Bodrum Babanızın Malı Değil !

Bazı işletmeler vardır kendini çok güçlü ve bulunmaz hint kumaşı zanneder. O nedenle de istediği gibi at koşturur. Bodrum’un önemli markalarından birisi Halikarnas Disko’da kendini bulunmaz hint kumaşı zanneden işletmelerden. Değerini Bodrum’dan almasına karşın Bodrum’un değerini düşürecek ve kendi markasını, Bodrum’dan daha üstün görme hastalığına yakalanmış.

Bodrum Kalesi üzerine yansıttığı lazer ışıkları ile biz istediğimiz herşeyi yaparız ve biz istediğim her markayı altımıza alırız, hatta Bodrum markasını bile darmaduman ederiz der gibiler. Gibisi fazla aynen bunu yapıyorlar.

Önce kazıkları bela oldu Bodrum’a, şimdide lazer ışıkları.

Ey Halikarnas Disko sizin işletmeniz gün geçtikçe değer kaybediyor ve Bodrum’a zarar veriyorsunuz. Sizin ışıklarınızın Bodrum’un Kalesinin duvarlarında ne işi var. Orası babanızın malımı? Sizin reklam panonuz mu? Hiç mi saygınız yok tarihe ve Bodrum’a.

Buna izin veren ve göz yuman yöneticilerimiz, sizi göreve davet ediyoruz. Bodrum kimsenin babasının malı değil!

Konu ile ilgili olarak Bodrum Kapak’ta Şenol Cömert imzalı yazıyı altına bizde imzamızı koyarak yayınlıyoruz.

YAPMAYIN BEYLER BOZMAYIN GÖZ ZEVKİMİZİ …

Hani bazı kadınlar vardır…

San Petersburg’lu,İskandinavyalı filan,

Bacaklar uzun vücut kısa,

Halk arasındaki tabiriyle…

‘Manken gibi kadın’ deriz

Ve kadın erkek hayranlıkla ardından bakarız.

Veee….

Şöyle deriz

Allah özene bezene yaratmış

‘Yabana gitmesinler le de diğerlerini yaratmış’

Diyeceksiniz ki ‘ne demek şimdi bu’ ?…

Efendim şu demek bu …

Bodrum’da sürekli yaşayanlar bilir,

‘Giritli mahallesi’ dir asıl ismi

Günümüzde Kumbahçe diye bilinir.

Bodrum merkezdeki tek ‘MAVİ BAYRAKLI’  halk plajıdır

Sağınızda tarihi Bodrum kalesi,

Solunuzda Avrupa’nın önde gelen Cluplerinden Halikarnas

Karşınızda ise Avrupa birliği üyesi Yunanistan’ın Kos adası mevcuttur.

Başta anlattığım kadın misali özene bezene yaratılmıştır sanki.

Tanrı bütün özeni göstermiştir burası için.

Gelin görün ki …

Kıymeti bilinmemekte

Çok kötü kullanılmaktadır kendisi…

Geçen akşam mükemmel bir Bodrum akşamında

Söylemesi ayıp

Arkadaşlarımla bir masa kurduk deniz kıyısında,

Hani iki tek atıp sohbet etmek için.

Denizin , dalganın sesini dinleyip,

Güneşin denize batışını izleyerek

Huzur dolu ‘AN’ yaşayalım dedik.

Saat 8 cıvarıydı oturduğumuzda

12’ye yakın da  kalktık.

İşte tüm yaşananlar bu  üç buçuk saatlik sürede gerçekleşti.

‘Gül verelin Abe’ diyenlerin sayısı 18

‘Bileklik istermisin’ diyen 15 yaş altı çocukların sayısı 5

Tanesi 1 liradan satılan midyeci sayısı 6

Son günlerin modası ‘Engelliler adına dergi satıyoruz’tiplemelerinin adeti 5,

Sağır dilsiz modunda masaya not bırakıp

Birkaç dakika sonra toplayan insan çeşidi 2,

Modern dilenme şekli kalem satanların sayısı 5,

Elinde bir gazete küpürü ‘kocam kanser hastası’ deyip para koparan kadın sayısı 3,

Kemancı 2

Takım çalgıcı gurubu 3,

Mendil satan 2,

Şapkacı 4 …

…

Hepsinden geçtim

Yaşları 50 cıvarı ve üstü olanlar daha iyi hatırlar

Uzay 1999 diye bir dizi izlemiştik

Siyah beyaz televizyonlarımızda..

Lazerler ışıklar vs  …

Sanki onu yaşıyoruz Kumbahçe’de

Kural tanımaz işletmeler

O tarihi kalenin üzerinde görsel şov yaparken,

Eğlencede sınır tanımayan diğer mekanlar geri kalırmı,

O güzelim…

Tanrının özene bezene yarattığı Kumbahçe’de,

Sanki Uzay filmi izler gibiyiz…

Her taraf birbirine karışmış  LAZER ışıkları

Hani sözlüğe yazsanız ‘GÖRSEL KİRLİLİK ‘ nedir diye …

Açıklama yazmayın bence

Akşam saatlerinde

Kumbahçe’den bir resim koyun yeter …

(Bu yazıyı Bodrum Gündem’de yayınlamak için izin veren Şenol Cömert’e teşekkür ediyoruz)