi edersin diye düşünüyorum..