Bodrum Gündem

Namusunu Kurtardı

24.06.2014
0
A+
A-

ilker_basbug_bodrum_gundemBodrum’a tatile gelen geçmiş dönem Genel Kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, katıldığı imza gününde bomba gibi açıklamalar yaparak “Anayasa Mahkemesi verdiği son kararlarla Türk yargısının namusunu kurtardı, bu kumpası kuranlar polislerdir” dedi.

İki hafta önce eşi ile birlikte Bodrum’daki yazlığına gelen emekli Genel Kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ Turgutreis D-Marin Marina’daki D-WAY Kitap Evi’nde kamuoyunda büyük yankı uyandıran “Suçlamalara Karşı Gerçekler” order Robaxin isimli kitabının imza gününe katıldı. Vatandaşların Başbuğ paşaya ilgisi büyük oldu. İmza gününde Başbuğ’a kitabı imzalatmak isteyen vatandaşlar kitapevi önünde kuyruklar oluşturdu. Başbuğ kitapevine gelişi sırasında vatandaşların alkışları ve “Mustafa Kemalin Askerleriyiz” sloganları ile karşılandı.

Başbuğ’un oldukça neşeli bir şekilde geldiği imza gününde kitaplarını imzalamaya başlamadan önce gazetecilere “Sizleri bugün burada göreceğimi biliyordum bu nedenle hazırlıklı geldim” dedi. Başbuğ hazırladığı notlarını masaya koydu ve gazetecilerin soruları yanıtladı.

ANAYASA MAHKEMESİ TÜRK YARGISININ NAMUSUNU KURTARDI…
İlker Başbuğ, Balyoz tutuklularının yeniden yargılanmak üzere cezaevinden salıverilmeleri ile ilgili soruya şöyle yanıt verdi; “Cezaevinden 7 Martta çıktığım gün “Son silah arkadaşım cezaevinden çıkıncaya kadar mücadeleye devam edeceğim, dedim. Bugün 21 Haziran 2014 bugün mutluyum, tabi bu mutluluğumun nedeni, bu süreçte geçtiğimiz yaşadığımız süreçte değerli arkadaşım Hurşit Tolon, iki gün öncede hepimizin mutluluğunu paylaştığımız şekilde Balyoz Davası’ndan tutuklu bulunan 236 silah arkadaşım ve en sonda Hanefi Avcı tahliye oldu. Bu tahliyeler bütün Türkiye bir sevinç ve mutluluk getirdi. Bu açıdan gerçekten mutluyuz, Ama unutmayalım ki şu anda halen kamuoyunda casusluk davası olarak bilinen davalarda İzmir ve İstanbul olmak üzere, özellikle İzmir davasında 13 silah arkadaşım halen tutuklu. Ki bunlar gençler. Üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı rütbesinde olan genç subaylar. Ümit ediyorum ve bekliyorum ki en kısa zamanda bu arkadaşlarımızda hürriyetlerine kavuşacaklar. Mart 2014 ta yaptığı konuşmada ayrıca şu nu söylemiştim. O gün için yargı alanında ayakta kalan tek kurum Anayasa Mahkemesi dedim. Anayasa mahkemesi kararlarında geç kaldı diyebilirler ama, buna rağmen, Anayasa Mahkemesi gerçekten bu dönemde tarihi bir görevi icra etti. Bunun altını çizmek gerekir, bu bir borçtur. Daha açık ve net söylemem gerekir ise Anayasa Mahkemesi Türk yargısının namusunu kurtardı”

ELLERİMİZDE YÜREKLERİMİZDE TEMİZ…

Yaklaşık 600 kişinin saatlerce kuyrukta beklediği imza gününde Başbuğ konuşmasına şu şekilde devam etti; “Ve yine sevinerek görüyoruz ki son dönemlerde Anayasa Mahkemesi gibi bizlere güven veren diğer Ağır Ceza Mahkemelerimizde görmeye başladı. Bu durum bizim için gerçekten gelecek açısından bize bir ümit veriyor. Anayasa Mahkemesi’nin son kararı aslında Yargıtay’a bir derstir. Verdiği karar bir noktada Ergenekon davası içinde geçerlidir. Bakın Balyoz davasını Yargıtay’ın 9. Ceza Dairesi 17 duruşma yaptı, ama kamuoyunun dikkatine bir noktayı sunuyorum, 17.Duruşmada avukatlara tek bir soru dahi sormadı. Bu ne demektir? Ve 17 Duruşma sonucunda Balyoz davasını hemen hemen onayladı. Şimdi soruyorum! Acaba Yargıtay, özellikle 9. Ceza dairesinin başkanlığı ve üyeleri bugün ne düşünüyorlar. Ben bunu çok merak ediyorum. Bunu ifade etmek isterim, Yine 7 Martta şunu söylemişti; benim ve silah arkadaşlarımın hepimizin elleri de temiz, yürekleri de temiz. Bugünde aynı şeyi söylüyorum. Bizler adalet istiyoruz. Adalet deyince neyi istiyoruz? Bu kumpası kuranların bulunup yargı önüne çıkartılıp gerekli cezaların verilmesini istiyoruz”

