Bodrum Gündem

İktidar Depremin Farkında Değil

18.08.2014
0
A+
A-

İktidar_depremin_farkinda_degil17 Ağustos depreminin 15.yılında TMMOB Bağlı Oda Temsilcileri Bodrum Belediye Meydanından iskele meydanına kadar yürüdüler. Yürüyüşe TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı’da katıldı. Özyiğit yaptığı açıklamada iktidarı da sert bir dille eleştirdi.

order diflucan Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem

TMMOB Bodrum temsilcilikleri ve AKUT Bodrum Belediye meydanında toplanarak, İskele meydanı Denizciler Derneği’ne kadar bir yürüyüş yaparak, 17 Ağustos 199’da meydana gelen depremi ve depremde yaşamını yitiren onlarca yurttaşı andılar. TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı’nın da katıldığı yürüyüşe Bodrumlu yurttaşlar ve tatilcilerde destek verdi.

İnşaat Mühendisleri Odası Bodrum Temsilcisi İlhan Özyiğit TMMOB’a bağlı odalar adına yaptığı basın açıklamasında, TMMOB’a bağlı tüm odaların depremi unutmama, unutturmama ısrarını sürdürmekte olduğunu ifade etti. İMO Bodrum Temsilcisi Özyiğit yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “İMO, güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar da depremi unutmamaya, unutturmamaya, siyasi iktidarın görev ve sorumluluğunu hatırlatmaya kararlıdır. Bu salt, yapı üretim sürecinin asli unsuru olan meslek mensuplarının örgütü olmaktan kaynaklanmaktadır; toplumsal, kamusal sorumluluğun bir gereğidir. İnşaat Mühendisleri Odası insanın refahını ve mutluluğunu temel almakta, güvenli ve sağlıklı yapılarda yaşamayı taviz verilemez temel bir hak olarak görmekte, yapı üretim sürecinin kâr esasına göre düzenlenmesine karşı çıkmakta, barınma hakkı kavramını, güvenli, sağlıklı ve nitelikli barınma hakkı olarak genişletmekte, mesleki-politik hattını bu görüşüne uygun oluşturmaktadır.”

Çok Şey Öğrendik…

15 yıl önce Gölcük merkezli meydana gelen depremde başta Gölcük ve İzmit olmak üzere İstanbul’dan Sakarya’ya, Yalova’dan Bolu’ya oldukça geniş bir bölge depremin yıkıcılığına tanık olunduğunu anımsatan Özyiğit “On binlerce insan hayatını kaybetti, yüzbinlerce insan yaralandı; insanlar evsiz, hastanesiz, okulsuz kaldı; ülke ekonomisi telafi edilmesi mümkün olmayacak ölçüde ağır bir darbe aldı.” dedi.

17 Ağustos depreminin bilinen, ancak yok sayılan pek çok gerçeği gün yüzüne çıkarttığına dikkat çeken Özyiğit “Tarih boyunca Anadolu coğrafyası sayısız depremle sarsılmış olmasına rağmen 1999 yılında depreme hazırlıksız yakalanmak başlı başına tuhaflığa işaret ediyordu. Anlaşıldı ki ülkemizde yapı stoku güvenli ve sağlıklı olmaktan uzaktı. Pek çok yapı kaçaktı ve mühendislik hizmeti almadan inşa edilmişti. 20 milyon olarak tahmin edilen yapı stokunun büyük oranlarda yenilenmesi, güçlendirilmesi gerekiyordu. İlgili mevzuat yetersizdi, yapı üretim süreci denetlenmiyordu, yapı malzemeleri nitelikli değildi. Toplumda deprem bilinci yoktu, afet anına ve afet sonrasına ilişkin merkezi, bütünlüklü planlama mevcut değildi. Bu sorunlar aynı zamanda deprem sonrası süreçte tartışma başlıkları olarak gündeme dâhil oldu. Özellikle tartışmalar yapı denetimi sistemi üzerinde yoğunlaştı.” dedi.

Doğal Afetler İçin Önlem Alınmıyor…

Doğa olayı olan depremin, ülkemizde doğal afet gibi yaşanması ve bir türlü önlem alınmaması sorunun kaynağını oluşturmakta olduğunu vurgulayan İlhan Özyiğit “Defalarca yineledik, Marmara Depremi’nin 15. yıldönümünde bir kez daha tekrarlamak istiyoruz: İnşaat mühendisliği her zeminde ve her şart altında güvenli ve sağlıklı yapı üretebilen ve bunu örnek uygulamalarla kanıtlayan bir bilim dalıdır. Doğa olaylarının doğal afet durumuna geçmemesi ancak her yapının mühendislik hizmeti almasını sağlayacak bir sistem kurmaktan geçmektedir. Depremin bir doğa olayı olduğu kabul edilmeli ancak denetimsizliğin neden olduğu olumsuzlukları “kader” gibi değerlendiren yaklaşım terk edilmeli, yer hareketlerine ve zemine uygun yapı üretmenin depremi tehlike olmaktan çıkartacağı gerçeği görülmelidir. Ülkemizi, kentlerimizi, yapılarımızı depreme karşı hazırlamanın iki temel yolu bulunmaktadır. İlki mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, güçlendirilmesidir. İkincisi ise yapı üretim sürecinin denetlenmesidir. İlki, mevcut olumsuzluğu azaltmayı amaçlamaktadır. İkincisi ise geleceği kazanmakla ilgilidir.” dedi.

İktidar Deprem ülkesi Olduğumuzun Farkında Değil…

Hükümeti de eleştiren İMO Bodrum Temsilcisi İlhan Özyiğit, siyasi erkin, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu unutmakta, deprem önlemlerinin başında işlevsel, uygulanabilir bir denetim mekanizması geldiği gerçeğini yok saymakta olduğunu iddia etti. Özyiğit şöyle konuştu; “Üzülerek ifade ediyoruz ki siyasi iktidara yön veren Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği değildir. Siyasi iktidar, kamu adına denetim yapmakla sorumlu Meslek Odalarını devre dışı bırakıp, kamu yararı taşımayan projelerin denetlenmesinin önüne geçmek, yapı üretimi ve denetimini ticarileştirmek, kentsel değerleri sermaye gruplarına peşkeş çekmek istemektedir. 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 15 yıl geçmesine karşın hâlâ bu sorunları yaşıyor olmamızın, depremin her yıl dönümünde aynı sorunlara temas ederek kamuoyunun karşısına çıkıyor olmamızın nedeni bu anlayıştır.”

İMO Bodrum Temsilcisi Özyiğit açıklamasını “İnşaat Mühendisleri Odası; G buy Cialis super active online Brand Viagra without prescription üvenli ve sağlıklı yapılaşma sağlanana, yapı denetimin kamusal özelliği belirleyici olana, mühendislik hizmeti almadan üretilmiş tek bir yapı kalmayana kadar susmayacaktır.” diyerek tamamladı.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.