Bodrum Gündem

BODRUM NASA’NIN GÖZ BEBEĞİ…

ronald_karel_deprem_bodrum_gundem_haberNASA TARAFINDAN TEMELLERİ ATILAN KÜRESEL DEPREM TAHMİN SİSTEMİ PROJESİ HAYATA GEÇİYOR…

ARTIK DEPREMLER BİRKAÇ GÜN ÖNCEDEN BİLİNEBİLECEK

BODRUM NASA’NIN GÖZ BEBEĞİ

6 Eylül 2014 akşamı NASA dan gelen mesajda ‘’Bodrum için alakamız çok büyük, burada Akdenizin ilk magnemometresini triaxial magnetometers (4 nTesla sensitivity koyabiliriz’ diyen Küresel Deprem Tahmin Sisitemi başkanı Dr Freund ile Dr Hogan projeyi ilk kabul eden eyaletin Alaska daki Kodiak kasabası olduğunu belirttiler. Bu dev projeye resmen katılan Kodiak kasabası Associated Press ajansı tarafından Washington Times gazetesinde haber olarak yayınlandı.

Dev projenin orijinal ismi ‘Global Earthquake Forecasting System’ olup, araştırmaya şimdilik ABD, Kanada, İtalya, İsviçre, Hindistan gibi ülkeler katılıyor. NASA nın kurduğu GeoCosmo Sciences Araştırma Merkezi üzerinden yapılacak olan dev projedeki görev alacaklar arasında yer alan Bodrum da yaşayan Ronald Karel kurumun operasyon bölümünde yer alacak. Kırk dört sene önce başlayan bu rüya nihayet gerçek olmak üzere. 1970 senesinde Gediz depremi öncesi meteorolojik olmayan anormal bulutları keşfeden Karel hayatını deprem ön sinyallerine adamıştı. NASA da kurulan GeoCosmoSciences Research Centre a bağlı olarak görev yapacak olan Bodrum da yaşayan Ronald Karel, Bodrum un bu dev projede anahtar rolü oynamasını gerektiğini belirten NASA nın üst düzeydeki araştırmacıları ayrıca projeye deprem öncesi meydana gelebilecek iyonize bulutları da aldıklarını ve bu araştırma bölümünde Karel in sadece Türkiye ayağı değil, kısa süre sonra dünya çapında da aktif olarak çalışacağını belirttiler. Hem Ege hem de Akdeniz e bakan ve faylar konusunda bir laboratuvar teşkil eden Bodrum yarımadası için NASA ‘burning interest’ deyimini kullanıyorlar.

ronald karel köşeDEV PROJE 10-12 ARALIK 2014 TARİHİNDE DÜNYA BASININA NASA DA TANITILACAK

Dev projenin tanıtımı 10-12 Aralık tarihlerinde, tam American Geophysical Union un sonbahar toplantısından İKİ gün önce California eyaletindeki NASA Ames Research Centre da dünyanın dört bir tarafından gelecek olan bilim adamları ve uluslararası basın önünde gerçekleşecek. Projeye katılacak olan ülkelerin sayısı artmaya başladı. Ayrıca dünyanın her bölgesinde projeye destek veren sponsorların da tanıtımı yapılacak.

Peru da 1 km karelik bir alan için başkentteki devlet rasathanesinde görev yapan Prof Jorge Heraud ile NASA arasında görüşmeler yapılmaktadır.

Hollanda dan ISOCARP – the International Society of City and Regional Planners, İngiltere den GStandard, Macaristan dan GEODETİC ve Geophysical İnstitute projeye sıcak bakmaya başladılar. Ayrıca Romanya dan Bükreş Belediyesi de sponsor olmak istiyor.

Karel şöyle devam ediyor, 12 değişik ölçüm aletlerle faylardan ve uydulardan toplanacak olan veriler büyük bir bilgisayarda toplanıp NASA nın İT bölümünde incelenecek. Zaten şu an bile İsparta depremi öncesi gönderdiğim iyonize bulutlar incelenmeye alındı. 10 Eylül 2014 tarihinde Romanya da meydana gelen 4.7 kuvvetindeki deprem öncesi bulutlar da gönderildi. Uydudan 5 ve 6 Eylül tarihlerinde meteorolojik olmayan bulutların resimlerini tek tek NASA ya gönderildi. NASA nın İT bölümü de kendi Terra, Aqua ile GOES uydularında deprem olmadan önce kendilerine gönderdiğim tarihlerde arşivlerden daha detaylı verilere sahip olacaklar.

