Bodrum Gündem

SİYASETİM, POLİTİKAM…

29.06.2014
0
A+
A-

necdet_celikhan_bodrum_gundem

Ben bu iki lafı, iki kavramı(Siyaset-Politika), ilk Bodrum 1980 li yıllarda farkettim.

Elbette bu,27 Mayıs ihtilali kalkışmacılarından,en yakın arkadaşını,Beyazıt da İhtilal şehidi olarak hemen yanıbaşında kaybetmiş biri için anlaşılması zor gelebilir.Hiç de olmamalı.

O tarihte de ve eminim şimdi de (örneğin “gezi”de de),dominant kavram “özgürlük” idi.

Ünlü“Tahkikat komisyonu”bizler için özgürlüğümüze yapılması planlanan korkunç bir saldırı idi!

Sonra 1980 li yıllar.Bodrum da fark etmeye başladım politika ve siyaset kavramlarını ben.

Zira oluşmuş çevre bu kavramları sıkça kullanıyordu.

Konuyu, kendilerini uzman-duayen falan gibi niteleyen,bahis konusu kavramları sokak aralarında oluşturan-pişiren ama ne gariptir ki,genellikle kurulu,yeri yurdu belli olan parti mekanlarında değil, partileri de sokak aralarından asıl yönetenler olarak tebarüz eden tipler vardı ayrıca genelde, fazlaca eğitimli olmayan.

Bunlar oyların yönünü ve dolayısı ile kazananı belirliyorlardı,aslında ortalarda kariyerli,eğitimli,nerede ise herdaim bir yerlere aday olanlara rağmen.

Belirleyici idiler yani.

Konu yavaştan ilgimi çekmeye başladı.

Fazlaca ilgi duymamış olmamama rağmen ben de herkes gibi Siyaset/Politika/Demokrasi falan gibi kavramlara kulaktan dolma aşina idim.

Ne var ki,gördüğüm ve şahidi olduğum şeyler bildiğimi sandıklarım ile örtüşmüyordu.

Bu konularda kendilerini engin bir bilen olarak görenler de maalesef “ Colchicine without prescription maalesef “sözcüğünü kullanma sebebim oldular.

Benim için de hayal kırıklığı.

Araştırmaya daha çok bilgilenmeye,daha çok anlamaya çalıştım.

Şimdi bazı kelime,kavram ve bunların “kitaba göre”anlamlarına bir bakalım;

Siyaset“yakın zamanlara gelinceye kadar,siyaset konusuna ilişkin yapıtlar felsefi olmaktan öteye geçememiştir.” http://politikce.blogspot.com.tr/2012/03/siyaset-bilim-midir.html

Yani daha çok düşünsel yani felsefe düzeyinde kalmış olmasına rağmen,bu felsefeyi yapanların, bilimin diğer dalları ile ilgili kariyer sahibi olmalarının,siyaset kavramına daha çok güç katabileceği konusunda mutabakat vardır.Son zamanlar da sosyal bilimler’in bir dalı olarak yer almaya başlamış olsa da örneğin,kendi başına bir meslek değildir.

Ne var ki,konu ile fiilen ilgilenenler “kerameti kendinden menkul Order Lamisil ”deyişine uygun olarak böyle bir sıfat kullanırlar(Siyasetçi-politikacı).

Bu aslında salt bir algılama sonucudur.

Bu nedenle de, ‘siyaset, meslek değildir!’ Asıl mesleğimizin yada mesleksizliğimizin yanı sıra icra ettiğimiz gönüllü bir uğraştır.

Peki siyasetin tarifi nedir? “Siyaset veya politika, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış. Siyaset kelimesi Arapça Seyis (At Bakıcısı) kelimesinden türemiştir.”diyor kitap. http://tr.wikipedia.org/wiki/Siyaset

Ya politika ?

Tarifi;

1-Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü.

2. Davranış biçimi, düşünce yapısı.

3. mecaz. Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme. (Bu sonuncuyu özet olarak;Yalancılık,üç kağıtçılık,dolandırıcılık,hırsızlık olarak tanımlayabiliriz)

Politika bilim midir? Yukarıda siyaset için geçerli tüm bilgiler aynen burada da geçerlidir.

Özetle;

Siyasetçilik veya Politikacılık diye bir meslek yoktur.   Asıl mesleğimizin yada mesleksizliğimizin yanı sıra icra ettiğimiz gönüllü bir uğraştır.

Dönelim,bir de şu “DEMOKRASİ”dediğimiz şey ne mene birşeydir,kitaba göre,ona bakalım:

Demokrasi ;”Tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir.” http://tr.wikipedia.org/wiki/Demokrasi

Veya;

“Sözlük anlamı olarak baktığımızda bu kelimeye “halkın egemenliği” olarak rastlayabiliriz. Demokrasi bir rejim değil yönetme aygıtıdır. En temel tanımı çoğunluğun iktidarı, azınlığın haklarının korunmasıdır.” cheap cialis super active http://nedemek.com.tr/demokrasi-ne-demek-demokrasi-nedir/

Ve de,ayrıca şunu da vurgulamadan geçmeyelim; Kapitalist bir toplumda demokrasi “burjuva demokrasisi” olarak da ifade edilebilir.