KUMPASI KURANLAR AÇIK ORTADA, KUMPASI KURANLAR POLİSLER…

Başbuğ buy Cytotec cheap “Kumpası kuranlar ortada açık fazla aramaya gerek yok. Zekeriya Öz’lerden başlayın, Ali Yılmazerlere kadar. Bu görev her şeyden evvel iktidara hükümete ve TBMM’e düşen bir görev olarak görüyorum. Genelkurmay başkanı iken yaşanan olaylara ilişkin, o günlerde söylediğim bütün hususlar bugün gerçek çıktı. Bu açıdan gerçekten mutluyum. Hatırlayın, dedim ki; Allah Allah diye ordusuna taarruz ettiren bir silahlı kuvvetler, Allah’ın evini, camiyi bombalayamaz, dedim. Ne oldu bugün? Bu iftira ve iddianın yalan olduğu ortaya çıktı. Ne dedim? Genç teğmenler kalkıp kendi komutanlarına suikast içine girmezler dedim. Ne çıktı? İddianamede bile bu suçlamalar bu teğmenlere yöneltilmedi ve bugün hepsi serbestler. Ama bunların hepsi eziyet çekti. Ne dedim? Poyrazköy’de boş lav silahlarını asker gömmez dedim, bunu birisi gömdü dedim. Hanefi Avcı dün ne dedi dikkat ettiniz mi? O tecrübeli bir polis şefidir. Avcı bu konu ile ilgili aynen şunu söyledi. Bunları bulanlar, bunları gömenlerdir. Bundan daha açık bir ifade olur mu? İşte buyurun. Komploları arayacağız bulacağız diyenlere bundan daha iyi ipucu olur mu, daha iyi ifade olur mu? Kim gömdü kim buldu, biliyoruz. Polis buldu” dedi.

BEN MİLLETİMİN YÜREĞİNDEYİM…

Başbuğ açıklamalarına milletin yüreğinde olduğunu ifade ederek; “Genelkurmay başkanlığı dönemimde yine şu ortaya çıktı. İrtica ile mücadele eylem planı diye bir planın hazırlandığı iddia edildi. Nerede? Genelkurmayda. Bu özel yetkili mahkemede bu konuyu inceledi, herkes inceledi ama böyle iddia edilen bu planın genelkurmay başkanlığında hazırlandığına dair en ufak bir emareye, bugüne kadar erişilemedi. Bakın ben 7 Mart 2014 günü cezaevinden çıktım. O süreçte çeşitli yerlerde burada olduğu gibi, bu insanlarımızla halkımızla, Türk milleti ile karşı karşıya geldim. Ve halkımızla milletimizle karşı karşıya geldiğimiz her yerde gerçekten yakın bir ilgi sevgi gördüm saygı gördüm Kendimi halkımı da, milletimi de, silahlı kuvvetleri de temsil eden bir kişi olarak görüyorum. Bugün görüyorum ki ben ve silahlı kuvvetlerimiz Türk milletinin gönlünde yüreğinde çok güzel bir yerde öyle bir yer ki, ben bu yeri başka hiçbir yere başka hiçbir makama değişmem. Bunu da bu vesile ile sizlere ifade etmiş oluyorum” buy metoclopramide dedi.

İHSANOĞLU İLE İLGİLİ NET BİR GÖRÜŞÜM YOK…

Başbuğ CHP ve MHP’nin Cumhurbaşkanı çatı adayı Ekmelettin İhsanoğlu ile ilgili soruya “CHP ile MHP tarafından ortak aday olarak gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu’nu isim olarak tanıyorum. Son bulunmuş olduğu görev nedeniyle tanıyorum. Ancak bugün bulunulan nokta itibariyle İhsanoğlu’nun düşünce yapısını, Türkiye’nin iç ve dış sorunlarına yönelik neler düşündüğünü, eğer Cumhurbaşkanı olarak seçilirse gerçekten nasıl bir Cumhurbaşkanı olarak davranacağına yönelik, bilgim yok. Bu nedenle İhsanoğlu ile ilgili ne aleyhinde, ne lehinde yorum yapmak istemem. Gerçekten düşünce yapısını bilemiyorum. Değer ölçülerini bilemiyorum. Özellikle önümüzdeki süreçte Türkiye ciddi iç ve dış sorunlarla yüz yüze. Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı makamı önemli bir rol oynayacak, buna dikkat etmemiz lazım. Türkiye kritik bir süreçten geçiyor. Normal bir cumhurbaşkanlığı süreci değil. Ciddi iç sorunlarınız var, ciddi dış sorunlarınız var. Cumhurbaşkanı bu sorunlara yönelik olarak elbette önemli rol oynayacak. Dolayısıyla gerçekten ben bugünkü, bunu yalnız ben değil, Türk Milletinin büyük bölümü de tam bu noktaları tanıyamıyor. İhsanoğlu gerçekten cumhurbaşkanı seçilirse, cumhurbaşkanı olarak nasıl davranacağına yönelik şu anda net değerlendirme yapacak durumda değilim” dedi.

BAŞBUĞ’A SEVGİ SELİ…

Başbuğ imza gününde “Suçlamalara Karşı Gerçekler, Terör Örgütlerinin Sonu ve 20. Yüzyılın En Büyük Lideri Atatürk” isimli kitaplarını imzaladı.

Başbuğ’un imza töreni yaklaşık 3 saat sürdü. İmza gününde büyük izdiham yaşanırken, birçok vatandaş kitaplarını imzalatamadan geri dönmek zorunda kaldı. Başbuğ’un ilerideki günlerde bir kez daha imza günü düzenleyeceği belirtildi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.