Projenin başkanı Prof.Dr. Friedemann Freund 14 Nisan 2014 tarihinde NASA nın başkanı Dr Pete Worden ve Dr Patrick Hogan a gönderdiği tanıtım mektubunda Ronald Karel in hayatı boyunca kendisini deprem ön sinyallerine adadığını, özellikle deprem öncesi iyonize bulutlar üzerinde çalıştığını, nihayet NASA nın yaptığı araştırmalar sonucu bunun gerçek olduğunu bulduklarını ifade etmektedir.

Karel makaleleri ve posterleriyle toplantıya katılıp iyonize bulutlar hakkında bilgi verecek.

deprem haritası 1PROJENİN İÇERİĞİ…

On yıldan fazla dünyanın değişik ülkelerinde deprem ön sinyalleri incelenmiş ve yüzlerce bilimsel makale yayınlanmıştır. Lakin her araştırma gurubu kendi arasında çalıştığı ve araştırmasını sadece tek bir açıdan gerçekleştirdiği için çıkan sonuçlar bilimsel açıdan tatmin edici olmamıştır. Bunu derken bilimsel makalelerde belirtildiği gibi ön sinyal sonucunda deprem meydana gelmiş olsa bile, onlarca ön sinyaller ihmal edilmiş, örneğin bilimsel araştırma sadece radon yükselmesiyle yapılmıştır. Başka bir ülkedeki araştırmacı arkadaşlar başka bir ön sinyali örnek alıp olası bir depremi tahmin etmiştir.

‘’Örneğim ben de gözle görülebilen iyonize bulutları onlarca sene önce çıplak gözle, 4-5 seneden beri uydudan görmeye ve ayırt etmeye başladım. Bu tahmin de tek bir ön sinyalden ibarettir’’ diyor Karel.

Bu projenin en önemli yanı, mültidisipliner bir ekiple olabilecek bütün deprem ön sinyallerini incelemek, anlamak ve nihayetinde bu sinyallere dayanarak bir gün hava tahmin raporları gibi deprem tahmin raporları yapabilmektir.

NASA ya ait uydularla Terra, Aqua ve GOES iyonosfer ve atmosferde deprem öncesi, esnası ve sonrasında meydana gelebilecek anormallikler ile yer istasyonlarının yine deprem öncesi, esnası ve sonrasında meydana gelebilecek olan anormallikler birleştirilip deprem mekanizmasında yeni bir dönem açılacağı ifade ediliyor. İyonosferdeki anormallikler depremlerden birkaç gün önce meydana gelebiliyorlar. Örneğin iyonosferin alt tabanında TEC de yükselme meydana geliyor. (Total Electron Concentration). Bu mesela geceleri solar radyasyon eksik olduğu zaman daha fazla belirgin olmaktadır. Bu anormallikler üç ayrı teknikle ölçülebilir. GPS ile deprem bölgelerindeki iyonosferin tomografik resmi elde edilebilir, ‘over to horizon’ ile FM radyo dalgalarındaki gündüz ve gece anormallikleri ayrıca AM radyo dalgalarının deprem bölgelerindeki anormallikleri incelenebilir.

Ayrıca termal anormallikler,stres sonrası olası CO nun yaryüzüne çıkmasıyla uydularla bu olayın kaydedebilmek, ancak uydularda MOPPİT detektörün bulunması şarttır. Bunun gibi gerek litosferden çıkacak treatment of depression gazlar, iyonlar, gerek atmosfer ve iyonosferde meydana gelebilecek onlarca değişiklikleri kaydetmek projenin ana unsurlarını teşkil etmektedir.

Yer istasyonlarına yerleştirilecek en az 4 en fazla 12 değişik aletlerle, litosferdeki stresi, fay kırılmalarını, olası radon ve helyum çıkışı, alçak atmosferde olabilecek olası iyonize sis ve bulutlar kayda geçecek. Aynı zamanda uydularla iyonosfer ve atmosferdeki anormallikler de kayda geçecek. Bu kayıtlar büyük bir bilgisayarda toplanacak.

Hedef ise orta ve uzun vadeli bu proje sonucunda depremler birkaç gün ile 3-4 hafta önce bilinebilecek.

Nihayet NASA daki bazı tecrübeli araştırmacılar bu projenin temellerini atıp NASA nın maddi ve manevi desteğini de almaya başladılar.

deprem haritası 2ERKEN UYARI SİSTEMİ İLE ALAKASI YOK…

Bu projenin Erken Uyarı sistemiyle yakından uzaktan alakası olmadığını ifade eden Ronald Karel, Erken Uyarı sisteminde deprem zaten meydana gelmiştir ifadesini kullanıyor. Ortalama 10 saniye önceden P dalgaları sayesinde, eğer ki bilgisayarlar hatasız çalışırlarsa nükleer santrallerde faaliyetler durdurulur, elektrikler kesilir, gaz vanaları kapatılabilir, ancak hiçbir hayat kurtarılamaz, diye ilave ediyor. Ancak Erken Uyarı sistemi bazı üreticiler tarafından bazı ülkelere yalanlarla satılmaya kalkılıyor. Bu sistem hayat kurtarır vs gibi gerçek olmayan argümanlar başta Japonlar tarafından söylenmektedir. Bu kati surette doğru değildir.