Her neyse,asıl konuya dönelim.

Ne demiştik?

“Konuyu, kendilerini uzman-duayen falan gibi niteleyen,bahis konusu kavramları sokak aralarında oluşturan-pişiren ama ne gariptir ki,genellikle kurulu,yeri yurdu belli olan parti mekanlarında değil, partileri de sokak aralarından asıl yönetenler olarak tebarüz eden tipler vardı ayrıca genelde, fazlaca eğitimli olmayan.

Bunlar oyların yönünü ve dolayısı ile kazananı belirliyorlardı,aslında ortalarda kariyerli,eğitimli,nerede ise herdaim aday olanlara rağmen.

Belirleyici idiler yani.”

Şimdi bakıyorsunuz bu “duayen,kendinden menkul çok bilmişler”e,yukarıda izahı yapılmış olan fakat ilkokul düzeyinde dahi mevcut(İdi.Şimdi de varmı bilmiyorum) daha basit bilgiler,”vatandaşlık-cumhuriyet vb” den dahi bihaber,daha ziyade o bildik,aileden tevarüs etmiş,sonrada aynen şimdi olduğu gibi “devlet eliyle” uygulanan baskı sonucu olarak “biat” şırıngalı “çıkarcılar” sadece!

İşte zurnanın zaaaart dediği yer tam da burası!

Neydi Politikanın tarifi?

1-Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü.

2-Davranış biçimi, düşünce yapısı.

3-mecaz. Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme. (Bu sonuncuyu özet olarak;Yalancılık,üç kağıtçılık,dolandırıcılık,hırsızlık olarak tanımlayabiliriz.)

Normali, olması gereken nedir? ilk iki şık.

Uygulanan?

Salt sonuncusu!

Yani Politikacılık = Yalancılık,üç kağıtçılık,dolandırıcılık,hırsızlık

Test etmek çok basit. Zorlayın hafızalarınızı.

Yalan söylememiş, yalan bir vaad de bulunmamış,türlü desiseler ile oyunuza talip olmamış, kendisini”politikacı”olarak nitelemiş herhangi birini tanıyormusunuz?

Herhangi bir politikacı var mı,seçilmek için harcadığı para,görev süresi için de asla eşitlenemiyecek ve buna mukabil “ben namusluyum,hırsız değilim” dediğinde, inanılası!

Herhangi bir “politikacı” var mı “hep önünüze çözüm ile gelmeyen ve bunu da Demokrasi ile izah eden” oysa daha başında çözüm gerektirmeyecek “yine Demokratik”denetim,caydırıcılık ve benzeri uygulamaları, aynı ifade ile “Demokrasi nin gereği” gibi gösterip göz yumma,”idare etme” çözümü(!)ile,üç kağıtcılık yapmış olmayan?

Kişileri bırakın.Partiler,o kendisine politikacı diyenleri bünyesinde bulunduran,size “Demokrasi”den bahseden ama hiçbir zaman sizin değil,başkalarının(kendilerinin) size sunduğunu onaylattıran,sonrada seçimi sizin kendi iradeniz ile yaptığınızı söyleyenler…

Bu “kendileri”ni herhangi bir “mafia” düzeninden ayırt eden nedir?

O kadar çok örnek verilebilir ki..

En baba “üçkağıtçılık”,en karmaşık “desise” en övgüye layık!

Hani “ayaklar baş olmuş” gibi “en üç kağıtçı=en itibar hakeden!”

Ve de algı bu,ve de alkış buna!

Ve ben işte o yüzden,kendisini politikacı olarak tanımlayanlara itibar etmiyorum.

Çünkü hiçbir davranış ve tutumları kitabın tarif ettiği gibi bir yöntem değil.Üstelik bu “çarıklı erkanı harp”ler üçkağıtçılıklarının çetrefilliği nispetinde de değerli oldukları,zeki falan oldukları kanısındalar.

Ben almıyayım!

Duyuyor gibiyim.O halde ne yapmalı?

Popoların üzerinde oturup hem şikayetçi olmayı hem de “OKEY”oynamay bırakıp,”biat” eden olmaktan vazgeçmeyi ve ayaklarınızın üzrine kalkıp “hayır” diyebilen olmayı öneririm.

Sıkmıyorsa da “şikayetçi” olunmayacak!

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Nasiri dedi ki:

    Bu kadar uzun yazıya luzum yok.çünki anlayan az.birisi yazdığın gibi siyasetim,öbürü ise politikam.e artık bu nasıl bir şey ise işte bunu siyasetçi istediği gibi kullanır.ne yapıyorsun kardeşim diye sorarsan,sana şöylede cevap verebilir.bu benim politikam nasıl istersem öyle kullanırım.oldumu.

    1. Necdet Çelikhan dedi ki:

      Muhterem! Şahsen söylerim demiştim ama umuma mahsus yerden olması şart oldu;
      Senin ne anladığını bilemem ama,hizmete özel(Şahsına Özel” bir yazı olsaydı,sana mektup yazardım:)
      Oysa “maalesef” umuma niyeti ile yazıldı bu yazı,canım kardeşim.
      Öperim.