Bizim proje başarıyla sonuçlandığında ise deprem daha olmadan, yerini, kuvvetini ve zamanını bilebileceğiz. NASA bu konuya çok önem vermeye başladı. 2 adet web sitesi kuruldu ve her gün gelişmek üzere. İsviçre de sigorta şirketleri konuya sıcak bakmaya ve maddi vaatlerde bulunmaya başladılar. Gün geçtikçe projeye katılan ülkelerin sayısı çoğalıyor. Paxil online Peru ve Romanya da araştırma listesine girmek üzereler.

25 mart 2014 18 30 bodrum depremBODRUM DÜNYADA TARİH YAZABİLİR…

10-12 Aralık 2014 tarihinde NASA Ames Research Centre da yapılacak büyük sempozyumda Bodrum u tanıtmak ve projeye katılacak olan sponsorları orada tanıtmak muazzam bir olay olacaktır, inşallah Bodrum yarımadası bu dev projeye zamanında girer ve tarih yazar diyor. NASA dan gelen mesajda Bodrum da kurulması gereken ilk istasyon için gerekenler yazmaktadır. NASA yetkilileri proje hayata geçtiği zaman her bir detaylı araştırma yer bilimlerine katkıda bulunacaktır, ifadesini kullanıyorlar.

Dünyada ilk kez Karel in 1970 lerde hayal ettiği gibi yer bilimleri, jeofizik, jeoloji, meteoroloji ve atmosfer fiziği, kimya bilim dalları bir arada çalışıp deprem mekanizmasının sadece litosferle alakalı olmayıp diğer bilim dallarını da içine aldığını gösterecektir. Onlarca yıl önce güneş rüzgârlarının faylara ve plakalara olası etkisini iddia eden Karel, ilerdeki senelerde bu konuyu da gündeme getireceğini ifade ediyor. Güneş fırtınaları, örneğin güneş patlamasının saniyede 600 km yi aştığı zaman ve eğer dünyaya yönelik ise sadece radyo dalgalarının anormalleştiklerini, kutuplarda Aurora meydana geldiği bilinmektedir, lakin sadece parmakla sayılacak kadar çok az bilim adamı bu güneş fırtınalarının yer altındaki deprem plakalarına ve faylara etkisini incelemektedir. Hâlbuki istatistiklere göre, proton ağırlığı ardından iyon ısısı meydana geldiği zaman kutuplara yakın bölgelerde art arda bazı orta kuvvette buy Disulfiram online hatta kuvvetli depremler meydana gelmektedir.

1970 lerde öne sürülen ‘tectonic activity’ üzerinde yoğunlaşan ‘Deprem Mekanizması’ başlığı altında yapılmak istenen deprem tahminleri bugüne kadar hiçbir sonuç vermemiştir. Hele tarihe dayanarak yapılmak istenen deprem tahminleri çok etkisiz olmuştur, diyor Ronald Karel. Bunun baş nedeni ise durmadan yeni fayla oluşuyor veya faylarda bilinmedik kırılmalar meydana geliyor. 200 sene önce şu bölgede deprem oldu, 15 sene sonra yine olabilir mantığı tamamen ütopyadır, diye iddia ediyor.. Alaska da daha birkaç sene önce fayların 700 km uzunluğunda olduğu görülmüştür, Van da deprem oldu bazı hocalar burada fay yok dediler, büyük Çin depreminde USGS den giden araştırmacılar şaşırıp kaldılar.. Fayı bulamadılar ancak basına açıklama yapmaya cesaret gösteremediler.

Dünyada onlarca yıl önce iddia ettiğim gibi hayat kurtarabilecek yegâne deprem araştırma projesi NASA ya bağlı GeoCosmo Research Centre da ki proje olacaktır.

Ümit edelim ki Bodrum yarımadası projeye katılır ve adını bütün dünyaya duyurur.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI:

http://www.bodrumgundem.com/2013/03/25/ronald-deprem-yazisi

http://www.bodrumgundem.com/2013/02/03/depremi-bulutlara-bakarak-tahmin-eden-adam-1-bolum

http://www.bodrumgundem.com/2013/02/26/depremi-bulutlardan-tahmin-eden-adam-2-bolum

http://www.bodrumgundem.com/2014/09/05/10-yila-kadar-depremler-1-5-gun-onceden-bilinebilecek

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.